Gelişmiş Arama
Ziyaret
48292
Güncellenme Tarihi: 2009/11/10
Soru Özeti
İnsan yeryüzünün mü en üstün varlığıdır, yoksa tüm varlık aleminin mi? Acaba insandan daha üstün bir varlığın yaratılması mümkün mü?
Soru
Allah-u Teala’nın varlık aleminde bizim bilmediğimiz başka varlıkları da yarattığı konusu göz önüne alınırsa acaba insan yeryüzünde mi en üstün yaratıktır, yoksa bütün alemde mi? Ve acaba Allah’ın insandan daha üstün bir varlığı yaratması mümkün mü?
Kısa Cevap

Bize göre insan, varlık âleminde -ister yerde olsun ister gökte- bütün varlıkların en üstünüdür. Biz bunu insanın yaratılışı hakkında ki ayet ve hadislerden anlıyoruz. İnsanın üstün olmasının nedeni onun sahip olduğu şu özelliklerdir: 1-İahi bir ruha sahip olması, 2-Meleklerin secde ettiği varlık olması, 3-Yaratılışın ve varlığın özü olan Hz. Muhammed (s.a.a)’in insanlardan olması.

 

İnsandan daha üstün bir varlığın yaratılması felsefeye göre zati olarak imkansız değilse de yukarıda saydığımız özelliklerden dolayı böyle bir şeyin olabilmesi uzak bir ihtimaldir.

Ayrıntılı Cevap

Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için bir kaç noktaya dikkat çekmek istiyoruz:

1-İnsan âlemdeki bütün varlıklar hakkında tam bir bilgiye sahip değildir, ama insan vahiy, Peygamberler (a.s) ve Masum İmamlar (a.s)’ın gaybi haberleriyle çeşitli varlıklar ve insanın konum ve derecesi hakkında bilgiler elde edebilir. Örnek olarak şu rivayete dikkatinizi çekmek istiyoruz:

Abdullah b. Sinan diyor ki: ‘İmam Sadık (a.s)’dan ‘Melekler mi üstündür yoksa Adem oğulları mı?’ diye sorduğumda cevap olarak Hz. Ali (a.s)’ın şu sözünü aktardı: Allah meleklere şehvetsiz akıl verdi, hayvanlara da akılsız şehvet. İnsana ise aklın yanında şehvette vermiştir. Eğer insanın aklı, şehvetine galip gelirse meleklerden de üstündür, ama şehveti aklına üstün gelirse hayvandan da aşağıdır.’[1]

 

2-İnanıyoruz ki göre insan yerde ve gökte olan bütün varlıkların en üstünüdür. Biz bunu ayet ve hadislerden çıkarmaktayız. Bu üstünlüğün nedeni insanın sahip olduğu özelliklerden dolayıdır. Aşağıda bu özelliklere kısaca işaret ediyoruz:

 

a) İnsanın önemli özelliklerinden ilki onun ilahi bir ruha sahip olmasıdır. Bu özellik yalnızca insana özgüdür. Kur’an buyuruyor: ‘Onun yaratılışını tamamlayıp kemale getirerek ruhumdan üfürünce...’[2]

b) Melekler insanın karşısında secde ettiler: ‘Hani meleklere Adem’e secde edin demiştik …bütün melekler secde etmişlerdi...’[3]

 

c) Yeryüzünde Allah’ın halifesi olmak, insanı melekler, cinler gibi diğer varlıklardan ayıran başka bir özelliğidir: ‘Hani rabbin meleklere, ben yeryüzünde mutlaka bir halife yaratacağım demişti...’[4]

 

d) İnsanın bir başka özelliği onun yaratılışın asıl hedefi olmasıdır. Gerçekte başka varlıkların yaratılışı insan ve onun faydalanması içindir: ‘Göklerde ve yeryüzünde ne varsa ram etmiştir size...’[5]

“Ey Ademoğlu! Varlıkları senin için yarattım, seni de kendim için.” (hadis)[6]

Bunun nedeni belkide insanda, alemin en aşağı mertebesinden yani nasut ve tabiat aleminden, en üstün mertebe olan rüşd mertebesi yani ‘Fena Fillah’ mertebesine çıkma gücünün olmasıdır.

 

e) Yaratılışın özü olan Hz. Muhammed (s.a.a), insanlardan oluşu insanın melekler, cinler vs. varlıklardan üstün olmasına en büyük delildir.

 

Yaptığımız açıklamalardan anlaşıldı ki, insan bütün alemin en üstün varlığıdır.

 

İnsandan daha üstün bir varlığın yaratılması zati olarak imkansız değilse de bu uzak bir ihtimaldir. Allah-u Teala, Bakara suresinde meleklerle konuşmasını anlatırken Adem (a.s)’ın yaratılış neden ve sürecine şöyle değinmektedir: ‘Hani rabbin meleklere, ben yeryüzünde mutlaka bir halife yaratacağım demişti...’[7]

 

Halife Arapça’da, ‘kendisinin üstünde kimsenin olmadığı imam’a denir. Dolayısıyla Allah-u Teala, insana bu lakabı vermekle onun yeteneklerini var olan ve var olacak her şeyden üstün etmiştir. Eğer Allah-u Teala Adem’den daha üstün birini yaratmak isterse insanın bu makamdan (halifetullah’tan) azledilmesi gerekir.

 

Öte yandan insanların içinde, yaratılışın özü ve varlık aleminin doruğu Hz. Muhammed (s.a.a) ve Masum İmamlar (a.s) vardır; dolayısıyla Allah’ın insandan daha üstün bir varlık yaratacağı uzak bir ihtimaldir.



[1] -Vesail-uş Şia, c.15, s.209

[2] -Hicr/29

[3] -Bakara/34

[4] -Bakara/30

[5] -Casiye/13

[6] -İlm-ul Yakin, c.1, s.381

[7] -Bakara/30

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17011 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Zatı âlinizin Kur’an’ın tahrif edildiği hadisler konusundaki görüşünüz nedir?
    5973 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu bağlamdaki görüşü şöyledir: Kur’an’ın tahrif edildiğini söyleyen hadisler ya senet bakımından zayıftırlar ya da sadır olma cihetinden hüccet değildirler veya delaletleri kabul edilebilinir durumda değildir. Kur’an-ı Kerim hiçbir zaman tahrif olmamış ve olmayacaktır. Kur’anın tahrif ...
  • Hangi ameller insanı güzel ve nuranî kılar?
    11448 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik zahirî güzellik ve batınî güzellik diye iki kısma ayrılır. Muteber ve mütevatir rivayetler açısından insanın batınî güzelliğini sağlayan bazı etkenler sabır, tahammül, vakar, sükûnet, takva ve sakınmadan ibarettir. Aynı şekilde rivayetlerde insan yüzünün nuraniyet ve güzelliğini sağlayan birçok amil zikredilmiştir. Abdest, az ...
  • İnsan olağan üstü işler yapabilir mi? Bu tür işleri yapmanın faydası nedir?
    10290 Teorik İrfan 2009/09/07
    Sizin işaret ettiğiniz şey, insanın ruhi güç kazanmasının sayesinde gerçekleşir; bu ruhi güç bazen dinin emirlerine uyarak ve şer’i riyazetler çekerek kazanılır; yani insan Allah’a yakınlaşarak İsm-i A’zama sahip olur. Bu güç sayesinde maddi alem üzerinde etkili olabilir ve iradesiyle bir takım işler yapar. Ancak bazen de ...
  • Musa (a.s.) Kısasının Kuranda Tekrar Edilmesinin hikmeti nedir?
    10556 Tefsir 2015/05/20
    Hazreti Musa’nın (a.s.) kur’anı kerimde tekrar edilmesinin hikmeti için hatırlatmalıyız; evvelen; Anlamsız ve lağviyete (boş) neden olacak kâmilen bir tekrar söz konusu değildir. Belki her surede, o surede zikir edilenin muhteva ve içeriğe uygun olan kıssanın kısmına işaret edilmiştir. Saniyen; kuranı kerimde hazreti Musa’nın (a.s.) hayatının diğer ...
  • Acaba humsu ve seyitlere ait olan hakkı taklit merciinin izni olmadan ödemek caiz mi?
    8976 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    6091 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Ziyaret-i Aşura’da ki ‘Beri’tu ilellah ve ileykum minhum’ (Önce Allah’a sonra size onlardan dolayı beri oluyorum) cümlesinde Allah’a ve masumlara beri olmak ne demektir?
    6433 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/03/03
    Beraet lügatte birinden veya bir şeyden ayrılmak, uzaklaşmak manasına gelmektedir. Bu manalar eğer ‘İla’ ile birlikte olmazsa beraet için kullanılır. Ama ‘İla’ ile birlikte olursa bizarlık manasının yanı sıra sığınma manası da vermektedir. Buna göre ziyaretteki sığınma cümlesinin manası şöyle olur: Hak Teala’ya ve siz Ehl-i Beyt’e (a.s) ...
  • Peygamber (s.a.a) ve İmamların (a.s) cariye ve kölelere sahip olmaları kölelik sistemini benimsemek değil midir?
    19729 Eski Kelam İlmi 2009/07/04
    Kölelerle evlenme, onlarla mahrem olma, mukatebe (kölelerin özgürlük anlaşması) vs. hükümlerin Kur’an’da gelmesi Peygamber (s.a.a)’in zamanında köleliğin olduğunu ispat etmektedir, ama belirtmek gerekir ki, İslam’ın köleleri azat etmek için çok kapsamlı projeleri vardır. Bu projenin neticesinde bütün köleler zamanla özgürlüklerine kavuşmuşlardırlar. ...
  • Derslerimin Cuma namazına denk gelmesi nedeniyle Cuma namazını kılamamaktayım. Bunu telafi etmek için ne yapmalıyım?
    9607 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/11/17
    Değerli kullanıcı! İmam Zaman’ın (a.c.f) gıyabı döneminde Cuma namazı taklit mercilerinin çoğunluğunun fetvasına göre seçimli bir farzdır; yani yükümlü Cuma gününde şartlar mevcut ise Cuma namazını veya öğle namazını kılmada özgürdür. O halde eğer bir kimse Cuma namazını kılarsa, öğle namazını kılmasına gerek kalmaz. Elbette ...

En Çok Okunanlar