Gelişmiş Arama
Ziyaret
17966
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
İnsan üzerinde mayo varken yüzme havuzunda irtimasî gusül alırsa, aldığı gusül doğru mudur?
Soru
İnsan üzerinde mayo varken yüzme havuzunda irtimasî gusül alırsa, aldığı gusül doğru mudur?
Kısa Cevap

İlmihallerdeki iki meseleye dikkat etmek yanıta ulaşmanız için size kolaylık sağlayabilir:

1. İnsan eğer irtimasî gusülde irtimasî gusül niyetiyle tüm bedeni suyun altına girecek şekilde tedricen suyun içine girerse kendisinin guslü doğrudur.[1] İhtiyat onun bir defada suya girmesindedir.

2. İrtimasî gusülde eğer tüm beden suyun altında olursa[2] ve gusül niyeti ettikten sonra bedenini hareket ettirirse onun guslü sahihtir.[3] Bu esasla eğer mayo suyun bedene ulaşmasına engel değilse, gusül doğrudur, ama engel olursa gusül geçersizdir. Elbette mayonun bedene yapışması durumunda ve mayo modelinin bedene suyun ulaşmasını engelleyecek türde olması halinde, mayoyu bedenden ayırmak suretiyle tüm beden noktalarına su ulaştırılabilir veya suyun altına girdikten ve niyet ettikten sonra beden hareket ettirilebilir.

Metinde sadece merhum İmamın (r.a) görüşüne işaret ettiğimizi hatırlatmalıyız, diğer fakih ve mercilerin görüşünü ise dipnotlarda belirttik.



[1] (Behçet:) Ve ihtiyat, suyun altına girmenin başında irtimasî guslün kendisiyle tahakkuk ettiği ve tamamlandığı şeye yönelik gusül niyeti etmeyi taşımasıdır ve niyetin yeterli oluşunun en büyük göstergesi tüm bedenin suya girme halidir.

(Gülpeygani, Hoyi, Tebrizi, Safi, Zencani:) İrtimasî gusülde suyun tüm bedeni kaplaması gerekir. O halde eğer irtimasî gusül niyetiyle suya dalarsa ve ayağı yerdeyse, ayağını yerden kaldırmalıdır.

(Eraki, Fazıl:) İrtimasî gusülde suyun bir anda tüm bedeni kaplaması gerekir. O halde eğer insan irtimasî gusül niyetiyle tüm bedeni suyun altına girecek kadar bir defada ya da tedrici olarak suya dalarsa kendisinin guslü sahihtir.

(Sistani:) İrtimasî gusül anlık ve tedrici olarak iki şekilde yapılır. Anlık irtimasî gusülde bir anda suyun tüm bedeni kaplaması gerekir, ama gusle başlamadan önce insanın tüm bedeninin su dışında olması gerekmez. Bedenin bir miktarı dışarıda olursa ve gusül niyetiyle dalarsa yeterlidir. Tedrici irtimasî gusülde bedenini gusül niyetiyle tedrici olarak örfsel birliği koruyarak suya daldırmalıdır. Bu kısımda her uzva gusül aldırmadan önce onun su dışında olması gerekir.

(Mekarim:) İrtimasî gusül şudur: Niyet ettikten sonra insanın bir anda veya tedrici olarak tüm bedeni suya daldırmasıdır. Bu ister havuzda olsun, ister suyun bir defada bedeni kaplayacağı bir şelalede olsun fark etmez. Ama normal duş altında irtimasî gusül almak mümkün değildir. Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 219, mesele. 367.  

[2] (Eraki:) Ve gusül niyeti ederse yeterlidir ve bedeni hareket ettirmeye gerek yoktur.

[3] (Fazıl:) Ama müstehap ihtiyat bedenin çoğunun dışarıda olması ve niyet ettikten sonra suyun altına girmesindedir.

(Sistani:) 367. Meseledeki açıklamaya müracaat ediniz.

(Gülpeygani:) İrtimasî gusülde bedenin bir kısmının su dışında olduğu sırada insanın niyet etmesi lazım değildir, eğer tüm bedenin su altında olduğu bir halde niyet ederse ve bedenini hareket ettirirse yeterlidir.

(Hoyi, Tebrizi:) İrtimasî gusülde farz ihtiyat gereği bedenin bir miktarının suyun dışında olduğu sırada insan niyet etmelidir.

(Zencani:) İrtimasî gusülde müstehap ihtiyat gereği bedenin bir miktarının suyun dışında olduğu sırada insanın niyet etmesi gerekir. Eğer suda olduğu sırada irtimasî gusül niyetiyle yeni suyun bedene ulaşması için bedenini hareket ettirirse veya suyun hareketiyle bedene yeni bir su ulaşırsa ve irtimasî gusül niyeti ederse müstehap ihtiyata aykırı olsa da yeterlidir.

(Mekarim:) Her ne zaman bedenin bir miktarı su dışında olursa, irtimasî gusül niyeti ederse ve suya dalarsa yeterlidir. Ama tüm beden su altındaysa ve onu sallarsa sorunludur.

(Safi:) İrtimasî gusülde bedenin bir miktarı su dışındayken insanın niyet etmesi ihtiyattır.

Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 219, mesele. 368.

 

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar