Gelişmiş Arama
Ziyaret
11224
Güncellenme Tarihi: 2010/04/21
Soru Özeti
Şia, Ömer b. Hattab’ın küfrünün iblisin küfrü ile eşit olduğuna inanmakta mıdır?
Soru
Şia’nın inancına göre Ömer b. Hattab’ın küfrü iblisin küfrü ile eşit ve hatta ondan daha fazladır. Şia şöyle demektedir: İblis, Ömer’in maruz kaldığı azabın şiddetine şaşıracak ve şöyle diyecektir: Allah’ın şiddetli bir şekilde azap ettiği bu şahıs kimdir, oysaki tüm yaratıkları saptıran benim (Tefsiru’l Ayyaşi, c. 2, s. 240, hadis. 9).
Kısa Cevap

Belirtilen rivayet evvela senet ve metin açısında zayıftır ve delil teşkil etmeyen mürsel rivayetlerden sayılmaktadır; zira Ayyaşi ile Ebu Basir arasındaki senet ve vasıta belli değildir. Eğer bazı mürsel rivayetlerin kabul edildiği söylenirse, Ayyaşi senetsiz mürsel rivayetleri delil teşkil edecek şahıslardan değildir. İkincisi rivayette Ömer b. Hattab’ın küfrü belirtilmemiştir. Lakin bu rivayetin muteber olmaması, Şiilerin ikinci halifenin tüm işlerini kabul ettiğine delil teşkil etmez. O, birçok konuda Şia ve Ehlisünnet ’in kitaplarındaki kesin deliller üzere hata ve yanlışa bulaşmıştır. Onun davranışları, Hz. Peygamberin (s.a.a) değişik konularda ve bu cümleden olmak üzere Hz. Ali (a.s) ve Hz. Fatıma Zehra (s.a) hakkında buyurduğu hususlarda aksi yönde olmuştur. Ayrıca hadis ve dinsel kitaplarda salt bir takım rivayetleri görmenin ilgili mezhebin söz konusu rivayetin muhtevasına inandığının göstergesi sayılmayacağı hatırlatılmalıdır. 

Ayrıntılı Cevap

 

Bu rivayet, sorudan belirtilen şekliyle (isim belirtilmeden) nakledilmiştir.[1]Ayyaşi tefsirinde bu hususta nakledilen rivayet senet, metin ve delalet açısından incelenmeli ve böyle bir şeyin Şia mezhebinin kesin ve kati inançlarından olup olmadığı aydınlanmalıdır.

Rivayetin Senedi:

Ayyaşi hiçbir vasıta olmaksızın bu rivayeti Ebu Basir’den nakletmiştir ve Ebu Basir ile Ayyaşi arasındaki raviler belli değildir; bu yüzden bu rivayet mürseldir ve herhangi bir şahıs hakkındaki mürsel rivayet delil sayılmaz. Şia’nın meşhur âlimleri, genellikle güvenilir şahıslar dışında hiç kimseden hadis nakletmeyen bir grup büyük şahsın mürsel rivayetlerinin delil teşkil ettiğine inanmıştır.[2] Lakin Ayyaşi bu bireylerden sayılmamaktadır; yani merhum Kuleyni ve merhum Şeyh Tusi gibi değildir. Örneğin merhum Kuleyni hadis toplamada çok dikkat göstermiş, el- Kâfi kitabını telif etmek için yirmi yıl zahmet çekmiş, onu güvenilir bir usul ile bir araya getirmiş ve güvenilir ravileri tanıtmak için rical ilminde bir kitap telif etmiştir;[3] lakin Ayyaşi hakkında böyle bir şey söylenmemiştir. Ayrıca Şia’nın rical ve hadis kaynaklarında “Ebu Basir” olarak adlandırılan bir takım şahsiyetlerden söz edilmiştir[4] ve Ebu Basir’in kim olduğu belli değildir; zira Ebu Basir birkaç şahsın ortak künyesidir ve onlardan bazılarının güvenilirliği onaylanmamıştır.

Rivayetin Metni:

Metin ve tabir açısında bu rivayet ipham ve muğlaklık taşımaktadır ve soruda belirtilen şey hususunda ona istinatta bulunmak mümkün değildir; bu yüzden merhum Allame Meclisi bu rivayeti açıklamaya çalışmıştır.[5] Artı, bu rivayet Şiilerin kesin inançları ile uyuşmamaktadır. Ancak bir takım özel şartları taşıyan hadislere güvenilebilir ve ilgili şartlardan bazıları şunlardan ibarettir:

1. Hadisin içerik ve manası akıl, his ve gözleme karşı olmamalıdır.

2. Hadisin içeriği, tarihsel kesin nakillere muhalif olmamalıdır.

3. Hadis, akıllı bireylerin yaşam şekli, davranış ve sözlerine karşı olan hususları içermemelidir.

4. Hadis, Kur’an-ı Kerim veya mütevatir hadislerin içeriği ile çelişmemelidir.

5. Kesin senetler ile uyuşmalıdır.[6]

Bunlara ek olarak hadis ilmi kitaplarında başka şartlar da belirtilmiştir. Bu rivayetin belirtilen şartların tümünü taşıdığı söylenemez. Bu rivayet hakkında diğer bir nokta da içinde Ömer b. Hattab’ın küfrünü belirten açık bir sözün olmayışıdır. Lakin bu hadisin muteber olmayışı, Şiilerin Ömer b. Hattab’ın tüm işlerini kabul ettiğine delil teşkil etmez. Bilakis o birçok konuda Şia ve Ehlisünnet’in kitaplarındaki kesin deliller üzere hata ve yanlışa bulaşmıştır.[7]Bu da Ömer b. Hattab’ın davranışlarının Şiiler nezdinde kesin deliller sebebiyle kabul edilmemesine neden olmuştur. Aynı şekilde Ömer, Hz. Peygamberin (s.a.a) değişik konular hakkında ve bu cümleden olmak üzere Hz. Ali (a.s) ve Hz. Fatıma Zehra (s.a) ile ilgili olarak belirttiği tavsiyelere karşı hareket etmiştir. Ayrıca hadis ve dinsel kitaplarda salt bir takım rivayetleri görmenin ilgili mezhebin söz konusu rivayetin muhtevasına inandığının göstergesi sayılmayacağı hatırlatılmalıdır. 

İlgili başlık:

Şia’nın bakışında sahabelerin küfür ve nifakı, 2791 (Site: 3500).

 


[1] Biharu’lEnvar, c. 30, s. 232 – 233, «إِذَاكَانَيَوْمُالْقِيَامَةِيُؤْتَىبِإِبْلِيسَفِيسَبْعِينَغُلًّاوَسَبْعِينَكَبْلًا، فَيَنْظُرُالْأَوَّلُإِلَىزُفَرَفِيعِشْرِينَوَمِائَةِكَبْلٍوَعِشْرِينَوَمِائَةِغُلٍّ، فَيَنْظُرُإِبْلِيسُفَيَقُولُ: مَنْهَذَاالَّذِيأَضْعَفَهُاللَّهُالْعَذَابَوَأَنَاأَغْوَيْتُهَذَاالْخَلْقَجَمِيعاً. فَيُقَالُ: هَذَازُفَرُ.فَيَقُولُ: بِمَاجُدِرَلَهُهَذَاالْعَذَابُ؟!.فَيُقَالُ: بِبَغْيِهِعَلَىعَلِيٍّعَلَيْهِالسَّلَامُ... ».

[2]Subhani, Cafer, Külliyatı fi İlmi’r Rical, s. 203’den 233’e, Müessese-i Neşri İslami, çapı pencum, 1423 h.k; MudirŞaneçi, Kazım, İlmu’l Hadis, s. 187 ila 191, Defteri Neşri İslami, çapı şanzdehum, 1381 h.ş.

[3] İlmu’l Hadis, s. 95.

[4] Ebu Basir bin Muhammed Esedi Kufi (Keşi, Ebu Amr Muhammed bin Ömer bin Abdu’l Aziz, Ricali El- Keşi, s. 174, Muhakkık / Musahhıh: Mustafavi, Hasan, Müessese-i Neşr der DanişgahıMeşhed); Ebu BasirLeys bin Bahteri Muradi (Şeyh Tusi, El- Fihrist, s. 130, El- Mektebetu’rRezeviye, Necef, Irak); Ebu Basir Yahya bin Ebi’l Kasım Esedi Kufi (Cem’i ez Bozorgan, Tarihu’lFukahave’rRuvat, haşiyetuhulasetu’lakval, s. 1084; Subhani, Cafer, MovsuatuTabakatu’lFukaha, c. 2, s. 632.); Ebu Basir Yusuf bin Haris (Huyi, SeyyidEbu’l Kasım Muesvi, MucemuRicalu’l Hadis, c. 21, s. 177 ve 178.)

[5] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’lEnvar, c. 30, s. 234, Müessesetu El- Vefa, Beyrut, 1404 h.k.

[6] İlmu’l Hadis, s. 146 – 149.

[7] Bu, bazı durumlarda kesinlikle günahtı.

 

 

 

.  

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Fikhi açıdan had cezasının uygulanması niçin yargıcın sorumluluğundadır?
    9145 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/09/09
    Beşeri toplumların örfünde suçluların cezalandırılması, hükümetin sorumluluğundadır ve devlet dışında biri, bunu uygulayamaz. Bu ilke, İslam fıkhı tarafından da teyit edilmiştir. Müslüman fakihler hadlerin uygulamasını İmam’ın (a.s) var olduğu dönemde, Masum İmam’ın (a.s) ve onun tarafından atanan kimseler tarafından uygulanacağına inanırlar. Ancak gaybet döneminde, haddin uygulanması, gerekli ...
  • Estetik ameliyatlar konusunda İslam’ın görüşü nedir?
    8180 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/05/14
    Ehl-I Beyt Mektebinin büyük Taklit Mercilerinin güzellik amaçlı estetik ameliyatları konusunda ki çeşitli görüşleri aşağıda sıralanmıştır:Ayatullah el-Uzma Hamei’nin yetkili bürosu tarafından yayınlan fetva:Mahrem olmayanın insana dokunmasının ve başka günahı gerektirmediği müddetçe, estetik ameliyeti haddi zatında caizdir.Ayetullah el Uzma Mekarim Şirazi’nin bürosu tarafından yayınlana fetva:Başka bir haramı ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7020 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Kadınlar, arka arkaya 31 gün olan orucun keffaretini hayız halinde nasıl yerine getirebilirler?
    6467 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Arka arkaya tutulması şart olan oruçlarda (keffaret veya adak orucu gibi), hastalık, hayız, nifas vb. özürlerden dolayı mükellef arka arkaya oruç tutamazsa özrü (hastalık, hayız, nifas...) giderildikten sonra orucunu tutmaya hemen devam ederse orucu sahih olur ve yeni baştan oruçları tutmasına gerek yoktur.
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    8770 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Mescidin hangi halısının necis olduğunu bilmiyorsak, onu nasıl temizleyebiliriz?
    5845 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Büyük mercilerin (Allah onları korusun) bürolarının yanıtları şunlardır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu: Sorulan sorudaki varsayıma göre belirtilen tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Yakin hâsıl olması için tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Eğer ...
  • “Kurban bayramı gecesinde yapılan cima neticesinde şekillenen nütfeden meydana gelecek çocuk altı parmaklı olacaktır” şeklinde olan rivayet ne kadar doğru ve güvenilirdir?
    31876 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Peygamber Efendimiz (cinsel ilişkiye girme bağlamında müstehap ve mekruh konuları içeren uzun bir rivayette) İmam Ali’ye (a.s) şöyle buyurdu: “kurban bayramı gecesinde kendi hanımıyla cinsel ilişkide bulunma. Zira eğer bu gecede yapılan cima neticesinde çocuğun nütfesi şekillenirse ondan dünyaya gelecek çocuk ...
  • Neden Yahudiler Yahudi olarak adlandırılmaktadır?
    10054 Eski Kelam İlmi 2012/03/11
    Yahudilerin Yahudi olarak adlandırılmasının nedeni hakkında ihtilaf vardır. Bazıları Yahud’un hidayete ermiş olduğu manasına geldiğini ve bunun nedenin de Musa’nın (a.s) kavminin buzağı tapmaktan tövbe etmesi olduğunu belirtmiştir.[1] Bazıları da bu kavme Yahudi söylenmesinin nedeni hakkında şöyle demiştir: Hz. Yakub’un dördüncü oğlunun adı “Yahuza” ...
  • İlime hakiki anlamda iştiyak kazanmanın yolu nedir?
    7506 Pratik Ahlak 2011/07/23
    Ayetullah Hadevi Tehrani'nin bu konuyla ilgili görüşü şöyledir:İlime duyulan iştiyak ilahi bir lütuftur. Ancak bu hissi bazı yollardan güçlendirmek mümkündür:1- Sırayı gözeterek ve düzenli bir şekilde ders okuma. Bu tür ders alma insanda öğrenme ve ilime ilgi hissini güçlendirir ...
  • Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
    8685 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren ...

En Çok Okunanlar