Gelişmiş Arama
Ziyaret
12768
Güncellenme Tarihi: 2011/09/10
Soru Özeti
Acaba Yasin suresi okunurken dinleyen kişinin salâvat getirmesi doğru mudur? Bu alışkanlığın delili nedir?
Soru
Yöre halkı, Yasin suresi okunurken sureyle birlikte «صلی الله علیه و آله و سلم» zikrini okumakta ayrıca bu surenin 12’inci ayetine gelindiğinde ayetin okunmasından sonra şu zikri’de okumaktalar: «صلی الله علی امام مبین» Bu amel doğru mudur ve bunun delili var mıdır?
Kısa Cevap

Rivayette,  Ne zaman Resulullah’ın adı geçse veya anılsa ona salâvat göndermemiz tavsiye edilmiştir. Aynı şekilde başka bir rivayette Peygamber'in on tane isminin olduğu ve bunların beşinin Kuran-ı Kerim'de zikir olunduğu bildirilmektedir. Bu isimlerden biride “Yasin” dir. Buna göre Ehl-i Beyt de Al-i Yasin olmaktadır. Yasin suresinin ilk ayetinin «یس و القرآن الحکیم» olması hasebiyle bu ayeti okuduktan sonra salâvat getirmek güzel bir ameldir; bu işin yapılması noktasında özel bir delil veya hadis bulunmasa dahi.

Aynı şekilde bazı rivayetlerde Yasin suresinin 12. ayetinde geçen «امام مبین» ‘ün Hz. Emiru'l- Müminin Ali(a.s) olduğu açıklanmıştır. İşte bu yüzden ona selam göndermek ve anmak da güzel ve benimsenen bir ameldir.

Ayrıntılı Cevap

Kuran’ı Kerim Resulullah’ın Hürmetinin korunması konusunda şöyle buyuruyor: “Şüphesiz, Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey iman edenler, siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle ona selam verin”.[1]

Bu ayetin içeriği Resulullah’ın Allahu Teâlâ nın katında olan yüce makamına delalet etmektedir. Öyle ki Allah Teâlâ ve melekler ona salat ediyorlar ve diğerlerinden de onlarla birlikte salat etmeleri emrediliyor.

Rivayetlerde salâvat göndermenin birçok bereket ve faydası dile getirilmiştir. İmam Bakır(a.s) veya İmam Sadık(a.s) şöyle buyuruyor: “Kıyamette hesap gününde terazi de Muhammed ve al-i Muhammed’e salâvattan daha ağır gelen bir şey yoktur. O günde birini getirecekler ve amelini mizan edecekler; ameli hafif kalınca zikir ettiği salâvatların sevabını mizana ekleyince amelleri ağır gelecek ve kefesi dolacaktır”.[2]

Masumlardan(a.s) bizlere ulaşan hadislerde ne zaman Peygamber Efendimizin adı anılsa salâvat getirmemiz tekit edilmiştir. Hatta namazın ortasında biri Resulullah Efendimizin adını duyarsa salâvat getirmesi müstehabdır.

İmam Muhammet Bakır(a.s)'dan şöyle rivayet olmuştur:” Şüphesiz Resulullah’ın 10 tane adı vardır. Bunlardan beş tanesi “Muhammet, Ahmet, Abdullah, Yasin ve Nun” Kuran’da gelmiş diğer beş tanesi “Fatih, Hatem, Kâfi, Mugfi ve Haşir” ise Kuran’da yoktur.[3]

İşte bu yüzden Peygamberin Ehl-i Beyti’nin lakaplarından biri de “âl-i Yasin” dir. “Âl-i Yasin Ziyareti” adı altında bir ziyaret duası, dua kitaplarında Hz. Mehdi (a.c.f)' den nakledilmiştir.[4]

Saffat suresinin 130’uncu ayetinin kıraatlerinden biri de «آل یاسین» kıraatidir. «سلام علی آل یاسین»

İmam Cafer Sadık(a.s)’tan bu ayetin tefsirinde babalarından nakil ile Hz. Ali(a.s)'ın şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Yasin” Hz. Muhammet(s.a.a)dir ve Âl-i Yasin de bizleriz.[5]

İmam Rıza(a.s) buyuruyor ki:” Allah Teâlâ Muhammed(s.a.a)’a ve Al-i Muhammed’e öyle bir fazilet vermiştir ki akıl ehli olanların dışında hiç kimse onun künhüne ulaşamaz. O ise şudur: Allahu Teâlâ nebilerinin sadece kendilerine selam etmektedir. Buyuruyor:” Âlemler içinde selam olsun Nuh'a”[6] ve ”Selam İbrahim’e “ ve ” Selam Musa’ya ve Harun’a“. Ama demiyor: Selam al-i Nuh’a ve al-i İbrahim’e lakin şöyle buyuruyor:  ”Selam Al-i Yasin’e“ yani Al-i Muhammed (s.a.a)’e“…[7]

Şahitler ve deliller ışığında ”Yasin“ Resulullah’ın adlarından biridir. Resulullah’ın adını duyduktan sonra salâvat göndermekte müstehap bir ameldir. Yasin suresinin ilk ayeti hakkında özel bir açıklama ve uyarı söz konusu olmasa da genel deliller ışığında bu ayet’in kıraatinden sonra salâvat getirmek beğenilen ve iyi bir ameldir.

Bazı rivayetlerde Yasin suresinin 12inci ayetinde geçen «امام مبین» ‘ün Hz. Emiru'l-Müminin Ali(a.s) olduğu açıklanmıştır. İmam Muhammet Bakır(a.s) dan söyle nakil olmuştur:”Bu Ayet nazil olduğu sırada Ebu Bekir ve Ömer ayağa kalkarak şöyle dediler: Ya Resulullah(s.a.a) bu kelimeden maksat Tevrat mıdır? Resulullah(s.a.a) şöyle buyurdu: Hayır. İncil midir? diye sordular. Resulullah(s.a.a) şöyle buyurdular: Hayır. Kuran mıdır? diye sordular Resulullah(s.a.a): hayır, dedi. Bu sırada Hz. Ali(a.s) Resulullah’ın yanına geldi. Resulullah Onu görünce şöyle buyurdu: «امام مبین» (apaçık önder) bu kişidir. Öyle bir İmamdır ki Allahu Teâlâ her şeyin ilmini onda toplamıştır.[8]

Bu rivayet doğrultusunda zikri geçen ayet kıraat edildiğinde Hz. Emirul Müminin(a.s)’a selam ve salâvat göndermek güzel bir ameldir; Yasin suresinin bu ayeti hakkında özel bir tembih söz konusu olmasa da.



[1] Ahzap:56.

[2] Kuleyni, Kafi, ‘.c 2, s. 494,h. 15 Peygambere ve Ehlibeyti’ne salavat Babı.

[3] Şeyh Saduk, El-Hisal, c. 2, s. 436

[4] Şeyh Tebersi, İhticac, s.  316.

[5] Tabatabayi, Muhammet Hüseyin, El-Mizan, c. 17, s. 165.

[6] Saffat: 79

[7] Şeyh Saduk, Uyun-u Ahbar-ı Rıza(a.s), c. 1, s. 216.

[8] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsiri Numune, c. 18. s. 335, Tabatabayi, Muhammet Hüseyin, El-Mizan, c. 17, s.72

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar