Gelişmiş Arama
Ziyaret
9496
Güncellenme Tarihi: 2011/08/21
Soru Özeti
Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
Soru
Eğer bir kız ve erkek arasında ilişki olursa ve birbirini isterlerse (evlilik hedefi güderlerse) ama sonra erkek ahdine vefa göstermez (sözünü gerçekleştirmezse) hangi günaha (hem bu dünyada ve hem de ahirette) bulaşmış olur? Çünkü kız bu durumda darbe yemiş olmaktadır.
Kısa Cevap

İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının icap ettiği yerde rahatça ahit ve anlaşmalarını ayaklar altına almaktadırlar. Bu husus ahlak açısından çok çirkindir. Bunu göz önünde bulundurarak akıllı ve zeki insanlar değişik olay ve hadiselerde şahısları sınamadan ve onların sadakat, doğru sözlülük ve ahitlerine vefa göstermelerinden emin olmayana dek, hiçbir işte onlara güven duymazlar. İnsanın hayat ortağını seçmek istediği mühim eş tercihi ve evlilik gibi önemli bir hususta özellikle buna dikkat edilmelidir. Bu yüzden araştırma ve incelemeyle ve de bilgili ve içten şahıslara danışmayla ahit ve anlaşmasına vefa gösterecek bir eş seçilmelidir. Genç bir kız; dolandırıcı ve heves kölesi birçok ferdin fırsat kolladığına ve gaflet etmesi durumunda kibar ve yumuşak sözler ve de rüyasal evlilik ve yaşama dair yalan ve boş vaatler ile bunların kendisini kandırmaya ve iffetini yağmalaya teşebbüs edeceğine dikkat etmelidir. Onlar iffet cevherini aldıktan sonra kızları kendi hallerine terk edecek veya ahlaksız fesat ve bozgunculuk vadisine çekeceklerdir. Bu nedenle evvela tam bir araştırma yapmadan ve de anne ve babaya danışmadan önce kızlar hiçbir evlilik önerisini kabul etmemelidir. İkinci olarak evlilik önerisini kabul ettikten ve gelecekteki eşini seçtikten sonra şerî ve yasal evlilik yapmadan ve bunu muteber bir evlilik dairesinde kaydetmeden önce, hiçbir evlilik ameline girişmemelidirler. Sonra pişmanlığın hiçbir faydası olmaz. Hile ve dalavere yapan ve de ahdine vefa göstermeyen bir insan kesinlikle günahkârdır. Onun günahının derecesi, karşı tarafın bu iş neticesinde gördüğü darbe, zarar ve hasar ölçüsüncedir. Hangi şekilde yapabiliyorsa kızın ruhî ve cismanî hasarlarını telafi etmelidir. Aksi takdirde kıyamette Allah’ın karşısında sorumlu olacak ve yanıt vermesi gerekecektir.

Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki adrese müracaat edilebilir:

İndeks: Evlilik Öncesi Namahrem İle İlişki, 1407. Soru (Site: 1427).         


[1] Tehzibü’l-Ahkam, c. 7, s. 372, رَسُولَ اللَّهِ ص قَالَ الْمُؤْمِنُونَ عِنْدَ شُرُوطِهِم

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cumartesi gününde ihtiyaçtan dolayı balık tutan bir şahsın cezası maymun olmak mıdır?
    42846 Tefsir 2012/05/16
    İsrail oğullarının şeklinin değiştirilmesinin salt gelir elde etmek için balık tutmaları olmadığı bilinmelidir; çünkü bu iş günah değildir ve şeklin değişmesi gibi bir neticesi de bulunmamaktadır. İslam’ın mantığında Allah katında bu amel ibadet sayılmaktadır. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Ailesinin rızkını sağlamak için çalışan ve çaba gösteren ...
  • Cehennem ehlinin yüzü nasıldır?
    12869 Eski Kelam İlmi 2012/07/21
    Kur’an’ı kerim ayetlerini inceleme neticesinde şöyle bir netice alınabilinir: Bir taraftan cehennemliklerin yüzü yanma neticesinde derisi kendi kabuğuna çekilir, dudakları parçalanır çok çirkin ve korkunç bir hale gelir şekilde müşahede ediliyor. Bir diğer taraftan ilahi azabın yenilenmesi ve tekrarlanması için Allah u Teâlâ karar kılmış ki beden ...
  • Miktat b. Esved hakkında bilgi sahibi olmak istiyordum, acaba onun biyografisi ve hayatı hakkında bilgi bana göndere bilir misiniz?
    19223 تاريخ بزرگان 2009/01/10
    Miktat, Fil yılının 16'sında dünyaya geldi ve "Miktat b. Esved Keldi" olarak tanındı. Babasının ismi Amr'dır. Miktat, Allah Resulü'ne (s.a.a) iman eden on üçüncü Müslüman ve Müslümanlığını açıklayan ilk yedi kişiden biridir. Dolayısıylasabiqinden kabul edilmektedir. O, iki defa hicret etmiştir bu yüzden "Haceru'l-Hicreteyn" ...
  • Hacda neden ihram giymeliyiz?
    16033 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/03/11
    Hac insanı düşündüren ve fıtratına yönlendiren birçok sır ve alametlerle doludur. Hacda her adımda amellerin zahir ve batınına dikkat edilmelidir; zira onun zahiri için riayet edilmesi gereken bir takım özel hükümler vardır ve batına bakmayla bu sır ve gizemli amellerin felsefe ve nedeni kavranabilir. İhram elbisesi giymek, ...
  • Kur’an ayetlerinin tahrif edildiğine işaret eden Ehli Sünnete ait kaynaklar var mıdır?
    11109 Kur’anî İlimler 2011/08/03
    Ehli Sünnet kardeşlerin birçok kitabında ve bu cümleden olmak üzere onların en muteber kitapları sayılan altı sahih kitapta sayılı Kur’an-ı Kerim ayetlerinin kaybolduğunu gösteren birçok rivayet mevcuttur. Recim ayeti veya onların okuyuşlarında bulunan ve meşhur okuyucuların da tilavet ederken dikkat gösterdiği değişiklikler bu kabildendir. Ama böyle rivayetler ...
  • Allah Teala bir şahsiyete ve kendini bilme özelliğine sahip mi?
    6987 Teorik İrfan 2009/08/20
    İslam, Hıristiyanlık dininin aksine Allah Tealayı bir insan olarak görmemiş ve Allah Teala’yı sınırlı bir varlık olarak telakki etmemiştir. Onun insani bir vücuda sahip bir varlık olduğuna inanmaktadır. İşte bu yüzden İslam dininde Allah Teala:1.             İnsanla karşılaştırılmaz.
  • Cude’nin Hz. Hasan’dan (a.s) olma bir evladı var mıydı?
    19033 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cude, Eş’as b. Kays Kindi’nin kızıdır. Eşas, İslam’ın ilk yıllarındaki meşhur şahıslardan olup o dönemin tehlikeli münafıklarından sayılmaktaydı. Belazeri’nin yazdığına göre Cude babasının hilesiyle İmam Hasan Mücteba (a.s) ile evlenmiştir.[1] Bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Eşas, Müminlerin ...
  • İslam tüm sorunların çözmeye nasıl kadirdir?
    6100 Fıkıh 2012/02/18
    İslam’ın hüküm ve buyrukları âlim ve hikmet sahibi Allah tarafından olup insanlığın tüm sorunlarını halletmeye kadirdir. Ama bu, toplumdaki tüm fertlerin İslam’ın buyruklarıyla amel etmesi şartıyla tahakkuk eder. Bugün gençlerin evliliği önünde birçok sorun yer alsa da hem kız, hem oğlan ve hem de tarafların ailelerinin İslam’ın buyruklarına göre ...
  • Tesnim adlı tefsir kitabında kuranın sübut ve ispat makamına işaret edilmiştir. Bu iki makam arasındaki farkı nedir?
    9740 Tefsir 2012/04/02
    Kuran’ın sübut makamı, Kuran’ın kendi başına hüccet olduğu anlamındadır. Bu asılca bu mukaddes kitap kendi kendince asıl itibariyle hüccet sayılmaktadır. Ama Kuran’ın ispat makamı kuranı kerimin zati itibarıyla hüccet olmasının yanı sıra diğer metinleri ve farklı akideleri ispatlama ve onları değerlendirme ölçüsü kabiliyetine sahiptir olması anlamındadır. Çok ...
  • İmam ve peygamber'in farkı nedir?
    13026 Eski Kelam İlmi 2010/09/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar