Please Wait
7662
Çocuk doğumu münasebetiyle verilen hediye ve göz aydınlıklarının malikiyeti, bu hediyeleri veren şahsın niyetine bağlıdır. Eğer onun kasti baba ve anneye hediye vermek ise onlar malik olur ve eğer kasti bebeğe hediye vermek ise bebek malik olur. Bu durumda baba ve anne kendi evlatlarının mallarına el koyamazlar. Elbette çok muhtaç olmaları halinde (zorunluluk durumunda) bu hüküm değişir.[i] Elbette baba çocuğun velisi olduğundan çocuğun maslahatı doğrultusunda olması kaydıyla kendisinin malında tasarrufta bulunabilir; mesela çocuğa zarar vermeyecek şekilde malıyla ticaret yapabilir veya onunla ortak olabilir veyahut mudarebede bulunabilir. Sorulan soru hakkında büyük mercilerin bürolarından alınan yanıtların açıklaması şudur:
Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:
Hediye edenin kasıt ve niyetine tabidir. O, kimi kastetmişse onun malı sayılır.
Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:
Anne ve babaya aittir. Eğer babanın yakınları getirirse babaya ve annenin yakınları getirirse anneye aittir.
Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpaygani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:
Anlaşıldığı kadarıyla baba ve anneye aittir.
Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahranî (ömrü uzun olsun) de bu soruya şöyle cevap vermiştir:
Hediye verilen şeyin malikiyeti hediye verenin niyetine bağlıdır. Eğer o, anne ve babaya hediye vermişse onların malı sayılır ve onların alması malikiyetleri için yeterlidir. Anlaşıldığı kadarıyla çok küçük çocuklara hediye vermede hediye verenin kasti de budur. Elbette bunun tersi ispatlanırsa durum değişir. Eğer hediye veren bizzat çocuğa hediye verirse, baba velayet sıfatıyla onu alır. Bu durumda çocuk malik olur ve baba bu maldan zorunluluk durumunda yeterlilik ölçüsü dışında şahsi olarak istifade edemez. İhtiyat esasınca çocuğun menfaatine riayet ederek çocuğun faydası doğrultusunda o malda tasarruf edebilir. Elbette mala zarar gelmediği sürece çocuğun tasarrufta bulunması da ihtimal dışı değildir.
[i] Ergin olmuş çocuk hakkında bazı fakihler şöyle demiştir: Baba ve annenin ihtiyacı kendi can ve esenlikleri hakkında kaygı duyacak kadar olursa, bu tehlikeyi giderecek miktarda ergin olmuş çocuklarının malından onun izni olmaksızın alabilirler. İzahu’l-Fevaid Fi Şerh-i Müşkülati’l-Kavaid, c. 1, s. 410:
"یحرم على الرجل ان یأخذ من مال ولده البالغ شیئا إلا بإذنه إلا مع الضرورة المخوف معها التلف"