Gelişmiş Arama
Ziyaret
15367
Güncellenme Tarihi: 2011/08/17
Soru Özeti
Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
Soru
Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
Kısa Cevap

Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı ve ölümden sonra insanın ilk menzili olan âleme denmektedir. Berzah âleminden kastedilen, kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür yaşam sürecektir. Burada kabirden kastedilen şey ölünün içine konduğu yer değildir. Bilakis ayet ve rivayetlerden istifade edildiği kadarıyla kabir insanın içinde yaşadığı ve de nimet veya azaba muhatap olduğu bir âlemdir. Onun hakkında kabir tabirinin kullanılması ise bir kinayedir. Çünkü dünyevi ölümden sonra insanı koydukları ilk yer kabirdir. Kabirde inançlar ve ameller genel bir şekilde sorulur; mesela ölüye tanrın kimdir, peygamberin kimdi ve hangi dine mensuptun gibi sorular yöneltilir. Bunları ister mümin, ister kâfir ve ister gayri Müslim olsun her fertten sorarlar.

Ayrıntılı Cevap

Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan ve söz konusu iki şeyin birbirine ulaşmasına mani olan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı âleme denmektedir. Berzaha misal âlemi de denir; çünkü aynı bu âlem gibidir. Elbette suret ve şekilsel olarak böyledir, ama madde ve özellikler açısından farklıdır. Ölüm saatinden kabirden çıkmalarına dek ölüler berzah âleminde yaşarlar.[1] Yüce Allah Kur’an-ı Mecid’te şöyle buyurmaktadır: “Onların arkasında, tekrar dirilecekleri güne kadar (devam edecek, dönmelerine engel) bir perde (berzah) vardır.”[2] Berzah ölümden sonra insanın ilk menzilidir. O halde berzahtan kastedilen kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür hayat sürer.[3] Müminler ve hayırseverler için berzahta yaşamak beden kafesinden kurtuluştur, günahkârlar için ise dehşet verici ve bunaltıcıdır.

Kabirde Soru:

Burada kabirden kastedilen şey ölünün içine konduğu yer değildir. Bilakis ayet ve rivayetlerden istifade edildiği kadarıyla kabir insanın içinde yaşadığı ve de nimet veya azaba muhatap olduğu bir âlemdir. Onun hakkında kabir tabirinin kullanılması ise bir kinayedir. Çünkü dünyevi ölümden sonra insanı koydukları ilk yer kabirdir.[4] İnsanlar berzah âleminde hayat sahibi olması ve bu âlemde herkes kendi işlerinden sorulması nedeniyle ya nimet ya da azaba muhatap olmaktadır. Berzahta hayat olduğu masumların (a.s) sözlerinde de belirtilmiştir: Hz. İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: “Müminlerin ruhları berzah cennetinin odalarındadır. Onlar orada yer ve içerler. Ama kâfirlerin ruhları ise berzah ateşinde azaba maruz kalır.”[5] Kabirde inançlar ve ameller genel bir şekilde sorulur; mesela ölüye tanrın kimdir, peygamberin kimdi ve hangi dine mensuptun gibi sorular yöneltilir. Bunları ister mümin, ister kâfir ve ister gayri Müslim olsun her fertten sorarlar. Elbette buluğa ermemiş çocuklar, deliler ve zayıf akıllılar bundan istisnadır.[6] “Nekir” ve “Mekir” adında iki melek insandan bazı hususlar hakkında sorular sorarlar. Hz. İmam Seccad (a.s) bu konu hakkında şöyle buyuruyor: İki melek ilk olarak Allah’a mı tapıyordun yoksa müşrik miydin sorusunu sorar. İkinci olarak peygamber, mektep, din ve kitap (Kur’an) sorulur. Üçüncü olarak önderlik ve velayet hakkında ve de hangi önderi destekledin veya desteksiz bıraktın diye sorarlar. Dördüncü olarak hangi yolda sarf ettin diye ömür hakkında sorarlar. Beşinci olarak hangi yoldan kazandın ve hangi yola harcadın diye mal ve gelirler hakkında sorarlar. Sonra şöyle buyurur: Kendinizi kabrin birinci gecesindeki sorulara yanıt vermek için hazırlayın.[7]     



[1] Destğayb, Seyid Abdülhüseyin, 1000 Sual, Tanzim Ve Tashih, Dastğayb, Seyid Muhammed Haşim, s. 36 ve 37, İntişarat-ı Nas, çaphane-i Peyam, 1371 h.ş.

[2] Muminun, 100.

[3] Sübhani, Cafer, Muhazarat Fi’l-İlahiyat, 431 ve 433; Kıraati, Muhsin, Telhis-i Usul-i Akaid, s. 171, Merkez-i Ferhengi Dershay-i Ez Kur’an, çap-ı Vezaret-i Ferheng Ve İrşad-ı İslamî, çap-ı evvel, 1386.

[4] Sübhani, Cafer, Muhazarat Fi’l-İlahiyat, 434 ve 436.

[5] Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 6, s. 169, Müessese-i el-Vefa, Beyrut, Lübnan.

[6] Destğayb, Seyid Abdülhüseyin, 1000 Sual, s. 33 ve 34; Kıraati, Muhsin, Telhis-i Usul-i Akaid, s. 174.

[7] Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 6, s. 223.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar