Gelişmiş Arama
Ziyaret
47770
Güncellenme Tarihi: 2009/11/10
Soru Özeti
İnsan yeryüzünün mü en üstün varlığıdır, yoksa tüm varlık aleminin mi? Acaba insandan daha üstün bir varlığın yaratılması mümkün mü?
Soru
Allah-u Teala’nın varlık aleminde bizim bilmediğimiz başka varlıkları da yarattığı konusu göz önüne alınırsa acaba insan yeryüzünde mi en üstün yaratıktır, yoksa bütün alemde mi? Ve acaba Allah’ın insandan daha üstün bir varlığı yaratması mümkün mü?
Kısa Cevap

Bize göre insan, varlık âleminde -ister yerde olsun ister gökte- bütün varlıkların en üstünüdür. Biz bunu insanın yaratılışı hakkında ki ayet ve hadislerden anlıyoruz. İnsanın üstün olmasının nedeni onun sahip olduğu şu özelliklerdir: 1-İahi bir ruha sahip olması, 2-Meleklerin secde ettiği varlık olması, 3-Yaratılışın ve varlığın özü olan Hz. Muhammed (s.a.a)’in insanlardan olması.

 

İnsandan daha üstün bir varlığın yaratılması felsefeye göre zati olarak imkansız değilse de yukarıda saydığımız özelliklerden dolayı böyle bir şeyin olabilmesi uzak bir ihtimaldir.

Ayrıntılı Cevap

Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için bir kaç noktaya dikkat çekmek istiyoruz:

1-İnsan âlemdeki bütün varlıklar hakkında tam bir bilgiye sahip değildir, ama insan vahiy, Peygamberler (a.s) ve Masum İmamlar (a.s)’ın gaybi haberleriyle çeşitli varlıklar ve insanın konum ve derecesi hakkında bilgiler elde edebilir. Örnek olarak şu rivayete dikkatinizi çekmek istiyoruz:

Abdullah b. Sinan diyor ki: ‘İmam Sadık (a.s)’dan ‘Melekler mi üstündür yoksa Adem oğulları mı?’ diye sorduğumda cevap olarak Hz. Ali (a.s)’ın şu sözünü aktardı: Allah meleklere şehvetsiz akıl verdi, hayvanlara da akılsız şehvet. İnsana ise aklın yanında şehvette vermiştir. Eğer insanın aklı, şehvetine galip gelirse meleklerden de üstündür, ama şehveti aklına üstün gelirse hayvandan da aşağıdır.’[1]

 

2-İnanıyoruz ki göre insan yerde ve gökte olan bütün varlıkların en üstünüdür. Biz bunu ayet ve hadislerden çıkarmaktayız. Bu üstünlüğün nedeni insanın sahip olduğu özelliklerden dolayıdır. Aşağıda bu özelliklere kısaca işaret ediyoruz:

 

a) İnsanın önemli özelliklerinden ilki onun ilahi bir ruha sahip olmasıdır. Bu özellik yalnızca insana özgüdür. Kur’an buyuruyor: ‘Onun yaratılışını tamamlayıp kemale getirerek ruhumdan üfürünce...’[2]

b) Melekler insanın karşısında secde ettiler: ‘Hani meleklere Adem’e secde edin demiştik …bütün melekler secde etmişlerdi...’[3]

 

c) Yeryüzünde Allah’ın halifesi olmak, insanı melekler, cinler gibi diğer varlıklardan ayıran başka bir özelliğidir: ‘Hani rabbin meleklere, ben yeryüzünde mutlaka bir halife yaratacağım demişti...’[4]

 

d) İnsanın bir başka özelliği onun yaratılışın asıl hedefi olmasıdır. Gerçekte başka varlıkların yaratılışı insan ve onun faydalanması içindir: ‘Göklerde ve yeryüzünde ne varsa ram etmiştir size...’[5]

“Ey Ademoğlu! Varlıkları senin için yarattım, seni de kendim için.” (hadis)[6]

Bunun nedeni belkide insanda, alemin en aşağı mertebesinden yani nasut ve tabiat aleminden, en üstün mertebe olan rüşd mertebesi yani ‘Fena Fillah’ mertebesine çıkma gücünün olmasıdır.

 

e) Yaratılışın özü olan Hz. Muhammed (s.a.a), insanlardan oluşu insanın melekler, cinler vs. varlıklardan üstün olmasına en büyük delildir.

 

Yaptığımız açıklamalardan anlaşıldı ki, insan bütün alemin en üstün varlığıdır.

 

İnsandan daha üstün bir varlığın yaratılması zati olarak imkansız değilse de bu uzak bir ihtimaldir. Allah-u Teala, Bakara suresinde meleklerle konuşmasını anlatırken Adem (a.s)’ın yaratılış neden ve sürecine şöyle değinmektedir: ‘Hani rabbin meleklere, ben yeryüzünde mutlaka bir halife yaratacağım demişti...’[7]

 

Halife Arapça’da, ‘kendisinin üstünde kimsenin olmadığı imam’a denir. Dolayısıyla Allah-u Teala, insana bu lakabı vermekle onun yeteneklerini var olan ve var olacak her şeyden üstün etmiştir. Eğer Allah-u Teala Adem’den daha üstün birini yaratmak isterse insanın bu makamdan (halifetullah’tan) azledilmesi gerekir.

 

Öte yandan insanların içinde, yaratılışın özü ve varlık aleminin doruğu Hz. Muhammed (s.a.a) ve Masum İmamlar (a.s) vardır; dolayısıyla Allah’ın insandan daha üstün bir varlık yaratacağı uzak bir ihtimaldir.



[1] -Vesail-uş Şia, c.15, s.209

[2] -Hicr/29

[3] -Bakara/34

[4] -Bakara/30

[5] -Casiye/13

[6] -İlm-ul Yakin, c.1, s.381

[7] -Bakara/30

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmam Cevad (a.s)'ın (İmam Muhammed Taki) kaç tane erkek çocuğu vardı?
    8750 تاريخ بزرگان 2011/08/30
     İmam Muhammed Taki'den sadece iki erkek çocuk İmam Ali Naki ve Musa Mubarka isimlerinde kalmıştır. Diğer erkek çocuklarının olduğu rivayet edilmiş olsa da ensap hakkındaki kaynaklarında da sadece bu iki erkek çocuk hakkında ittifak vardır. Bu konudaki ihtilafın sebebi nesep hakkındaki ilk kaynaklardaki var olan ihtilaf ya da diğer çocuklarından ...
  • Sebr ve taksim burhanı ne şekildedir ve nasıl uygulanır?
    13092 İslam Felsefesi 2012/03/11
    Sebr ve taksim burhanı, çeşitli ilimlerde olduğu gibi usul-u fıkh’ta da kullanılan ve birçok yerde hüccet olan bir burhandır. Ancak ona her zaman güvenilmez; zira mantık kitaplarında gelen dört şekil ispat metotlarından yoksundur. Bu konuda önce bu burhandaki sözcüklerin açıklamasını yapacağız: Sebr, denemek, taksim ise ...
  • Bankadan alınan kredi, bankayla yapılan anlaşmanın dışında bir yerde kullanılırsa hükmü nedir?
    5672 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    İslam inkılabı rehberi Hz. Ayetullah Hamanei’nin görüşüne göre alınan para borç mahiyetinde olursa her türlü harcama doğrudur ve o para borcu alanın malı olduğu için onu, belli bir yerde harcama şartı koşulsa bile o bunu istediği yerde harcayabilir. Ancak teklifi hükümolarak o şarta amel etmesi farzdır ...
  • Ayet ve rivayetlere göre salih amellerin yok olmasına neden olan ameller hangileridir?
    11800 Pratik Ahlak 2012/02/04
    Ayet ve rivayetlerde, Allah’a iman, şirke düşmemek ve mürted olmamak amellerin kabul olunmasının ilk şartları olduğu, bunlar olmadan hiç bir salih amel kabul edilmeyeceği belirtilmiştir. Namazı terketmek, minnet ederek salih amel yapmak, başa gelen işlere razı olmamak vb. gibi amellerin yok olmasına neden olan şeyler -ayrıntılı cevap ...
  • Kıyamet azabından kurtulmak için bir ümit var mı?
    10265 Pratik Ahlak 2011/11/12
    Dini öğretilerden anlaşıldığı kadarıyla Allah’ın rahmetine ümit bağlamak ve kıyamet azabından korkmak birbirini tamamlayan iki önemli özellik olup mümin kul eşit bir şekilde bu iki özelliğe sahip olmalıdır. Yani mümin kimse farzları yerine getirip, haramları terketmekle akıbetinin hayırlı olması için Allah’ın rahmetine ümit bağlarken aynı ölçüde Allah’tan ...
  • Takva ile Vera (nefsine hâkim olma) arasında ne fark var?
    3654 Hadis 2020/01/20
  • Hz Zehra (s.a) hangi yılda dünyaya gelmiştir?
    8980 تاريخ بزرگان 2012/03/10
    Eski zamanlarda imkanların az olması ve dakik zabıt tutma ve kaynakları dikkatli saklamaya özen göstermeme vb … tarihi olay ve vakıalarda ve büyük şahsiyetlerin doğum, ölüm ve şahadet tarihleri hakkında görüş farklılıklarının bulunması olağan ve doğaldır. Bu nedenle tarih ve hadis kitaplarında Hz Zehra’nın (s.a) doğum tarihi ...
  • Din neden siyasete müdahale eder?
    12150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Dinin siyasetten ayrı olduğu görüşü, insanın değişik hayat alanlarında dinin rolünü silme ve minimum dereceye indirmeyi savunur. Bu görüş esasınca insan akıl ve bilim aracılığıyla kültür, siyaset, hukuk, ekonomi, iletişim, adap ve birlikte yaşam kanunlarını öğrenip yasalaştırabilir ve hayatı idare etmede dinin müdahale etmesine bir gerek yoktur. ...
  • Farz veya müstehap oruç tutarken dalgınlıkla yemek ve içmek orucu batıl eder mi?
    7133 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/11/21
    Oruçlu kimse bilerek bir şeyi yer ve içerse orucu batıl olur.[1] Bu meselede farz ve müstehap oruç arasında fark yoktur. Ama bilmeden ve dalgınlığına gelerek bir şey yer ve içerse orucu batıl olmaz.[2] ...
  • İslam peygamberi hz. Muhammed (s.a.a.) Salih olamayan bir ailede büyüyen bir güzel kızı hayvan gübresinin bulunduğu yerde yeşermiş olan ota benzetiyor. Hazreti resul bu benzetmeden maksadı nedir?
    10480 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/10/09
    Bu hadis uygun ve münasip olmayan ortamlarda yetişmiş ve rüşt eden bireylerle evlenmenin haram veya mekruh olduğunu beyan etmiyor. Belki sadece şu noktaya tekit ediyor: Evlilikte sadece zahiri güzelliğe göz dikip gönül bağlanmamalı ve yüzeysel bir aşka mağlup olup dini, ahlaki, davranışsal ve … gibi nitelikleri göz ...

En Çok Okunanlar