Gelişmiş Arama
Ziyaret
6134
Güncellenme Tarihi: 2011/08/21
Soru Özeti
Bazı müfessirlerin işaret ettiği Kur’an’daki iphamların anlamı nedir?
Soru
Yüce Allah Hicr suresinin dokuzuncu ayetinde biz Kur’an’ı koruyacağız diye buyurmaktadır. Oysaki Mevlana Ferman Ali sözlerinde Kur’an’da üç iphamın olduğunu ve değişikliğin meydana geldiğini belirtmiştir. Belirtilen iphamlar şunlardır:
A. O, Hud suresinin yetmiş üçüncü ayetinin göründüğü kadarıyla bu hususta olmadığını ve gereksiz yere eklendiğini söylemiştir.
B. Hicr suresinin kırk birinci ayeti hakkında bu ayette Âl yerine Ali’nin tefsirinin zikredildiğini ifade etmiştir.
C. Ahzab suresinin otuz üçüncü ayeti hakkında da bu ayetin bu konuda zikredilmediğini ve gereksiz yere eklendiğini söylemiştir.
Allah kendi ahdine (Kur’an’ı korumaya dair) vefa göstermemiş midir? (Ayrıca bunun Sünnilerin Şiiler karşısında dile getirdiği önemli bir nokta olduğunu da unutmayın). Lütfen bir açıklamada bulunur musunuz?
Kısa Cevap

Evvela bir kitapta okuduğunuz her düşünce ve teoriyi Şia’nın genel düşüncesi olarak değerlendirmemeniz gerektiğine dikkat etmelisiniz. Pek tanınmayan bir yazara ait kitaptan alıntılanmış olan ve de dağınık ve muğlâk şekilde ifade edilen sorunuz, maalesef bu türdendir. Ama kısa ve özet olarak bilmelisiniz ki hem Ehli Sünnetten bir grup ve hem de Şiilerden az bir kesim, Kur’an’da bazı ayetlerin yerinin değiştiği veya silindiğine inanmıştır. Lakin bu düşünce her iki ekole bağlı âlimlerin ekseriyetince ret edilmiştir. Bu yüzden bu mesele Müslümanlar arasında tefrikaya dönüşecek bir konu haline gelmemelidir. Eğer Şii veya Sünni bir âlim bir görüş ortay attığında, onu söz konusu mezhebe bağlı tüm takipçilerin inancı olarak değerlendirmek mümkün değildir. Hicr suresinde belirtilen [1] zikri koruma ve muhafaza etmeyi bazı müfessirler Kur’an’ın korunması olarak tefsir etmiş ve bazıları da Peygamberin (s.a.a) şahsını korumak olarak tevil etmişlerdir. [2] Talak suresinin onuncu ve on birinci ayetleri ikinci teoriyi onaylar mahiyettedir. [3] Hangi tefsirle olursa olsun zikri korumak, Peygamberin (s.a.a) ilahi mesajının sonsuza dek ebedi kalacağı ve onun tükenmesinin mümkün olmayacağı anlamına gelmektedir. Bu nedenle İslam düşmanlarının tüm çabalarına rağmen bu dinin mensuplarının günbegün arttığını gözlemlemekteyiz. Şunu da unutmayınız ki; iki fırkadan tahrife inanlar bile şimdi tüm Müslümanların elinde mevcut olan Kur’an’ın insanlığın saadeti için yeterli olduğuna ve değişik bahaneler ile onu metruk bırakmamak gerektiğine inanmaktadır. Bu hususta daha fazla bilgi edinmek için 3888 (site: 4447), 5801 (site: 6049) , 114 (site: 2380) ve 7602 (site: 7686) ’deki yanıtları okuyabilirsiniz. Belirtilen yanıtları göz önünde bulundurulmayla soruda ifade edilen konuları incelemeye bir gerek kalmamaktadır.   



[1]    انا نحن نزلنا الذکر و انا له لحافظون

[2] Kurtubi, Ahmed. Muhammed, el-Cami’ li-Ahkami’l-Kur’an, c. 11, s. 6, İntişarat-ı Nasır Hosrov, Tahran, 1364 h.ş.

[3]   (...قد انزل الله الیکم ذکرا. رسولا یتلوا ...) Gördüğünüz gibi bu ayette zikir Peygamber (s.a.a) olarak tefsir edilmiştir.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar