Gelişmiş Arama
Ziyaret
7846
Güncellenme Tarihi: 2012/04/19
Soru Özeti
İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
Soru
İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
Kısa Cevap

Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar

Ayrıntılı Cevap

İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamı hicri 61 yılında gerçekleştiği dikkate alındığında her ne kadar Peygamber’in (s.a.a) bazı sahabeleri İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında yer almış olsalar da; İmam’ın (a.s) yaşıtları ve yaş olarak Ondan daha büyükleri Allah Resulü (s.a.a) zamanında yaşamışlardı. Kerbela hadisesinde atmış yaşın üzerindeydiler.  Peygamber (s.a.a) ashabından bazı kimseler Hz. Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında yer almasa da, Aşura kıyamının hakkaniyetinde bir eksiklik göstermez. Bunun sebebi, Peygamber (s.a.a) ashabı –Aşura ile risalet dönemi arası zaman aralığının fazlalığı yönünden- ya hayatta değillerdi ya da yaşlarının çok olmasından dolayı savaşa katılamamışlardı. Bu halde dahi İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında Peygamber (s.a.a) ashabından beş kişi Kerbela şehitleri zümresinde yer almışlardı. Bu beş kişi şu isimlerden oluşmaktadır:

  1. Enes b. Haris Kâhili: Semavi “Ebsar’ul-Ayn fi Ensar’il-Hüseyin” kitabında onun ismini Kerbela şehitleri arasında zikretmiştir.[1]

Şeyh Tusi, onun ismine hem Allah Resulü’nün (s.a.a) sahabeleri arasında[2], hem de İmam Hüseyin (a.s) ile şehit olan kimselerin arasında[3] yer vermiştir. Onu Peygamber (s.a.a) ashabı olarak zikrederken aynı zamanda İmam Hüseyin (a.s) safında şahadete erenlerden biri olarak zikretmiştir. Enes o kadar yüksek bir makama sahip ve meşhurdu ki Allame Muhsin Emini “Ayan’uş-Şia”[4] kitabında ve meşhur Ehlibeyt şairlerinden Kumeyt b. Zeyd şiirlerinde onun ismini zikretmişlerdir.

  1. Habip ibni Mezahir:[5] O, Peygamber’in (s.a.a) ashabından olup aynı zamanda İmam Ali’nin (a.s) büyük yarenlerindendi ve Sıffin, Nehrevan ve Cemel savaşlarının üçüne de katılmıştır.[6]  Şeyh Tusi Onu, İmam Ali (a.s), İmam Hasan ve Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında saysa da[7] Peygamber (s.a.a) ashabı arasında zikretmemiştir. “Ebsar’ul-Ayn” kitabının sahibi gibi ulemadan bazıları Kerbela şehitlerinden olan bu yüce şahsı Peygamber (s.a.a) ashabı olarak da zikretmişlerdir.[8]
  2. Müslim b. Evcese: “Ebsar’ul-Ayn” kitabında O, Peygamber (s.a.a) ve İmam Ali’nin (a.s) ashabından sayılmıştır.[9] Allame Muhsin Emini de “Ayan’uş-Şia” kitabında İmam Hüseyin’in (a.s) yarenlerinin beyanında Onu sahabe olarak zikretmiştir.[10]   
  3. Hani b. Urve: Peygamber (s.a.a) ashabından sayılan bir diğer şahıs ise Hani b. Urve dir. O, “Muradi” kabilesinin büyüğüdür ve Müminlerin Emiri Ali’nin (a.s) safında her üç savaşta da yer almıştır.[11]
  4. Abdullah b. Yektar Umeyri: O, İmam Hüseyin’in (a.s) sütkardeşidir.[12] Babası Yektar, Peygamber’in (s.a.a) hizmetçisiydi. İmam’ın (a.s) Müslim b. Akil’e yazdığı mektubu o götürmüş, Küfe’de yakalanmış ve orada İbni Ziyad tarafından şehit edilmiştir.[13]

 


[1] Semavi, Muhammed b. Tahir, Ebar’ul-Ayn fi Ensar’il-Hüseyin, Muhammed Cefar Tebersi’nin araştırması, 192.s, İslami Araştırmalar Fakültesi, Kum, 1384 h.ş

[2] Tusi, Muhammed b. Hasan, Kitab’ur-Rical, S.21, Haydariye Yayınları, Necef, 1381 h.k

[3] Tusi, Muhammed b. Hasan, Kitab’ur-Rical, S.21, Haydariye Yayınları, Necef, 1381 h.k

[4] Amili, Muhsin Emin, Ayan’uş-Şia, C.3, S. 500, Dar’ut-Tearuf, Beyrut, 1406 h.k

[5] Ayan’uş-Şia kitabının yazarı Habip ibni Mezahir’in adının “Muzahhar” olarak daha doğru olduğunu yazmıştır. Bk. Ayan’uş-Şia, C.4, S. 553

[6] Muhaddisi, Cevat, Ferheng’i Aşura, S. 151, Maruf Yayınları, Kum, 1381 h.ş

[7] Ayan’uş-Şia, C.4, S. 553

[8] Ebsar’ul-Ayn, S. 193

[9] Ebsar’ul-Ayn, S. 193

[10] Ayan’uş-Şia, C.1, S. 612

[11] Merhum Semavi, Onun adını Peygamber (s.a.a) ashabı arasında zikretmiştir. Yaş olarak Hani, kabilesinin büyüğü ve aynı zamanda İmam Hüseyin’den (s.a) yaşça çok büyük olması hasebiyle Peygamber’in (s.a.a) ashabından olması uzak bir ihtimal değildir. Bk. Ebsar’ul-Ayn, S. 192

[12] Rical’i Tusi, S. 103

[13] Ferheng’i Aşura, S. 322. Rical kitaplarında Onun ismi her ne kadar zikredilmese de İmam’ın (a.s) sütkardeşi olması ve babasının Peygamber’in (s.a.a) hizmetçisi olduğu dikkate alındığında böyle bir nispetin olasılığı uzak bir ihtimal değildir. Bu yüzden onun adı da “Ebsar’ul-Ayn” kitabında Peygamber (s.a.a) ashabı arasında yer almaktadır.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hatim merasimi ve mezarlığa çocukları götürmenin bir keraheti var mıdır?
    24562 Pratik Ahlak 2012/04/04
    Çocukları dinsel meclis ve merasimlere ve de mescide veya Muharrem ayındaki matem merasimlerine götürmek veyahut bayram namazı ve dinsel bayramlara katılmasını sağlamak kendilerinin dinsel duygularının gelişmesi için çok önemlidir. Ergin gençleri hatim merasimi ve mezarlığa götürmek hakkında ise, rivayetlerde ve fıkhi kitaplarda yaptığımız inceleme neticesinde bu işin ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    9489 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • İranlıların matem, şenlik ve dini bayramlardaki gelenekleri neden diğer Müslümanlarla ve hatta diğer Şiilerle farklıdır?
    8187 Eski Kelam İlmi 2009/07/11
    Dini kutlamalar için genel kurallar olmasının yanı sıra ancak mukaddes İslam dininin görüş belirtmediği yerlerde her bölge örf ve adetlerine göre bu merasimleri yerine getirilebilir. Başka bir deyişle dinin önem verdiği şey örneğin İmam Hüseyin (a.s) için matem merasimlerinin düzenlenmesidir. Ama bunun yapılma şekli halkın kendisine bırakılmıştır. ...
  • Mastürbasyonun evlilikten farkı nedir?
    18619 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/08/08
    Mastürbasyon insanın ihtiyacını gerçek şekilde gidermez ve sahte bir doyumdur. İnsanın şehvanî ihtiyacı sadece meninin çıkmasıyla giderilmez. Bunun aşk, duygu, yakınlık ve sevgi ile beraber olması gerekir. Bu nedenle bu fiili işleyenler içlerinde eksiklik hissederler. Bu da cismanî ve ruhî hastalıkları peşinden getirebilir. Ama evlilik şehvanî ...
  • Yüzüğü sağ ele takmak mutlaka gerekli mi?
    53679 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/20
    Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamları(a.s)’nın sünnetlerinden biri ele yüzük takmaktır. Rivayetlerde yüzüğün çeşidi ve üzerindeki nakış hakkında da çeşitli bilgiler verilmiştir. Bir de yüzüğün sağ ele takılması tavsiye edilmiştir. Ancak İslam’daki yüzük takmak ile ilgili hükümlerin hepsi müstehap türündendir ve farz değildir. Sadece erkeklerin ...
  • Dinî ilimleri öğrenmenin önemi nedir?
    16342 Pratik Ahlak 2011/05/21
    Öğrenmek bazen amel ve yükümlülüğü yerine getirmek için ve bazen de başkalarını eğitmek ve yetiştirmek içindir. Birinci kısım genel bir sınıflandırmayla iki bölüme ayrılmaktadır: Birinci bölüm tüm Müslümanlar ile ilgili hükümler olup özel bir iş, uzmanlık ve cinsiyetle bağlantılı değildir. İlk etapta tüm yükümlüler ile ilgilidir. Namaz, oruç ve ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • Küfe mescidinin amellerinin çokluğu göz önüne alındığında kimi kafilelerin çeşitli makamların amellerini bir mekanda yerine getirmeleri doğru mudur? Böyle yaptıklarında tam sevap alabilirler mi?
    9026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/10
    Küfe ve Sehle mescidlerindeki amellerin faziletleri hakkındaki rivayetlere baktığımızda Masum İmamlardan (a.s) bu mescitlerin bütün amellerinin bir arada yapılmasına dair bir emir gelmemiştir. Bir sahabesine bir dua ve namaz öğretirken, bir başkasına başka bir namaz ve dua öğretmiştir. Bu yüzden ziyaretçileri mescitlerin tüm amellerini yerine getirmek veya ...
  • Eğer idrar sonrası istibra yapılıp abdest alınırsa ve daha sonrasında bir damla idrar gelirse hükmü nedir?
    8890 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/08/06
     Ayetullah uzma Hamaney’in bürosu:Eğer gelen sıvının idrar olduğuna eminseniz abdest batıldır ve o bölge necis olmuştur. Eğer idrar olduğuna emin değilseniz taharete hükmedilir ve abdesti bozmaz.Ayetullah uzma Sistani’nin bürosu:Eğer idrar olduğundan şüpheniz varsa taharete hükmedilir.Ayetullah ...
  • Kendimizi yetiştirmeye ve nefsimizi arındırmaya nereden başlamalıyız?
    11343 Pratik Ahlak 2010/05/06
    Tezkiye, nefsi arındırmak ve temizlemek anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de nefsi arındırmanın önemi hakkında birçok ayet bulunmaktadır. Ama şu bilinmelidir ki; nefsi arındırmaya başlama noktası her insana göre değişir. İslam’ı henüz kabul etmemiş birisinin nefsi temizlemeye başlayacağı ilk aşama, İslam’ı kabul etmesidir. Müminler için ilk basamak, ...

En Çok Okunanlar