Gelişmiş Arama
Ziyaret
7694
Güncellenme Tarihi: 2010/09/20
Soru Özeti
Acaba "Bütün imamlar İslam peygamberiyle aynı derecededirler" hadisi (Kafi, c. 1 s. 270) doğru mu?
Soru
Acaba "Bütün imamlar İslam peygamberiyle aynı derecededirler" hadisi (Kafi, c. 1 s. 270) doğru mu?
Kısa Cevap

Ondört masum manevi, melekuti ve insani kemaller yönünde en doruk noktada yer almalarına rağmen Son Peygamber (s.a.a) bunların en kamili ve nuru en üstün olanıdır. Resul-i Ekrem Hz. Muhammed hiçbir imam'ın taşımadığı üstünlük ve özelliklere sahiptir. Nitekim ayni hadiste şöyle deniyor: İmamlar Peygamber'in makamındadırlar ancak peygamberlik makamı hariç ve imamlara Peygamber'e helal olan şeyler helal değildir. (örneğin dört eşten fazlasıyla evlenmek) Ancak diğer işlerde Peygamber (s.a.a) gibidirler.

Ayrıntılı Cevap

On dört Masum, en yüce manevi ve insani kemal derecelerinde bulunan ön dört yıldız durumundalar. Bu yıldızlardan her biri, ilahi ilim ve kemalin en yüce aşamasında bulunuyorlar ve hiçbir eksiklik ve kusur onların vücutlarında bulunmaz. Yüce Allah buyuruyor ki: "Allah, sadece siz Ehl-i Beyt'ten her türlü eksikliği gidermek ve sizi tertemiz kılmayı irade ediyor."[1] Evrenin en üstün ve şanlı kişileri olan bunlar saadet ve kemalin zirvesindedirler.

Ancak Resulullah (s.a.a) onların içinde en nurlu ve en kamil olanındır. Onun, kendisiyle hiçbir imamın ortak olmadığı seçkinlik ve özellikleri vardır. Nitekim İmam Cafer Sadık (a.s) kendisine sorulan sorunun cevabında şöyle diyor: "İmamlar Peygamber (s.a.a) gibidirler. Ancak onlar peygamber değillerdir. Onlara Peygamber'e helal olan şeyler helal değildir. (dört kadından fazlasıyla evlenmek gibi) Ancak diğer konularda Peygamber gibidirler."[2]

Buna göre Peygamberlerin efendisi Hatemu'l-enbiye Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a) bu yüce makam sahibi yıldızlar içinde en üstünüdür ve Allah'a kurbun en doruk noktasında yer almıştır. Nitekim İmam Cafer Sadık'ın açıkladığı gibi[3] zer aleminde Allah'ın nidasına ilk lebbeyk diyen odur. O Allah'a en yakın kişidir. O Allah'a yakınlıkta o makama erişmiştir ki Allah'a yakın bulunan meleklerden ve mursel peygamberlerden hiçbir kimse onun bulunduğu makama erişmemiştir. "O iki yay yakınlığına veya daha yakına erişti"[4] O mirac gecesinde manevi makamlardaki bütün dereceleri bir gecede katetmiş ve mümkün olan en yüce makama erişmiştir. On dört masum içerisinde sadece peygamberlik vahyi ile Yüce Allah'la doğrudan ilişkisi olan tek nurdur. Kur'an'i Kerim ona nazil olmuştur. En kamil din ve ilahi nimet programı onun eliyle insanlara sunulmuştur. Ahlakın erdemlerini onun vasıtasıyla en yüce kemal noktasına varmıştır.[5] Allah'ın kendi kelamında; kendisinin, meleklerin ve müminlerin selam ve savatını özgü kıldığı tek kişidir.[6]

Bu özelliklerden her biri tek başına onun kendine has mevkisini ortaya koyacak niteliktedir. İmam Muhammed Bakır (a.s) ne de güzel şekilde bu hadiste Resulullah (s.a.a) ve diğer masumların yüce makamlarını beyan etmiştir: "Şecere-i Teyyibe (cennetteki o temiz ağaç)[7] Peygamber'dır (s.a.a)… Onun dalı Ali'dir. gövdesi Hz. Fatıma'dır. meyveleri Ali ve Fatıma'nın soyundan masum imamlardır."[8]

Bu hadiste on dört masumun mevki ve konumları en güzel şekilde açıklanmıştır.

Son olarak şu noktaya değinelim ki masumların mevki ve makamlarını bilmek ihmalkarlık edilmemesi gereken bir görevdir. Çünkü bu konuda aşırılık veya kusur her ikisi de hatalı tutum sayılır ve kişinin sapmasına yol açar. Nitekim Hz. Ali Nehcü'l-Belağa'da şöyle demiştir: Benim hakkımda iki kişi helak olur beni sevip guluv eden ve benim hakkımı tanımakta geri duran kişi"[9] Buna göre biz masumların yüce makamlarını tanımakla, bu konuda aşırı gitmekten veya ihmalkarlıktan geri durmakla ve o İmamları takip etmekle saadet yolunu kat etmeliyiz.

Umarız ki Yüce Allah'ın lütuf ve inayeti sonucu doğru yolu takip edip her türlü sapmadan ve ihmalkarlıktan uzak duralım.



[1] Ahzap: 33

[2] عِدَّةٌ مِنْ أَصْحَابِنَا عَنْ أَحْمَدَ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنِ الْحُسَیْنِ بْنِ سَعِیدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بَحْرٍ عَنِ ابْنِ مُسْکَانَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِی عَبْدِ اللَّهِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ مُسْلِمٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا عَبْدِ اللَّهِ ع یَقُولُ الْأَئِمَّةُ بِمَنْزِلَةِ رَسُولِ اللَّهِ ص إِلَّا أَنَّهُمْ لَیْسُوا بِأَنْبِیَاءَ وَ لَا یَحِلُّ لَهُمْ مِنَ النِّسَاءِ مَا یَحِلُّ لِلنَّبِیِّ ص فَأَمَّا مَا خَلَا ذَلِکَ فَهُمْ فِیهِ بِمَنْزِلَةِ رَسُولِ اللَّهِ ص Usul-Kafi c. 1 s. 370 Miratu'l-Ukul c. 3 s. 161

[3] Biharu'l-Envar c. 5 s. 236

[4] Necm: 9

[5] انما بعثت لاتمم مکارم الاخلاق. Biharu'l-Envar c. 16 s. 210

[6] ان الله و ملائکته یصلون علی النبی یا ایها الذین آمنوا صلوا علیه وسلموا تسلیماً. Ahzap: 56

[7] کشجرة طبیه اصلها ثابت و فرعها فی السماء. İbrahim: 24

[8] [8] [تفسیر القمی‏] أَبِی عَنِ ابْنِ مَحْبُوبٍ عَنْ أَبِی جَعْفَرٍ الْأَحْوَلِ عَنْ سَلَّامِ بْنِ مُسْتَنِیرٍ عَنْ أَبِی جَعْفَرٍ ع قَالَ سَأَلْتُهُ عَنْ قَوْلِ اللَّهِ تَعَالَى مَثَلًا کَلِمَةً طَیِّبَةً الْآیَةَ قَالَ‏الشَّجَرَةُ رَسُولُ اللَّهِ ص وَ نَسَبُهُ ثَابِتٌ فِی بَنِی هَاشِمٍ وَ فَرْعُ الشَّجَرَةِ عَلِیُّ بْنُ أَبِی طَالِبٍ ع وَ غُصْنُ الشَّجَرَةِ فَاطِمَةُ ع وَ ثَمَرَاتُهَا الْأَئِمَّةُ مِنْ وُلْدِ عَلِیٍّ وَ فَاطِمَةَ ع شجرة رسول الله نسبة ثابت فی بنی اثم و فرع الشجرة علی بن ابیطالب و غض الشجرة فاطمه (س) و ثمراتها الائمة من ولد علی و فاطمه (ع) و ...  Biharu'l-Envar c. 9 s. 217

[9] هلک فیّ رجلان محب غال و مبغض قال، Nehcu'l-Belağa Kısa Sözler, No: 113

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Peygamber(s.a.a.)’in bütün sözleri ve konuşmaları vahiy midir?
    18102 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Bu hususta farklı görüşler vardır:Bazıları, Necm suresinin 3 ve 4’üncü ayetlerinin[i] genel olmasına bakarak şuna inanmaktadırlar: Peygamber(s.a.a.)’in bütün konuşmaları ve davranışları, vahiyden kaynaklanmaktadır.Bazıları da, Kuran-ı Kerim ve Peygamber(s.a.a.)’e nazil olan ayetler hakkında olan Necm suresinin 4’üncü ayetine bakarak, Peygamber(s.a.a.)’in ...
  • Babam bir spor salonunda çalışıyor. Salonun beyazcamından kendi evimizden şahsi olarak istifade etmenin hükmü nedir?
    5331 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/22
    Halk elinde olan malların ya hakiki yönü ya da hukuksal yönü vardır; yani bunlar ya şahsi mallardır ya da devlete bağlı kurumlara ve özel şirketlere aittir. Başkasının (şahsi veya şahsi olmayan) mallarından izin ve müsaade alınmaksızın istifade etmek kesinlikle caiz değildir ve gasp hükmünü taşımaktadır.
  • Yabancı şirketlere yapılan yatırımların kazançının hükmü nedir?
    12314 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/24
    Yabancı şirketlerde yatırım yapmak eğer müslümanların izzetine, bağımsızlığına zarar vermiyor ve Müslümanların onlara bağlanmalarına ve derin bağlar kurmalarına yol açmıyorsa sakıncası yoktur. Bu bağlamda Müslüman olmayan birinden faiz almak Taklit Mercilerin kahir çoğunluğunun fetvasına göre caizdir. ...
  • İmamları (a.s) ziyaret etme felsefesi nedir?
    9001 İslam Felsefesi 2011/05/21
    Saygı ve tazim etme eşliğinde herhangi bir şahıs veya şeye yönelik duyulan içsel bir temayül ve eğilime ziyaret denir. İnsanın hakikati ruhu olduğundan ve o da hiçbir zaman fani olmadığından, bir büyük şahsı öldükten sonra ziyaret eden bir insan gerçekte diri bir varlığı ziyaret etmiş, ona eğilim ve temayül ...
  • İmam Ali Hadi (a.s)’ın biyografisini anlatır mısınız?
    3048 امام هادی ع 2020/01/20
  • Sabah ezanının bitimine kadar sahur yenilebilir mi?
    9642 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/04
    Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Mükellef fecrin doğduğunu bilir veya itminan ederse yemek yiyemez, ama itminan etmezse yemenin sakıncası yoktur. Ayetullah el-Uzma Sistani’nin Bürosu: 1) Vaktin girdiğine yakin etmişseniz yiyemezsiniz. 2) Şehirden dört fersah (22 km) uzaklaşıp yolculuğa çıkar, orucunuzu yer, sonra da kaza edersiniz. Ayetullah el-Uzma ...
  • Cenabet olan kimse gusül almadan banyodan çıkarsa bütün bedeni necis sayılır mı?
    27893 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sorunun cevabını vermeden önce şu noktayı hatırlamamız gerekir: Cenabetten maksat necasetle bütün bedenin necis olması değildir. Cenabet gerçekte manevi necasettir. Meni bedenin tümünü değil yanlızca bedenin değdiği yeri necis eder, yıkamakla ve necasetin gidermesiyle değdiği yer pak olur. Örneğin cenabet olan ...
  • Ahiretin mümkün ve gerçek olduğuna dair hangi deliller mevcuttur?
    24649 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    Önem açısından ahiret ve kıyamet meselesi tevhid meselsinden sonra en önemli dinî ve İslamî meseledir ve Kur’an ayetlerinin üçte birinden çoğu bu hususta nazil olmuştur. Kıyameti ispat eden deliller aklî ve naklî diye iki bölüme ayrılmaktadır:
  • Toprağa secde etmenin felsefesi nedir?
    19418 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/10/24
    Secdenin hakikati alçakgönüllülük, baş eğmek ve meyildir. Secde farzlardan biridir; çünkü yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler rükû ve secde edin…” Burada bir noktaya dikkat edilmesi gerekir ve bu nokta Şia’nın toprağa toprak için secde etmemesidir; zira yüce Allah’tan başkasına secde etmek tüm Şia âlimlerinin görüş ...
  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    16996 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...

En Çok Okunanlar