Please Wait
18380
Müslüman olmayan ve tanınmayan kimselerin müstehcen resimlerine bakmak, şehveti etkileyecek şekilde olursa ve bu resimlere de lezzet amacıyla bakılıyorsa veya fesada sebep oluyorsa; yani şahıs günah işleme tehlikesine düşecekse, bütün taklit edilen müçtehitlerin fetvasına göre haramdır.[1]
Bazı müçtehitlere göre ise, yukarıdaki şartlar (şehveti etkilemesi, şehvet amacıyla bakılması ve fesada sebep olması) olmadığı takdirde bile bu bakma haramdır; yani mutlak ve kayıtsız olarak müstehcen resimlerine bakmayı haram bilmektedirler.[2]
Ayetullah Behçet gibi bazı müçtehitler, müstehcen filmlere bakmakla müstehcen resimlere bakmak arasında fark koymaktadırlar ve müstehcen filmlere bakmayı mutlak ve kayıtsız olarak (yani şehveti etkilesin veya etkilemesin, Müslüman'a ait olsun veya gayrimüslime ait olsun, bilinen birisi olsun veya tanınmayan birisi ve fesada yol açsın veya açmasın) haram bilmektedirler.[3]
Sizlerin dikkatini üniversite öğrencileri için yazılan bir kitapta yer alan, iki soruya çekmek istiyoruz:
Soru 1: Şehveti etkilemediği takdirde, daha çok Müslüman olmayan kadınların oynadığı müptezel filmlere bakmanın hükmü nedir?
Cevap: Müçtehitlerimizin fetvasına göre, bu tür filmlere bakmak her halükarda haramdır; insanı şehvete getirmese yahut günaha düşmesine neden olmasa bile yine de haramdır.[4]
Soru 2: İnternette çalışırken bazen bazı programların kenarlarında müptezel ve uygun olmayan resimler görülmektedir ve ister istemez çalışma esnasında bu resimleri görmekteyiz. Bu hususta ne yapmalıyız?
Cevap: İmam Humeyni, Ayetullah Hamaneî, Ayetullah Tebrizî, Ayetullah Sistanî, Ayetullah Fazıl ve Ayetullah Vahit: Eğer bu resimler istenmeden görülürse önemli değildir ama lezzet amacıyla bakılırsa haramdır ve lezzet amaçlı olmasa ve günaha düşme tehlikesi de olmasa dahi ihtiyat-ı vacip olarak bakmak haramdır.[5]
Ayetullah Behçet, Ayetullah Safi, Ayetullah Mekarim ve Ayetullah Nuri: Eğer bu resimler istenmeden görülürse önemli değildir ama bilerek bakmak (lezzet amaçlı olmasa dahi) caiz değildir.[6]
[1] Ayetullah Hameneî, Ayetullah Behçet, Ayetullah Mekarim ve Ayetullah Fazıl’ın kalemlerinden sorulmuştur.
[2] Ayetullah Hameneî’nin kaleminden sorulmuştur.
[3] Ayetullah Behçet’in kaleminden sorulmuştur.
[4] Ayetullah Hameneî, Fıkhî Sorulara Cevap, 1187. soru; Ayetullah Safi, Cami’ul Ahkâm, c:2, 1717. soru; Ayetullah Fazıl, Cami’ul Mesail, c:1, 1729 ve 1731. soru; Ayetullah Mekarim, Fıkhî Sorular, c: 1, 778 ve 782 soru; İmam Humeyni, Ayetullah Nuri, Ayetullah Behçet ve Ayetullah Vahit’in kalemlerinden sorulmuştur.
[5] İmam Humeyni, Taligat Al-al Urve, (Ahkam-ı Tahalli), m: 2; Ayetullah Mekarim, Fıkhî Sorular, c: 2, s: 1033 ve Taligat Al-al Urve, (Ahkam-ı Tahalli), m: 2; Ayetullah Safi, Cami’ul Ahkâm, c:2, s: 1707; Ayetullah Nuri, Taligat Al-al Urve, (Ahkam-ı Tahalli), m: 2; Ayetullah Behçet’in kaleminden sorulmuştur; Ayetullah Sistanî, Taligat Al-al Urve, (Ahkam-ı Tahalli), m: 2 ve Sistani.org; (resim), 1 ve 2. soru; Ayetullah Tebrizî, Sırat-un Necat, c: 3, s: 778; Ayetullah Hameneî, Fıkhî Sorulara Cevap, 1314. soru; Ayetullah Fazıl, Cami’ul Mesail, c: 1, s: 1731 ve Taligat Al-al Urve, c: 1, (Ahkam-ı Tahalli), m: 2; Ayetullah Vahit’in kaleminden sorulmuştur.
[6] Üniversite Öğrencileri Için Risale, Seyit Müçteba, Hüseyni, s: 205–206.