Please Wait
11407
Her ne kadar soruda bir damla şarap içmenin hükmüne değinilmemişse de anlaşıldığı kadarıyla bir damla şarap içmenin hükmü sorulmaktadır ve biz bu açıklamada ona cevap vereceğiz. Şia’nın bakışında tüm hükümler bir takım maslahat ve zararlara dayanır ve kutsal kanun koyucu bu maslahat ve zararlar esasınca hükümleri yükümlüler için belirler. Ama bu maslahat ve zararların tümü bizim için beyan edilmemiştir[1] ve bazı hükümlerin genel olarak beyan edilmiş nedenleri de daha çok hikmet (eksik nedenler) kategorisine girer ve tam neden addedilmez. Bu yüzden nedenin yokluğu durumunda meselenin hükmünün de yok olduğunu söyleyemeyiz. İsteğiniz üzere daha çok bu meselenin taabbudî değil, aklî yönüne eğileceğiz. İstenen yanıta ulaşmak için, birkaç noktaya değinmek gerekli gözükmektedir:
A. Siz de sorunuzda işaret ettiğiniz gibi, şarabın (cisimsel ve ruhsal) birçok zararları vardır. Ama şu noktadan gaflet edilmemelidir: Bir şeyin çoğu zararlıysa, zarar miktarı farklı olsa da azı da zararlıdır.
B. Tüm Şii fakihlerinin fetvalarına göre, necasetlerden birisi şaraptır[2] ve az olsun veya çok olsun necis bir şeyi içmek haramdır.[3]
Ayyaşi Tefsiri’nde Ebi Sabbah, İmam Sadık’tan (a.s) şöyle nakletmektedir: “…Yüce Allah ister az olsun, ister çok olsun içkiyi haram kılmıştır. Nitekim az veya çok olsun ölü eti, kan ve domuz etini de haram kılmıştır.”[4] Şarap içmenin haram kılınması, bedeni zahir ve batın necasetinden temizlemek içindir.[5]
C. Tüm haramlar, haram olma açısından bir derecede değildir. Kanun koyucu açısından bazıları çok ve bazıları ise daha az önem taşımaktadır. Bu yüzden daha çok önem taşıyan haramları terk etmek için, daha sıkı tedbirler alınmıştır; örneğin Yüce Allah Kur’an’da zina hakkında şöyle buyurmaktadır:
[6]"وَ لا تَقْرَبُوا الزِّنى إِنَّهُ کانَ فاحِشَةً وَ ساءَ سَبیلا" Bu ayet zinayı yasaklamakta ve onun çok haram olduğunu bildirmektedir; çünkü bu işi yapmayınız diye buyurmamış, bilakis ona hatta yaklaşmayın diye buyurmuştur.[7] Yetim malı konusunda da şöyle buyurmuştur: [8]"وَ لا تَقْرَبُوا مالَ الْیَتیمِ إِلاَّ بِالَّتی هِیَ أَحْسَن" Yetim malını yemeyi yasaklamak yerine, ona yaklaşmayı yasaklamasının nedeni, onun haram olma derecesini bildirmesidir.[9] Bu yüzden şöyle demişlerdir: Yetimlerin malını yemeyiniz, hatta ona tam bir şekilde saygı gösterin.[10] Belki şöyle de denilebilir: Zinanın ve yetim malına el uzatmanın haram olma derecesi nedeniyle, onlara yaklaşmamak gerektiği gibi, aynı şekilde şarabın haramlık derecesi nedeniyle de onun bir damlasından sakınmakla kalınmamalı, hatta ona yaklaşılmamalı ve şarap içenler ile irtibat kurulmamalıdır.
Netice: Bir damla şarap içmenin caiz oluşuna ancak şu durumlarda inanılabilir:
1. Şarap içmenin haram kılınmasının tam nedeninin onun zararlı olması olduğu ve onun bir damlasının zarar taşımadığının ispat edilmesi.
2. Şarabın necis olmadığının ispat edilmesi.
3. Ondan fazlasına cüret ve cesaret edilmesine neden olmaması.
Bu üç mukaddimeden hiçbirinin ispat edilmemesi ve bunun tersinin ispat edilmesi nedeniyle, bir damla da olsa şarap içmenin haram oluşuna hükmedilir. İster kutsal kanun koyucu olsun ve ister medeni ve devletsel kurumlar olsun, hüküm ve yasaların oluşturulmasında kanun koyucu genel ve maksimum tümellere ve yönlere bakar. Örneğin, kanun koyucu trafik kurallarında tek taraflı yollarda karşı taraftan geçmek yasaktır dediğinde, bu kuralda karşı taraftan ve ters yönden bir şoförün gelmesi durumunda bunun mal ve can kaybına ve kazaya yol açacağı öngörülmüştür. Burada bir şoförün ben bu yolun birkaç metresinde ters istikamette sürücülük yapmak istiyorum demesi makul müdür? Tabii olarak böyle bir şey hiç kimseden kabul edilemez ve kanun istisnaya tabi tutulamaz. Elbette zorunluluk durumlarında birçok hükmün haramlığı kalkar; örneğin insanın yanında hiçbir gıda malzemesi bulunmazsa, ölmekten kurtulmak için ölü eti yemenin haramlığı kalkar.
[1] Onların çoğu da elimize ulaşmamıştır.
[2] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 80, m. 111, insanı sarhoş eden şarap ve başka her şey, eğer kendiliğinden akıcı olursa, necistir.
[3] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 94, m. 141, Necis bir şeyi yemek ve içmek haramdır.
[4] Tercüme-i el-Mizan, c. 6, s. 201, mütercim: Musevi Hemedani, Seyid Muhammed Bakır, Naşir: Defter-i İntişarat-ı İslamî, Camia-i Müderrisin-i Havza-i İlmiye-i Kum, Kum, 1374h.ş, çap-ı pencom. Bu hadisin beyan edilmesinin hadis ve rivayete yönelik taabbud gösterilmesi nedeniyle olmadığı, bilakis onun altında zikredilen nedensellik sebebiyle olduğu belirtilmelidir.
[5] Tabersi, İhticac, tercüme, Ğaffari Mazenderani, c. 2, s. 32, naşir: Mürtezevi, Tahran, çap-ı evvel.
[6] İsra, 32, “Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur.”
[7] Tercüme-i el-Mizan, c. 13, s. 117.
[8] En’an, 152, Rüşdüne erişinceye kadar yetimin malına ancak en güzel şekilde yaklaşın.
[9] Tercüme-i el-Mizan, c. 13, s. 124.
[10] Tefsir-i Numune, c. 12, s. 109, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1374, h.ş, çap-ı evvel.