Gelişmiş Arama
Ziyaret
7903
Güncellenme Tarihi: 2011/05/23
Soru Özeti
Neden Şialar, Yalancı Cafer’in, “kardeşimin çocuğu yoktu” şeklindeki iddiasını kabul etmiyor. Ama Osman b. Said’in iddiasını kabul ediyor?
Soru
Gıybetteki imamın babası Hasan Askerinin kardeşi olan Cafer şöyle diyor: Kardeşimin (Hasan Askerinin) oğlu yoktu. Şialar onun bu iddiasını kabul etmiyor. Zira Cafer Şiaların anlayışına göre masum değildir. Ama Osman b. Sait’tin, “Hasan Askeri’nin çocuğu vardı” şeklindeki iddiasını kabul ediyor. Oysaki Osman’ın kendisi de masum değildir! Bu çelişki nasıl tevcih edilebilinir?
Kısa Cevap

İmam-i Zamanın doğumu farklı yollarla ispatlanmış. Masum olan babası tarafından açık bir şekilde oğlunun var olduğunu söylemesi, bir çok mümin kimseler tarafından (ki Osman b. Sait onlardan birisidir) buna şahitlik etmesi ve ehlisünnetin bazı âlimlerinin bunu itiraf edip kabul etmeleri, söz konusu yollardan bir kaçıdır. İmam Hasan Askerinin kardeşi olan Cafer masum değildir. Masum olmamakla birlikte ahlaki açıdan fasit ve o dönemin hükümetiyle irtibatı söz konusuydu. Dolayısıyla böyleli töhmetler altında olan bir kimse tarafından imam Mehdinin varlığını inkâr edilmesi yönündeki iddiası kabul edilemez. Onun yapmış olduğu bu iddianın bu bağlamda var olan kesin ve sağlam delillerin karşısında çok değersiz kalır. Öyle ki teveccüh edilmeye bile değmez.

Ayrıntılı Cevap

Bu soruya cevap vermek için iki noktaya dikkat etmek lazım: Bir: Söz konusu Cafer zamanın hükümetiyle gizli irtibat içinde ve ahlaki açıdan da fasitti. Onun bu iki hususa sahip olması, İmam Hasan Askerinin (a.s) kendi çocuğunun; yani imam Mehdinin (a.s) doğumunu ondan gizli tutmasını gerekçelendirmek için yeterlidir. Dolayısıyla bu doğumun Cafer’den gizli tutulmasının nedeninin takkiye olduğunu söyleyebiliriz. İki: İmam Mehdinin doğumu birçok yollarla ispatlanılması mümkündür. Var olan bu yollardan her hangi birisiyle bu doğum ispatlanılırsa Cafer’in söylediklerinin faydasız ve teveccüh edilmeyecek kadar anlamsız olduğu ortaya çıkar. Onun yalancı özelliğine sahip oluşu, o derecededir ki yalancılık vasfıyla vasıflandırılmış ve bu vasıf onun için lakap konumuna gelmişti. Onun bu durumu dikkate alındığında imam Mehdinin (af.) doğumu hakkında ortaya attığı iddianın ne kadar itibarsız olduğu ve neden Şialar onun bu iddiasına itina etmediği ortaya çıkar.   

 

İmam Zamanın Doğumunu İspatlayan Yollar:[1]

Bir: İmam Hasanın kendi çocuğunun doğumu hakkında söylemiş olduğu açık sözler. Muhammed b. Yahya el-Atar, Ahmet b. İshak’tan, Ahmet b. İshak’ta Ebu Haşim-i Caferi’den sahih bir rivayeti naklediyor. Bu sahih rivayette şöyle denilmektedir: Ben Ebu Muhammed’e (İmam Hasan Askeri’ye(a.s)), heybetinizden dolayı sizden soru sormaktan çekiniyorum. Sizden soru sormama izin veriyor musun? Dedim. Sor dedi. Çocuğunuz var mıdır? Dedim. Evet dedi. Hakkınızda her hangi bir olay gerçekleştiğinde onun yanına gitmek için nerelerde onu aramalıyız? Dedim. Medinede dedi”.[2] Bu türden olan rivayetler bizim rivayi kitaplarımızda çoktur. Bu bağlamdaki Rivayi kaynaklara müracaat edebilirsiniz.[3]

İki: Onun doğduğu esnada bazı kadınların orada hazır bulunması: İmam Cevad’dın kızı hazreti Aleviye Hekime Hatun gibi. Bu hanım İmam Hadi’nın (a.s.) kız kardeşiydi. İmam Mehdinin Annesi Nergis Hanım İmam Mehdiyi doğurduğu esnada bu hatun kendisine hizmet ediyordu.[4][5] Bunun yanı sıra ebecilik görevini yapan bazı kadınlarda orada bulunup Nergis hanıma yardım ediyorlardı. İmam Askerinin hizmetçisi olan Mariye ve Nesime[6] ve hakeza Ebu Ali Hizrani’nin cariyesi olup İmam Askeri’ye hediye ettiği kadına, güvenilir ravi olan Muhammed b. Yahya gibi ravilerin bu bağlamda açık bir şekilde söylemiş olduğu sözlere[7] işaret edebiliriz.

Üç: İmam Mehdiyi gördüklerine şahitlik eden imamların yakın olan ashapları ve başkaları: Bu bağlamda (dört naip anlamında olan) nevvabi arbaa olarak bilinen kişilerin (ki Osman b. Sait bunlardan bir tanesidir) Onu görüp yaptıkları şahitliğe işaret edebiliriz. Bunların yapmış oldukları şahitliği küçük gıybet anlamında olan gaybeti sugra döneminde yaşayan Küleyni (usulü’l-kafi sahibi) ve bu dönemin birkaç yılını derk eden Şeyhi Saduk’un yazmış oldukları kitaplarda rastlayabiliriz.[8]

Elbette bu ziyaret dört naip dışında başkalarına da nasip olmuştur. İmam’ı (af.) ziyaret eden kimselerin isimleri Şia’nın kaynak kitaplarında zikredilmiştir. Bu bağlamda yazılan kitaplara müracaat edebilirsiniz.[9]

Dört: İmam’ı (af.) gördüklerine şahitlik yapan hizmetçiler, cariyeler ve köleler: Tarif hadim (hizmetçi),[10] kendi sahibiyle imamın (af.) ziyaretine giden İbrahim b. Abdu-i Nişaburi’nin[11] hadimesi, Ebu el-Adyani Hadim[12], Ebu Ganımi hadim[13] gibi hizmetçiler imam zamanı (af) ziyaret edip Onu görenler arasındadırlar. Daha önce de işaret ettiğimiz gibi Nesime, Mariye ve başkaları da imamı zamanı ziyaret etmişlerdir.

Beş: İmam Mehdinin (af.) doğumunu itiraf eden ehlisünnetin âlimleri: İbn. Esiri Cezri (İzeddin vf. 630)[14], ibn. Halkan (vf. 681),[15] Şebravi Şafii (vf. 1171),[16] ve Hayrettin Zarkeli (vf. 1396)[17] gibi ehlisünnet âlimleri bu itirafı yapanlardan bazılarıdır.

Bunlardan Hayrettin Zarkeli’nin bu bağlamdaki sözleriyle yetiniyoruz: (El-mehdi el-muntazar) (256 – 275 hc. = 870 – 888 m.) Muhammed oğlu Hasan-i Askeri (el – halis) b. Ali Hadi, ebu el – Kasım, Şiaların on iki imamlarının sonuncusudur. O onların yanında Mehdi, Sahibe ez–zaman, Muntazar, el–hücce ve… gibi isimlerle meşhurdur. Kendisi beş yaşında iken babası vefat ediyor…

İbn. Halkan şöyle diyor: Şiiler ahiru’z-zamanda Onun zuhurunu beklemektedirler.[18]  

Saydıklarımız âlimler dışında birçok âlim daha vardır ki, Hasan-i Askerinin oğlu olan Mehdiyi vaat edilen Mehdi olarak kabul etmiyor olsalar bile bu tarihi gerçeğe işaret etmişlerdir.

Dolayısıyla var olan bütün bu tarihi deliler ve gerçekler dikkate alındığında Cafer’in imam Mehdinin doğumunu inkâr etme yönündeki iddiasının ne kadar değersiz olduğu ve neden Şialar tarafından onun bu iddiası kabul edilmediği de anlaşılıyor.



[1] Daha fazla bilgi edinmek için bkz. 534 nolu soruya. (saytŞ 582) (dlili akli ve nakli zende buden imam zaman af.).

[2] KULEYNİ, “usuli kafi”, Tahran: çap-i mektebetu’l – mektebetu’l – islamiye, 1388 h. c. 1, s. 328.

[3] a. g. e.

[4] SADUK, “ikmalu’d – din” İran: müesesei neşr-i İslam, 1405 h. c. 2, s. 424.

[5] Kafi,c. 1, s. 330.

[6] İkmalu’d – din, c. 2, s. 430.

[7]  a, g, e. s. 431.

[8] Bkz. “Kafi”, c. 1, s. 329 - 331; “İkmalu’d – din”, c. 2, s. 441, 435, 502.

[9] Bkz. El – AMİDİ, Seit samir ve ALİ ZADE, Mehdi, baskı 2, , “Der intizari kafnus kavuşi der kalemruyi mevud şınası ve mehdi baveri”, merkezi intışarati müesesei amuzeşi ve pejohişi hlhl Humeynis. 152 – 154.

[10] “Kafi”, c. 1, s. 332; “İkmalu’d – din”, c. 2, s. 441, 435.

[11]Kafi”, c. 1, s. 331.

[12]İkmalu’d – din”, c. 2, s. 475.

[13] a. g. e., s. 431.

[14] İZZEDDİN EBU’l – HASAN, Ali b. ebu’l- kerem, (ibn. Kesir), “el-kamil-u fi’t – tarih”, Beyrut: daru sadır, 1399 h. c. 7, s. 274.

[15] ŞEMSUDDİN, Ahmet b. Muhammed, “vefiyatul ayan ve enbauz zaman” tahkik: dr. İhsan AYAS, Beyrut: daru sadır, 1398 h. c. 4, s. 176.

[16] EŞ-ŞEBRAVİ EŞ- ŞAFİİ, Abdullah b. Muhammed, “el – ithafu bi hubbi’l-eşraf”, Mısır: el – metbaatu el – edeb, s. 68.

[17] ZARKELİ, Hayruddin, “el – aalam”, baskı 7, Beyrut: daru’l - ilm lilmelayin, 1986, c. 6, s. 80.

[18]el aalam lil-Zarkali”, c. 6, s. 80.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zifaf gecesinin adabı nasıldır?
    23925 Pratik Ahlak 2011/07/18
    Zifaf gecesi gelinle güveyin (damat) şer’i yolla karı koca olama akdini yaptıktan sonra birlikte kalacakları ilk gecedir. Bu gece her fert için kendi hayatında çok önemli ve çok mübarek bir gecedir. Bu nedenle İslami kaynaklarda bu gece için birçok adap zikredilmiştir. Mübarek oluşuna kaynaklık yapan evlilik hakkında ...
  • Niçin Hz. Âdem’in (a.s) hatası yüzünden yer küresinde kalmaya mecbur olup sonuçta günaha bulaşıp cezalandırılmalıyız?
    15204 Eski Kelam İlmi 2010/06/02
    Hz. Âdem başta olmak üzere bütün Enbiyalar (a.s) her çeşit günah ve hatalardan masum ve beridirler. Hz. Âdemin yaptığı şey ise irşad-i bir emre muhalefetti. Dolaysıyla yapılan bu muhalefete günah denilmez. Aslında insanın ve Hz. Âdemin yeryüzüne gelişi ilahi bir takdir olup ...
  • “Dinde zorlama yoktur, olgunluk sapıklıktan ayrılmış belli olmuştur” ayetinin anlamının çeşitli tefsirleri dikkate alarak açıklayınız.
    12521 Tefsir 2007/10/25
    Farklı tefsirleri nazara aldığımızda ayetin anlamı ile ilgili beş ana görüş ortaya konulmuştur. Bu görüşler arasında doğru olan görüş şudur ki, ayet genel, kapsamalı ve insani bir anlam taşımaktadır. O da şudur: Din bir inançla ilgili kalbi bir konudur. Bu konuyla ilgili zorlama gerçekleşmesi mümkün değildir. Kul ...
  • Ahbaricileri nasıl cevaplandırmalıyız?
    6636 Eski Kelam İlmi 2012/08/01
    Ahbariciliğin mebnasını iki kısma ayırabiliriz: Birincisi epistemolojiktir. Diğeri dini öğretileri elde etmek için takip edilen yöntem problemidir. Epistemolojik bağlamda ahbariler dini öğretileri elde etmek için kabul gördükleri tek bilgi kaynağı rivayetlerdir. Ahbariler “kütübi arb’ada”; dört kitapta (Şianın rivayetler bazında kabul gördükleri dört kaynak kitap) zikredilen tüm rivayetler ...
  • İlahi meşiyyet ile insanın iradesinin ilişkisi nasıldır?
    10850 Eski Kelam İlmi 2007/11/24
    İnsan, varlığını ve varlığıyla ilgili bütün özelliklerini yüce Allah'tan alan mümkün bir varlıktır. Allah, kendi tekvini iradesi ile onu seçme özgürlüğü ve iradesi olan bir varlık olarak yarattı. Bu ayrıcalığı ile ona diğer varlıklar karşısında üstünlük bağışladı. O halde insan, Allah'ın teşrii iradesine (kanun koyma iradesine) muhatap olan en üstün ...
  • Ehlisünnet arasında değişik şekillerde yaygın olan teravih namazının Ehlibeyt mezhebindeki yeri nedir?
    8227 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/27
    Teravih, Ramazan ayı gecelerinde yatsı namazında sonra kılınan nafile namazlara denir.[1] Ehlisünnet bu namazlara ikinci halifelerinin emriyle başlamış ve onu cemaatle kıla gelmişlerdir.[2] Belirttiğiniz gibi onun rekât sayısı farklıdır.[3] Ama Ehlibeytten gelen rivayetler esasınca, aziz İslam Peygamberi (s.a.a) ...
  • Neden Şia geçici evliliği (muta) caiz bilmektedir?
    27933 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2013/04/23
    Başlangıçta bu meselenin fıkhi konulardan olduğuna ve özel bir alan ve ortamda ilgili uzmanlar tarafından incelenmesi gerektiğine dikkat etmeliyiz. Burada kısaca konuları beyan edecek ve konunun detaylarını ayrıntılı cevaba bırakacağız. 1. Geçici evlilik, hiçbir evlilik engeli taşımayan, iki tarafın rızasıyla ve belirli bir zamana kadar belirlenmiş bir ...
  • Şia’nın bakışında sihir nedir? Nasıl iptal edilebilir?
    12586 Tefsir 2011/01/20
     Sihir olağanüstü bir fiil olup bazen bir tür hipnotizma ve hokkabazlıktır ve bazen de sadece ruhsal, hayali ve telkinsel yöne sahiptir. Bazen tanınmamış fiziksel ve kimyasal özelliklerden yararlanarak, bazen bir takım cisim ve unsurlardan istifade ederek ve bazen de şeytanlardan yardım alma yoluyla gerçekleşir. Sihirbazlar sapık ...
  • Neden baldızla evlenmenin haram oluşu zamanın değişmesiyle birlikte değişmemektedir?
    14073 فلسفه غرب 2009/12/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Bir annenin çocuğuna süt verme süresi ne kadardır?
    8528 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/08
    Bu konuda fakihlerin bazı görüşlerine yer veriyoruz: Fakihlerin çoğuna göre çocuğa süt vermenin en az süresi yirmi bir aydır.[1] Bazılarına göre ise iki yıla kadar süt vermek caiz ve müstehaptır. Bu açıdan baktığımızda fakihlerin çoğunun bu konudaki görüşlerinin arasında fazla bir fark ...

En Çok Okunanlar