Gelişmiş Arama
Ziyaret
9391
Güncellenme Tarihi: 2010/06/17
Soru Özeti
Toprağa verildiğimiz vakit, kabirde kendimiz için uygun bir ikametgâh seçebilmemiz için bir yol var mıdır?
Soru
Toprağa verildiğimiz vakit insan kabirde ne gibi bir duygu hisseder? Orada kendimiz için uygun bir ikametgâh seçebileceğimiz bir yol var mıdır?
Kısa Cevap

Kabre girme esnasında insanın hisleri, kendisi için gözetilmiş yere bağlıdır ve bu yer de insanın dünyada iken yapmış olduğu davranış ve hareketlerine tabidir. Doğal olarak bu değişik durumlarda farklı olacaktır. Yanı sıra öldükten sonra ölen şahsın artık iyi bir davranış sergileme imkânı bulunmaması nedeniyle, tabii olarak onun kabirdeki yerinin de değişmemesi gerekir. Lakin insan geride öldükten sonra da sürecek iyi eserler bırakırsa kabirde kendi durumunun iyileşmesini ümit edebilir.

Ayrıntılı Cevap

Ölüm sonrası dünya, bilinmeyen bir dünyadır; zira bu yolculuğa çıkmış kimseler geriye dönme veya gördüklerini söyleme imkânına sahip değildirler. Bu esas uyarınca, sadece bizim ölüm ve ondan sonraki vaziyet hakkındaki bilgimiz yüce Allah’ın ve dini önderlerin bildirdikleridir ve biz onların sözlerinin doğru olduğuna inanıyoruz. Hz. Peygamber (s.a.a) öldükten ve kabirde yer edindikten sonra insanın durumu hakkında şöyle buyurmaktadır: “Kabir ya cennet bağlarından bir bağ veya cehennem çukurlarından bir çukurdur.”[1] Bu rivayetin bir benzeri masum imamlardan da nakledilmiştir.[2] Benzeri bir nakilde de kabirde yatan ölüye soru sormak ve ondan cevap almak için müracaat eden iki meleğin değişik şekillere bürüneceği belirtilir. Eğer ölmüş şahıs, iyi bir şahıs ise melekler “Beşir” ve “Mübeşşir” olarak adlandırılırlar.[3] Onların adlarında müjde mefhumu bulunur. Lakin kabirde yatan şahıs zalim ve günahkâr bir birey ise, adlarından tanınmazlık ve sır algılanan “Nekir” ve “Münker” adında melekler olarak belirirler. İşte burada duada şöyle okuruz: “Ey Allah’ım Nekir ve Münkeri benden uzak tut ve o ikisinin yerine Beşir ve Mübeşşir’i bana görünür kıl!”[4] İnsanın kabirdeki yerini belirleyecek olan şey kesinlikle onun dünyada iken yapmış olduğu hareket ve davranışlardır. İnsanın duyacağı his de kendisi için gözetilmiş yere tabidir. Tabii olarak bir cennet bağında yer bulacak ve müjdeleyici melekler tarafından karşılanacak bireyler ile cehennem çukurlarında sürünecek ve azabı hatırlatan melekler ile karşılaşacak bireyler ortak hisler taşımayacaklardır. Sorunuzun ikinci bölümüyle yani öldükten sonra uygun bir yer seçme imkânı hakkında ise şöyle söylemek gerekir: Belirtildiği gibi insanın kabirdeki durumu onun dünyadaki davranışlarına tabidir ve bu da ölüm ile sona erer. Bu esas uyarınca insan kendi durumunu değiştirme gücüne sahip değildir. Elbette öldükten sonra da dünyada etkisi sürecek olan bir takım iyi eserler bırakırsak, böyle bir durumda kabirde kendi durumumuzun iyileşeceğini ümit edebiliriz. Hz. Peygamber (s.a.a) bu hususta şöyle buyuruyor: “Mümin birey dünyadan göçtüğünde kendisinin eli üç şey dışında her şeyden kesilir:

1. Cari sadaka; yani mescit, hastane ve okul gibi iyi eserleri zaman boyunca sürecek olan her şey.

2. İnsanın ölmesinden sonra bile faydası başkalarına ulaşan bilgi.

3. Kendisine dua eden hayırsever evlat (ölen şahsın doğru terbiyesinin bir eseri).”[5]

Evet, eğer bir şahıs geriye böyle eserler bırakırsa kabirde durumu iyileşebilir ve azabı sevaba dönüşebilir. Hz. Peygamberden (s.a.a) aktaracağımız bir hadis bu yanıtta bizim son sözümü olacaktır. Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyuruyor: “İsa Mesih (a.s) bir gün bir kabrin yanından geçer ve kabirde bulunan şahıs azap görmektedir. Sonra bir yıl geçtikten sonra kendisinin yolu o kabrin yanından geçer ve artık bir azabın olmadığını gözlemler. O, bu değişimin nedenini Allah’tan sorar ve Allah tarafından kendisine şöyle bir vahiy gelir: Ey Allah’ın ruhu! Bu şahsın hayırsever bir evladı rüşt yaşına erdi. Kendisi bir yolu tamir etti ve bir yetimi kendi bakımı altına aldı. Ben de bu ölüyü evladının iyi davranışından ötürü bağışladım.”[6]

Aşağıdaki konuları okumanız sizin için faydalı olabilir:

Kabirde soru, 15968, (Site: 15691).

Berzahta sevap ve ceza, 19576, (Site: 18939).

Berzahta tekâmül, 21038, (Site: 20315).

 


[1] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’lEnvar, c. 6, s. 275, Müessesetü El- Vefa, Beyrut, 1404 h.k.

[2] a.g.e, c. 6, s. 214, İmam Seccad’dan (a.s) nakil.

[3] a.g.e, c. 56, s. 234.

[4] a.g.e, c. 95, s. 391.

[5] a.g.e, c. 2, s. 23, hadis 65.

[6] a.g.e, c. 6, s. 220, hadis 15.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar