Gelişmiş Arama
Ziyaret
7674
Güncellenme Tarihi: 2012/04/19
Soru Özeti
İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
Soru
İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
Kısa Cevap

Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar

Ayrıntılı Cevap

İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamı hicri 61 yılında gerçekleştiği dikkate alındığında her ne kadar Peygamber’in (s.a.a) bazı sahabeleri İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında yer almış olsalar da; İmam’ın (a.s) yaşıtları ve yaş olarak Ondan daha büyükleri Allah Resulü (s.a.a) zamanında yaşamışlardı. Kerbela hadisesinde atmış yaşın üzerindeydiler.  Peygamber (s.a.a) ashabından bazı kimseler Hz. Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında yer almasa da, Aşura kıyamının hakkaniyetinde bir eksiklik göstermez. Bunun sebebi, Peygamber (s.a.a) ashabı –Aşura ile risalet dönemi arası zaman aralığının fazlalığı yönünden- ya hayatta değillerdi ya da yaşlarının çok olmasından dolayı savaşa katılamamışlardı. Bu halde dahi İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında Peygamber (s.a.a) ashabından beş kişi Kerbela şehitleri zümresinde yer almışlardı. Bu beş kişi şu isimlerden oluşmaktadır:

  1. Enes b. Haris Kâhili: Semavi “Ebsar’ul-Ayn fi Ensar’il-Hüseyin” kitabında onun ismini Kerbela şehitleri arasında zikretmiştir.[1]

Şeyh Tusi, onun ismine hem Allah Resulü’nün (s.a.a) sahabeleri arasında[2], hem de İmam Hüseyin (a.s) ile şehit olan kimselerin arasında[3] yer vermiştir. Onu Peygamber (s.a.a) ashabı olarak zikrederken aynı zamanda İmam Hüseyin (a.s) safında şahadete erenlerden biri olarak zikretmiştir. Enes o kadar yüksek bir makama sahip ve meşhurdu ki Allame Muhsin Emini “Ayan’uş-Şia”[4] kitabında ve meşhur Ehlibeyt şairlerinden Kumeyt b. Zeyd şiirlerinde onun ismini zikretmişlerdir.

  1. Habip ibni Mezahir:[5] O, Peygamber’in (s.a.a) ashabından olup aynı zamanda İmam Ali’nin (a.s) büyük yarenlerindendi ve Sıffin, Nehrevan ve Cemel savaşlarının üçüne de katılmıştır.[6]  Şeyh Tusi Onu, İmam Ali (a.s), İmam Hasan ve Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında saysa da[7] Peygamber (s.a.a) ashabı arasında zikretmemiştir. “Ebsar’ul-Ayn” kitabının sahibi gibi ulemadan bazıları Kerbela şehitlerinden olan bu yüce şahsı Peygamber (s.a.a) ashabı olarak da zikretmişlerdir.[8]
  2. Müslim b. Evcese: “Ebsar’ul-Ayn” kitabında O, Peygamber (s.a.a) ve İmam Ali’nin (a.s) ashabından sayılmıştır.[9] Allame Muhsin Emini de “Ayan’uş-Şia” kitabında İmam Hüseyin’in (a.s) yarenlerinin beyanında Onu sahabe olarak zikretmiştir.[10]   
  3. Hani b. Urve: Peygamber (s.a.a) ashabından sayılan bir diğer şahıs ise Hani b. Urve dir. O, “Muradi” kabilesinin büyüğüdür ve Müminlerin Emiri Ali’nin (a.s) safında her üç savaşta da yer almıştır.[11]
  4. Abdullah b. Yektar Umeyri: O, İmam Hüseyin’in (a.s) sütkardeşidir.[12] Babası Yektar, Peygamber’in (s.a.a) hizmetçisiydi. İmam’ın (a.s) Müslim b. Akil’e yazdığı mektubu o götürmüş, Küfe’de yakalanmış ve orada İbni Ziyad tarafından şehit edilmiştir.[13]

 


[1] Semavi, Muhammed b. Tahir, Ebar’ul-Ayn fi Ensar’il-Hüseyin, Muhammed Cefar Tebersi’nin araştırması, 192.s, İslami Araştırmalar Fakültesi, Kum, 1384 h.ş

[2] Tusi, Muhammed b. Hasan, Kitab’ur-Rical, S.21, Haydariye Yayınları, Necef, 1381 h.k

[3] Tusi, Muhammed b. Hasan, Kitab’ur-Rical, S.21, Haydariye Yayınları, Necef, 1381 h.k

[4] Amili, Muhsin Emin, Ayan’uş-Şia, C.3, S. 500, Dar’ut-Tearuf, Beyrut, 1406 h.k

[5] Ayan’uş-Şia kitabının yazarı Habip ibni Mezahir’in adının “Muzahhar” olarak daha doğru olduğunu yazmıştır. Bk. Ayan’uş-Şia, C.4, S. 553

[6] Muhaddisi, Cevat, Ferheng’i Aşura, S. 151, Maruf Yayınları, Kum, 1381 h.ş

[7] Ayan’uş-Şia, C.4, S. 553

[8] Ebsar’ul-Ayn, S. 193

[9] Ebsar’ul-Ayn, S. 193

[10] Ayan’uş-Şia, C.1, S. 612

[11] Merhum Semavi, Onun adını Peygamber (s.a.a) ashabı arasında zikretmiştir. Yaş olarak Hani, kabilesinin büyüğü ve aynı zamanda İmam Hüseyin’den (s.a) yaşça çok büyük olması hasebiyle Peygamber’in (s.a.a) ashabından olması uzak bir ihtimal değildir. Bk. Ebsar’ul-Ayn, S. 192

[12] Rical’i Tusi, S. 103

[13] Ferheng’i Aşura, S. 322. Rical kitaplarında Onun ismi her ne kadar zikredilmese de İmam’ın (a.s) sütkardeşi olması ve babasının Peygamber’in (s.a.a) hizmetçisi olduğu dikkate alındığında böyle bir nispetin olasılığı uzak bir ihtimal değildir. Bu yüzden onun adı da “Ebsar’ul-Ayn” kitabında Peygamber (s.a.a) ashabı arasında yer almaktadır.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar