Gelişmiş Arama
Ziyaret
13119
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Riyayı tedavi etmenin yolu nedir?
Soru
Riyayı tedavi etmenin yolu nedir?
Kısa Cevap

Riya, insanın güzel amel ve davranışları başkalarına göstererek toplumda itibar ve konum kazanmak istemesine denir. Riya ihlâsın karşı noktasında yer alır. Riya ameline yönelik ilahi gazap ve öfkeye dikkat etmek, halkın ödül ve teşvikinin değersiz olduğunu bilmek, insanların kadirşinaslıkta sözlerini tutmamalarına, şükranda bulunmamalarına, işleri unutmalarına ve güçsüzlüklerine bakmak, gönülleri ve kalpleri fethetmede Allah’ın kudretini hatırlamak, Allah’ın riyakârlıkları ifşa etmedeki gücünü önemsemek, riyanın insan amellerinin uhrevi ecir ve ödüllerini yok edeceğini bilmek ve insanın güzel amel ve davranışlarını gizlice yapmaya kendini alıştırması riyanın bazı tedavi yollarıdır. Bu hususla ilgili önemli bir nokta şudur: Birçok yerde gerçekten bir işi açıktan yapmak riya değildir, bilakis vazifeyi eda etmektir. Ama şeytan, insana hayır işlerine ve toplu ibadetlere katılmadaki feyizden alıkoymak için vesvese vermektedir. Bu durumları bilmek, şeytan ile mücadele etmek için riya şaibesini görmezlikten gelmek ve onları açıkça yapmak gerekir. Elbette bilinmelidir ki bazı durumlarda güzel ameli belirtmek ve aşikâr kılmak riya ve yerilen bir davranış sayılmaz, bilakis övülen bir hareket sayılır. Örneğin başkalarını yönlendirmek veya dini tebliğ etmek veyahut şeytanın vesvesesiyle mücadelede bulunmak için güzel ve salih amelleri aşikâr kılmak bu kabildendir. Bu husustaki önemli bir nokta şudur: Birçok yerde gerçekten bir işi açıktan yapmak riya değildir, bilakis vazifeyi eda etmektir. Ama şeytan, insana hayır işlerine ve toplu ibadetlere katılmadaki feyizden alıkoymak için vesvese vermektedir. Bu durumları bilmek, şeytan ile mücadele etmek için riya şaibesini görmezlikten gelmek ve onları açıkça yapmak gerekir.

Ayrıntılı Cevap

Riya, insanın güzel amel ve davranışları başkalarına göstererek toplumda itibar ve konum kazanmak istemesine denir.[1] Eğer insan ibadet ederken veya hayırlı bir iş ve salih bir amele teşebbüs ederken, insanları kendinden haberdar kılmayı ve onların kendisini övmesini ve alkışlamasını ve de iyi bir insan bilmesini hedefliyorsa bu riyadır. Riya karşısında ihlâs yer alır. İhlâs, Yüce Allah için niyet ve gayeyi arı kılmak, niyeti Allah’tan başka her şeyden arındırmak ve her işin sadece Allah’a itaat ve O’nun rızasını kazanmak için yerine getirilmesinden ibarettir.

Riyanın Tedavi Yolları

1. Allah’ın gazap ve öfkesine dikkat etmek: İbadet ederken ve Allah’ın emirlerini yerine getirirken riya yapmak, gerçekte Allah’ın buyruklarını alaya almak ve onlarla dalga geçmektir ve bu O’nun gazabına neden olacaktır.

2. Kadir olan Yüce Allah’ın ödülü karşısında halkın ödül ve teşvikinin değersiz olduğunu bilmek: Eğer bir insan halkın çabuk gelip geçen ödül ve teşviklerini kalıcı ilahî ecir ve ödüller ile mukayese edecek olursa, halkın teşvik etmesi nedeniyle asla bir amelde bulunmaz.

3. İnsanların sözünü tutmamalarını, şükranda bulunmamalarını ve işleri unutmalarını hatırlamak: Eğer insan dikkatle bakarsa, birçok fert kendisine yapılan hizmete karşı şükranda bulunmamaktadır, kendileri için yapılan hizmet ve iyilikleri asla hesaba katmamaktadır, teşekkür ve telafi girişiminde bulunmayı düşünmemektedir ve hizmet ve iyilikleri hesaba katanların çoğu da onları çabucak unutmaktadır. Telafi etmeyi düşünen bazıları da bu işin güç ve kudretini taşımamaktadır. Şükran ve kadirşinaslıkta bulunabilen kimselerin ise şükranları pek değer taşımamaktadır. Oysaki Yüce Allah, halisane bir şekilde yapılan hayırlı hiçbir ameli karşılıksız bırakmaz ve hiçbir ameli unutmaz; zira O her şeyi bilendir, herkese her ödülü vermeye kadirdir.

4. Allah’ın gönül ve kalpleri kuşatmadaki kudretini bilmek: İnsan tabii olarak halkın övgü ve sevgisine mazhar olmayı ve herkesin kendisini iyilikle anmasını ister. Ama halkın kalp ve sevgisinin halis bir şekilde iyi amellerde bulunan fertlere yönelmesinin Allah’ın elinde olduğu bilinmelidir. O halde insanlar amellerini halis kılarlarsa, kesinlikle halkın övgü, methi ve kadirşinaslığına da mazhar olacaklardır.

5. Allah’ın halk nezdinde riyakârlıkları ifşa etme ve açığa çıkarmada kudret sahibi olduğunun bilincinde olmak: İnsan, halkın içten namaz kılan veya hayırlı bir işin harcamasını üstlenmiş olan bir şahsın halis bir niyet taşımadığını anladığı an kesinlikle kendisine teşekkür etmeyeceğini bilirse, hiçbir zaman kendi zahmetlerini riyakârlıkla elden vermeye yanaşmaz.

6. Riyanın insan amellerinin uhrevi ecir ve ödülünü yok ettiğine dikkat etmek: İçinde zerre miktarınca riya ve samimiyetsizlik bulunan bir amelin Yüce Allah nezdinde her türlü değer ve ödülden yoksun olacağını ve Allah’ın ona hiçbir ecir vermeyeceğini anlayan bir insan, riyaya dayanan amelin en yüksek hasar ve zararı getirdiğini görecektir.

7. İnsanın güzel amel ve işlerini gizlice yapmaya kendini alıştırması[2]: Bu, riya afetinden kurtulmanın pratik bir yoludur.

Elbette bilinmelidir ki bazı durumlarda güzel ameli belirtmek ve aşikâr kılmak riya ve yerilen bir davranış sayılmaz, bilakis övülen bir hareket sayılır:

1. Başkalarını teşvik etmek için güzel ve salih amelleri açıkta yapmak

2. Dini tebliğ etmek gayesiyle ibadet ve amelleri aşikâr yapmak

Bu husustaki önemli bir nokta şudur: Birçok yerde gerçekten bir işi açıktan yapmak riya değildir, bilakis vazifeyi eda etmektir. Ama şeytan, insana hayır işlerine ve toplu ibadetlere katılmadaki feyizden alıkoymak için vesvese vermektedir. Bu durumları bilmek, şeytan ile mücadele etmek için riya şaibesini görmezlikten gelmek ve onları açıkça yapmak gerekir; zira bugün Cuma namazına, cemaate, mescitte namaz kılmaya katılmak gibi birçok iş normal bir husus sayılmakta ve riya boyutu taşımamaktadır.


[1] Neraki, Molla Ahmed, Miracü’s-Saadet, s. 472 ve 473.

[2] Neraki, Molla Ahmed, Miracü’s-Saadet, s. 483 ve sonrası.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17011 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Zatı âlinizin Kur’an’ın tahrif edildiği hadisler konusundaki görüşünüz nedir?
    5973 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu bağlamdaki görüşü şöyledir: Kur’an’ın tahrif edildiğini söyleyen hadisler ya senet bakımından zayıftırlar ya da sadır olma cihetinden hüccet değildirler veya delaletleri kabul edilebilinir durumda değildir. Kur’an-ı Kerim hiçbir zaman tahrif olmamış ve olmayacaktır. Kur’anın tahrif ...
  • Hangi ameller insanı güzel ve nuranî kılar?
    11448 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik zahirî güzellik ve batınî güzellik diye iki kısma ayrılır. Muteber ve mütevatir rivayetler açısından insanın batınî güzelliğini sağlayan bazı etkenler sabır, tahammül, vakar, sükûnet, takva ve sakınmadan ibarettir. Aynı şekilde rivayetlerde insan yüzünün nuraniyet ve güzelliğini sağlayan birçok amil zikredilmiştir. Abdest, az ...
  • İnsan olağan üstü işler yapabilir mi? Bu tür işleri yapmanın faydası nedir?
    10290 Teorik İrfan 2009/09/07
    Sizin işaret ettiğiniz şey, insanın ruhi güç kazanmasının sayesinde gerçekleşir; bu ruhi güç bazen dinin emirlerine uyarak ve şer’i riyazetler çekerek kazanılır; yani insan Allah’a yakınlaşarak İsm-i A’zama sahip olur. Bu güç sayesinde maddi alem üzerinde etkili olabilir ve iradesiyle bir takım işler yapar. Ancak bazen de ...
  • Musa (a.s.) Kısasının Kuranda Tekrar Edilmesinin hikmeti nedir?
    10556 Tefsir 2015/05/20
    Hazreti Musa’nın (a.s.) kur’anı kerimde tekrar edilmesinin hikmeti için hatırlatmalıyız; evvelen; Anlamsız ve lağviyete (boş) neden olacak kâmilen bir tekrar söz konusu değildir. Belki her surede, o surede zikir edilenin muhteva ve içeriğe uygun olan kıssanın kısmına işaret edilmiştir. Saniyen; kuranı kerimde hazreti Musa’nın (a.s.) hayatının diğer ...
  • Acaba humsu ve seyitlere ait olan hakkı taklit merciinin izni olmadan ödemek caiz mi?
    8976 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    6091 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Ziyaret-i Aşura’da ki ‘Beri’tu ilellah ve ileykum minhum’ (Önce Allah’a sonra size onlardan dolayı beri oluyorum) cümlesinde Allah’a ve masumlara beri olmak ne demektir?
    6433 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/03/03
    Beraet lügatte birinden veya bir şeyden ayrılmak, uzaklaşmak manasına gelmektedir. Bu manalar eğer ‘İla’ ile birlikte olmazsa beraet için kullanılır. Ama ‘İla’ ile birlikte olursa bizarlık manasının yanı sıra sığınma manası da vermektedir. Buna göre ziyaretteki sığınma cümlesinin manası şöyle olur: Hak Teala’ya ve siz Ehl-i Beyt’e (a.s) ...
  • Peygamber (s.a.a) ve İmamların (a.s) cariye ve kölelere sahip olmaları kölelik sistemini benimsemek değil midir?
    19729 Eski Kelam İlmi 2009/07/04
    Kölelerle evlenme, onlarla mahrem olma, mukatebe (kölelerin özgürlük anlaşması) vs. hükümlerin Kur’an’da gelmesi Peygamber (s.a.a)’in zamanında köleliğin olduğunu ispat etmektedir, ama belirtmek gerekir ki, İslam’ın köleleri azat etmek için çok kapsamlı projeleri vardır. Bu projenin neticesinde bütün köleler zamanla özgürlüklerine kavuşmuşlardırlar. ...
  • Derslerimin Cuma namazına denk gelmesi nedeniyle Cuma namazını kılamamaktayım. Bunu telafi etmek için ne yapmalıyım?
    9607 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/11/17
    Değerli kullanıcı! İmam Zaman’ın (a.c.f) gıyabı döneminde Cuma namazı taklit mercilerinin çoğunluğunun fetvasına göre seçimli bir farzdır; yani yükümlü Cuma gününde şartlar mevcut ise Cuma namazını veya öğle namazını kılmada özgürdür. O halde eğer bir kimse Cuma namazını kılarsa, öğle namazını kılmasına gerek kalmaz. Elbette ...

En Çok Okunanlar