Gelişmiş Arama
Ziyaret
10563
Güncellenme Tarihi: 2011/11/12
Soru Özeti
Kıyamet azabından kurtulmak için bir ümit var mı?
Soru
İnsanın kabir ve kıyamet azabından kurtulmasına herhangi bir ümidi olabilir mi?
Kısa Cevap

Dini öğretilerden anlaşıldığı kadarıyla Allah’ın rahmetine ümit bağlamak ve kıyamet azabından korkmak birbirini tamamlayan iki önemli özellik olup mümin kul eşit bir şekilde bu iki özelliğe sahip olmalıdır. Yani mümin kimse farzları yerine getirip, haramları terketmekle akıbetinin hayırlı olması için Allah’ın rahmetine ümit bağlarken aynı ölçüde Allah’tan korkmalıdır. Çünkü, ilahi azaptan korkmamak insanın günah işlemeye cüret ettirir. Fazla korku da ümitsizliğe neden olur.

Ayet ve rivayetlerde Allah’ın rahmetine ümit bağlamak ve Onun azabından korkmak bir arada getirilmiş, bu ikisinin insanın kalbindeki birer nur olduklarını ve kemale doğru uçabilmesi için birer kanat vazifesini gördükleri belirtilmiştir. Zira ahiretten korkmak ve Allah’ın rahmetine ümit bağlamak insanı Allah’a itaat etmeye götürür, bu da onu kurtuluşa erdirir.    

Ayrıntılı Cevap

Hz. İmam Humeyni (r.a) gibi ahlak ve ilim üstatları, dini öğretilerden yola çıkarak korku ve ümidin birbirlerini tamamlayan iki özellik olduğunu belirtmiş ve şöyle buyurmuşlardır: Ümidin güzel yönü, insanın elindeki bütün sebepleri, onu saadete götürecek yolda harcatması, sonrada Allah Teala’nın, insana elinde olmayan sebepleri inayet etmesine ümitli olmasını sağlaması ve uhrevi saadeti götürecek engelleri ortadan kaldırmasıdır. Yani kalbini kötü ahlakın dikenlerinden ve günahların pisliklerinden temizleyen, ardından oraya amel, itaat ve kulluk tohumunu eken ve imanın halis suyuyla sulayan, sonrada Allah’ın rahmet ve fazlına ümit bağlayan kimsenin akıbeti hayırlı olur. Böyle birinin ümidi güzeldir.[1] Nitekim Kur’an buyuryor: ‘İnananlar, Allah yolunda muhacir olanlar ve savaşanlarsa, onlar Allah’ın rahmetini umarlar. Allah da suçları örtücüdür, rahimdir.’[2]

Allah Teala bu ayette rahmetini, iman, hicret ve kendi yolunda savaşanlardan sonra getirmiştir. Yani mümin insan farzları yerine getirmeli, günahları terketmeli, mücadele etmeli, ardından Allah’ın rahmetine ümit bağlamalıdır.

Korkunun güzel yönü ise insanın, Allah’a mutlak bir bağımlılığı ve muhtaçlığını, hiç bir şeyin kendisinden olmadığını bilmesini sağlamasıdır. Bütün yaratılmışlar, mutlak feyiz sahibi olan kimseye muhtaçtırlar. Dolayısıyla insan ne istiyorsa onu mutlak kudret sahibinden istemelidir; herkesin akıbeti Onun elindedir ve O bütün iyiliklerin kaynağıdır.[3]

Kur’an buna şöyle işaret ediyor: ‘De ki: Hepsi Allah'tandır.’[4]

Mümin kul, korku ve ümidi eşit şekilde içinde yaşatmalıdır. Yani Allah’tan, kabir azabından ve kıyametten kendisini Allah’ın rahmetinden ümitsizliğe düşürmeyecek şekilde korkmalıdır. Aynı şekilde, Allah’a olan ümidi onu küstahlığa itecek şekilde olmamalıdır. Masum İmamlardan (a.s) gelen rivayetlerde bu yöndedir. Örneğin:

1-İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Allah’tan (Azze ve Celle) öyle kork ki insanların ve cinlerin iyiliklerine sahip olsanda azap edilecekmiş gibi; ve ümidini Ona öyle bağla ki insanların ve cinlerin günahlarına sahip olsanda sana merhamet edilecekmiş gibi.’[5]

2-İmam Ali (a.s) buyuruyor: ‘En iyi amel korku ve ümitli olmakta ölçülü olmaktadır; yani Allah’ın azabından korkmakla Allah’ın rahmetine ümitli olmak arasında bir halete sahip olmalısın. Allah’tan korkmak ve Onun rahmetine ümit bağlamak belli bir ölçüde olmalıdır. Ne aşırı derecede korkupta rahmetinden ümidini kesmeli, ne de aşırı derecede ümitli olupta gurur ve gaflete kapılmalıdır.’[6]

3-İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘(Allah’tan) Korkmak kalbin (günaha ve gaflete düşmemesinin) bekçisidir; (Allah’ın rahmetine) ümit ise insanın (Allah’ta uzaklaşmaması ve ümitsizliğe düşmemesi için) vasıta ve şefaatçisidir. Kim Allah’ı bilirse hem Ondan korkar hem de Ona ümit bağlar. Bu ikisi (korku ve ümit) imanın iki kanadıdır. Gerçek kul onlarla Allah’ın rıdvanına doğru uçar; aklının iki gözüyle Allah’ın müjde ve azap vaadine bakar. Korku Allah’ın adaletini ve Onun azabının engelleyiciliğini gösterir. Ümit, Allah’ın fazl ve rahmetinin yüksek feryadıdır. (Allah’ın sonsuz rahmetine) ümit etmek kalbi canlı tutar. (Allah’ın azabından) Korkmak nefsi (ve nefsani istekleri) öldürür.'[7]

Yukarıda söylenenenlerden alınan netice şudur: Kıyamet azabından kurtulmayı ümit etmek,mutlak kemale uçmak, imanın iki kanadından biri olan farzları yerine getirmek ve haramları terketmekle olur. Bu özellik (Allah’ın rahmetine ümit bağlamak) ve Allah’ın azabından korkmak aynı derecede olmalıdır. Yani insan, Allah’ın rahmetine öyle bir şekilde ümit bağlamalı ki bu onu günah işlemeye sürüklememelidir. Korku nuruda öyle bir şekilde olmalı ki, Allah’ın rahmetinden ümidini kesmeye neden olmamalıdır.       



[1] -İmam Humeyni, Kırk Hadis, s.229, 16. Baskı, Müessese-i Tanzim ve Neşr-i Asar İmam Humeyni, Tahran, HŞ.1376

[2] -Bakara/218

[3] -İmam Humeyni, a.g.e. s.222

[4] -Nisa/78

[5] -Kuleyni, Usul-u Kafi, (Mustafavi’nin Çevirisi), c.3, s.109, 1. Baskı, Kitapfuruşi-i İlmiyyey-i İslami, Tahran

[6] -Gureru’l Hikem, (Ensari’nin Çevirisi), c.1, s.395, 8. Baskı, Tahran.

[7] -Misbahu’ş Şeria, (Mustafavi’nin Çevirisi), s.398, 1. Baskı, Encümen-i İslamiy-i Hikmet ve Felsefey-i İran, Tahran, HŞ. 1360

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zekât düşen bir mala humus da taalluk eder mi? Nelere zekât düşer? Zekât ve humus arasındaki fark nedir?
    13355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/12
    Zekât düşen şeylerin, zekâtı verildikten sonra yıllık harcamalardan geriye fazlası kalmışsa bunların humusu verilmelidir.[1] Dokuz şeye zekât düşer: 1. Buğday, 2. Arpa, 3. Hurma, 4. Kuru üzüm, 5. Altın, 6. Gümüş,[2] 7. Deve, 8. İnek, 9. Koyun. Bu dokuz ...
  • İsrail bir peygamberin adı mıdır? Onun kendisine haram kıldığı şey nedir?
    17825 Tefsir 2012/04/04
    İsrail, ilahi peygamberlerden biri olan Hz. Yakub’un (a.s) adıdır. O, bir maslahat uyarınca deve etini ve sütü kendisine haram kılmış idi. Âli İmran suresinin 93. ayetinde Yüce Allah şöyle buyuruyor: "كُلُّ الطَّعامِ كانَ حِلاًّ لِبَنِي إِسْرائِيلَ إِلاَّ ما حَرَّمَ إِسْرائِيلُ عَلى‏ نَفْسِهِ مِنْ قَبْلِ أَنْ تُنَزَّلَ ...
  • Mevcudat nasıl Allahu Teâlâ nın ayet ve nişaneleridir?
    7205 Teorik İrfan 2011/08/20
    Mevcudat hem zati olarak hem de sıfat yönüyle Allahu Teâlâ'nın vücudunun nişaneleridir.  Bu konunun açıklaması şu şekildedir: Mevcudat zat ve mahiyet açısından mümkünü'l-vücutturlar. Vücut bulabilmeleri için vacipu'l- vücut olan Allaha muhtaçtırlar. İşte bu yüzden onların vücutları ve varoluşları vacipu'l-vücut olan Allahın varlığına delildir. Dahası Hikmet-i Mütealiye göre mümkünü'l- vücut ...
  • Acaba rivayetleri silip Kuran’la yetinirse Müslümanlar arasındaki ihtilaflar vahdete dönüşebilir mi?
    8833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/03/04
    Kur’an’la yetinme ve rivayet ve sünnetleri silme konusunun tarihçesi yaklaşık İslam’ın ilk yıllarına dayanmaktadır. Zira Ehlisünnet ve Şia kaynakları esasınca, Peygamberimiz, (s.a.a) mübarek ömrünün sona erme esnasındayken İslam ümmetini doğru yoldan sapmasını engelleyecek mahiyette kılavuzluk yapacak bir vasiyet yazmak amacıyla kalem, mürekkep ve kâğıt istedi. Maalesef peygamberin bu ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) mateminin önem ve felsefesi nedir?
    13409 Eski Kelam İlmi 2010/12/22
    İmam Hüseyin’in (a.s) mateminin önem ve felsefesini anlamak için birkaç noktaya dikkat etmek gerekir:1. Kur’an değişik ayetlerde yüce insanlar ve din evliyalarının erdem ve ulvî sıfatlarını diri tutmayı vurgulamıştır.2. Yüce şahsiyetli Şia imamları (a.s) Kerbela hadisesini diri tutmak için matem merasimleri düzenlemeyi, ağlamayı ve ağlatmayı, şairlerin mersiye ...
  • İddet ve delilleri hakkında açıklamada bulunur musunuz?
    9958 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/12/22
    İddet fakihlerin ıstılahında şerî bekleme halidir; kadının boşandıktan ve nikâhın zail olmasından sonra veya vefatın ardından zorunlu olarak bir süre beklemesi ve sonra başka biriyle evlenebilmesi durumudur. İddet türleri şunlardır: 1. Boşanma iddeti. 2. Vefat iddeti. 3. Kayıp iddeti, 4. Yanlışlıkla cinsel ilişki kurma iddeti. Belirtilen ...
  • İlahi marifette ilerlemek ve Hz. Mehdi’nin ilgisini kazanmak için ne yapmamız gerekir?
    5963 Pratik Ahlak 2010/06/20
    Size muvaffakiyet diliyoruz, Ehl-i Beyt Mektebiyle onurlanmanız bizi sevindirdi, istediğiniz konular hakkında bilgi edinmeniz için bu sitede önceden cevaplandırılmış bazı soruları cevaplarıyla birlikte size gönderiyoruz.İlgili Sorular:
  • İnkılâbın Rehberi Seyit Ali Hameyney’i hazretlerinin namahrem kadına bakma bağlamındaki fetvası nedir?
    8113 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/20
    İnkılâbın Rehberi Seyit Ali Hameyney’i hazretlerinin namahrem kadına bakma bağlamındaki fetvası imam Humeyni’nin (r.h.) fetvasıyla aynıdır.Müslüman kadınlara bakmanın hükmü hakkında İmam Humeyni şöyle buyuruyor: “erkeğin kadının bedenine bakması ister lezzet kastıyla olsun ister lezzet kastıyla olmasın haramdır. Yüzüne ve ellerine bakması eğer lezzet kastıyla olursa haramdır. Ama eğer lezzet ...
  • Vilayet-i fakihin uygulamaya geçmesinin meşruiyeti nasıl açıklanabilir ve acaba vilayet-i fakih Allah tarafından mı yoksa halk tarafından mı naspediliyor?
    7523 Eski Kelam İlmi 2012/04/02
    Çeşitli suretlerde “vilayet-i fakih” ve vilayeti fakihin uygulamaya geçmesinin meşruiyetini ispatlayabiliriz. İspatı için önemli olan ayrıntılı cevapta okuyacağınız akli ve nakli delillerdir. Şia’nın görüşünde velayeti fakihi ispatlayan delillere dikkatle velayeti fakih gaybet döneminde (asri gaybet) vilayeti fakihin vilayeti, imamların velayeti Peygamberimizin (s.a.a) velayetinin devamında olduğu ...
  • İnsanların mutluluk ve mutsuzluğunu ve neticede cennet ve cehenneme girmes’n’ belirleyen şey yıldız ve felekler midir?
    6841 Eski Kelam İlmi 2012/07/24
    İnsanların cennet ve cehenneme girmelerinde hareket ve davranışlarını en önemli neden sayan birçok ayet ve rivayet mevcuttur. Siz Şii mütekellimlere müracaat ederseniz onların insanların mutluluk ve mutsuzluklarında yıldızların ve feleklerin etken olduğunu söylediklerini göremezsiniz. Bu konuda bir rivayet bulunsa ve senet açısından kabul edilse bile onun zahiri ...

En Çok Okunanlar