Gelişmiş Arama
Ziyaret
6785
Güncellenme Tarihi: 2009/07/11
Soru Özeti
Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
Soru
İslam genetik düzeltmeye nasıl bakmaktadır? Bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir? Ve ruh konusu nasıl halledilmektedir.
Kısa Cevap

Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.

Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ve bu yapılırken de her hangi bir haram iş irtikâp edilmezse şer’i yönden haram değil ve bu yolla dünyaya gelen çocuk da karı ve kocaya ait sperme ve yumurtadan meydana geldiği için meşru bir çocuk sayılır.

Ruh konusuna gelince bu yönden de bir sakınca söz konusu değil, çünkü eğer bu düzeltme ruh gelmeden önce yapılırsa bunda bir sakınca olmadığı bellidir. Eğer ruh verildikten sonra (dört aylık olduktan sonra) yapılırsa yine bir sakıncası yoktur. Çünkü belli aşamalardan sonra bedene gelen ruh o bedene ait sayılır ve hayatı süresince o bedenle birlikte olur ve ruhta bir dönüşüm söz konusu olmaz. Ruh ister tekvin isterse teşri yönünden bedene egemen sayılır.

Ayrıntılı Cevap

Son dönemlerdeki bilimsel ve teknolojik ilerlemeler insana sağlık ve hayat standartları yönünden birçok hizmetler sunmuştur. Bu ilerlemelerden biri de tip ve sağlık alanındaki gelişmelerdir. Bu alanların uzmanları birçok irsi ve genetik hastalıkları önlemek için yeni yöntemler geliştirmiş bulunuyorlar. Bu yöntemler sayesinde cenine ilk oluşum dönemlerinde yapılan bir takım müdahalelerle sakat ve hasta çocukların dünyaya gelmesi önlenmekte ve ana rahminde tedavi edilmektedirler. İnsan hastalandığında doktora gitmesi aklın tasvip ettiği bir girişim olduğu gibi çocuğun ilk oluşum dönemlerinde de bu gibi girişimlerin bir sakıncası yoktur.

Bilinmesi gereken husus şu ki: genetik düzeltmenin birçok kısımları vardır ve çeşidine göre onun şer’i hükmü de değişmektedir. Fakat genel olarak cenin üzerinde yapılan genetik ıslah eşlerin kendi sperm ve döllerinden yararlanılarak yapılır ve yabancı bir erkek ve kadının sperm ve yumurtası ona karıştırılmazsa, yapılan değiştirme dünyaya gelen çocuğun sağlık ve kemali yönünde etkili olursa ve haram bir iş irtikap edilmezse bu iş caizdir bu yöntemle dünyaya gelen çocuk da eşlerin meşru çocuğu sayılır.

Ancak bu işin çocuğun cisim ve ruh sağlığı yönünde kötü bir etkisi olacağında korkulursa o zaman bu iş haramdır.

Yine eğer genetik düzeltme erkeğin sperminin yabancı bir kadının yumurtalığı ile birleştirilmesi ile yapılırsa bu işin helal olup olmadığı ve bu yolla dünyaya gelen çocuğun kimin çocuğu olduğu konusunda müctehitler arasında görüş farklılığı vardır.

Burada bu konuyla ilişkili olan bazı konuların şer’i hükmüne de işaret edelim:

1- Kadının kendi kocasının nutfesi ile hamile kılınmasının şer’i hükmü nedir? Bu yolla dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?

Taklid mercileri: Bütün taklid mercilerinin bu husustaki fetvası şundan ibarettir: Bu işin, (tedavi anında) yabancı kadına bakmak ve ona dokunmak gibi haram mukaddimelerden sakınılması şartıyla bir sakıncası yoktur. Bu yöntemle dünyaya gelen çocuk da o karı ve kocanın meşru çocuğu sayılır ve tüm evlatlık haklarına sahiptir.[1]

2- Kocasının kısır olduğu takdirde yabancı bir erkeğin spermiyle kadını gebe kılmanın hükmü nedir? Bu yolla dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?

Bütün takdit mercileri (Ayetullah Hamenei hariç): Bu iş haramdır ve bu yolla bir çocuk dünyaya gelirse rahim sahibi kadının ve sperm sahibinin çocuğu sayılır.[2]

Ayetullah Uzma Hameni: Bu işin namehreme bakmak veya ona dokunmak gibi haram mukaddimelerden sakınılması şartıyla kendiliğinde bir sakıncası yoktur. Dünyaya gelen çocuk da sperm sahibi kişiyle rahim sahibi kadına aittir.[3]

Ruh konusuna gelince şunu kaydetmek gerekir ki eğer bu iş ilk günlerde yapılırsa bu dönemde henüz ceninin ruhu yoktur. Eğer sonraki dönemlerde yapılırsa yine şunu bilmek gerekir ki bu işle ruh bedenden ayrılmaz ve başka bir ruh onun yerini almaz. Belli aşamalardan sonra beden gelen ruh hayatı süresince onunla birliktedir. Her kesin kimliği de işte bu ruhu ile belirlenir. Ruh o bedeni egemendir ve beden onun yönetimi altında sayılır.

Sonuç şu ki eğer genetik düzeltme ve müdahaleler şer’an haram olan bir mukaddimeyi gerektirmez ve bu yolla dünyaya gelen çocukların sakatlıkları önlenirse bu iş caiz olmanın yanı sıra olumlu bir çaba sayılır. Çünkü bu yolla çocukların sakat dünyaya gelmesi önlenmiş olur ve böylece anne ve baba ve toplum bu gibi çocukları bakım sıkıntılarında kurtulmuş olurlar.

Ayetulla Uzma Fazıl Lenkerani’nin söz konusu soruya cevabi:

Genetik düzeltme ilaç verme ve benzeri yöntemlerle sınırlı olur ve yabancı bir erkeğin nutfesini kullanmayı gerektirmezse sakıncasızdır. Ve bunun ruh konusuyla da bir alakası yoktur.

Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin kaleminin Cevabi: Düzeltmenin her türlüsü sakıncasızdır ancak kopyalama caiz değildir. Genetik düzelteme ruh konusunda bir soruna yol açmaz.



[1] Hameni, Ecvibetu’l-İstiftaat, s. 1271; İmam, Tahriru’l-Vesile c. Et-talkıh; Tebrizi, Siratu’n-Necat c. 5 s. 1013; Fazil, Camu’l-Mesail c. 1 s. 2103; Vahid, Tevzihu’l-Mesail Telkih-i Masnui M. 69; Safi Camiu’l-Ahkam c. 2 s. 1392; Mekarim, İstiftaat, c. 2 s. 1757

[2] İmam, Tahriru’l-Vesile c. Et-talkıh; Tebrizi, Siratu’n-Necat c. 5 s. 2094; Fazil, Camu’l-Mesail c. 1 s. 2105; Vahid, Tevzihu’l-Mesail M.2898; Safi Camiu’l-Ahkam c. 2 s. 1391; Mekarim, İstiftaat, c. 2 s. 1527; Behcet İstiftaat pezeşki, s. 35

[3] Hameni, Ecvibetu’l-İstiftaat, s. 304 Soru: 1275, 1277, 1271 Resale-i Danuşcui Huseyni, Seyyid Muctaba, s. 292 Soru: 476, 475, 477

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kuran’da hangi ayet kurtuluş yolunu açıklamaktadır?
    2880 Tefsir 2020/01/20
  • İslam dininde hatemiyetin hakikati nedir ve Sayın Suruş’un görüşünün eleştirileri nelerdir?
    10266 Yeni Kelam İlmi 2010/06/02
    Birkaç noktaya dikkat etmek faydalı olabilir:1. Peygamberliğin son bulması ve buna tabi olarak İslam dinin son din olması, Ahzab Suresinin 40. ayetinde belirtilmiştir ve bu ayet mana itibariyle, İslam dininin son din olması vesilesiyle peygamberlikte sona ermiş ve artık peygamberin gelmesi mümkün değildir.2. Bir açıdan hatemiyetin sırrı şunlara ...
  • Kuran’ın kaç suresi peygamberlerin adını taşımaktadır?
    36343 Tefsir 2012/08/11
    Kuranı kerim’in altı tane suresi peygamberlerin adını taşımaktadır. Bu sureler şunlardan ibarettir: Nuh, İbrahim, Yunus, Yusuf, Hud ve Muhammed. Elbette müfessirler bazı rivayetleri göz önünde bulundurarak Taha[1], Yasin[2], Muddessir[3], Müzzemmil[4] gibi surelerin Peygamberimize delalet ettiği ...
  • Neden Kuran’ı Kerim Hz. Nuh (a.s)’ın risalet süresini 1000’den 50 yıl az olarak ilan etmiştir?
    7409 Tefsir 2019/10/21
    Kuran’ı Kerim Hz. Nuh (a.s)’ın risalet süresi hakkında şöyle buyuruyor:«وَ لَقَدْ أَرْسَلْنا نُوحاً إِلى‏ قَوْمِهِ فَلَبِثَ فِيهِمْ أَلْفَ سَنَةٍ إِلاَّ خَمْسِينَ عاماً فَأَخَذَهُمُ الطُّوفانُ وَ هُمْ ظالِمُونَ» “Andolsun biz, Nûh'u kavmine gönderdik, onların arasında bin seneden elli yıl eksik kaldı, sonunda haksızlık etmekte olan ...
  • Ehlisünnet’in görüşünü dikkate alarak Şia fıkhına göre yolculukta namazı kasır etmek ruhsat mıdır yoksa vacip midir?
    9899 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/10
    Kesin ve tartışmasız olan şu ki beş vakit namaz ilkin iki rekâtlı şeklinde teşri ve farz kılınmıştır. Şunda da şüphe yok ki ikametgahta (haderde/ kendi memleketi ve vatanında) kılınan namazlara ikişer rekât izafe edilmiştir. Şu halde zihinlere takılan soru şu: Yolculukta kılınan namazlara da iki rekât izafe ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9341 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Kalbi selimden maksat nedir?
    15779 Pratik İrfan 2012/04/07
    ''Selim'' sözcüğü ''silm'' ve ''selamet'' kökünden gelir. Zahiri ve batini afetlerden uzak olmak anlamı verir. İmam Sadık (a) bu kelimenin manası hakkında şöyle buyurmuştur: “Selim kalp, Rabbıyla mulakat ederken rabbi dışında hiçbir şey kendisinde barındırılmış olmayan kalptir”. Kur'an mufessirleri ''kalbi selim'' hakkında muhtelif yorumlar yapmışlardır ...
  • Ahd duası gibi bazı duaları belirlenen ölçüden az veya çok okumanın özel bir etkisi var mıdır?
    17234 Teorik Ahlak 2010/01/14
    Her güzel amel, fiili ve öznel olmak üzere iki tür güzellikten oluşmaktadır. Yani hem doğru olan ve hem de ilahi niyet ve Allah rızası için yapılan bir iş Allah katında kabul olur. Rivayetlerde niyetin, üzerinde durularak amellerin ruhu diye tabir edilmiştir. Birçok ...
  • Doğru alışverişin şartları nelerdir?
    6638 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Bu soru çok geneldir; zira alışveriş kavramı fıkıh ve örfte değişik manalara sahiptir: Genel anlamıyla alışveriş/muamele, özel anlamıyla muamele ve özel ve genel arasında bulunan orta manasındaki muamele bu kabildendir. Genel anlamıyla muamele, yakınlık kastinin muteber olmadığı ve elbise ve bedeni temizlemek, alıveriş, nikâh ve boşanmak gibi ...
  • SMS kanalıyla okunan talakın hükmü nedir?
    7708 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/12
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar