Gelişmiş Arama
Ziyaret
6817
Güncellenme Tarihi: 2009/07/11
Soru Özeti
Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
Soru
İslam genetik düzeltmeye nasıl bakmaktadır? Bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir? Ve ruh konusu nasıl halledilmektedir.
Kısa Cevap

Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.

Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ve bu yapılırken de her hangi bir haram iş irtikâp edilmezse şer’i yönden haram değil ve bu yolla dünyaya gelen çocuk da karı ve kocaya ait sperme ve yumurtadan meydana geldiği için meşru bir çocuk sayılır.

Ruh konusuna gelince bu yönden de bir sakınca söz konusu değil, çünkü eğer bu düzeltme ruh gelmeden önce yapılırsa bunda bir sakınca olmadığı bellidir. Eğer ruh verildikten sonra (dört aylık olduktan sonra) yapılırsa yine bir sakıncası yoktur. Çünkü belli aşamalardan sonra bedene gelen ruh o bedene ait sayılır ve hayatı süresince o bedenle birlikte olur ve ruhta bir dönüşüm söz konusu olmaz. Ruh ister tekvin isterse teşri yönünden bedene egemen sayılır.

Ayrıntılı Cevap

Son dönemlerdeki bilimsel ve teknolojik ilerlemeler insana sağlık ve hayat standartları yönünden birçok hizmetler sunmuştur. Bu ilerlemelerden biri de tip ve sağlık alanındaki gelişmelerdir. Bu alanların uzmanları birçok irsi ve genetik hastalıkları önlemek için yeni yöntemler geliştirmiş bulunuyorlar. Bu yöntemler sayesinde cenine ilk oluşum dönemlerinde yapılan bir takım müdahalelerle sakat ve hasta çocukların dünyaya gelmesi önlenmekte ve ana rahminde tedavi edilmektedirler. İnsan hastalandığında doktora gitmesi aklın tasvip ettiği bir girişim olduğu gibi çocuğun ilk oluşum dönemlerinde de bu gibi girişimlerin bir sakıncası yoktur.

Bilinmesi gereken husus şu ki: genetik düzeltmenin birçok kısımları vardır ve çeşidine göre onun şer’i hükmü de değişmektedir. Fakat genel olarak cenin üzerinde yapılan genetik ıslah eşlerin kendi sperm ve döllerinden yararlanılarak yapılır ve yabancı bir erkek ve kadının sperm ve yumurtası ona karıştırılmazsa, yapılan değiştirme dünyaya gelen çocuğun sağlık ve kemali yönünde etkili olursa ve haram bir iş irtikap edilmezse bu iş caizdir bu yöntemle dünyaya gelen çocuk da eşlerin meşru çocuğu sayılır.

Ancak bu işin çocuğun cisim ve ruh sağlığı yönünde kötü bir etkisi olacağında korkulursa o zaman bu iş haramdır.

Yine eğer genetik düzeltme erkeğin sperminin yabancı bir kadının yumurtalığı ile birleştirilmesi ile yapılırsa bu işin helal olup olmadığı ve bu yolla dünyaya gelen çocuğun kimin çocuğu olduğu konusunda müctehitler arasında görüş farklılığı vardır.

Burada bu konuyla ilişkili olan bazı konuların şer’i hükmüne de işaret edelim:

1- Kadının kendi kocasının nutfesi ile hamile kılınmasının şer’i hükmü nedir? Bu yolla dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?

Taklid mercileri: Bütün taklid mercilerinin bu husustaki fetvası şundan ibarettir: Bu işin, (tedavi anında) yabancı kadına bakmak ve ona dokunmak gibi haram mukaddimelerden sakınılması şartıyla bir sakıncası yoktur. Bu yöntemle dünyaya gelen çocuk da o karı ve kocanın meşru çocuğu sayılır ve tüm evlatlık haklarına sahiptir.[1]

2- Kocasının kısır olduğu takdirde yabancı bir erkeğin spermiyle kadını gebe kılmanın hükmü nedir? Bu yolla dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?

Bütün takdit mercileri (Ayetullah Hamenei hariç): Bu iş haramdır ve bu yolla bir çocuk dünyaya gelirse rahim sahibi kadının ve sperm sahibinin çocuğu sayılır.[2]

Ayetullah Uzma Hameni: Bu işin namehreme bakmak veya ona dokunmak gibi haram mukaddimelerden sakınılması şartıyla kendiliğinde bir sakıncası yoktur. Dünyaya gelen çocuk da sperm sahibi kişiyle rahim sahibi kadına aittir.[3]

Ruh konusuna gelince şunu kaydetmek gerekir ki eğer bu iş ilk günlerde yapılırsa bu dönemde henüz ceninin ruhu yoktur. Eğer sonraki dönemlerde yapılırsa yine şunu bilmek gerekir ki bu işle ruh bedenden ayrılmaz ve başka bir ruh onun yerini almaz. Belli aşamalardan sonra beden gelen ruh hayatı süresince onunla birliktedir. Her kesin kimliği de işte bu ruhu ile belirlenir. Ruh o bedeni egemendir ve beden onun yönetimi altında sayılır.

Sonuç şu ki eğer genetik düzeltme ve müdahaleler şer’an haram olan bir mukaddimeyi gerektirmez ve bu yolla dünyaya gelen çocukların sakatlıkları önlenirse bu iş caiz olmanın yanı sıra olumlu bir çaba sayılır. Çünkü bu yolla çocukların sakat dünyaya gelmesi önlenmiş olur ve böylece anne ve baba ve toplum bu gibi çocukları bakım sıkıntılarında kurtulmuş olurlar.

Ayetulla Uzma Fazıl Lenkerani’nin söz konusu soruya cevabi:

Genetik düzeltme ilaç verme ve benzeri yöntemlerle sınırlı olur ve yabancı bir erkeğin nutfesini kullanmayı gerektirmezse sakıncasızdır. Ve bunun ruh konusuyla da bir alakası yoktur.

Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin kaleminin Cevabi: Düzeltmenin her türlüsü sakıncasızdır ancak kopyalama caiz değildir. Genetik düzelteme ruh konusunda bir soruna yol açmaz.



[1] Hameni, Ecvibetu’l-İstiftaat, s. 1271; İmam, Tahriru’l-Vesile c. Et-talkıh; Tebrizi, Siratu’n-Necat c. 5 s. 1013; Fazil, Camu’l-Mesail c. 1 s. 2103; Vahid, Tevzihu’l-Mesail Telkih-i Masnui M. 69; Safi Camiu’l-Ahkam c. 2 s. 1392; Mekarim, İstiftaat, c. 2 s. 1757

[2] İmam, Tahriru’l-Vesile c. Et-talkıh; Tebrizi, Siratu’n-Necat c. 5 s. 2094; Fazil, Camu’l-Mesail c. 1 s. 2105; Vahid, Tevzihu’l-Mesail M.2898; Safi Camiu’l-Ahkam c. 2 s. 1391; Mekarim, İstiftaat, c. 2 s. 1527; Behcet İstiftaat pezeşki, s. 35

[3] Hameni, Ecvibetu’l-İstiftaat, s. 304 Soru: 1275, 1277, 1271 Resale-i Danuşcui Huseyni, Seyyid Muctaba, s. 292 Soru: 476, 475, 477

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar