Gelişmiş Arama
Ziyaret
4016
Güncellenme Tarihi: 2014/10/02
Soru Özeti
Vaizlerin Sultanı Şirazi kimdir?
Soru
Vaizlerin Sultanı Ayetullah Şirazi kimdir?
Kısa Cevap
Yirminci yüzyılın tanınmış meşhur Alim şahsiyetlerinden biriside Vaizlerin Sultanı Merhum Seyit Muhammet Şirazi (1314/1391.k) dir. Minberde, vaiz vermede, hitabette vede münazarada üstad ve yetenekli bir şahsiyettir. ‘Peşaver geçeleri’ adlı eser kendisinin ehlisünnet ulemasından bazı alimlerle peşaver şehrinde yapmış olduğu münazaraların metinleştirilmiş şeklidir. O dönemden günümüze bu eser mütehassısların ilgisini üzerine çekmiştir.
Ayrıntılı Cevap
Yirminci yüzyılın tanınmış meşhur vaizlerinden ve alimlerinden biriside Vaizlerin Sultanı Merhum Seyit Muhammet Şirazi dir. Kendileri kelami konularda özelliklede İmametin Kuran, hadis ve rivayetlerden isbatı noktasında mütehassıs bir alimdi. Aynı şekilde hutbe okumada, vaiz vermede ve hitabette ünü herkesin dilinde olan hatta ‘Vaizlerin sultanı’ olarak meşhur olmuş bir şahsiyettir.
Kendileri hicri takvime göre 1314 senesinde zikade’nin 7’sinde tahran’da dünyaya gözlerini açmış yıllar sonra kutsal topraklara hicret ederek orada İslami ilimler eğitimi ve öğretimiyle meşgul olmuştur.[1]
Vaizlerin Sultanı Ayetullah Şirazi İran dışına birçok seferde bulunmuş; Mısır, Suriye, Lübnan, Ürdün, Filistin ve Hindistan’a sefer etmiştir. Bu yolçulukların en önemlisi onun tanınmasını sağlayan ve meşhur münazaraların gerçekleştiği ‘Peşaver’e yaptığı sefer olmuştur.
Kendileri bütün seferlerinde minbere çıkması, vaiz vermesi ve tebliğ çalışmalarının yanı sıra çeşitli mezhep ve fırkaların büyük alimleriyle görüş alışverişinde bulunmuş ve Şia’nın hak ve hakikat olan inançını tanıtmıştır. Bu bağlamda meşhur ‘Peşaver geceleri’ adlı eser ortaya çıkmış ve kendisine aittir.
‘Peşaver geceleri’nin eserleştirilişi
Vaizlerin Sultanı Merhum Seyit Muhammet Şirazi hicri 1345’in rebiyülevvel ayında henüz otuz yaşındayken kutsal topraklara seferinden ve Müminlerin Emiri Ali (a.s)’a tevessülünden sonra hindistan yoluna düşmüştür. Keraci, Bambey, Lahor, Pencap, Haydarabad ve Hindistanın birçok diğer noktasında Müslümanların ve Müslüman olmayan insanların saygı ve sevgisiyle karşı karşıya kalmıştır. Buralarda ilmi toplantılar ve münazaralar düzenlemiştir. Daha sonra kendisini ‘yeni delhi’ye davet etmişler ve Hindistan ulemasından bir grupla münazaralr gerçekleştirmesi sağlanmıştır. Delhi’de gerçekleşen bu toplantıların bazılarına Hindistan’ın büyük lideri Mahatma Gandi’de katılmıştır.[2]
Bu toplantılar sonrasında Vaizlerin Sultanı Merhum Seyit Muhammet Şirazi Hindistanda ki saygın ‘Kızılbaş’ hanedanının büyüklerinden olan Muhammet Sururhan’ın davetiyle konuşma ve hutbe vermek için Peşaver’e yolculuk etmiştir. Vaizlerin Sultanı bu toplantılarda hilafet, vilayet ve Ehlibeyt mektebinin inançlarını konu etmiştir.
Bu toplantıların birinde ‘Kabil’ ülemasından iki alim Vaizlerin Sultanı Merhum Seyit Muhammet Şirazi’nin yanına glerek konuşmaları hakkında onunla münazara etmek istemişlerdir.[3] Hafız Muhammed Reşid ve Şeyh Abdusselam adındaki bu iki alim o geceden başlayarak yatsı namazından sonra şehrin önde gelenlerinin, alimlerin ve halktan oluşan bir kalabalığın önünde Vaizlerin Sultanıyla ihtilaflı konular hakkında sohbetlere oturmuşlardır. Bu oturumlar hicri 1345’te recep ayının 23’de bir Cuma günü başlamış ve on gün sürmüştür. Bu oturumlara yatsı namazından sonra başlanılmış  6/7 saat sürmüş bazen ise sabah ezanına kadar devam etmiştir.
Bu münazaralarda bazı dergi ve gazete sahipleri yer aldığı için her akşam konuşulanları  yarının gazete ve dergilerinde baskıya hazırlamışlardır. Merhum Seyit Muhammet Şirazi daha sonraları bu dergi ve gazeteler üzerinden ‘Peşaver Geceleri’ni yayına hazırlamıştır. Kendisi bu eserin yayınlanma sebebini Kusrevi gibi aydın kılıklı bazı yazarların mesnetsiz itham dolu saldırlarına karşı yapıldığını açıklayarak şöyle diyor: “İki açıdan çok üzüntü içindeydim bir taraftan atılan iftiralar, yalanlar, oynana oyunlar ve yapılan kötülükler karşısında sessiz kalamaz ve izleyici olamazdım. Zira bu duruma sessiz kalırsam Allah Teala’nın lanetini kazanmaktan korkuyordum. "اذا ظهرت البِدَع فَلِلعالِم اَن یظهَر عِلمَه و اِذا کَتَم فعلیه لعنه الله" “Bir bidat ortaya çıktığında alime düşen ilmini açığa çıkarmasıdır. Eğer ilmini gizlerse Allah’ın laneti onun üzerine olur.”[4]
İkinci nokta taşıdığım Seyitlik makamıydı ‘haşimi gayreti’ ve Seyitlik şehameti beni içten içe yakmaktaydı. Elbette vazifem hasebince minberlerde ve toplantılarda ortaya atılan şüpheleri bertaraf etmekte, Ehibeyt mektebinin hakkaniyetini açıklamakta ve aydın kılıklıların sözlerinin batıllığını izhar etmekteydim. Ama şiddetle onların bu yalanlarının reddine mustakil bir eser yazmak arzusundaydım. Maalesef birçok sağlık sorunuyla karşı karşıyaydım. Yaklaşık bir yılı aşkın bir süreyi hastanede geçirmiş ve güçümüde kaybetmiştim. Doktorlar mutlak ıstırahat vermiş kesinlikle yazmaktan ve konuşma yapmaktan kaçınmamı vurgulamışlardı. Bir gün hasta yatağımda düşünceye dalmışken aklıma ortaya atılan şüphe ve yalanların cevabı  ‘Peşaver’ gecelerinde gerçekleştirdiğimiz münazaraları yayınlayan dergi ve gazetelerde özette olsa olabileceği geldi. Bu yayınların basılmasınının doğru olacağına karar verdim ve elinizde olan bu eser ortaya çıktı.”[5]
Peşaver geceleri oturumların tertibine göre sıralanmış ve yazar kendisini ‘Dai’ ünvanında tanımaktadır.
Vaizlerin Sultanı Ayetullah Şirazi bir ömür çaba ve tebliğ çalışmalarının ardından hicri 1391 yılında dünyadan gömüştür.[6]
 
 

[1] Huseyni Celali, Seyit Muhammet Huseyin, fihris et-teras, 2.c, 513.s, Kum, intişarat delil ma, 1422.k.
[2] Vaizlerin Sultanı Şirazi, Seyit Muhammet, Peşaver geceleri, 92.s, Tahran, dar’ul-kitab’ul-İslamiye, 1379.ş.
[3] Aynı adres: 93.s.
[4] Rivayetin asıl metni: «قالَ رَسولُ اللَّه(ص): إِذا ظَهَرَتِ الْبِدَعُ فِي أُمَّتي فَلْيُظْهِرِ الْعالِمُ عِلْمَهُ فَمَنْ لَمْ يَفْعَلْ فَعَلَيْهِ لَعْنَةُ اللَّهِ» Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: “ümmetimin içinde bir bidat ortaya çıktığında alime düşen ilmini açığa çıkarmasıdır. Her kim bunu yapmazsa Allah’ın laneti onun üzerine olur. Kuleyni, Muhammet bin. Yakup, El-Kafi, 1.c, 135.s, Kum, dar’ul-hadis, 1.bk, 1429.
[5] Peşaver geceleri, 44.s.
[6] Fihris et-teras, 2.c, 513.s.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7765 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15910 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • Erkek altın saat kullanabilir mi?
    32339 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/27
    Boyna altın zincir asmak, altın yüzük takmak ve ele altın kaplama saat takmak gibi altınla süslenmek[1] erkeğe haramdır ve bunlarla namaz kılmak da namazı bozar.[2] Elbette altın saat ve altın zincir sadece ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12865 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • Melekler her yıl kadir gecesinde amel defterlerimizi İmam Mehdi’nin (a.s) huzuruna takdim ediyorlar mı? İmam (a.s) onları imzalıyor mu?
    12233 Tefsir 2011/07/28
    Muteber rivayetlere göre kulların bütün işleri Peygambere (s.a.a) ve Masum İmam’a (ilahi hüccete) nazil olmaktadır. Bu yüzden şu anda zamanın İmam’ı (a.f) yaşadığından kulların işlerinin takdiri ona sunulmaktadır. Soruların cevabına gelince:1- Geçmiş ümmetlerde kadir gecesi yoktu.
  • Muhammed b. Hanefiye’nin naklettiği rivayette zikredilen “hucze” kelimesinin anlamı nedir?
    7388 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Rivayette zikredilen “hucze” kelimesinden maksat, dünyada bizim ile Allah, Resulüllah (s.a.a.) ve imamlar (a.s.) arasında var olan sebeplerdir. Yani o sebeplere temessük etmek ve bağlamak anlamındadır. Söz konusu olan sebepler şunlardan ibarettir: din, ahlak ve güzel amellerdir. Eğer insanlar İslam dinini takip ederler, güzel ahlak ve Salih ameller işlerler onların ...
  • Akrabalık bağı olmayan eş'e verilen hibenin geri alınması caiz midir?
    8039 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/21
    Hibe lügat literatüründe bir kimseye herhangi bir şeyi karşılıksız olarak bağışlamak anlamındadır. Hibe kavramsal olarak da hibe eden kişi kendi mülkünden olan bir şeyi karşılıksız ve bedava başka birisinin mülküne sokmak (temlik ettirme) anlamındadır. Buna atiye ve nehle de deniliyor.Eğer kişi ...
  • Allah Teala’nın kimsenin bilmediği saklı ve müste'ser isimlerinden maksat nedir?
    24486 Teorik İrfan 2010/09/04
    Ehlibeyt (a.s) kaynaklı dua ve onlardan bizlere ulaşan hadislerden anlaşıldığı üzere Allah Teala, kendine seçtiği bazı özel isimlere sahiptir. Kimse bu isimlerden haberdar değildir. Bu isimler, Esma-i Müste'ser olarak meşhur olmuştur. Hadislerden anlaşıldığı üzere bu isimler İsmi Azam'ın gayb mertebelerindendir ve ilk İlahi isimin batın ve gayp yönüdürler. ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    9039 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Eğer tırnaktaki ojeyi temizleme imkânı yoksa vazife cebire abdesti almak mıdır yoksa teyemmüm mü?
    21026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Belirtilen soruyu büyük mercilerin bürolarından sorduk ve alınan yanıtları aşağıda açıklıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Sorudaki durumda cebire abdesti alması gerekir.Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpaygani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer abdest ve gusül yerine bir şey yapışmışsa ve bunu kaldırmak mümkün ...

En Çok Okunanlar