Gelişmiş Arama
Ziyaret
6724
Güncellenme Tarihi: 2009/12/21
Soru Özeti
Hangi İmam hacca gitmemiştir?
Soru
Hangi İmam hacca gitmemiştir?
Kısa Cevap

İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Samerra şehrinde kontrol altında bulunması sebebiyle hac farizasını yapmaktan mahrum kaldığı söylenmiştir ve yanı sıra kendisinin Samerra şehrinden çıktığına dair tarihsel bir bulgu elde mevcut değildir. Ama bununla beraber, kesin bir şekilde böyle bir iddiada bulunulamaz; çünkü bu tespitin aksine bir takım karineler de mevcuttur. 

Ayrıntılı Cevap

İlkönce tarihsel konularda bir konuyu ispat etmek için delile ihtiyaç duyduğumuz gibi, onu kesin ve mutlak olarak ret etmek için de muteber bir delil olmadan görüş dile getiremeyeceğimizi belirtmeliyiz. Örneğin Amerika kıtasına hiçbir peygamber gönderilmemiştir ve bu sözün delili de ayet ve hadislerde onlardan bir eser bulunmamaktadır, diye bir iddiada bulunmak bu kabildendir. Elbette bir ayet veya rivayette konunun ret edildiğine dair açık bir bulgu yer alırsa onu kabul etmek gerekir. Masum imamların hacca gitmesi hususunda da bu yöntemden istifade edilmelidir. Başka bir tabirle eğer açıkça imamlar arasında bir imamın hacca gitmediğine dair tarihsel hadis eksenli bir delil bulunursa o kabul edilebilir. Lakin söz konusu imamın hacca gitmesi hakkında tarihsel bir naklin bulunmaması nedeniyle, o imamın kesin bir şekilde hacca gitmediğini ilan etmek mümkün değildir. İlgili imamın hacca gitmiş olması, lakin tarihsel nakillerde bunun kaydedilmemiş olması muhtemeldir. Bu mukaddimeyle sorunuza dönüyoruz:

Halkın geneli ve özellikle saygılı hacılar arasında İmam Hasan Askeri’nin (a.s) hacca gitmediği ve bazı hacıların kendisine naiplik ederek hac yaptıkları meşhurdur. Bu hususta şimdiye dek biz İmam Hasan Askeri’nin (a.s) hacca gitmediğini açıkça dile getiren tarihsel hiçbir muteber delile rastlamadığımızı söylemeliyiz.[1] Önceden de belirtildiği gibi bu hususta tarihsel bir verinin olmayışı, onun tarafından hac amellerinin yapılmadığını ispat eden uygun bir delil sayılmaz. Böyle bir inanç, tarihsel kaynaklar esasınca ya bu yüce imamın Samerra şehrinde doğmuş olması veya onun küçüklük döneminde yüce babasıyla birlikte bu şehre gelmiş olması nedeniyle ortaya çıkmış olabilir.[2] İmam Hasan Askeri’nin (a.s) bir taraftan ömrünün sonuna dek Abbasi hilafet sisteminin memurlarının kontrolü altında olması ve öte taraftan onun Samerra şehrinden çıktığına dair hiçbir verinin bulunmamasına binaen, doğal olarak onun hacca gitmediği düşüncesi akla gelmektedir. Böyle bir akıl yürütme tam anlamıyla doğru olamaz; zira evvela İmam Hasan Askeri (a.s) şiddetli bir kuşatma ve tam bir kontrol altında olmasına karşın birçok zamanda resmi olarak mahkûm sayılmamaktaydı ve hatta görünüşte ona karşı saygılıca davranılmaya ve kendisinin genel ve saraylarda düzenlenen merasimlerde hazır olmasına çalışılmaktaydı.[3] İmam Hasan Askeri (a.s) bazen şehirden dışarıya çıkmakta ve sonra dönmekteydi.[4] Bu esas uyarınca onun bir gurup hacıyla birlikte ve devlet memurlarının denetimi altında hacca gitmiş olması muhtemeldir. İkincisi, tarihsel bir aktarıma göre bir şahıs Mekke şehrinde İmam Hasan Askeri’den (a.s) bir rivayet nakletmiştir. Bu rivayetin tüm metnini okumanız için bilgilerinize sunuyoruz:

 "حدثنا أبو نصر أحمد بن الحسين بن أحمد بن عبيد الضبي قال حدثنا أبو القاسم محمد بن عبيد الله بن بابويه الرجل الصالح قال حدثنا أبو محمد أحمد بن محمد إبراهيم بن هاشم قال حدثنا الحسن بن علي بن محمد بن علي بن موسى بن جعفر أبو السيد المحجوب إمام عصره بمكة[5] قال حدثني أبي علي بن محمد النقي قال حدثني أبي محمد بن علي التقي قال حدثني أبي علي بن موسى الرضا قال حدثني أبي موسى بن جعفر الكاظم قال حدثني أبي جعفر بن محمد الصادق قال حدثني أبي محمد بن علي الباقر قال حدثني أبي علي بن الحسين السجاد زين العابدين قال حدثني أبي الحسين بن علي سيد شباب أهل الجنة قال حدثني أبي علي بن أبي طالب سيد الأوصياء قال حدثني محمد بن عبد الله سيد الأنبياء ص قال حدثني جبرئيل سيد الملائكة قال قال الله سيد السادات عز و جل إني أنا الله لا إلا أنا فمن أقر لي بالتوحيد دخل حصني و من دخل حصني أمن من عذابي. "[6]

Fıkhi temeller esasınca bu imamın umre amellerini yerine getirmeden Mekke şehrinde bulunmasının imkânsız olduğunu bilmekteyiz. Bundan dolayı, eğer bu rivayeti kabul edersek kendisi kesinlikle umre amellerini yerine getirmiştir ve büyük bir ihtimalle ilahi farz olan haccı da yapmıştır.

Daha fazla bilgi edinmek için rehberlik bürosunun eğitim ve araştırma muavinliği tarafından hazırlanan ve Meş’ar yayınları tarafından basılan Haccu’l Enbiya ve Eimme kitabına müracaat ediniz.

 


[1] Böyle bir delile ulaşırsak, onu size bildireceğiz. Eğer bu hususta özel bir kaynak size tanıtılmışsa, itibar derecesini incelememiz için onu bize gönderin.

[2] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, c. 50, s. 236, Müessesetü’l Vefa, Bayrut, 1404 h.k.

[3] a.g.e, s. 265, hadis 25;  s. 269, hadis 34; s. 270, hadis 37 ve …

[4] a.g.e, s. 260, hadis 20.

[5] Rivayetin bu bölümü, İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Mekke’de olduğuna işaret etmektedir.

[6] Şeyh Saduk, Uyunu Ahbaru’r Rıza (a.s), c. 2, s. 135, hadis 3, intişaratı cihan, 1378 h.ş.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7765 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15910 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • Erkek altın saat kullanabilir mi?
    32339 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/27
    Boyna altın zincir asmak, altın yüzük takmak ve ele altın kaplama saat takmak gibi altınla süslenmek[1] erkeğe haramdır ve bunlarla namaz kılmak da namazı bozar.[2] Elbette altın saat ve altın zincir sadece ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12865 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • Melekler her yıl kadir gecesinde amel defterlerimizi İmam Mehdi’nin (a.s) huzuruna takdim ediyorlar mı? İmam (a.s) onları imzalıyor mu?
    12233 Tefsir 2011/07/28
    Muteber rivayetlere göre kulların bütün işleri Peygambere (s.a.a) ve Masum İmam’a (ilahi hüccete) nazil olmaktadır. Bu yüzden şu anda zamanın İmam’ı (a.f) yaşadığından kulların işlerinin takdiri ona sunulmaktadır. Soruların cevabına gelince:1- Geçmiş ümmetlerde kadir gecesi yoktu.
  • Muhammed b. Hanefiye’nin naklettiği rivayette zikredilen “hucze” kelimesinin anlamı nedir?
    7388 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Rivayette zikredilen “hucze” kelimesinden maksat, dünyada bizim ile Allah, Resulüllah (s.a.a.) ve imamlar (a.s.) arasında var olan sebeplerdir. Yani o sebeplere temessük etmek ve bağlamak anlamındadır. Söz konusu olan sebepler şunlardan ibarettir: din, ahlak ve güzel amellerdir. Eğer insanlar İslam dinini takip ederler, güzel ahlak ve Salih ameller işlerler onların ...
  • Akrabalık bağı olmayan eş'e verilen hibenin geri alınması caiz midir?
    8039 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/21
    Hibe lügat literatüründe bir kimseye herhangi bir şeyi karşılıksız olarak bağışlamak anlamındadır. Hibe kavramsal olarak da hibe eden kişi kendi mülkünden olan bir şeyi karşılıksız ve bedava başka birisinin mülküne sokmak (temlik ettirme) anlamındadır. Buna atiye ve nehle de deniliyor.Eğer kişi ...
  • Allah Teala’nın kimsenin bilmediği saklı ve müste'ser isimlerinden maksat nedir?
    24486 Teorik İrfan 2010/09/04
    Ehlibeyt (a.s) kaynaklı dua ve onlardan bizlere ulaşan hadislerden anlaşıldığı üzere Allah Teala, kendine seçtiği bazı özel isimlere sahiptir. Kimse bu isimlerden haberdar değildir. Bu isimler, Esma-i Müste'ser olarak meşhur olmuştur. Hadislerden anlaşıldığı üzere bu isimler İsmi Azam'ın gayb mertebelerindendir ve ilk İlahi isimin batın ve gayp yönüdürler. ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    9039 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Eğer tırnaktaki ojeyi temizleme imkânı yoksa vazife cebire abdesti almak mıdır yoksa teyemmüm mü?
    21026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Belirtilen soruyu büyük mercilerin bürolarından sorduk ve alınan yanıtları aşağıda açıklıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Sorudaki durumda cebire abdesti alması gerekir.Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpaygani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer abdest ve gusül yerine bir şey yapışmışsa ve bunu kaldırmak mümkün ...

En Çok Okunanlar