Gelişmiş Arama
Ziyaret
19759
Güncellenme Tarihi: 2011/10/17
Soru Özeti
İlk marangoz Hz. Nuh muydu (a.s), yoksa ondan önceki peygamberlerden marangoz olan var mıydı? Gerçekte marangozluk ilk olarak Allah’ın emriyle ve bir peygamberin vasıtasıyla mı ortaya çıktı?
Soru
Lütfen Hz. Nuh’un (a.s) marangozluğunun özellikleri, uyguladığı teknik hakkında öğrencilere anlatmak için (ders kitaplarında) daha fazla bilgi verir misiniz? İlk marangoz Hz. Nuh muydu, yoksa Ondan önce gelen peygamberlerden marangoz olan var mıydı? Gerçekte marangozluk ilk defa, Hz. Davud’un ilk olarak demircilik yaptığı gibi Allah’ın emriyle ve bir peygamberin vasıtasıyla mı ortaya çıktı?
Kısa Cevap

Hz. Nuh’un asıl adı, Abdulcabbar veya Abdulgaffar’dır, Nuh onun lakabıdır. Babası Lemek b. Metuşalah, annesi de Rakil’in kızı ‘Kınûşî’ idi. Ona ‘Nuh’ lakabının verilmesinin nedeni, ümmetinin günahları için nevha okumasından dolayıdır. Nevha okumaktan maksat, kavmini tevhide davet etmesi de olabilir. Hz. Adem’in (a.s) inişinden 1642 yıl sonra doğmuş ve 400 yaşında iken peygamber olmuş, 950 yıl halkı ibadete ve tevhide davet etmiş, bütün bu çabalarının sonucunda ancak 40 erkek ve 40 kadın kendisine iman getirmiştir. 950 yıllık davetin sonunda kavmine tufan azabı geldi. Tufandan sonra 350 yıl daha yaşadı ve yaklaşık 1290 yaşında iken vefat etti. Mezarı şu anda Necef-i Eşref’tedir.

500 yaşında iken ‘Sam’, ‘Ham’ ve ‘Yafes’ adlı üç oğlu dünyaya geldi. Hz. Nuh’un lakaplarından biri Şeyhu’l Enbiya’dır. Zira Hz. Adem’den sonra hiçbir peygamber Onun kadar uzun yaşamadı. Hz. Nuh, Ulu’l-Azm ve şeriat sahibi olan ilk peygamber olup zeki, fasih, beliğ gibi özelliklere sahip olduğu söylenmektedir. Aklı ve sabrı çoktu. Münazarada, delil getirmede, burhanda, cedelde güçlü, basiretli ve bilgiliydi. Nuh büyük bir sabır ve tahammülle kavminin hidayeti için uğraştı. Güzel ve gönülleri okşayıcı sözlerle konuşurdu. Ümitliydi ve asla ümitsizliğe kapılmazdı. En güzel teknikle davetini yapar, tatlı bir dille risaletini tebliğ eder, gece gündüz, açıkta ve gizlide, bazen sürekli, bazende ara vererek kavmini hidayete uğraşır, dikkatlerini yaratılış sırlarına çekerdi. Ama kavmi Onun bu davetine karşı inat yolunu seçti, safsatayı had safhaya ulaştırdı. Batılı hakka, helaketi kurtuluşa tercih ettiler. İşi öyle bir yere getirdiler ki Hz. Nuh, ruhunun azametine rağmen elini duaya kaldırdı ve ağlayarak şöyle dedi: ‘Allahım! Bunlar davetimi kabul etmediler.’ Allah-u Teala’da Nuh’un bu sözlerini teyit edercesine kavminin iman getirmesinin artık mümkün olmadığını ima ederek şöyle buyurdu: ‘(Şimdiye kadar) İman getirenlerin dışında kavminden kimse iman getirmeycektir.’[1]

Hz. Nuh’un gemiyi nasıl yaptığı konusuna gelince, bu konuda -aradan çok uzun zaman geçtiği için- herhangi bir şey nakledilmemiştir. Kur’an’da bir tarih kitabı olmaktan çok hidayet kitabı olduğundan kıssanın daha çok eğitici bölümüne eğilmiştir. Ancak kesin olarak bilinen şey marangozluğun Hz. Nuh’tan önce de olduğudur. Zira ağaç, tahta kullanımı kolay olduğu için Ondan öncede herkes tarafından istifade ediliyordu. Bazı tefsirlerden Hz. Nuh’un önce marangoz olduğu, sonra peygamberliğe seçildiği anlaşılmaktadır. Allah’ın ilhamıyla ilk gemi yapan kişi galiba Hz. Nuh’tu.[2]                   



[1] -Hud/36; Simay-ı Olguyu Peyamberan Der Kur’an-ı Kerim, (tebyan.net)

[2] -Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan, (Hemedani’nin Farsça çevirisi), c.10, s.364

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cennette uyumak mümkün müdür?
    31928 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Uyku bedenin taşıdığı yorgunluklara verdiği tabii bir reaksiyondur ve bildiğimiz gibi cennete giren hayırsever insanlar Kur’an-ı Kerim’in açıkça belirttiği üzere orada hiçbir yorgunluğa duçar olmayacaktır. Bu nedenle, rivayetlerde açıklandığı üzere cennete giren insanlar ölüm, uyku, rahatsızlık ve fakirlik gibi maddî dünyayla irtibatlı hususlarla karşılaşmayacaktır. ...
  • Tütün (sigara ve nargile içmek) kullanmanın hükmü nedir?
    9211 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/30
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin (ömrü uzun olsun) belirtilen soru hakkındaki görüşü şudur: “Tütün kullanmak, zararlı olması nedeniyle mutlak olarak haramdır.” Belirtmek gerekir ki; Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin tütün kullanımının haram olduğuna değin fıkhî fetvasının delili onun zararlı olmasıdır ve Ayetullah Mekarim Şirazi’nin fetvasının fıkhî dayanağı da tütünün zararlı ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7584 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    7820 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...
  • Acaba istimna (mastürbasyon) günah mıdır? Ondan kurtulmanın yolu nedir?
    542892 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/06/22
    İstimna (mastürbasyon) diye bilinen kendini tatmin etme büyük günahlardandır ve haramdır[i] ve ağır bir cezası vardır.İstimna ve kendini tatmin etmenin en güzel yolları pratik risalelerde şartları açıklanan evliliktir (daimi ve ya geçici). ...
  • Acaba mezi, vezi, vedi necismidir?
    7662 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/04/07
    İnsan bedeninde idrar yolundan meni ve idrar dışında dışarı çıkan sıvılar bir kaç kısma ayrılır: Büyük abdesten sonra açığa çıkan ve azda olsa yapışkanlık taşıyan sıvı; bu sıvı “vedi” olarak adlandırılır. Cinsel birliktelik sırasında orgazm öncesi ve meninin gelmesinden önce açığa çıkan sıvı; bu ...
  • evlenmek ve aile yuvasını kurumak, tarihin ilk başlarından beri insan yaşamının en önemli meselelerinden ve Beşiri toplumların en köklü erkânlarından olmuştur. Böyleli önemli konuların dirayet ve akli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmesinin gerekliliği açıktır. Zira bir ailenin geleceği ve yazgısı evlenmek olgusuyla başlıyor. Bu olgu kendi akıbetinde binlerce konuyu; neslin türenmesi, eğitim, ...
    8877 Pratik Ahlak 2010/11/08
    evlenmek ve aile yuvasını kurumak, tarihin ilk başlarından beri insan yaşamının en önemli meselelerinden ve Beşiri toplumların en köklü erkânlarından olmuştur. Böyleli önemli konuların dirayet ve akli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmesinin gerekliliği açıktır. Zira bir ailenin geleceği ve yazgısı evlenmek olgusuyla başlıyor. Bu olgu kendi akıbetinde binlerce konuyu; ...
  • Bir yaratıcısı olmaksızın baştan beri tanrı nasıl mevcuttur?
    11230 Eski Kelam İlmi 2012/08/21
    Tanrının baştan beri nasıl mevcut olduğu sorusu, gerçekte neden tanrı kendi başına ve zatıyla vardır ve her varlığın bir yaratıcısı ve meydana getiricisi bulunmaktadır, diye belirtilen sorunun başka bir ifadesidir. Gerçekte soru şudur: Tanrı nasıl meydana gelmiş ve kim O’nu yaratmıştır? Cevap için birkaç soruya dikkat etmeniz ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    7131 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Günahta ısrar etmek cezanında artmasına neden olur mu?
    30297 Pratik Ahlak 2010/10/07
    Günahta ısrar etmek, deyimi iki manada kullanılmaktadır: 1)Günahı tekrarlamak, 2)Günah işledikten sonra tövbe ve istiğfar etmemek.Günahta ısrar etmenin çok kötü sonuçları vardır. Ayet ve rivayetlerde bu durum şiddetle kınanmış ve küçük günahın büyük günaha dönüşmesi, takva dairesinden çıkılması, bedbahtlık, itaat etmemek, insanı küfür ve ...

En Çok Okunanlar