Gelişmiş Arama
Ziyaret
13623
Güncellenme Tarihi: 2011/09/10
Soru Özeti
Acaba Yasin suresi okunurken dinleyen kişinin salâvat getirmesi doğru mudur? Bu alışkanlığın delili nedir?
Soru
Yöre halkı, Yasin suresi okunurken sureyle birlikte «صلی الله علیه و آله و سلم» zikrini okumakta ayrıca bu surenin 12’inci ayetine gelindiğinde ayetin okunmasından sonra şu zikri’de okumaktalar: «صلی الله علی امام مبین» Bu amel doğru mudur ve bunun delili var mıdır?
Kısa Cevap

Rivayette,  Ne zaman Resulullah’ın adı geçse veya anılsa ona salâvat göndermemiz tavsiye edilmiştir. Aynı şekilde başka bir rivayette Peygamber'in on tane isminin olduğu ve bunların beşinin Kuran-ı Kerim'de zikir olunduğu bildirilmektedir. Bu isimlerden biride “Yasin” dir. Buna göre Ehl-i Beyt de Al-i Yasin olmaktadır. Yasin suresinin ilk ayetinin «یس و القرآن الحکیم» olması hasebiyle bu ayeti okuduktan sonra salâvat getirmek güzel bir ameldir; bu işin yapılması noktasında özel bir delil veya hadis bulunmasa dahi.

Aynı şekilde bazı rivayetlerde Yasin suresinin 12. ayetinde geçen «امام مبین» ‘ün Hz. Emiru'l- Müminin Ali(a.s) olduğu açıklanmıştır. İşte bu yüzden ona selam göndermek ve anmak da güzel ve benimsenen bir ameldir.

Ayrıntılı Cevap

Kuran’ı Kerim Resulullah’ın Hürmetinin korunması konusunda şöyle buyuruyor: “Şüphesiz, Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey iman edenler, siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle ona selam verin”.[1]

Bu ayetin içeriği Resulullah’ın Allahu Teâlâ nın katında olan yüce makamına delalet etmektedir. Öyle ki Allah Teâlâ ve melekler ona salat ediyorlar ve diğerlerinden de onlarla birlikte salat etmeleri emrediliyor.

Rivayetlerde salâvat göndermenin birçok bereket ve faydası dile getirilmiştir. İmam Bakır(a.s) veya İmam Sadık(a.s) şöyle buyuruyor: “Kıyamette hesap gününde terazi de Muhammed ve al-i Muhammed’e salâvattan daha ağır gelen bir şey yoktur. O günde birini getirecekler ve amelini mizan edecekler; ameli hafif kalınca zikir ettiği salâvatların sevabını mizana ekleyince amelleri ağır gelecek ve kefesi dolacaktır”.[2]

Masumlardan(a.s) bizlere ulaşan hadislerde ne zaman Peygamber Efendimizin adı anılsa salâvat getirmemiz tekit edilmiştir. Hatta namazın ortasında biri Resulullah Efendimizin adını duyarsa salâvat getirmesi müstehabdır.

İmam Muhammet Bakır(a.s)'dan şöyle rivayet olmuştur:” Şüphesiz Resulullah’ın 10 tane adı vardır. Bunlardan beş tanesi “Muhammet, Ahmet, Abdullah, Yasin ve Nun” Kuran’da gelmiş diğer beş tanesi “Fatih, Hatem, Kâfi, Mugfi ve Haşir” ise Kuran’da yoktur.[3]

İşte bu yüzden Peygamberin Ehl-i Beyti’nin lakaplarından biri de “âl-i Yasin” dir. “Âl-i Yasin Ziyareti” adı altında bir ziyaret duası, dua kitaplarında Hz. Mehdi (a.c.f)' den nakledilmiştir.[4]

Saffat suresinin 130’uncu ayetinin kıraatlerinden biri de «آل یاسین» kıraatidir. «سلام علی آل یاسین»

İmam Cafer Sadık(a.s)’tan bu ayetin tefsirinde babalarından nakil ile Hz. Ali(a.s)'ın şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Yasin” Hz. Muhammet(s.a.a)dir ve Âl-i Yasin de bizleriz.[5]

İmam Rıza(a.s) buyuruyor ki:” Allah Teâlâ Muhammed(s.a.a)’a ve Al-i Muhammed’e öyle bir fazilet vermiştir ki akıl ehli olanların dışında hiç kimse onun künhüne ulaşamaz. O ise şudur: Allahu Teâlâ nebilerinin sadece kendilerine selam etmektedir. Buyuruyor:” Âlemler içinde selam olsun Nuh'a”[6] ve ”Selam İbrahim’e “ ve ” Selam Musa’ya ve Harun’a“. Ama demiyor: Selam al-i Nuh’a ve al-i İbrahim’e lakin şöyle buyuruyor:  ”Selam Al-i Yasin’e“ yani Al-i Muhammed (s.a.a)’e“…[7]

Şahitler ve deliller ışığında ”Yasin“ Resulullah’ın adlarından biridir. Resulullah’ın adını duyduktan sonra salâvat göndermekte müstehap bir ameldir. Yasin suresinin ilk ayeti hakkında özel bir açıklama ve uyarı söz konusu olmasa da genel deliller ışığında bu ayet’in kıraatinden sonra salâvat getirmek beğenilen ve iyi bir ameldir.

Bazı rivayetlerde Yasin suresinin 12inci ayetinde geçen «امام مبین» ‘ün Hz. Emiru'l-Müminin Ali(a.s) olduğu açıklanmıştır. İmam Muhammet Bakır(a.s) dan söyle nakil olmuştur:”Bu Ayet nazil olduğu sırada Ebu Bekir ve Ömer ayağa kalkarak şöyle dediler: Ya Resulullah(s.a.a) bu kelimeden maksat Tevrat mıdır? Resulullah(s.a.a) şöyle buyurdu: Hayır. İncil midir? diye sordular. Resulullah(s.a.a) şöyle buyurdular: Hayır. Kuran mıdır? diye sordular Resulullah(s.a.a): hayır, dedi. Bu sırada Hz. Ali(a.s) Resulullah’ın yanına geldi. Resulullah Onu görünce şöyle buyurdu: «امام مبین» (apaçık önder) bu kişidir. Öyle bir İmamdır ki Allahu Teâlâ her şeyin ilmini onda toplamıştır.[8]

Bu rivayet doğrultusunda zikri geçen ayet kıraat edildiğinde Hz. Emirul Müminin(a.s)’a selam ve salâvat göndermek güzel bir ameldir; Yasin suresinin bu ayeti hakkında özel bir tembih söz konusu olmasa da.



[1] Ahzap:56.

[2] Kuleyni, Kafi, ‘.c 2, s. 494,h. 15 Peygambere ve Ehlibeyti’ne salavat Babı.

[3] Şeyh Saduk, El-Hisal, c. 2, s. 436

[4] Şeyh Tebersi, İhticac, s.  316.

[5] Tabatabayi, Muhammet Hüseyin, El-Mizan, c. 17, s. 165.

[6] Saffat: 79

[7] Şeyh Saduk, Uyun-u Ahbar-ı Rıza(a.s), c. 1, s. 216.

[8] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsiri Numune, c. 18. s. 335, Tabatabayi, Muhammet Hüseyin, El-Mizan, c. 17, s.72

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17221 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Hz. Muhammed (s.a.a) Nerede Toprağa Verilmiştir?
    8777 تاريخ بزرگان 2011/10/23
    İslam Peygamberi, Ebrehe’nin askerleriyle[1] Allah’ın evine hücum ettiği yılda doğmuş ve kırk yaşındayken Hira mağarasında ibadetle meşgulken Allah tarafından peygamberliğe seçilmiştir. Hz. Muhammed (s.a.a) çağrısını ilkönce gizli olarak başlatmış ve Allah’ın emriyle açık çağrısına da yakınlarından başlamıştır.[2] Hz. Peygamberin ...
  • Astıma müptela olan oruçlu bir şahsın sprey kullanmasının hükmü nedir?
    7095 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Mercilerin çoğu, ilaç yerine istifade edilen iğne ve serum gibi şeylerin kullanımını caiz bilmektedir. Elbette belirtilen hususların yemek yerine istifade edildiği yerde onlardan sakınmak gerekir.[1] Aynı şekilde nefes darlığı için kullanılan sprey eğer ilacı sadece akciğere aktarırsa, orucu bozmaz.
  • Gönüllerine göre eş bulamayan, evlilik zamanı gelmiş kızların duası hangisidir?
    18099 Pratik Ahlak 2012/07/21
    Saygıdeğer okuyucumuz; Sizin nazarınızdaki dua Şeyh Abbas Kummi’nin “Mefatihu’l Cinan” kitabında zikredilmiştir ve o dua şöyledir: Şeyh ve Seyyid, Mufazzal bin Ömer’den şöyle rivayet etmektedir: Bir gün İmam Cefer-i Sadık’ı (a.s) Cafer-i Tayyar namazını kılarken gördüm ve namazı kıldıktan sonra ellerini kaldırarak nefesi ...
  • İslami düşüncenin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir proje sunmak mümkün müdür?
    8247 Eski Kelam İlmi 2007/08/23
    İslam, gönderilmiş olan son ve en mükemmel dindir. Bundan dolayı insan hayatını ilgilendiren bütün toplumsal ve ferdi alanlarda bu dinin yol gösterici olması beklentisi içerisindeyiz. “İslam’da sistematik düşünce teorisi “ İslam dininin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir teoridir. ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12435 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...
  • Abdest ve teyemmümün felsefesi nedir?
    10117 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/12
    Banyo yapıldığı zaman ortaya çıkan şey dış temizliktir. Dış temizliğin yanı sıra, manevi temizlikte namazın şartlarındandır. Bu da ancak abdest ve gusülle gerçekleşir. Su kullanma imkanı yoksa, manevi ve batıni taharet için, abdest ve guslün yerine teyemmüm alınır. Ama bu, teyemmümün dış temizliğe faydası olmadığı ...
  • Biz bütün âlemde Müslüman ya da Şia olmayan insanları görmekteyiz...
    10641 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    İslam dinine inanmayan insanlar iki grupturlar:Diğer bir ibaretle İslam dinine iman etmeyen insanlar iki gruptur:1- Terim olarak cahil-i mukassir ve inatçi kâfir olan grup. Yani İslam onlara ulaşmış ve onun hak olduğunu anlamışlar ama inat ve isyancılıkları yüzünden hakkı kabul etmemişlerdir. Bu grup, azabı ve ...
  • Niçin insan (intihar ederek) hayatı kendinden selb edemiyor?
    7274 Ahlak 2010/11/09
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar