Gelişmiş Arama
Ziyaret
11431
Güncellenme Tarihi: 2012/04/03
Soru Özeti
Gadir hum gününde Allah u Teâlâ Peygambere (a. s.), İmam Ali\'ye verilmesini emrettiği o tabuttan Maksat nedir?
Soru
Allah u Teâlâ gadir hum gününde Peygambere (s.a.a.) şöyle buyurdu: Önceki peygamberlerin silahını, bilgilerini ve bütün mucizelerini içinde bulunduran tabutu, müminlerin emiri olan Ali\'ye (a) ver. Bu tabut nedir ve Acaba kuranda da bundan bahis edilmiş mı?
Kısa Cevap

Bu hadiste  ''tabut'' sözcüğü kullanılmaktadır. Kur'anı kerimde de şu cümleyle ''...En ye'etiyekumu't – tabut-u fihi es-sekinetun min rabbikum...'' bu tabuta işaret edilmiştir. Bu ayeti şerife "adata İsrail oğulları Talut'un Allah tarafından görevlendirildiğini Eşmuil peygamberleri tarafından açık bir dille kendilerine söylendiği halde onlar onun bu sözüne henüz itminan etmeyip ondan kanıt ve karine getirmesini istediklerini" ifade etmektedir. Onların Peygamberleri de onlara, Talut'un hâkimiyetinin karinesi, size taraf bir tabutun (ahid sandığı) gelmesidir dedi.

İsrail oğullarının "tabutun", başka bir tabirle; "ahit sandığın" hakikatinin ne olduğu, kim tarafından yapıldığı, içinde yer almış olduğu şeylerin neler olduğu konusunda var olan bu konular hakkında hem rivayetler hem tefsirlerde ve ham de "ahdi kadim" (tavrat) kitaplarında çok sözler söylenmektedir. Hepsinden daha açık olanı Ehli Beyt hadislerinde ve bazı müfessirlerin tefsirlerinde bulunan şeydir. O da şudur; "rivayetlere göre bu tabut, tahtadan yapılmış bir sandık olup Musa'nın (a.s.) annesi Allah'ın kendisine vermiş olduğu emir üzere çocuğunu koymuş ve Nil nehrinin üzerine bırakmıştır".

"Benu İsrail kavmi Talut'tan, tabutu (ahit sandığını) istediler" anlamını ifade eden ayeti kerime ile  "gadir hum" gününde "Allah'ın, Peygamber efendimize (s.a.a.), "silahı ve tabutu" kendi yerine seçmiş olduğu halifeye vermesini emrettiğini", ifade eden rivayet arasında var olan irtibatı bu yönde değerlendirebiliriz. Yani peygamber (s.a.a.) bu tabutu diğer araçlarla birlikte kendi yerine tayin etmiş olduğu hazreti Ali'ye verdi o da kendinden sonrakilerine verdi ve böylece bunlar nesilden nesil'e son imamın eline geçti. Zamanın imamı (a.f.) zuhur ettiği zaman bu sandığı ve silahı kendisinin Allah tarafından gönderildiğine dair bir gerekçe ve onu doğrulayacak bir ayet ve delil olarak insanlara gösterecektir.

Ayrıntılı Cevap

Söz konusu hadisin bir bölümünde şöyle denilmektedir: "....Cebrail, Peygamberimize (a) geldi ve şöyle buyurdu; Allah sana salam gönderdi ve şöyle buyuruyor; senin vefat etme vaktin yaklaşmış ve risaletinin müddeti dolmak üzeridir. Ve bil ki seni çaresizlikten ve kaçınılmaz olarak yanıma (katıma) çağıracağım. O halde ahdini yerine getir ve vasiyetini yap. Kendin sahip olduğun ve diğer peygamberlerden irs olarak size verilmiş olan ilimleri, silahı, tabutu ve risaletinin eser ve nişanelerini vasi ve halifene, yaratıklarımın üzerinde hüccet-i kâmil olan Ali b. Ebi Talib'e (a.s.) teslim et. Onu bir nişane gibi halka takdim et ve ahdini ve misakını yenile. Ali b. Ebi Talib'in vilayetiyle ilgili tüm ahitleri, aynı şekilde onun benim velim olduğunu ve her mümin erkek  ve kadınında mevlası olduğuyla alakalı, almış olduğum ahdi ona hatırlat.....''[1]

Bu hadiste ''tabut'' kelimesi geçmektedir ki, Kur'nı Kerimde de ona şöyle işaret edilmiştir: "Peygamberleri onlara dedi; Onun egemenliğinin alameti, size sandığın gelmesidir. Onda Rabbinizden gelen bir huzur, Musa ailesinin ve Harun ailesinin bıraktıklarından kalanlar vardır ve onu melekler taşır. Eğer iman etmişseniz, bunda sizin için apaçık delil vardır.''[2]

Tabut kelimesi etimolojik olarak ''te – ve - be'' kökünden gelmiş ve geri dönmek anlamına gelir.[3] Aynı şekilde tahtadan yapılmış sandık anlamına da gelir. Cenazelerin içinde taşındığı sandığa tabut denilmesi, bu nedenledir. Ancak dikkat edilmelidir ki, tabutun asıl manası, ölülerin içinde taşındığı sandığa mahsus değildir. Belki tahtadan üretilmiş her sandığa denilir.[4]

 

İsrail oğullarının "tabutun", başka bir tabirle; "ahit sandığın" hakikatinin ne olduğu, kim tarafından yapıldığı, içinde yer almış olduğu şeylerin neler olduğu konusunda var olan bu konular hakkında hem rivayetler hem tefsirlerde ve ham de "ahdi kadim" (tavrat) kitaplarında çok sözler söylenmektedir. Hepsinden daha açık olanı Ehli Beyt hadislerinde ve bazı müfessirlerin tefsirlerinde bulunan şeydir. O da şudur; "rivayetlere göre bu tabut, tahtadan yapılmış bir sandık olup Musa'nın (a.s.) annesi Allah'ın kendisine vermiş olduğu emir üzere çocuğunu koymuş ve Nil nehrinin üzerine bırakmıştır". Sonuçta bu sandık hz. Musa'nın (a.s.) kurtulmasına ve onun tekrar annesine dönmesine sebep olduğundan dolayı ona "tabut" denilmiş olabilir  ".[5]

Ali b. İbrahimi Kumi İmam Muhammed Bakırdan (a.s.) naklen imamın şöyle buyurduğunu söyler: "Tabuttan maksat, Allah tarafından hazreti Musa'nın annesine gönderilen sandıktır ki annesi onu ona koyup denize attı. Bu tabut Benu İsrailler yanında çok değerli, saygılı ve teberrük kaynağı idi". [6]

Kur'anı kerimde de ''...size tabut gelecektir. Onda rabbinizden olan sekine ve aramış vardır...'' cümlesiyle bu tabuta işaret edilmiştir. Bu ayeti şerife Adata İsrail oğulları Talut'un Allah tarafından görevlendirildiğini Eşmuil peygamberleri tarafından açık bir dille söylendiği halde onun bu sözüne henüz itminan etmeyip ondan kanıt ve karine getirmesini istediklerini ifade ettiğine dikkat çekmektedir. Peygamberleri onlara, Talut'un hâkimiyetinin karinesi, size taraf bir tabutun (ahit sandığı) gelmesidir dedi.[7]

"Benu İsrail kavmi Talut'tan, tabutu (ahit sandığını) istediler" anlamını ifade eden ayeti kerime ile  "gadir hum" gününde "Allah'ın, Peygamber efendimize (s.a.a.), "silahı ve tabutu" kendi yerine seçmiş olduğu halifeye vermesini emrettiğini", ifade eden rivayet arasında var olan irtibatı bu yönde değerlendirebiliriz. Yani peygamber (s.a.a.) bu tabutu diğer araçlarla birlikte kendi yerine tayin etmiş olduğu hazreti Ali'ye verdi o da kendinden sonrakilerine verdi ve böylece bunlar nesilden nesil'e son imamın eline geçti. Zamanın imamı (a.f.) zuhur ettiği zaman bu sandığı ve silahı kendisinin Allah tarafından gönderildiğine dair bir gerekçe ve onu doğrulayacak bir ayet ve delil olarak insanlara gösterecektir.[8]

 

[1]Meclisi, MuhammedBakır, ''Biharu'l-Envar'', Lübnan/Beyrut: Muessesetu'l-Vefa, c. 37, s. 202; Tabersi, Ahmed b. Ali, "El-ihticac Ala Ehli'l – lüccac", İran/Meşhet: Murteza,c. 1, s. 56.

[2] Bakara, 248.

[3] Kurşi,Seyid Ali Ekber, "Kamusi Kur'an", İran/Tahran: Daru'l-Kutubi'l-İslamiyye, c. 1, s. 260; Tabatabai, Seyid Muhammed Hüseyin,''Elmizan Fi Tefsiri'l-Kur'an'', İran/Kum: İntişarati İslamiyi Camieyi Muderrisin, c. 2, s. 289.

[4] Mekarim Şirazi,Nasır, ''Tefsiri Numune'',İran/Tahran: Daru'l – Kutubi'l - İslamiye, c. 2, s. 239.

[5] Hüseyni Hamadani, Seyid Muhammed Hüseyin, "Envari Dırahşan", baskı, 1, Tahkik: Behbudi, Muhammed Bakır, Tahran: kitap furuşi Lutfi, 1404, h.ş., c. 2, s. 267; Mustafevi, Hasan, "Ettahkik-u Fi Kelimati'l - Kur'anil-Kerim", Tahran: bungah-i tercüme ve neşr-i kitap, 1360, h.ş., c.1,c.372; "Tefsiri Nümüne", c. 2, s. 239- 240.

[6] Tebarisi, Fadl b. Hasan, "Mecmeu'l-Beyan Fi Tefsiril-Kur'an",  İran/Tahran: İntişarati Nasır Hosru, c. 2, s. 614.

[7] A.g.e., c. 2, s. 614.

[8]  Bkz. "Biharu'l-Envar", c. 53, s. 85.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar