Gelişmiş Arama
Ziyaret
7720
Güncellenme Tarihi: 2011/08/21
Soru Özeti
Çocuk doğumu münasebetiyle verilen hediye ve göz aydınlıklarının maliki kimdir?
Soru
Çocuk doğumu sebebiyle göz aydınlığı sıfatıyla getirilen hediyeler şerî olarak kime aittir? Hediye çocuğun şahsi mallarından sayılır mı yahut anne ve baba onda tasarrufta bulunabilir mi?
Kısa Cevap

Çocuk doğumu münasebetiyle verilen hediye ve göz aydınlıklarının malikiyeti, bu hediyeleri veren şahsın niyetine bağlıdır. Eğer onun kasti baba ve anneye hediye vermek ise onlar malik olur ve eğer kasti bebeğe hediye vermek ise bebek malik olur. Bu durumda baba ve anne kendi evlatlarının mallarına el koyamazlar. Elbette çok muhtaç olmaları halinde (zorunluluk durumunda) bu hüküm değişir.[i] Elbette baba çocuğun velisi olduğundan çocuğun maslahatı doğrultusunda olması kaydıyla kendisinin malında tasarrufta bulunabilir; mesela çocuğa zarar vermeyecek şekilde malıyla ticaret yapabilir veya onunla ortak olabilir veyahut mudarebede bulunabilir. Sorulan soru hakkında büyük mercilerin bürolarından alınan yanıtların açıklaması şudur:

Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:

Hediye edenin kasıt ve niyetine tabidir. O, kimi kastetmişse onun malı sayılır.

Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:

Anne ve babaya aittir. Eğer babanın yakınları getirirse babaya ve annenin yakınları getirirse anneye aittir.

Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpaygani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:

Anlaşıldığı kadarıyla baba ve anneye aittir.

Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahranî (ömrü uzun olsun) de bu soruya şöyle cevap vermiştir:

Hediye verilen şeyin malikiyeti hediye verenin niyetine bağlıdır. Eğer o, anne ve babaya hediye vermişse onların malı sayılır ve onların alması malikiyetleri için yeterlidir. Anlaşıldığı kadarıyla çok küçük çocuklara hediye vermede hediye verenin kasti de budur. Elbette bunun tersi ispatlanırsa durum değişir. Eğer hediye veren bizzat çocuğa hediye verirse, baba velayet sıfatıyla onu alır. Bu durumda çocuk malik olur ve baba bu maldan zorunluluk durumunda yeterlilik ölçüsü dışında şahsi olarak istifade edemez. İhtiyat esasınca çocuğun menfaatine riayet ederek çocuğun faydası doğrultusunda o malda tasarruf edebilir. Elbette mala zarar gelmediği sürece çocuğun tasarrufta bulunması da ihtimal dışı değildir.



[i] Ergin olmuş çocuk hakkında bazı fakihler şöyle demiştir: Baba ve annenin ihtiyacı kendi can ve esenlikleri hakkında kaygı duyacak kadar olursa, bu tehlikeyi giderecek miktarda ergin olmuş çocuklarının malından onun izni olmaksızın alabilirler. İzahu’l-Fevaid Fi Şerh-i Müşkülati’l-Kavaid, c. 1, s. 410:

"یحرم على الرجل ان یأخذ من مال ولده البالغ شیئا إلا بإذنه إلا مع الضرورة المخوف معها التلف"

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar