Gelişmiş Arama
Ziyaret
3284
Güncellenme Tarihi: 2013/12/05
Soru Özeti
Ölü telkininde ne söylenmesi gerekir?
Soru
Kamil bir şekilde ölü telkini nasıl yapılır, ne söylenmelidir ve ibaretler nedir?
Kısa Cevap
Ölü defninde sünnet olan adaptan biride ölüye şehadetlerini telkin etmektir. bu sünnet şu şekilde yerine getirilir: Ölüyü kabre koyduktan sonra kefenin düğümleri çözülür ve ölümün yüzü toprağa koyulur. Daha sonra topraktan bir yastık düzeltilerek başı onun üzerne koyulur. Tekrar sırt üstü yatmaması için sırt tarafına kerpiç koyulur veya toprak atılır. Mezar kapatılmadan önce sağ el ölünün sağ omzuna sol el ise sıkıca ölünnün sol omzu tutularak ağız ölünün kulağına yaklaştırılır. Ölü şiddetle sallanarak üç defa şöyle söylenir: «اسْمَعْ افْهَمْ يا فُلانَ بْنَ فُلان» "Ey filan oğlu filan dinle ve anla" filan kelimesi yerine baba adı ve kendi adı söylenir. Örneğin kendi adı Muhammet babasının adı ise Ali ise üç defa şöyle hitab edilir:      «اسْمَعْ افْهَمْ يا مُحَمَّدَ بْنَ عَلى»  "Ey Ali oğlu Muhammet dinle ve anla"
Daha sonra söyle söylenir:
«هَلْ انْتَ عَلَى الْعَهْدِ الَّذِي فَارَقْتَنا عَلَيهِ مِنْ شَهَادَةِ انْ لٰا إِلٰهَ إِلَّا اللّٰهُ وَحْدَهُ لَا شَريكَ لَهُ وَ انَّ مُحَمَّداً صَلّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَ آلِهِ عَبْدُهُ وَ رَسُولُهُ وَ سَيِّدُ النَّبِيّينَ وَ خاتَمُ الْمُرْسَلِينَ و انَّ عَلِياً أَميرُ الْمُؤمِنينَ وَ سَيِّدُ الْوصِيِّينَ وَ امامٌ افْتَرَضَ اللّٰهُ طاعَتَهُ عَلَى الْعٰالَمِينَ وَ انَّ الْحَسَنَ وَ الْحُسَيْنَ وَ عَلِيَّ بْنَ الْحُسَيْنِ وَ مُحَمَّدَ بْنَ عَلِيٍّ وَ جَعْفَرَ بْنَ مُحَمَّدٍ وَ مُوسَى بْنَ جَعْفَرٍ وَ عَلِيَّ بن مُوسىٰ وَ مُحَمَّدَ بْنَ عَلِيٍّ وَ عَلى بْنَ مُحَمَّدٍ وَ الْحَسَنَ بْنَ عَليٍّ وَ الْقٰائِمَ الْحُجَّةَ الْمَهْدِىَّ صَلَواتُ اللّٰهِ عَلَيْهِمْ ائِمَّةُ الْمُؤمِنينَ وَ حُجَجُ اللّٰهِ عَلَى الْخَلْقِ أَجْمَعِينَ وَ ائِمَّتُكَ ائِمَّةُ هُدىً بِكَ ابْرارٌ يا فُلانَ بْنَ فُلانٍ»                          
Filan oğlu filan tabirinin yerine kendi adı ve baba adı söylenir.
Daha sonra şöyle denir:
«اذا اتٰاكَ الْمَلَكٰانِ الْمُقَرَّبٰانِ رَسُولَيْنِ مِنْ عِندِ اللّٰهِ تَبٰارَكَ وَ تَعٰالَى وَ سَأَلاكَ عَنْ رَبِّكَ وَ عَنْ نَبِيِّكَ وَ عَنْ دِيِنكَ وَ عَنْ كِتابِكَ وَ عَنْ قِبْلَتِكَ وَ عَنْ ائِمَّتِكَ فَلا تَخَفْ وَ لا تَحْزَنْ وَ قُلْ فِي جَوابِهِما اللّٰهُ رَبّي وَ مُحَمَّدٌ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَ آلِهِ نَبِيِّي وَ الإِسْلامُ دِينِي وَ الْقُرْآنُ كِتٰابِي وَ الْكَعْبَةُ قِبْلَتِى وَ اميْرُ الْمُؤمِنينَ عَلِىُّ بْنُ أبي طٰالِبٍ امٰامى وَ الْحَسَنُ بْنُ عَلِيٍّ الُمجْتَبىٰ امٰامى وَ الْحُسَيْنُ بْنُ عَلِيٍّ الشَّهيدُ بِكَرْبَلاءَ امٰامِى وَ عَلِىٌّ زَيْنُ الْعٰابِدِينَ امَامِى وَ مُحَمَّدٌ البِاقِرُ امَامِى وَ جَعْفَرٌ الصّادِقُ امَامِى وَ مُوسَى الكاظِمُ إِمامي وَ عَلِىٌّ الرِّضٰا إِمامي و مُحَمَّدٌ الجَوادُ إِمامي و عَلىٌّ الْهَادِى امَامِى وَ الْحَسَنُ الْعَسْكَرىُّ امَامِى وَ الْحُجَّةُ الْمُنْتَظَرُ امٰامى هٰؤُلٰاءِ صَلَواتُ اللّٰهِ عَلَيْهِمْ أَجْمَعِينَ ائِمَّتِى وَ سَادَتِى وَ قَادَتِى وَ شُفَعَائِى بِهِمْ أَتَولَّى وَ مِنْ اعدائِهِمْ أَتَبَرَّأُ فِى الدُّنْيَا وَ الآخِرَةِ ثُمَّ اعْلَمْ يا فُلانَ بْنَ فُلان» و به جاى فلان بن فلان اسم ميّت و پدرش را بگويد و بعد بگويد: «انَّ اللّٰهَ تَبَارَكَ وَ تَعَالَى نِعْمَ الرَّبُّ وَ انَّ مُحَمَّداً صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَ آلِهِ نِعْمَ الرَّسُولُ وَ انَّ عَلِىَّ بْنَ أَبِي طالِبٍ وَ اوْلادَهُ الْمَعْصُومينَ الْأَئِمَّةَ الْاثْنَيْ عَشَرَ نِعْمَ الْأئِمَّةُ وَ انَّ مٰا جَاءَ بِهِ مُحَمَّدٌ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَ آلِهِ حَقٌ وَ انَّ الْمَوْتَ حَقٌ وَ سُؤٰالَ مُنْكَرٍ وَ نَكيرٍ فِى القَبْرِ حَقٌّ وَ الْبَعْثَ حَقٌّ النُّشُورَ حَقٌّ وَ الصِّرٰاطَ حَقٌّ وَ الْمِيْزٰانَ حَقٌّ وَ تَطٰايُرَ الْكُتُبِ حَقٌّ وَ انَّ الْجَنَّةَ حَقٌّ وَ النّٰارَ حَقُّ وَ انَّ السَّاعَةَ آتِيَةٌ لا رَيْبَ فِيهَا وَ انَّ اللّٰهَ يَبْعَثُ مَنْ فِي الْقُبُورِ»
Daha sonra deki: «أَ فَهِمْتَ يا فُلانُ» "Ey filanca anladın mı?" filanca yerinde adı söylenir ve şöyle denir:
«ثَبَّتَكَ اللّٰهُ بِالْقَولِ الثَّابِتِ وَ هَداك اللّٰهُ إِلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ عَرَّفَ اللّٰهُ بَيْنَكَ وَ بَيْنَ اوْليٰائِكَ في مُسْتَقَرٍّ مِنْ رَحْمَتِهِ»
«اللّٰهُمَّ جَافِ الْأَرْضَ عَنْ جَنْبَيْهِ وَ اصْعَدْ بِرُوحِهِ الَيكَ وَ لَقِّهِ مِنكَ بُرهَاناً اللّٰهُمَّ عَفوَكَ عَفْوَك»
Eğer ölü kadınsa bu duanın bir kısmı değişir. Duanın tertibine göre: «اسْمَعِى، افْهَمِى يٰا فُلٰانَةَ ابْنَةَ فُلٰانٍ
"Ey filanın kızı filanca dinle ve anla" filan yerine baba adı filanca yerine bayanın adı söylenir. Sonra söyle hitap edilir:
«هَلْ أَنْتِ عَلَى الْعَهْدِ الَّذٖى فٰارَقْتِنٰا .. أَئِمَّتُكِ ائِمَّةُ هُدىً ابْرٰارٌ يٰا فُلٰانَةَ ابْنَةَ فُلٰانٍ» " filan yerine baba adı filanca yerine bayanın adı söylenir. Daha sonra şöyle denir:
«اذٰا أَتٰاكِ الْمَلَكٰانِ الْمُقَرَّبٰانِ رَسُولَيْنِ مِنْ عِنْدِ اللّٰهِ تَبٰارَكَ وَ تَعٰالىٰ وَ سَأَلاكِ عَنْ رَبِّكِ وَ عَنْ نَبِيِّكِ وَ عَنْ دِينِكِ وَ عَنْ كِتٰابِكِ وَ عَنْ قِبْلَتِكِ وَ عَنْ أَئِمَّتِكِ فَلٰا تَخٰافِى وَ لٰا تَحْزَنِى وَ قُولِى فى جَوٰابِهِمٰا .. ثُمَّ اعْلَمِى يٰا فُلٰانَةَ ابْنَةَ فُلٰان»
Burada da filan yerine baba adı filanca yerine bayanın adı söylenir. Sonra şöyle denir:
«ثَبَّتَكِ اللّٰهُ بِالْقَوْلِ الثّٰابِتِ وَ هَدٰاكِ اللّٰهُ الٰى صِرٰاطٍ مُسْتَقيٖمٍ عَرَّفَ اللّٰهُ بَيْنَكِ وَ بَيْنَ أَوْلِيٰائِكِ فى مُسْتَقَرٍّ مِنْ رَحْمَتِهِ» sonrada şöyle denir:
«اللّٰهُمَّ جٰافِ الْأَرْضَ عَنْ جَنْبَيْهٰا وَ اصْعَدْ بِرُوحِهٰا إِلَيْكَ وَ لَقّهٰا مِنْكَ بُرْهٰاناً اللّٰهُمَّ عَفْوَكَ عَفْوَكَ».[1]
 
 

[1] İmam Humeyni, Seyit Ruhullah, Tevzuh'ul Mesail, 1.c, 344.s, Defter intişarat islami, 8.bk, 1424.h.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yüce Allah Kur’an’da Hz. Eyüp’ün (a.s) diliyle şöyle buyurmaktadır: “Gerçekten de şeytan beni yordu ve azaba uğrattı.” Soru şudur: Şeytan nasıl peygamberlere etki edebilmekte ve onlara hâkim olabilmektedir?
    19076 Tefsir 2012/10/09
    Kur’an-ı Kerim’de şöyle okumaktayız: “(Ey Muhammed!) Kulumuz Eyyûb’u da an. Hani o, Rabbine, “Şeytan bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu” diye seslenmişti.”[1] Ayet-i şerife Hz. Peygambere (s.a.a) hitap etmekte ve Hz. Eyüp’ün (a.s) başına gelen hadiseleri hatırlatmak suretiyle ona teselli vermek istemektedir. Hz. Eyüp ...
  • Tek bir kapısı olan Camiye hayız ve cünüp bir kimsenin girmesinin hükmü nedir?
    6000 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/30
    Hayız halinde olan kadın ve cünüp bir kimsenin Camide durması caiz değildir. Ama eğer bir kapıdan girip bir diğer kapıdan çıkıyorsa ya Camide var olan bir şeyi kaldırmak için Camiye giriyorsa sakıncası yok.[1] Buna binaen eğer Caminin tek bir ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6183 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...
  • Sad suresi 26’ıncı ayetin tefsiri
    3910 Tefsir 2019/06/02
    «يا داوُدُ إِنَّا جَعَلْناكَ خَلِيفَةً فِي الْأَرْضِ فَاحْكُمْ بَيْنَ النَّاسِ بِالْحَقِّ ...» Sad suresinin 26’ıncı ayetinde Hz. Davut (a.s) hitap alınmıştır. Allah Teala bu ayette Hz. Davut (a.s)’a hitap ederek onu yeryüzünde halifesi ve vekili karar kılmıştır.[1] Böylece toplumsal bazda diğer ulvi peygamberler ...
  • Peygamberlerin ve İmamların diğer kulların arasından seçilmelerinin delili nedir?
    7599 Eski Kelam İlmi 2010/08/14
    Nübüvvetin genel delilleri gereği Allah-u Teala, insanların hidayeti için, onlara kendi cinslerinden örnek, halife ve hidayetçi olacak kimseler seçmiştir. Bu seçim delilsiz değildir. Şöyleki, Allah’ın halifesi olma yeteneği bütün insanlara verilmiş, ama bu yetenek herkeste fiiliyata geçmemiştir; sadece bir kısım insan tam bir teslimiyetle ilahi ...
  • Kuran ve hadis ışığında Tıp etiği ilke ve gereklilikleri nelerdir?
    2161 بیشتر بدانیم 2020/01/19
  • Cevheri hareketten maksat nedir?
    11494 İslam Felsefesi 2010/12/05
    Hareketten maksat, bir şeyin kuvve (durgunluk) halinden fiil haline geçmesidir. Cevher (öz)’den maksat ise dış alemde varolabilmesi için mevzuya (yapıntı) ihtiyacı olmayan mahiyettir. Oysa arazın (ilinti) dış alemde varolması için mevzuya ihtiyacı vardır. Örneğin beyaz renk, arazdır ve varolabilmesi için dış alemde mutlaka bir mevzuya ihtiyacı vardır. Ama ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    16066 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...
  • Kur’an’da Allah’ı ispat etmek için kesin bir delil öne sürülmüş müdür?
    8343 Eski Kelam İlmi 2011/10/22
    İnsanın temel kaygılarından ve aynı şekilde dinlerin temel ve önemli konularından birisi, tanrının varlığı meselesidir. Kur’an’da Allah’ı ispat etmek için birçok kesin delil mevcuttur. İmkân ve zorunluluk burhanı, imtina burhanı, doğrular burhanı ve hareket burhanı bu burhanlardır. Doğrular burhanı ile hareket burhanı ayrıntılı cevapta belirtilecektir. Düzen burhanı ve onun ...
  • Hangi kaynaklarda hüküm ve yaratıkların hikmeti beyan edilmiştir?
    6175 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Esasen her hikmeti bilmek mümkün değildir; zira Yüce Allah bazı maslahatlar uyarınca birçok konuyu insana bildirmemiştir. Beyan edilenler hususlar da çok geniştir ve onların tümünü elde etmek ve bilmek herkes için müyesser değildir. Bu sebeple ve ömür ve fırsatın sınırlı olmasına binaen en faydalı ...

En Çok Okunanlar