Gelişmiş Arama
Ziyaret
30856
Güncellenme Tarihi: 2012/05/16
Soru Özeti
Kadınların aylık adet görmesinin felsefesi nedir?
Soru
Bakara suresinin 222. ayeti şöyle buyurmaktadır: Ve senden kadınların aylık adet görmesi hakkında soruyorlar, bunun kadınlar için bir meşakkat olduğunu söyle. Aylık adet görme, kadınların cinsel organının işleyişi ve özel hormonların işlevinin tabii neticesini göstermekten başka bir şey midir? Bu kan akışının hedefi kadınlar için bir meşakkat midir? Eğer böyleyse bizim kötü niyetli bir tanrımız yok mudur?
Kısa Cevap

Adet kanının kaynağı, rahim damarlarının sıkışması ve kanla dolması, ardından onun salgısının pıhtılaşması ve mevcut kanların akışıdır. Kadının adet görme kanı, sağlıklı bir kadının beden sisteminin yapısı ve işleyişinin gereğidir ve onda kadın için bulunan acı, rahatsızlık ve zahmetlere rağmen, kanın çıkması şefkatli olan yüce Allah’ın kadınlara olan lütuflarından biridir. Ama kadınlar için şiddetli acı ve diğer sorunlarla birlikte olan bu çıkış, maddi dünya ve tabiatın gereğidir. Zira her zaman geceyi gündüz, faydayı zarar, huzuru zorluk, mutluluğu mutsuzluk ve sevinci hüzün ile birlikte kılan şey tabiat ve madde âleminin bu kanunudur. Bunların maddi dünya ve tabiatta birbirinden ayrılması mümkün değildir. Dikkat edilirse ayet sadece bu kan akmasının meşakkate neden olduğunu buyurmaktadır; Allah’ın kadınların acı çekmesi için böyle bir sistemi planlamış olması ise söz konusu değildir.  

Ayrıntılı Cevap

Bu sorunun sorulmasının nedeni, ilgili ayetin manasının doğru anlaşılmamasıdır. Meselenin hakikatinin aydınlanması için ayeti, manasını ve tefsirini beraberce gözden geçireceğiz. Yüce Allah bu ayette şöyle buyurmaktadır: “Sana kadınların ay hâlini sorarlar. De ki: “O bir ezadır (rahatsızlıktır). Ay hâlinde kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri vakit, Allah’ın size emrettiği yerden onlara yaklaşın. Şüphesiz Allah çok tövbe edenleri sever, çok temizlenenleri sever.”[1] Bu ayet adet halindeyken kadınlar ile cinsel ilişkiye girmekten sakınma hükmünün felsefesini beyan etmektedir; zira böyle bir durumda cinsel ilişkiye girmek, nefrete sebep olmakla birlikte, bugün tıbbın da ispat ettiği üzere birçok zararlara neden olmaktadır. Erkek ve kadının akim olması, cinsel hastalıklar mikrobunun gelişmesi için ortam oluşması, kadının cinsel organının iltihap tutması, erkeğin cinsel organı içine kirli kanın girmesi ve tıp kitaplarında belirtilmiş olan hususlar bu kabildendir.  Bundan dolayı doktorlar bu durumda olan kadınlar ile cinsel ilişkiye girmeyi yasaklamıştırlar. Öte taraftan bu kanın akması ve çıkması kadınları için şiddetli bir meşakkat ve acıyı beraberinde getirir. Adet görme kanının ortaya çıkmasının sebebi, rahim damarlarının daralması ve kanla dolması, ardından salgısının pıhtılaşması ve mevcut kanların akışıdır. Aylık adet görme esnasında dışarıya atılan kan, her ay muhtemel bir ceninin beslenmesi için rahmin içindeki damarlarda toplanan kandır; zira kadın rahmi her ay bir tohum üretir ve onunla eş zamanlı olarak rahmin içindeki damarlar hazır hale gelerek embriyoyu beslemek için kanla dolar. Eğer tohumun rahme girdiği bu esnada erkeğin embriyosu olan sperma orada bulunursa, embriyo ve cenin şekillenir ve rahmin damarlarındaki mevcut kanlar onu beslemek için kullanılır. Aksi takdirde rahim salgısının pıhtılaşması neticesinde ve damar duvarlarının yarılması neticesinde, mevcut kan dışarıya çıkar ve bu adet görme kanıdır. Burada bu haldeyken cinsel ilişkinin yasak olmasına dair başka bir delil elde edilmektedir; zira kadın rahmi bu kanları dışarıya atarken embriyoyu kabul etmek için hiçbir tabii hazırlık taşımaz ve bu yüzden ondan zarar görür.[2] Bundan dolayı kadınsal adet görme kanı, sağlıklı bir kadının beden sisteminin yapı ve işleyişinin gereğidir ve ondan kanın çıkması kadın için acı, rahatsızlık ve zahmetler taşısa da şefkatli Allah’ın kadınlara yönelik lütuflarındandır. Bu kanın çıkması kadın sağlığında çok etkilidir; öyle ki erginlik yaşından sonra ve yaşlanmadan önce kadınsal âdetin olmayışı kadın sağlığının negatif oluşuna ve onun tedavi edilmesi gerektiğine delalet eder; zira bu kan bedenden çıkmazsa ve kadın cenini beslemeyi gerektiren hamile halde de olmazsa, kadın damarlarında kanın varlığı onun sağlığı için çok tehlikeli olacaktır. Ama kadınlar için şiddetli acılar ve diğer sorunlar ile birlikte olan bu faydalı ve hayat bahşeden çıkış, madde dünyası ve tabiatın bir gereğidir; zira her zaman geceyi gündüz, faydayı zarar, huzuru zorluk, mutluluğu mutsuzluk ve sevinci hüzün ile birlikte kılan şey, tabiat ve madde âleminin bu kanunudur ve madde dünyası ve tabiatta bunların birbirinden ayrılması mümkün değildir. Madde dünyasında salt menfaat ve salt zevk (zorluk, meşakkat ve acı olmaksızın) beklentisi içinde olmamalıyız; zira böyle bir beklenti ne rasyonel ve ne de pratiktir. 

 


[1] Bakara, 222.

[2] Tefsir-i Numune, c. 2, s. 138-139.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zifaf gecesinin adabı nasıldır?
    23925 Pratik Ahlak 2011/07/18
    Zifaf gecesi gelinle güveyin (damat) şer’i yolla karı koca olama akdini yaptıktan sonra birlikte kalacakları ilk gecedir. Bu gece her fert için kendi hayatında çok önemli ve çok mübarek bir gecedir. Bu nedenle İslami kaynaklarda bu gece için birçok adap zikredilmiştir. Mübarek oluşuna kaynaklık yapan evlilik hakkında ...
  • Niçin Hz. Âdem’in (a.s) hatası yüzünden yer küresinde kalmaya mecbur olup sonuçta günaha bulaşıp cezalandırılmalıyız?
    15204 Eski Kelam İlmi 2010/06/02
    Hz. Âdem başta olmak üzere bütün Enbiyalar (a.s) her çeşit günah ve hatalardan masum ve beridirler. Hz. Âdemin yaptığı şey ise irşad-i bir emre muhalefetti. Dolaysıyla yapılan bu muhalefete günah denilmez. Aslında insanın ve Hz. Âdemin yeryüzüne gelişi ilahi bir takdir olup ...
  • “Dinde zorlama yoktur, olgunluk sapıklıktan ayrılmış belli olmuştur” ayetinin anlamının çeşitli tefsirleri dikkate alarak açıklayınız.
    12521 Tefsir 2007/10/25
    Farklı tefsirleri nazara aldığımızda ayetin anlamı ile ilgili beş ana görüş ortaya konulmuştur. Bu görüşler arasında doğru olan görüş şudur ki, ayet genel, kapsamalı ve insani bir anlam taşımaktadır. O da şudur: Din bir inançla ilgili kalbi bir konudur. Bu konuyla ilgili zorlama gerçekleşmesi mümkün değildir. Kul ...
  • Ahbaricileri nasıl cevaplandırmalıyız?
    6636 Eski Kelam İlmi 2012/08/01
    Ahbariciliğin mebnasını iki kısma ayırabiliriz: Birincisi epistemolojiktir. Diğeri dini öğretileri elde etmek için takip edilen yöntem problemidir. Epistemolojik bağlamda ahbariler dini öğretileri elde etmek için kabul gördükleri tek bilgi kaynağı rivayetlerdir. Ahbariler “kütübi arb’ada”; dört kitapta (Şianın rivayetler bazında kabul gördükleri dört kaynak kitap) zikredilen tüm rivayetler ...
  • İlahi meşiyyet ile insanın iradesinin ilişkisi nasıldır?
    10850 Eski Kelam İlmi 2007/11/24
    İnsan, varlığını ve varlığıyla ilgili bütün özelliklerini yüce Allah'tan alan mümkün bir varlıktır. Allah, kendi tekvini iradesi ile onu seçme özgürlüğü ve iradesi olan bir varlık olarak yarattı. Bu ayrıcalığı ile ona diğer varlıklar karşısında üstünlük bağışladı. O halde insan, Allah'ın teşrii iradesine (kanun koyma iradesine) muhatap olan en üstün ...
  • Ehlisünnet arasında değişik şekillerde yaygın olan teravih namazının Ehlibeyt mezhebindeki yeri nedir?
    8227 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/27
    Teravih, Ramazan ayı gecelerinde yatsı namazında sonra kılınan nafile namazlara denir.[1] Ehlisünnet bu namazlara ikinci halifelerinin emriyle başlamış ve onu cemaatle kıla gelmişlerdir.[2] Belirttiğiniz gibi onun rekât sayısı farklıdır.[3] Ama Ehlibeytten gelen rivayetler esasınca, aziz İslam Peygamberi (s.a.a) ...
  • Neden Şia geçici evliliği (muta) caiz bilmektedir?
    27933 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2013/04/23
    Başlangıçta bu meselenin fıkhi konulardan olduğuna ve özel bir alan ve ortamda ilgili uzmanlar tarafından incelenmesi gerektiğine dikkat etmeliyiz. Burada kısaca konuları beyan edecek ve konunun detaylarını ayrıntılı cevaba bırakacağız. 1. Geçici evlilik, hiçbir evlilik engeli taşımayan, iki tarafın rızasıyla ve belirli bir zamana kadar belirlenmiş bir ...
  • Şia’nın bakışında sihir nedir? Nasıl iptal edilebilir?
    12586 Tefsir 2011/01/20
     Sihir olağanüstü bir fiil olup bazen bir tür hipnotizma ve hokkabazlıktır ve bazen de sadece ruhsal, hayali ve telkinsel yöne sahiptir. Bazen tanınmamış fiziksel ve kimyasal özelliklerden yararlanarak, bazen bir takım cisim ve unsurlardan istifade ederek ve bazen de şeytanlardan yardım alma yoluyla gerçekleşir. Sihirbazlar sapık ...
  • Neden baldızla evlenmenin haram oluşu zamanın değişmesiyle birlikte değişmemektedir?
    14073 فلسفه غرب 2009/12/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Bir annenin çocuğuna süt verme süresi ne kadardır?
    8528 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/08
    Bu konuda fakihlerin bazı görüşlerine yer veriyoruz: Fakihlerin çoğuna göre çocuğa süt vermenin en az süresi yirmi bir aydır.[1] Bazılarına göre ise iki yıla kadar süt vermek caiz ve müstehaptır. Bu açıdan baktığımızda fakihlerin çoğunun bu konudaki görüşlerinin arasında fazla bir fark ...

En Çok Okunanlar