Gelişmiş Arama
Ziyaret
8664
Güncellenme Tarihi: 2010/01/14
Soru Özeti
Niçin müslümanlar dini merasimlerinde koyun veya diğer hayvanları kesiyorlar?
Soru
Niçin hac gibi dini merasimlerde bir hayvanın kurban edilmesi gerekir. Bir hayvanı özgür bırakmakla bu dini merasimi kutlanamaz mı?
Kısa Cevap

İnsan yaratılmışların en üstünüdür ve Allah-u Teâlâ diğer bütün canlıları, insanların onlardan (et, binek, ağır yükleri taşımak ve …) faydalanmaları için yaratmıştır. Dini bayram ve kutlamalarda hayvanların kurban edilmesi ilahi emirlerden kaynaklanmaktadır. Hayvanların (inek, koyun, deve ve …) bütün zamanlarda kurban edilebilme değeri olmasının yanı sıra kurban kesmenin kendisi bir çeşit fedakârlık ve maldan geçmedir. Diğer taraftan ihtiyacı olan bir grup fakir insan ete olan ihtiyaçlarını karşılamakta ve toplumun ekonomisine, özellikle zayıf kesime önemli bir katkı olmaktadır.

Dini bayram ve kutlamalar, önemli anlardır ve bu anlarda insan ilahi nimetleri daha çok anıp Allah’a şükür ederek kendisini O’na yaklaştırmalıdır. Dini merasim ve kutlamalarda kurban kesilmesinin felsefesi, kurbanların etinin Allah yolunda O’na şükrederek rızasını kazanmak için O’nun kulları arasında, özellikle de ihtiyacı olan kimseler arasında infak edilmesidir. Tabii ki İslam dini genel olarak bütün dini merasim ve kutlamalarda kurban kesilmesini emretmemiştir.

Ayrıntılı Cevap

İslam dinine göre insan yaratılmışların en üstünüdür ve bütün her şey onun tekâmülü için yaratılmıştır. Kur’an-ı Kerim şöyle buyurmaktadır. “O, yerde ne varsa hepsini sizin için yaratan Allah’tır”.[1] Başka bir ifadeyle Allah-u Teâlâ bu âlemin bütün imkânlarını, insanların ihtiyaçlarını karşılaması ve ilerlemesi için onların hizmetine karar kılmıştır ve bu yaratılmışların bazıları Kur’an-ı Kerimde de geçtiği gibi hayvanlardır: “Ey iman edenler! Akitleri(n gereğini) yerine getiriniz. İhramlı iken avlanmayı helal saymamak üzere (aşağıda) size okunacaklar dışında kalan hayvanlar, sizin için helâl kılındı. Allah dilediğine hükmeder.”[2]

Dini bayram ve kutlamalarda hayvanların kurban edilmesi ilahi emirlerden kaynaklanmaktadır. Hz. İbrahim Allah’ın emriyle Hz. İsmail’i kurban etmekle görevlendirildiği zaman, hiç tereddüt etmeden biricik oğlunu kurban etmeye gitmiştir. Bu sayede Allah rızası için bütün dünyevi bağlardan geçtiğini göstererek hayatının meyvesi olan biricik oğlunu kurban etme gibi büyük bir imtihandan başarılı çıkmıştır. Allah-u Teâlâ Hz. İbrahim’in bu büyük başarısı karşısında Hz. İsmail’in kurban edilmesini engellemiş ve kurban etmesi için cennetten ona bir koç göndermiştir. Bizler de aynı şekilde bir hayvanı Kıbleye doğru çevirip Allah’ın adını anarak kurban ettiğimizde, Hz. İbrahim gibi kendi bağlarımızı Allah karşısında kurban etmiş oluyoruz.

Kur’an-ı Kerim, haccın farz oluşunu ve amellerini açıklarken şöyle buyurmaktadır: “Ta ki kendilerine ait bir takım yararları yakinen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günler de Allah'ın ismini ansınlar. Artık ondan hem kendiniz yiyin, hem de yoksula, fakire yedirin.”[3]

Diğer bir ayette ise şöyle buyurmaktadır: “Biz, büyük baş hayvanları da sizin için Allah'ın (dininin) işaretlerinden kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Şu halde onlar, ayakları üzerine dururken üzerlerine Allah'ın ismini anınız (ve kurban ediniz). Yan üstü yere düştüklerinde ise, artık (canı çıktığında) onlardan hem kendiniz yiyin, hem de ihtiyacını gizleyen-gizlemeyen fakirlere yedirin. İşte bu hayvanları biz, şükredesiniz diye sizin istifadenize verdik.”[4]

Bu iki ayette hacda kurban kesmenin hikmetlerinden iki tanesine değinilmiştir:

—Sayısız nimetleri karşısında Allah’a şükretmek

—Fakir ve ihtiyaç sahiplerine ihsan etmek

Diğer bir ayette de şöyle buyurmaktadır: “Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat O'na sadece sizin takvanız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi. Güzel davrananları müjdele!”[5]

Bu ayette çok ince bir noktaya işaret edilmiştir; yani Allah yolunda kesilen kurbanların etleri ve kanları Allah’a ulaşmamaktadır. O’na ulaşan sadece bu işi yapan kişideki takva ve paklıktır. Yani Allah rızası için kendi malınızdan geçerek fakir kimseleri doyurup onlara iyilik yapmanız, sizin takvanızı gösteren çok değerli bir iştir.

İslam dinine göre hayvan kurban etmenin şartları olduğuna dikkat edilmelidir ve bu şartların bazıları şunlardır:

1-) İnsanların yiyebilmeleri için kurbanın, eti yenen hayvanlardan olması gerekmektedir.

2-) Kıbleye doğru çevrilip Allah’ın adı anılarak kesilmelidir.

3-) Boyunda olan dört ana damarın kesilmesi gerekmektedir.

4-) Hayvanın eziyet çekmemesi için keskin demir bıçakla kesilmelidir.

Ve bunlar gibi diğer şart ve sünnetler[6], İslam dinindeki kurbanın değerli hedef ve amacının olduğunu ve sadece kesmek ve yok etmek olmadığını göstermektedir. Buna göre, bir hayvanı özgür bırakmakla bu dini merasimleri kutlamamız daha iyi olmaz mı diye bir sözün anlamı yoktur.

Diğer taraftan dünyanın her tarafında günde milyonlarca hayvan kesilmektedir. Tabii ki eğer bu iş bir gün durdurulursa insanlar çok ciddi sıkıntılarla karşılaşırlar. Bu iş, hiçbir ilahi hedef olmaksızın sadece insanların kullanmaları için yapılmaktadır. Ama İslam dini, bu işe hedef kazandırarak hem maddi ihtiyaçların karşılanmasını ve hem de manevi faydaların kazanılmasını sağlamıştır.

Buna göre dini merasimlerde hayvanların kurban edilmesinin, ahlaki, ekonomik ve sosyal yönleri vardır ve bu, insanların peygamber ve onların yollarına olan inançlarının derinliğinin göstergesidir. Ama özellikle bugünkü bulunduğumuz şartlarda hayvanları serbest bırakmak, onların yok olmasına sebep olur ve bunun yanında da hiçbir maddi ve manevi fayda ele geçmez.


[1] Bakara Suresi, 29. ayet.

[2] Maide Suresi, 1. ayet.

[3] Hac Suresi, 28. ayet.

[4] Hac Suresi, 36. ayet.

[5] Hac Suresi, 37. ayet.

[6] Tevzih-ul Mesail- Meraci, c: 2, s: 568, m: 2583 ve sonrası.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar