Gelişmiş Arama
Ziyaret
14549
Güncellenme Tarihi: 2011/08/17
Soru Özeti
Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
Soru
Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
Kısa Cevap

Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı ve ölümden sonra insanın ilk menzili olan âleme denmektedir. Berzah âleminden kastedilen, kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür yaşam sürecektir. Burada kabirden kastedilen şey ölünün içine konduğu yer değildir. Bilakis ayet ve rivayetlerden istifade edildiği kadarıyla kabir insanın içinde yaşadığı ve de nimet veya azaba muhatap olduğu bir âlemdir. Onun hakkında kabir tabirinin kullanılması ise bir kinayedir. Çünkü dünyevi ölümden sonra insanı koydukları ilk yer kabirdir. Kabirde inançlar ve ameller genel bir şekilde sorulur; mesela ölüye tanrın kimdir, peygamberin kimdi ve hangi dine mensuptun gibi sorular yöneltilir. Bunları ister mümin, ister kâfir ve ister gayri Müslim olsun her fertten sorarlar.

Ayrıntılı Cevap

Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan ve söz konusu iki şeyin birbirine ulaşmasına mani olan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı âleme denmektedir. Berzaha misal âlemi de denir; çünkü aynı bu âlem gibidir. Elbette suret ve şekilsel olarak böyledir, ama madde ve özellikler açısından farklıdır. Ölüm saatinden kabirden çıkmalarına dek ölüler berzah âleminde yaşarlar.[1] Yüce Allah Kur’an-ı Mecid’te şöyle buyurmaktadır: “Onların arkasında, tekrar dirilecekleri güne kadar (devam edecek, dönmelerine engel) bir perde (berzah) vardır.”[2] Berzah ölümden sonra insanın ilk menzilidir. O halde berzahtan kastedilen kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür hayat sürer.[3] Müminler ve hayırseverler için berzahta yaşamak beden kafesinden kurtuluştur, günahkârlar için ise dehşet verici ve bunaltıcıdır.

Kabirde Soru:

Burada kabirden kastedilen şey ölünün içine konduğu yer değildir. Bilakis ayet ve rivayetlerden istifade edildiği kadarıyla kabir insanın içinde yaşadığı ve de nimet veya azaba muhatap olduğu bir âlemdir. Onun hakkında kabir tabirinin kullanılması ise bir kinayedir. Çünkü dünyevi ölümden sonra insanı koydukları ilk yer kabirdir.[4] İnsanlar berzah âleminde hayat sahibi olması ve bu âlemde herkes kendi işlerinden sorulması nedeniyle ya nimet ya da azaba muhatap olmaktadır. Berzahta hayat olduğu masumların (a.s) sözlerinde de belirtilmiştir: Hz. İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: “Müminlerin ruhları berzah cennetinin odalarındadır. Onlar orada yer ve içerler. Ama kâfirlerin ruhları ise berzah ateşinde azaba maruz kalır.”[5] Kabirde inançlar ve ameller genel bir şekilde sorulur; mesela ölüye tanrın kimdir, peygamberin kimdi ve hangi dine mensuptun gibi sorular yöneltilir. Bunları ister mümin, ister kâfir ve ister gayri Müslim olsun her fertten sorarlar. Elbette buluğa ermemiş çocuklar, deliler ve zayıf akıllılar bundan istisnadır.[6] “Nekir” ve “Mekir” adında iki melek insandan bazı hususlar hakkında sorular sorarlar. Hz. İmam Seccad (a.s) bu konu hakkında şöyle buyuruyor: İki melek ilk olarak Allah’a mı tapıyordun yoksa müşrik miydin sorusunu sorar. İkinci olarak peygamber, mektep, din ve kitap (Kur’an) sorulur. Üçüncü olarak önderlik ve velayet hakkında ve de hangi önderi destekledin veya desteksiz bıraktın diye sorarlar. Dördüncü olarak hangi yolda sarf ettin diye ömür hakkında sorarlar. Beşinci olarak hangi yoldan kazandın ve hangi yola harcadın diye mal ve gelirler hakkında sorarlar. Sonra şöyle buyurur: Kendinizi kabrin birinci gecesindeki sorulara yanıt vermek için hazırlayın.[7]     



[1] Destğayb, Seyid Abdülhüseyin, 1000 Sual, Tanzim Ve Tashih, Dastğayb, Seyid Muhammed Haşim, s. 36 ve 37, İntişarat-ı Nas, çaphane-i Peyam, 1371 h.ş.

[2] Muminun, 100.

[3] Sübhani, Cafer, Muhazarat Fi’l-İlahiyat, 431 ve 433; Kıraati, Muhsin, Telhis-i Usul-i Akaid, s. 171, Merkez-i Ferhengi Dershay-i Ez Kur’an, çap-ı Vezaret-i Ferheng Ve İrşad-ı İslamî, çap-ı evvel, 1386.

[4] Sübhani, Cafer, Muhazarat Fi’l-İlahiyat, 434 ve 436.

[5] Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 6, s. 169, Müessese-i el-Vefa, Beyrut, Lübnan.

[6] Destğayb, Seyid Abdülhüseyin, 1000 Sual, s. 33 ve 34; Kıraati, Muhsin, Telhis-i Usul-i Akaid, s. 174.

[7] Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 6, s. 223.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar