Gelişmiş Arama
Ziyaret
7793
Güncellenme Tarihi: 2010/03/06
Soru Özeti
Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
Soru
Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
Kısa Cevap

“Vesailu’ş - Ş,a” gibi Şia’nın Muteber Kitaplarında İmamlardan (a.s.) nakledilmiş olan hadislere baktığımızda abdest alınırken başın ön kısmının ve ayakların üstünün Mes edilmesinin vacip olduğunu görürüz. Keza hadislerden istifade ediliyor ki ayaklar Mes edilirken sağ ve sol sırasını dikkate alarak ayakların parmaklarından başlayarak ayaklarda var olan çıkıntıya kadar Mes edilmelidir.

Ayrıntılı Cevap

Mes’in Anlamı:

Mes bir şeyi başka bir şeyin üstünden geçirmek ve gezdirmek anlamındadır.[1] Fıkıh literatüründe ise, eli ıslak haliyle baş ve ayakların üzerinden çekme anlamındadır.

Kur’an’ı kerim, Maide suresinin altıncı ayetinde bu konuya değinmiş. Kur’an tefsirleri de bu ayeti kerimenin zeylinde bu konuyu mevzu bahis etmişlerdir. Ama sorunuz hadisler çerçevesinde konunun açıklanması doğrultusunda olduğu için bizde konuyu hadisler çerçevesinde ele alacağız.

Şia’nın muteber ve kaynak kitaplarında birçok rivayet var olmaktadır ki bu rivayetler baş ve ayakların mes edilmesinin vacip olduğuna delalet etmektedir.

Şia’nın muteber kitaplarından muteber sayılan birisi “Vesailu’ş Şia”dir. Bu kitabın birinci cildinde sahih senetle nakledilen birçok rivayet vardır başın mes edilmesinden sonra ayakların da mes edilmesinin vacip olduğuna delalet etmektedir. Biz burada bu rivayetlerden bir kaçını zikredeceğiz:

  1.  İmam Sadık’tan (a.s.) nakledilerek şöyle buyurduğu söylenmektedir: “(abdeste) başın ön kısmının dörde birini ve ayakların ikisini mes ediniz. Ayakları mes ederken sağ ayaktan başlayarak mes ediniz”.[2]
  2. İmam bakırdan (a.s.) ayağın mes edilmesi soruldu? İmam onun cevabında şöyle buyurdu: “Ayakların mes edilmesi Allah tarafından Cebrail vesilesiyle nazil olmuş olan bir şeydir”.[3]
  3. Zurare imamlar tarafından güvenilir ve imam Bakırın (a.s.) öğrencilerinden olan bir ravidir. Zurare söz konusu olan İmamdan şöyle naklediyor: “İmam Madie suresinin altıncı ayetine dayanarak şöyle buyurdu: “Ayakların üstünü (bir kısmını) mes etmek vaciptir”.[4]
  4. Zurare naklediyor: İmam Bakır’dan (a.s.) peygamberin (s.a.a.) abdestinin nasıl olduğu hakkında soruldu? O da şöyle cevap verdi: “Hazreti resul-i Ekrem (s.a.a) bir leğenin getirilmesine emir etti! Leğen getirildikten sonra peygamber (s.a.a.) abdest almaya başladı sırasıyla; yüzünü, sağ elini, sol elini yıkadı daha sonra başını ve iki ayağını aldığı abdestten kalan ıslak elleriyle mes etti ve şöyle buyurdu: ayakların parmaklarının ucundan ayaklardaki “ka’b”a kadar mes edilmesi gerekir. Ayaklardaki “ka’b” hakkında sorulunca şöyle buyurdu: ayağın çıkıntısı ve ayak bileğinden aşağısıdır ”.[5]

Buna binaen hadisler esasınca ve elbette Maide suresinin altıncı ayeti gereğince yüz ve ellerin yıkanmasından sonra baş ve iki ayağın mes edilmesi vaciptir. Mes edilmesinin miktarı da ayaktaki parmaklardan ta ayaklardaki çıkıntıya kadardır.  

 


[1] TUREYHİ, Farhruddin, “Mecmaü’l – Bahreyn”, baskı, 2, mektebet-u neşr-i  Sakafetü’l – islamiye, 1408, c. 4, s. 198.   

[2] AMİLİ, Hur, “Vesailü’ş – Şia”, baskı, 2, Kum: İntişarat-i müesesei alulbeyt, 1414, c. 1, s. 418.

[3] [3] AMİLİ, Hur, “Vesailü’ş – Şia”, c. 1, s. 419.

[4] TABATABAİ, Muhammed Hüseyin, “Tefsir-i el-Mizan”, Farsça tercümesi: MUSEVİ HEMEDANİ, Muhammed Bakır, Kum: İntişarat-i İslami, c. 5, s. 378. 

[5] TABATABAİ, Muhammed Hüseyin, “Tefsir-i el-Mizan”, Farsça tercümesi: MUSEVİ HEMEDANİ, Muhammed Bakır, Kum: İntişarat-i İslami, c. 5, s. 379

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar