Gelişmiş Arama
Ziyaret
10810
Güncellenme Tarihi: 2011/10/30
Soru Özeti
Neden Kâbe’de doğmak İmam Ali’ye (a.s) özgü kılınmıştır?
Soru
Neden Kâbe’de doğmak İmam Ali’ye (a.s) özgü kılınmıştır?
Kısa Cevap

Hakikat şudur ki keramet iki şeydedir.

1. Keramet, toplumda değer ve eseri korunacak şekilde olmalıdır. Bu yüzden keramet eğer çok vuku bulursa ve onu yapan şahıslar çok olursa, onun değeri azalır ve bu mesele normal bir husus telaki edilir.

2. Bir insan bir keramet sergilediği vakit, bu gerçekte kerameti sergileyen şahsın ilahî güç ve yüksek iman konumundan yararlanması demektir. Bu iman, gelecekte onu bekler ve din ile dünya hususunda onun üzerinde olan mesuliyetin miktarını bildirir. Bu yüzden bu iki hedefin gerçekleşmesi için Yüce Allah bu kerametin İmam Ali’ye (a.s) özgü olmasını istemiştir.

Ayrıntılı Cevap

Hakikat şudur ki keramet iki şeyde mevcuttur: Birincisi kerametin kendisiyle ve ikincisi ise keramet sahibiyle ilişkilidir.

Birincisi şudur: Keramet, toplumda değer ve eseri korunacak şekilde olmalıdır. Bu yüzden keramet eğer çok vuku bulursa ve onu yapan şahıslar çok olursa, onun değeri azalır ve bu mesele normal bir husus telaki edilir.

İkincisi ise şundan ibarettir: Bir insan bir keramet sergilediği vakit, bu gerçekte kerameti sergileyen şahsın ilahî güç ve yüksek iman konumundan yararlanması demektir. Bu iman, gelecekte onu bekler ve din ile dünya hususunda onun üzerinde olan mesuliyetin miktarını bildirir. Bu yüzden, Yüce Allah’ın bu kerameti neden Ali (a.s) özgü kıldığını anlamaktayız. Böylece bir yandan bu kerametin etkisi sürecektir. Öte taraftan ise bu Ali’nin (a.s) imamlar arasındaki özel konumunu bildirmektedir. Bu yüzden İmam Ali’nin (a.s) Kâbe’de doğmasının önemini azaltmak için şöyle söylediklerini görmekteyiz: Bu Ali’nin (a.s) has ve özgün bir şey değildir, bilakis Hekim b. Hazan gibi başkaları da bu hususta onunla ortak özelliğe sahiptir. Onun da annesi Kâbe’ye girmiş ve oğlu orada dünyaya gelmiştir.[1] Apaçık olduğu üzere bu haber doğru olsa bile hiçbir şekilde keramet sayılmaz; zira Hz. Ali’nin (a.s) doğum niteliğini bize bildiren kaynaklara binaen doğruluğu varsayılan belirtilen hadise ile İmamın Kâbe’deki doğumu arasında bulunan fark çok açıktır. İbn. Şazan şöyle buyurmaktadır: İbrahim b. Ali kendi senetleriyle Ebi Abdullah Cafer b. Muhammed ve atalarından şöyle nakletmektedir: Abbas b. Abdulmuttalib ve Yezid b. Ka’nab, Kâbe’nin kenarında Haşim oğulları ve Abduluzza’dan bir grup arasında oturmuşlardı. Bu esnada hamileliğinin dokuzuncu ayında olan ve doğum zamanı gelmiş Müminlerin Önderinin annesi Fatıma b. Esed geldi, Kabe’nin örtüsünün bir kenarını tuttu, yukarıya attı ve şöyle dedi: Ey Rabbim ben sana, senin elçinin getirdiği şeye, gönderdiğin tüm peygamberlere ve kitaplara ve eski evi yapan ceddim İbrahim’in sözlerine iman etmekteyim. O halde bu evin, onu inşa edenin, benimle konuşan ve sözlerini işittiğim ve senin nişane ve hüccetlerinden biri olduğuna iman ettiğim karnımda taşıdığım bu evladın hatırı için senden bu doğumu bana kolay kılmanı istiyorum. Abbas b. Abdulmuttalib ve Yezid b. Ka’nab şöyle nakletmiştir: Fatıma bu sözleri söyledikten ve dua ettikten sonra Kâbe’nin arkadan açıldığını, Fatıma’nın içeriye girdiğini, gözlerden kaybolduğunu ve oranın yeniden kapandığını gördük. Biz kapıyı açıp bazı kadınların içeriye girmesini istedik ama bunu yapamadık ve bunun Allah’ın bir işi olduğunu anladık. Fatıma orada üç gün kaldı. Mekke ehli ve kadınları hepsi bundan bahsediyordu. Üç gün sonra Kâbe’ye girdiği yer yeniden açıldı ve Fatıma Ali’yi kucağına almış bir şekilde dışarı çıktı.[2] Bu nerede ve bir şahsın oraya tabii olarak girerek doğum yapması nerede?



[1] Bkz: el-İstiab Fi Marifeti’l-Ashab, c. 1, s. 106, Bab-ı Hekim.

[2] Cevad Kazım Münşid, Fezail-i Emiri’l-Muminin (a.s), s. 161 – 162.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar