Gelişmiş Arama
Ziyaret
14915
Güncellenme Tarihi: 2009/06/16
Soru Özeti
Cinleri, ruhları ve şeytanları çağırıp teshir etmenin (emri altına almanın) hükmü nedir?
Soru
Cin, ruh ve şeytanlarla irtibat kurup onlardan dünya işlerimiz için faydalanmanın mantıklı bir açıklaması var mı? Neden?
Kısa Cevap

Ruhlar, cinler ve şeytanlardan ilmi ve ameli istifade etmeye ve irtibata geçmeye lugatte ve fıkhi ıstılahta sihir denmektedir.[i] Kur'an, hadis ve fıkhi delillere göre sihirbazlık dünya ve ahiret yaşantıları açısında insanın faydasına değildir.

 

Kur'an-ı Kerim, sihirbazlığı, küfür, imansızlık, takvasızlık, insanın kendisiyle kötü ticaret yapması, ahiretten nasibi olmamak,[ii] günahın çoğalması ve horluk olarak görmektedir.[iii]

 

Rivayetlerde sihirbaz; kafir,[iv] Kur'an'a nankörlük,[v] şirk,[vi] ilahi rahmet[vii] ve İslamdan uzak olmak,[viii] kulluğa ihtiyaç duymamak,[ix] cehenneme gitmenin nedeni[x]-[xi] ve lanetli[xii] olarak nitelendirilmiştir.

 

Fakihler de ayetler ve rivayetler ışığında, ve sihrin bedensel, ruhsal, dini ve ictimai zararlarını göz önüne alarak sihri haram bilmişlerdir.[xiii]-[xiv]



[i] -Zahir şuıdur ki, sahirat kısımlarıyla ve bütün tarifleriyle sihire girmektedir. (Şerh-i Mekasib-i Muharreme-i Müzci, Seyyid Muhammed Ali Cezairi, c.2, s.112); Şehid-i Evvel ve Şehid-i Sani meleklerin ve cinlerin kullanılamsını, şeytanların çağırılmasını sihirden saymışlardır. (a.g.e, s.68); veya sazice ruhlardan yardım amaçlı kullanmak (a.g.e. s.71)

[ii] -“Tuttular da Süleyman'ın saltanatı aleyhine, Şeytanların kapıldıkları şeylere uydular. Halbu ki Süleyman kafir olmamıştı...” Bakara/102-103; Tefsir-ul Mizan, c.1, s.234

[iii] -“Şüphe yok ki insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazılarına sığınıyorlar da onların taşkınlığını, zulümlerini artırıyor.” Cin/6

[iv] - el-Vesail, c.12, s.107

[v] - a.g.e, s.109

[vi] - a.g.e, s.106

[vii] - a.g.e, s.107

[viii] - a.g.e, s.108

[ix] - a.g.e, s.108

[x] -Bihar, c.58, s.223

[xi] - el-Vesail, c.12, s.107

[xii] - a.g.e, s.103

[xiii] -Mekasib-i Muharreme, 10. Mesele

[xiv] -İmam Humeyni, böyle irtibatları sihir olarak kabul etmese de haram olduğunu söylüyor ve şöyle buyruyor: “Melekleri istihdam etmek, cin çağırmak ve onları tutsak etmek, ruhları çağırmak ve onları tutsak etmek vb. şeyler buna dahildir.” Tahrir-ul Vesile, c.1; Mekasib-i Muharreme-i Müzci, 16.Mesele

Ayrıntılı Cevap

Her ne kadar lügat ve fıkhi kitaplarda sihir için çeşitli tarifler yapılmışsa da ruhlar, cinler ve şeytanlarla irtibat kurmaya sihir denildiği kesindir.[1]

Sihirbazlığın, insanlık tarihindeki geçmişi çok eskiye dayanıyor. En fazla yaygın olduğu zaman da Peygamberlerin olmadığı ya da Onların hakimiyetinin az olduğu zamanlardır. Bu yüzden onlar özellikle Hz. Nuh (a. s)[2] ve Hz. Süleyman (a.s)'dan[3] sonra daha çok görülmeye başlamışlardır.

Tarihi gerçekler gösteriyor ki, sihirciler dini, manevi ve maddi olmak üzere insanlığa çok büyük zararlar vermişlerdir. Çünkü cinlerin ve şeytanların eksik bilgilere[4] sahip olmaları ve onlarla irtibatı olanların bu yanlış bilgilerle insanların hayatına yön vermeğe çalışmaları çeşitli felaketler kaynak olmuştur. Bu yüzden bize göre hem cin, şeytan ve ruhlara ulaşmaya çalışmak dine aykırıdır,[5] hem de onların verdiği bilgi ve yaptıkları etkileri uygulamaya geçirmek. Sihirbazların çok kere peygamberlik iddiasında bulundukları da görülmüştür.[6]

 

İnsanın saadeti, dostlukları, düşmanlıkları, mutluluğu, endişesi, uyuması, uyanık kalması, yolculuğu, ikameti, kısacası her şeyi dünyevi ve uhrevi faydalarını temin edecek şekilde düzenlemelidir. Ama sihirbazlık tarihinde bu ölçünün yerine başka ölçüler temel alınmıştır.[7]

 

Öte yandan ruh çağırmak, cin ve şeytanları teshir etmek, bir çeşit iradeyi elden almak olduğundan, veya cin ve şeytanları çağırmak için kadın ve çocukların ruhlarını teshir etmek zarar ve eziyettir.[8]

 

Sonuç şudur: Cin, şeytan ve ruhların hem bilgileri sınırlıdır,[9] hem de yaptıkları etkileri.[10] Eğer bilgi ve tesirleri şeytandan olursa, şeytanın da işi saptırmak ve batılı güzel göstermek olduğuna göre[11] böyle bir irtibata asla güvenilmez.

 

Daha fazla bilgi için bakınız:

 

1- İnsanla Cinin İlişkisi, 556. soru

2- Başka Âlemlerin Varlıklarıyla İrtibat, 293. soru

3-Şeytan ve Cinin Gücü, 138. soru



[1] - Şerh-i Mekasib-i Muharreme-i Müzci, c.2, s.112

[2] -İmam Hasan Askeri (a.s) buyuruyor: “Nuh tan sonra sihirbazlar çoğaldı.” Vesail, c.12, s.106

[3] - Tefsir-ul Mizan, c.1, s.237

[4] -a.g.e. c.15, s.330

[5] - Şerh-i Mekasib-i Muharreme-i Müzci, c.2, s.67

[6] - a.g.e.

[7] - a.g.e. s.69

[8] - a.g.e. s.69

[9] - el-İhticac, c.2, s.67

[10] - a.g.e

[11] -Nisa/60; Enam/6 ve Kur'an'da Şeytan hakkında gelen diğer bir çok ayetler.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar