Gelişmiş Arama
Ziyaret
15162
Güncellenme Tarihi: 2011/08/17
Soru Özeti
Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
Soru
Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
Kısa Cevap

Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı ve ölümden sonra insanın ilk menzili olan âleme denmektedir. Berzah âleminden kastedilen, kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür yaşam sürecektir. Burada kabirden kastedilen şey ölünün içine konduğu yer değildir. Bilakis ayet ve rivayetlerden istifade edildiği kadarıyla kabir insanın içinde yaşadığı ve de nimet veya azaba muhatap olduğu bir âlemdir. Onun hakkında kabir tabirinin kullanılması ise bir kinayedir. Çünkü dünyevi ölümden sonra insanı koydukları ilk yer kabirdir. Kabirde inançlar ve ameller genel bir şekilde sorulur; mesela ölüye tanrın kimdir, peygamberin kimdi ve hangi dine mensuptun gibi sorular yöneltilir. Bunları ister mümin, ister kâfir ve ister gayri Müslim olsun her fertten sorarlar.

Ayrıntılı Cevap

Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan ve söz konusu iki şeyin birbirine ulaşmasına mani olan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı âleme denmektedir. Berzaha misal âlemi de denir; çünkü aynı bu âlem gibidir. Elbette suret ve şekilsel olarak böyledir, ama madde ve özellikler açısından farklıdır. Ölüm saatinden kabirden çıkmalarına dek ölüler berzah âleminde yaşarlar.[1] Yüce Allah Kur’an-ı Mecid’te şöyle buyurmaktadır: “Onların arkasında, tekrar dirilecekleri güne kadar (devam edecek, dönmelerine engel) bir perde (berzah) vardır.”[2] Berzah ölümden sonra insanın ilk menzilidir. O halde berzahtan kastedilen kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür hayat sürer.[3] Müminler ve hayırseverler için berzahta yaşamak beden kafesinden kurtuluştur, günahkârlar için ise dehşet verici ve bunaltıcıdır.

Kabirde Soru:

Burada kabirden kastedilen şey ölünün içine konduğu yer değildir. Bilakis ayet ve rivayetlerden istifade edildiği kadarıyla kabir insanın içinde yaşadığı ve de nimet veya azaba muhatap olduğu bir âlemdir. Onun hakkında kabir tabirinin kullanılması ise bir kinayedir. Çünkü dünyevi ölümden sonra insanı koydukları ilk yer kabirdir.[4] İnsanlar berzah âleminde hayat sahibi olması ve bu âlemde herkes kendi işlerinden sorulması nedeniyle ya nimet ya da azaba muhatap olmaktadır. Berzahta hayat olduğu masumların (a.s) sözlerinde de belirtilmiştir: Hz. İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: “Müminlerin ruhları berzah cennetinin odalarındadır. Onlar orada yer ve içerler. Ama kâfirlerin ruhları ise berzah ateşinde azaba maruz kalır.”[5] Kabirde inançlar ve ameller genel bir şekilde sorulur; mesela ölüye tanrın kimdir, peygamberin kimdi ve hangi dine mensuptun gibi sorular yöneltilir. Bunları ister mümin, ister kâfir ve ister gayri Müslim olsun her fertten sorarlar. Elbette buluğa ermemiş çocuklar, deliler ve zayıf akıllılar bundan istisnadır.[6] “Nekir” ve “Mekir” adında iki melek insandan bazı hususlar hakkında sorular sorarlar. Hz. İmam Seccad (a.s) bu konu hakkında şöyle buyuruyor: İki melek ilk olarak Allah’a mı tapıyordun yoksa müşrik miydin sorusunu sorar. İkinci olarak peygamber, mektep, din ve kitap (Kur’an) sorulur. Üçüncü olarak önderlik ve velayet hakkında ve de hangi önderi destekledin veya desteksiz bıraktın diye sorarlar. Dördüncü olarak hangi yolda sarf ettin diye ömür hakkında sorarlar. Beşinci olarak hangi yoldan kazandın ve hangi yola harcadın diye mal ve gelirler hakkında sorarlar. Sonra şöyle buyurur: Kendinizi kabrin birinci gecesindeki sorulara yanıt vermek için hazırlayın.[7]     



[1] Destğayb, Seyid Abdülhüseyin, 1000 Sual, Tanzim Ve Tashih, Dastğayb, Seyid Muhammed Haşim, s. 36 ve 37, İntişarat-ı Nas, çaphane-i Peyam, 1371 h.ş.

[2] Muminun, 100.

[3] Sübhani, Cafer, Muhazarat Fi’l-İlahiyat, 431 ve 433; Kıraati, Muhsin, Telhis-i Usul-i Akaid, s. 171, Merkez-i Ferhengi Dershay-i Ez Kur’an, çap-ı Vezaret-i Ferheng Ve İrşad-ı İslamî, çap-ı evvel, 1386.

[4] Sübhani, Cafer, Muhazarat Fi’l-İlahiyat, 434 ve 436.

[5] Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 6, s. 169, Müessese-i el-Vefa, Beyrut, Lübnan.

[6] Destğayb, Seyid Abdülhüseyin, 1000 Sual, s. 33 ve 34; Kıraati, Muhsin, Telhis-i Usul-i Akaid, s. 174.

[7] Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 6, s. 223.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Fikhi açıdan had cezasının uygulanması niçin yargıcın sorumluluğundadır?
    9145 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/09/09
    Beşeri toplumların örfünde suçluların cezalandırılması, hükümetin sorumluluğundadır ve devlet dışında biri, bunu uygulayamaz. Bu ilke, İslam fıkhı tarafından da teyit edilmiştir. Müslüman fakihler hadlerin uygulamasını İmam’ın (a.s) var olduğu dönemde, Masum İmam’ın (a.s) ve onun tarafından atanan kimseler tarafından uygulanacağına inanırlar. Ancak gaybet döneminde, haddin uygulanması, gerekli ...
  • Estetik ameliyatlar konusunda İslam’ın görüşü nedir?
    8180 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/05/14
    Ehl-I Beyt Mektebinin büyük Taklit Mercilerinin güzellik amaçlı estetik ameliyatları konusunda ki çeşitli görüşleri aşağıda sıralanmıştır:Ayatullah el-Uzma Hamei’nin yetkili bürosu tarafından yayınlan fetva:Mahrem olmayanın insana dokunmasının ve başka günahı gerektirmediği müddetçe, estetik ameliyeti haddi zatında caizdir.Ayetullah el Uzma Mekarim Şirazi’nin bürosu tarafından yayınlana fetva:Başka bir haramı ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7020 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Kadınlar, arka arkaya 31 gün olan orucun keffaretini hayız halinde nasıl yerine getirebilirler?
    6467 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Arka arkaya tutulması şart olan oruçlarda (keffaret veya adak orucu gibi), hastalık, hayız, nifas vb. özürlerden dolayı mükellef arka arkaya oruç tutamazsa özrü (hastalık, hayız, nifas...) giderildikten sonra orucunu tutmaya hemen devam ederse orucu sahih olur ve yeni baştan oruçları tutmasına gerek yoktur.
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    8770 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Mescidin hangi halısının necis olduğunu bilmiyorsak, onu nasıl temizleyebiliriz?
    5845 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Büyük mercilerin (Allah onları korusun) bürolarının yanıtları şunlardır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu: Sorulan sorudaki varsayıma göre belirtilen tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Yakin hâsıl olması için tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Eğer ...
  • “Kurban bayramı gecesinde yapılan cima neticesinde şekillenen nütfeden meydana gelecek çocuk altı parmaklı olacaktır” şeklinde olan rivayet ne kadar doğru ve güvenilirdir?
    31876 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Peygamber Efendimiz (cinsel ilişkiye girme bağlamında müstehap ve mekruh konuları içeren uzun bir rivayette) İmam Ali’ye (a.s) şöyle buyurdu: “kurban bayramı gecesinde kendi hanımıyla cinsel ilişkide bulunma. Zira eğer bu gecede yapılan cima neticesinde çocuğun nütfesi şekillenirse ondan dünyaya gelecek çocuk ...
  • Neden Yahudiler Yahudi olarak adlandırılmaktadır?
    10054 Eski Kelam İlmi 2012/03/11
    Yahudilerin Yahudi olarak adlandırılmasının nedeni hakkında ihtilaf vardır. Bazıları Yahud’un hidayete ermiş olduğu manasına geldiğini ve bunun nedenin de Musa’nın (a.s) kavminin buzağı tapmaktan tövbe etmesi olduğunu belirtmiştir.[1] Bazıları da bu kavme Yahudi söylenmesinin nedeni hakkında şöyle demiştir: Hz. Yakub’un dördüncü oğlunun adı “Yahuza” ...
  • İlime hakiki anlamda iştiyak kazanmanın yolu nedir?
    7506 Pratik Ahlak 2011/07/23
    Ayetullah Hadevi Tehrani'nin bu konuyla ilgili görüşü şöyledir:İlime duyulan iştiyak ilahi bir lütuftur. Ancak bu hissi bazı yollardan güçlendirmek mümkündür:1- Sırayı gözeterek ve düzenli bir şekilde ders okuma. Bu tür ders alma insanda öğrenme ve ilime ilgi hissini güçlendirir ...
  • Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
    8685 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren ...

En Çok Okunanlar