Gelişmiş Arama
Ziyaret
17164
Güncellenme Tarihi: 2014/09/06
Soru Özeti
Acaba cennetlik olan bir kimse hurilerle evlenecek mi ve her bir hurinin tek bir kocası mı olacak? Acaba kadınlar için de erkek türünden huriler var mı?
Soru
Acaba erkekler cennete, cennetteki hurilerle evlenecekler mi? Her bir Hurinin tek bir kocası mı olacak? Acaba kadınlar için de erkek türünden huriler var mı?
Kısa Cevap
Allah’ın nimetlerinden birisi iyi işler ve Allaha olan imanın mükafatı olarak cennet ve cennetin nimetleridir. Cennete girmek için erkek ile kadın arasında fark yok. Cennette Allah’ın mükâfatlarından birisi “Huru’l Ayn”dir. Kur’an’ı kerim ve rivayetlerde bu nimete işaret etmişlerdir. Genel müfessirlerin söylediğine göre cennette evlilik yok ve “Hurul Ayn”le evlenmek, “Hurul Ayn’ler ile beraber olmak ve onların Allah tarafından insanlara verilen ilahi bir nimet anlamında tefsir edilmiştir.
Hakeza, cennette kadınların birkaç tane koca etmesi hakkında icmalen şöyle denilmesi gerekiyor: ayetler ve rivayetler mecmuasından şöyle istifade edebiliriz: cennete giren mümin bayanlar böyle bir istekte bulunmuyorlar, her ne kadar eğer isteseler onların ihtiyarine veriliyor.
 
Ayrıntılı Cevap
Mümin ve takva sahibi olan kullar için dikkate alınan nimetlerden birisi ebedi cennet ve cennetin nimetleridir. Elbette Allah’ın onlardan razı olması en büyük mükâfattır. İnsanın cennete girmesine neden olan tek şey bu dünyada getirmiş olan iman ve yapılmış olduğu salih ameldir. İnsanın imanı ve salih amelleri ne kadar fazla olursa onun cennetteki makamı daha da yüksektir. Bu bağlamda erkek ile bayan arasında fark yok. Böylesi makamlara her insan ulaşabilir. Allah u Teâlâ bu konuda şöyle buyuruyor: “Kim bir kötülük yaparsa, ancak onun kadar ceza görür. Kadın veya erkek, kim, mü'min olarak salih bir amel işlerse, işte onlar cennete girecek ve orada hesapsız olarak rızıklandırılacaklardır[1]
Cennet teklif yeri değildir; zira teklifin var olmasıyla başka bir cennet ve başka bir cehennem olması gerekiyor ki yapacağı yeni amellerinin neticesini orada bulabilsin. Bu durum böylesine sonsuza dek devam edecektir. Oysa Allah cennetin tüm nimetlerini, bu dünyada getirilmiş iman ve yapılmış amellerin mükâfatı olarak beyan etmiştir. Ayet ve rivayetlerin mecmuasından anlaşılıyor ki cennete girenler her ne isteseler ihtiyarlarına veriliyor. “Şüphesiz "Rabbimiz Allah'tır" deyip de, sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki: "Korkmayın, üzülmeyin, size (dünyada iken) va'dedilmekte olan cennetle sevinin”.[2] Cennetin nimetlerinden birisi de    “Hurul Ayn”dir ki cennete giren mümin erkeklerin ihtiyarine veriliyor.
“Hur” sözcüğü gözünün beyaz olan kısmı çok beyaz ve siyah olan kısmı da çok siyah bayanlar anlamına gelen “havra” kelimesinin cemi/çoğuludur. Veya gözünün siyah kısmı ceylanın gözlerine benzeyen bayan anlamındadır. “Ayn” sözcüğü büyük gözlü anlamında olan “aynaı” kelimesinin cem ve çoğuludur. Zahiren “Hurul Ayn” dünyada insanın hanımlarının dışında bazı varlıklardır.[3] Allah u teala onlar hakkında şöyle buyuruyor: “İşte böyle. Ayrıca onları hurilerle evlendirmişizdir”.[4] Müfessirlerin çoğu dünyada olan evlilik türünden evlilik diye bir şey orada yok. Dolayısıyla buradaki anlam şudur ki Allah tarafından “Hurul Ayn”leri onlara yakınlaştırıyor ve onlara veriliyor.[5]
Kur’an’da ve bazı rivayetlerde “Hurul Ayn” hakkında zikir edilen sıfatlardan şu istifade edile binilir: Cennetteki “Hurul Ayn”lerin her birisinin tekbir kocası olacak. Zira Allah u Teâlâ “Hurul Ayn” varlıkların sıfatı hakkında şöyle buyuruyor: “Oralarda bakışlarını sadece eşlerine çevirmiş dilberler vardır. Onlara eşlerinden önce ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur”.[6] Merhum Meclisi ayette geçen “kasiratu’t- tarf” sözcüğü hakkında şöyle diyor: bu ayetin başında şöyle gelmiştir: yani orada bazı eşler vardır ki bakışları sadece kocalarına münhasırdır. Kendi kocaları dışında başka hiç kimseye rağbetleri yoktur”.[7]
Ama dünyadaki kadınlar da öyle midir? noktasında şöyle denilmesi mümkündür: “cennet ehli olan her kim her ne istese kendisine veriliyor. Dolayısıyla kadınlar da eğer “Hur” isteseler kesinlikle kendilerine verilecektir. Ama kadınlar kesinlikle birkaç tane (sayılı) koca istemezler. Bu dünyada pak ve namuslu kadınların kendi kocalarından başka kimseye göz dikmedikleri gibi, cennette de ki, pak ve namuslu kimselerin yeridir, sayılı kocalar kendileri için istemiyorlar.
İmam Sadık’tan (as.) bu dünyadaki insanların cennete evliliklerinin nasıl olduğu hakkında soruldu? İmam şöyle cevap verdi: “Eğer bayanın rütbesi yüksek olursa ve bu dünyadaki kocasıyla evlenmek istese onunla evlenebiliyor (ve erkek onu seçemiyor). Dolayısıyla bu durumda erkek onun kocası oluyor. Ama eğer erkeğin rütbesi yüksek olursa o hanımını seçebiliyor. Bu durumda bayan bu adamın eşlerinden birisi olabiliyor”.[8] Yani kadın, erkeğin eşlerinden birisi oluyor. Ama bir kadın için tek bir erkek koca oluyor konusu da başka rivayetlerden istifade ediliyor. Nebiyi ekrem’den (s.a.a) nakledilerek şöyle buyurmuştur: “eğer dünyada kadının iki kocası olursa ahirette hangisi (ahlaki yönden) daha iyi olursa onu kabul eder”.[9] Dikkat ediniz, her ikisini alabiliyor demiyor, onlardan hangisi daha iyi olursa kendisi için onu seçer, buyuruyor.
Konunun sununda şu noktanın hatırlatılması yerinde olacaktır: Cennetlik olanların hizmeti için “Gilman/Güzel Çocuklar” denilen bazı kimseler var ki bu noktada erkek ile bayan arasında fark yok. Yani bu hizmetçiler her ikisi için vardır. Kuranı kerim bu bağlamda şöyle buyuruyor: “Hizmetlerine verilmiş, kabuğunda saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar[10] ayetin zahiri şuna delalet ediyor ki cennetlik olan güzel çocuklar sadece cennetlik olanlara hizmet etmek için yaratılmışlardır.
 

[1] Gafir (Munin), 40.
[2] Fussilet, 30.
[3] “El-Mizanın” farsça tercümesi; c. 18, s. 228.
[4] Duhan, 54.
[5] Biharul Envar, c. 8, s. 99; “el-Mizanın” farsça tercümesi; c. 18, s. 228.
[6] Rahman, 56
[7] “Biharu’l Envar”, c. 8, s. 97.
[8] Age., s. 105.
[9] Age., c. 8, s. 119.
[10] Tur, 24.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar