Gelişmiş Arama
Ziyaret
8167
Güncellenme Tarihi: 2011/08/30
Soru Özeti
Abdestsiz Allah kelimesine dokunmanın hükmü nedir? (Abdullah anlamında olan) İsrail kelimesine dokunmanın hükmü nedir?
Soru
1- Başka dillerle hata çok nadir bir dille yazılmış Allahın ismine abdestsiz el vurmanın hükmü nedir?
2- İsrail kelimesi Allahın iyi kulu anlamında olduğunu farz edersek bu kelimede Allah kelimesi Arapça diliyle değil başka bir dille var olmaktadır. Bu durumda bu kelimeye abdestsiz dokunmamak mı gerekir? Acaba (İsrail’e ihtiraz amaçlı) bazen duvarlara bu kelime asılıyor ve caddelere yazılıyor. Bu durumda bu kelimeye kasti olarak basmak haram mıdır?
3- Bir kelime bir camianın geleneğinde Allah anlamında değil başka bir camianın genelliğinde Allah anlamında olursa teklif nedir?
4- Acaba İsmi Habibullah olan bir kimse kendi ismine abdestli dokunması gerekiyor mu ve diğer mübarek isimlere gösterilmesi gereken has saygı bu isme de gösterilmesi lazım mı?
Kısa Cevap

Abdesti olmayan bir kimse Allahın ismine hangi dille yazılıyorsa yazılmış olsun dokunması haramdır. Hakeza ihtiyati vacip gereğince Peygamber (s.a.a.), İmamlar ve hz. Zehra’nın (s.a) ismine abdestsiz dokunmak haramdır.[1] Allah ismi kendisinde var olan Habibullah ve diğer isimler hakkında da “Allah” lafzına abdestsiz dokunmak işkallıdır.[2]

Ama ibranice olan İsrail kelimesi Allahın gözetiminde, tedbirinde himayesinde ve esaretinde olan bir kimse anlamındadır. Bu anlam Arapçadaki “Abdullah” kelimesinin taşımış olduğu anlama yakın bir anlamdır.[3] Her halükarda İsrail[4] kelimesi hz. İbrahim’in oğlu olan hz. İshak’ın oğlu olan hz. Yakubu’un lakabıdır. Normal şartlarda ve bu kelimenin kendisine saygılı olmak gerekir. Ama günümüzde bu isim İslam’la savaşan bir bayrağın ve Müslümanlara karşı düşmanlığın alameti konumundadır. Bu nedenle dinin düşmanı olan kimselerin bayraklarını ayaklar altına alıp çiğnemek ve ona karşı itirazını bildirmek için kasti olarak ona basmak ve üzerinden geçmenin her hangi bir işkalı yoktur.[5]  

Ayetullahe'l-uzma HADEVİ TAHARANİ (Allah yüce bereketlerini devam ettirsin) hazretlerinin görüşü:

C 1. Allaha karşı saygısızlık yapmak haramdır. Dolayısıyla Allahın ismine karşı hangi dille yazılmış olursa olsun ihanet edercesine ve nezaketsizlik ve edepsizlik kastıyla yapılan her davranış haramdır. Ama eğer yapılan davranışlarda edepsizlik ve saygısızlığa delalet etmiyor ve bu davranışta bulunan kişi böyleli bir amaç gütmüyorsa sakıncası yok ve caizdir. Buna binaen Allahın ismine dokunmak eğer ihanet içermiyor ve ukala nezdinde ondan ihanet içerikli anlam anlaşılmıyor ise caizdir. Peygamberler (s.a.a), İmamlar (a.s.) ve hz. Fatma Zehra’nın (a.s.) isimleri de ayni bu hükme sahiptir.

C 2, 3, 4, bu soruların cevabı birinci soruya verilen cevaptan anlaşılmış oldu. Elbette üçüncü sorunun cevabında dikkat edilmesi gereken nokta şu: Buradaki ölçü ukala örfü veya bu eylemin kendisinde gerçekleşen camianın örfü ve geleneğidir.       



[1] İmam HUMEYNİ, “tevzi’ül-mesail (el-muhaşi)”, c. 1, s. 187. 3635. Numaralı surudan (sayt: 4319), nemaye: lemsi hututi kuran bıduni vuzu…iktibas edilmiştir.

[2]Ecvibetül istiftaat (bilfarisiyeti)”, s. 31, sual 152: Abdullah, Habibullah gibi isimleri abdestsiz dokunmanın hükmü nedir? C: celale (Allah) lafzına abdestsiz dokunmak caiz değildir. Mürekkep olan isimlerin bir cüz’ü olsa bile.

[3]ettahkiku fi kelimatil-kuranı kerim”, c. 1, s. 84; bu kelimenin Arapça dilindeki anlamı İbranicede esere maddesinin taşımış olduğu anlamla mutabakat içindedir. Dolayısıyla İsrail kelimesinin anlamı; kontrol, gözetim, tedbir ve Allahın güdümünde olmaktır. Bu mana Abdullah kelimesinin taşıdığı anlama yakın bir anlamdır.

[4] Bkz. ali Muhammedi, “beni İsrail”.

[5] Renberiyet makamı hz. Ayetullah HAMENEY’nin (Allah bereketini devam ettirsin) defterinden yazılı istiftaat.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar