Gelişmiş Arama
Ziyaret
7034
Güncellenme Tarihi: 2009/06/16
Soru Özeti
Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
Soru
Raksetmenin haram olduğuna delil olan hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Sorunun cevabına geçmeden önce şu önemli noktaya dikkat çekmek istiyoruz: Bir rivayet, sırf hadis kitaplarında geldi diye onunla istidlal edilemez (onunla şer’i bir hokum kanıtlanamaz). Rivayetle istidlal etmek fakihlerin görevidir. Şer'i hükümleri çıkarmak onların uzmanlık alanıdır. Zira bir rivayete istidlal etmek çeşitli ilimleri bilmeyi gerektirir ki bunu da herkes bilmemektedir. Bu yüzden fıkhi kitaplara baş vurduğumuz zaman fakihlerin raksetmek konusunda ki görüşlerinin farklı olduğunu görmekteyiz. Kimisine göre raksetmek tümüyle haram değildir. Yani raksetmek eğer haram işlere neden olmazsa haram değildir. Ayetullah Hoi'nin (r.a) görüşü böyledir. O (r.a) “Düğün vb. gibi toplantılarda raksetmek ve alkış çalmak caiz midir? Bu cevaz kadınlar için de geçerli midir?” sorusuna şöyle cevap veriyor: “Raksetmek eğer kadın ve erkeğin bir birine karışması vb. gibi günahlara neden olmayacaksa başlı başına haram değildir.”[1] Öğrencisi Ayetullah Tebrizi de (r.a) aynı görüştedir.

 

Bazı takilt merciileri ise şehveti tahrike veya harama neden olursa raksetmenin haram olduğunu söylemekteler. Ayetullah Hamenei şöyle diyor: “Raksetmek eğer şehveti tahrik eder veya harama götürür ya da fesada yol açarsa haramdır.”[2]

 

Bazılarıda raksetmenin tümüyle haram olduğunu söylemekteler.[3]

 

Raksetmek hakkında iki grup hadise istinad edilebilir:

 

1-Genel olarak her türlü eğlence ve boş şeyleri yasaklamayan hadisler. Bu eğlence ve boş şeylerin içinde raksetmekte vardır. Örneğin İmam Sadık (a.s) buyuruyor: “Adem (a.s) dünyadan göçtüğünde İblis ve Kabil onu kınadılar (ölümüne sevindiler) ve saz çalıp şarkı söylemeye başladılar. Kim yer yüzünde bu şekilde eğlenirse o ikisine uymuştur.”[4]-[5]

Hz. Ali (a.s)'dan rivayet edilen bir hadiste de şöyle buyruyor: “Oyun peşinde olan ve kendisini daima eğlenceye veren kimse akıllı değildir.”[6]

 

2-Açıkca raksetmeyi yasaklayan hadisler. Aşağıda onlardan örnekler getiriyoruz:

 

İmam Sadık (a.s)'dan rivayet edilir ki, Resulullah (s.a.a) şöyle buyruyor: “Sizlere raksetmeyi, kaval, ud ve davul çalmayı yasaklıyorum.”[7]

 

Yine Allah Resulü (s.a.a)'in raksetmeyi, her türlü eğlenceyi ve bu meclislerde bulunmayı ve onları dinlemeyi yasakladığı rivayet edilir.[8]

 

Bu rivayetlerin senetlerinin ve delaletinin açıklanması fıkhi uzmanlık isteyen bir şeydir ki, kendi yerinde bunlar ele alınmıştır.[9]



[1] -Ayetullah Hoi, Sırat'un Necat (Ayetullah Tebrizinin haşiyesi) c.1, s.372

[2] -Ecvibet-ul İstiftaat, c.2, s.14

[3] -Seyyid Muhsin Mahmudi, Mesail-i Cedid-i Ez Didgah-ı Ulema ve Meraci-i Taklit, c.1, s.203-204

[4] -Ve anhum, an Sahl, an Süleyman b. Semae an Abdullah b. Kasım, an Semae kale kale Ebu Abdullah... Muhammed b. Hasan Hürr-ü Amuli, Vesail-uş Şia, Ebvab-u Ma Yuksibu Bihi, Bab-u Tahrimi İstimal-il Melahi Bi-Cemii Esnafiha ve Beyiha ve Şiraiha

[5] -Bu hadis muteber değil, zira bir senetle nakledilmiştir. Bu senette Abdullah b. Kasım Hazremi diye biri var ki, batıllıkla tanınmaktadır. Necaşi onun hakkında şöyle diyor: “Çok yalancı ve ğalidir, ğulatlardan hadis nakleder.” Şeyh Tusi de şöyle diyor: “O, vakifi mezhebine mensuptur.” Mu'cem-u Rical-il Hadis, c.10, s.285

[6] -Müstederk-ul Vesail, c.13, s.220

[7] -Ali b. İbrahim, an ebihi, an-il Nevfeli an-is Sekuni an Ebi Abdullah a.s kale... el-Kafi, c.6, s.432, Bab-ul Ğina; Vesail-uş Şia, c.17, s.313

[8] -Müstedrek-ul Vesail, c.13, s.218, Müessese-i Al-ul Beyt, Aval-il Leali, c.1, s.262

[9] -Bkz: Ğayet-ul Amal fi Şerh-i Kitab-ul Mekasib, c.1, s.124

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar