Gelişmiş Arama
Ziyaret
10859
Güncellenme Tarihi: 2011/10/30
Soru Özeti
Neden Kâbe’de doğmak İmam Ali’ye (a.s) özgü kılınmıştır?
Soru
Neden Kâbe’de doğmak İmam Ali’ye (a.s) özgü kılınmıştır?
Kısa Cevap

Hakikat şudur ki keramet iki şeydedir.

1. Keramet, toplumda değer ve eseri korunacak şekilde olmalıdır. Bu yüzden keramet eğer çok vuku bulursa ve onu yapan şahıslar çok olursa, onun değeri azalır ve bu mesele normal bir husus telaki edilir.

2. Bir insan bir keramet sergilediği vakit, bu gerçekte kerameti sergileyen şahsın ilahî güç ve yüksek iman konumundan yararlanması demektir. Bu iman, gelecekte onu bekler ve din ile dünya hususunda onun üzerinde olan mesuliyetin miktarını bildirir. Bu yüzden bu iki hedefin gerçekleşmesi için Yüce Allah bu kerametin İmam Ali’ye (a.s) özgü olmasını istemiştir.

Ayrıntılı Cevap

Hakikat şudur ki keramet iki şeyde mevcuttur: Birincisi kerametin kendisiyle ve ikincisi ise keramet sahibiyle ilişkilidir.

Birincisi şudur: Keramet, toplumda değer ve eseri korunacak şekilde olmalıdır. Bu yüzden keramet eğer çok vuku bulursa ve onu yapan şahıslar çok olursa, onun değeri azalır ve bu mesele normal bir husus telaki edilir.

İkincisi ise şundan ibarettir: Bir insan bir keramet sergilediği vakit, bu gerçekte kerameti sergileyen şahsın ilahî güç ve yüksek iman konumundan yararlanması demektir. Bu iman, gelecekte onu bekler ve din ile dünya hususunda onun üzerinde olan mesuliyetin miktarını bildirir. Bu yüzden, Yüce Allah’ın bu kerameti neden Ali (a.s) özgü kıldığını anlamaktayız. Böylece bir yandan bu kerametin etkisi sürecektir. Öte taraftan ise bu Ali’nin (a.s) imamlar arasındaki özel konumunu bildirmektedir. Bu yüzden İmam Ali’nin (a.s) Kâbe’de doğmasının önemini azaltmak için şöyle söylediklerini görmekteyiz: Bu Ali’nin (a.s) has ve özgün bir şey değildir, bilakis Hekim b. Hazan gibi başkaları da bu hususta onunla ortak özelliğe sahiptir. Onun da annesi Kâbe’ye girmiş ve oğlu orada dünyaya gelmiştir.[1] Apaçık olduğu üzere bu haber doğru olsa bile hiçbir şekilde keramet sayılmaz; zira Hz. Ali’nin (a.s) doğum niteliğini bize bildiren kaynaklara binaen doğruluğu varsayılan belirtilen hadise ile İmamın Kâbe’deki doğumu arasında bulunan fark çok açıktır. İbn. Şazan şöyle buyurmaktadır: İbrahim b. Ali kendi senetleriyle Ebi Abdullah Cafer b. Muhammed ve atalarından şöyle nakletmektedir: Abbas b. Abdulmuttalib ve Yezid b. Ka’nab, Kâbe’nin kenarında Haşim oğulları ve Abduluzza’dan bir grup arasında oturmuşlardı. Bu esnada hamileliğinin dokuzuncu ayında olan ve doğum zamanı gelmiş Müminlerin Önderinin annesi Fatıma b. Esed geldi, Kabe’nin örtüsünün bir kenarını tuttu, yukarıya attı ve şöyle dedi: Ey Rabbim ben sana, senin elçinin getirdiği şeye, gönderdiğin tüm peygamberlere ve kitaplara ve eski evi yapan ceddim İbrahim’in sözlerine iman etmekteyim. O halde bu evin, onu inşa edenin, benimle konuşan ve sözlerini işittiğim ve senin nişane ve hüccetlerinden biri olduğuna iman ettiğim karnımda taşıdığım bu evladın hatırı için senden bu doğumu bana kolay kılmanı istiyorum. Abbas b. Abdulmuttalib ve Yezid b. Ka’nab şöyle nakletmiştir: Fatıma bu sözleri söyledikten ve dua ettikten sonra Kâbe’nin arkadan açıldığını, Fatıma’nın içeriye girdiğini, gözlerden kaybolduğunu ve oranın yeniden kapandığını gördük. Biz kapıyı açıp bazı kadınların içeriye girmesini istedik ama bunu yapamadık ve bunun Allah’ın bir işi olduğunu anladık. Fatıma orada üç gün kaldı. Mekke ehli ve kadınları hepsi bundan bahsediyordu. Üç gün sonra Kâbe’ye girdiği yer yeniden açıldı ve Fatıma Ali’yi kucağına almış bir şekilde dışarı çıktı.[2] Bu nerede ve bir şahsın oraya tabii olarak girerek doğum yapması nerede?



[1] Bkz: el-İstiab Fi Marifeti’l-Ashab, c. 1, s. 106, Bab-ı Hekim.

[2] Cevad Kazım Münşid, Fezail-i Emiri’l-Muminin (a.s), s. 161 – 162.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7765 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15910 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • Erkek altın saat kullanabilir mi?
    32339 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/27
    Boyna altın zincir asmak, altın yüzük takmak ve ele altın kaplama saat takmak gibi altınla süslenmek[1] erkeğe haramdır ve bunlarla namaz kılmak da namazı bozar.[2] Elbette altın saat ve altın zincir sadece ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12865 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • Melekler her yıl kadir gecesinde amel defterlerimizi İmam Mehdi’nin (a.s) huzuruna takdim ediyorlar mı? İmam (a.s) onları imzalıyor mu?
    12233 Tefsir 2011/07/28
    Muteber rivayetlere göre kulların bütün işleri Peygambere (s.a.a) ve Masum İmam’a (ilahi hüccete) nazil olmaktadır. Bu yüzden şu anda zamanın İmam’ı (a.f) yaşadığından kulların işlerinin takdiri ona sunulmaktadır. Soruların cevabına gelince:1- Geçmiş ümmetlerde kadir gecesi yoktu.
  • Muhammed b. Hanefiye’nin naklettiği rivayette zikredilen “hucze” kelimesinin anlamı nedir?
    7388 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Rivayette zikredilen “hucze” kelimesinden maksat, dünyada bizim ile Allah, Resulüllah (s.a.a.) ve imamlar (a.s.) arasında var olan sebeplerdir. Yani o sebeplere temessük etmek ve bağlamak anlamındadır. Söz konusu olan sebepler şunlardan ibarettir: din, ahlak ve güzel amellerdir. Eğer insanlar İslam dinini takip ederler, güzel ahlak ve Salih ameller işlerler onların ...
  • Akrabalık bağı olmayan eş'e verilen hibenin geri alınması caiz midir?
    8039 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/21
    Hibe lügat literatüründe bir kimseye herhangi bir şeyi karşılıksız olarak bağışlamak anlamındadır. Hibe kavramsal olarak da hibe eden kişi kendi mülkünden olan bir şeyi karşılıksız ve bedava başka birisinin mülküne sokmak (temlik ettirme) anlamındadır. Buna atiye ve nehle de deniliyor.Eğer kişi ...
  • Allah Teala’nın kimsenin bilmediği saklı ve müste'ser isimlerinden maksat nedir?
    24486 Teorik İrfan 2010/09/04
    Ehlibeyt (a.s) kaynaklı dua ve onlardan bizlere ulaşan hadislerden anlaşıldığı üzere Allah Teala, kendine seçtiği bazı özel isimlere sahiptir. Kimse bu isimlerden haberdar değildir. Bu isimler, Esma-i Müste'ser olarak meşhur olmuştur. Hadislerden anlaşıldığı üzere bu isimler İsmi Azam'ın gayb mertebelerindendir ve ilk İlahi isimin batın ve gayp yönüdürler. ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    9039 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Eğer tırnaktaki ojeyi temizleme imkânı yoksa vazife cebire abdesti almak mıdır yoksa teyemmüm mü?
    21026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Belirtilen soruyu büyük mercilerin bürolarından sorduk ve alınan yanıtları aşağıda açıklıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Sorudaki durumda cebire abdesti alması gerekir.Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpaygani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer abdest ve gusül yerine bir şey yapışmışsa ve bunu kaldırmak mümkün ...

En Çok Okunanlar