Gelişmiş Arama
Ziyaret
12132
Güncellenme Tarihi: 2012/04/04
Soru Özeti
Babanın anneyi bazı sorunlara binaen evden kovması durumunda çocukların görevi nedir?
Soru
Babanın anneyi bazı sorunlara binaen evden kovması durumunda çocukların görevi nedir?
Kısa Cevap

Dikkat etmemiz gerekir ki Kuran’ı kerim ayetlerinde ve masum imamların rivayetlerinde anne ve babaya iyi ve saygılı davranmak İslam’ ın en önemli esaslarının yanında- tevhit ve ilahiyat- yer alır. Bu önemli konumuyla insan hayatında anne ve babanın rolü kendisine direk olarak hayırlı akıbetin onların duasıyla olduğu gösterir. Bu yüzden anne ve babanın anlaşmazlıklarında çocuklar her ikisine de saygılı bir şekilde davranmalıdır ki hem sorun aşılabilsin hem de kalp kırılmalarına neden olmasın. Nitekim peygamberi Ekrem şöyle buyurur: “Babaya itaat etmek Allah’a itaat etmektir ve babaya eziyet etmek Allah’a eziyet etmektir.”

Unutmamalıyız! İyiliği emredip kötülüğü nefyetmede en güzel yöntem sözle olmayanıdır, yani diğerlerine pratik olarak göstererek doğru yolu öğretmeliyiz. Masum imamlar da bu şekilde amel etmişlerdir.

Buna binaen dini öğretilerin ışığında birkaç yol önerilebilir:

  1. Çocuklar anne ve babaya saygılı bir şekilde bizzat kendileri müdahale ederek anlaşmazlıklarını çözmelidirler.
  2. Anne ve babanın kabul ettiği büyük insanları devreye sokarak çözmek.
  3. Onları danışmanlık merkezlerine yönlendirerek gerekli olan uzman desteğini almalarını sağlamak.
  4. Eğer anne ve babanın okuma yazması varsa ve eğitimli insanlar iseler, eğitici ve dini kitapları onlara vermek.

Her halükarda çocuklar anne ve babanın sorunlarını bilinçli bir şekilde araştırıp saygı sınırlarını koruyarak müdahil olup sorunlarını çözebilirler.

Ayrıntılı Cevap

Kuran müfessirleri, psikologlar ve eğitimciler anne ve baba arasındaki anlaşmazlıkta çocukların davranışlarıyla ilgili dini kaynaklardan yararlanarak birkaç yol açıklamışlardır:

  1. Birinci yöntem: Çocukların bizzat kendisinin müdahale etmesi. Elbette çocuklar bu yöntemde anne ve babalarının konumu ve kültürel durumunu göz önünde bulundurup doğru bir davranış biçimiyle doğru bir netice almalıdır. Çünkü anne ve babalar yaşları ilerledikçe çocuklarının eleştirileri onlar için gençliğine nispet daha kırıcıdır. Bu yüzden gerekli dikkati göstermeliyiz ki anne ve baba çocuklarının davranışından incinmesinler. Çünkü bizim dini değerlerimizde babayı incitmek cehennem ateşiyle eşittir.[1]  Allah Teâla kutsal kitabında anne ve babaya eziyeti yasaklamıştır.[2] Aynı zamanda anne ve babanın gözünde çocukların sahip oldukları konum da önemlidir. Yani çocuklarda kendi konumlarını göz önünde bulundurmalıdır. Nasihat ettiğinde kabul mü ederler yâda bulunulan durumdan daha kötü bir hal mi alır? Örnek olarak; bir evde dört çocuk yaşıyor burada hangi çocuğun anne ve babası tarafından daha çok seviliyorsa onun kanalıyla harekete geçilmelidir ve oda gerekli yolları açıklamalıdır. Diğer çocuklara nazaran onun etkili olma şansı daha yüksektir ve bu açıdan erkek ve kız çocuğu olması, büyük veya küçük olmasının bir farkı yoktur.
  2. İkinci yöntem: Anne ve babanın kabul ettiği bir büyüğün sorunu çözmesi; Bu kişi yakın akrabalardan birisi olabilir örneğin: büyük baba, büyük anne, amca, dayı veya anne babanın yakın dostlarından duruma müdahale edip doğru yolu bulmalarını isteyin.
  3. Üçüncü yöntem: Onları danışmanlık merkezine yönlendirip uzman desteğinden yararlanmalarını sağlayın.
  4. Dördüncü yöntem araştırma: Bu yöntemde eğer anne ve baba okuryazar iseler ve dini eğitim kitapları onları etkiliyorsa onlara okuması için verilmeli veya çocukların kendisi bu kitapları okuyup, kendileri baba ve anneye karşı doğru davranış yöntemini gerçekleştirmelidirler.
  5. Beşinci ve son yöntem CD ve kaset dinlemek: Bu yöntemde anne ve baba İslam terbiyesi âlimlerinin ve uzmanlarının CD’ler ini veya kasetlerini temin edip dinleyerek sorunlarını bu yolla halledebilirler. Çocuklarda bu CD’leri temin edip dinleyerek sorunun çözümünü bulup bizzat kendileri gerekli adımları atmalıdırlar.

Her halükarda çocuklar anne ve babanın sorunlarını bilinçli bir şekilde araştırıp önerilen yöntemleri dikkate alıp, saygı sınırlarını koruyarak müdahale edip sorunlarını çözebilirler.

 


[1].Usulu kâfi, kuleyni, mustafevi tercümesi, c:4 s: 49, baba ve anneye eziyet etmenin cezası bölümü, tahran.

[2].İsra: 23.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar