Gelişmiş Arama
Ziyaret
6480
Güncellenme Tarihi: 2010/08/13
Soru Özeti
İmanımızın ve inancımızın zayıflamasını nasıl önleyebiliriz?
Soru
Allah’a olan inancım az değil, namazımı ve oruçumuda eda etmekteyim. İşimde kimsenin hakkını yememeye ve helal peşinde olmaya çaba gösteriyorum. Maalesef bütün bunlara rağmen İslam dini hakkında şüphelerim bulunmaktadır. Bütün çabalarımın faydasız olduğu hissiyatına kapılıyorum. Bir süre önce Kuran ve İslam hakkında kötüleyici içeriği olan birkaç kitap okudum. Bu kitapları okuduktan sonra depresyona girdim ve antidepresan kullanıyorum. Bazen ise şehvetime yenik düşüyorum. Fıtratımdan uzaklaştığımı düşünüyorum. Lütfen bana Kuran’ı tanıyabileceğim ve Allah’a olan imanımı güçlendirebileceğim kitaplar tanıtın. Uykusuzluk beni mahvediyor ve ruhum azab içinde. Belki alacağım cevaplar ve okuyacağım kitaplar umut ışığı olur. Çevremde inançsız ama huzur içinde birçok insan görmekteyim. Gamsız tasasız hayat nerededir?
Kısa Cevap

Ehlibeyt mektebinin inançlarını kendimizde güçlendirmek için bilimsel olarak bu inançların delillendirilmesi ve inanç dairesinin hurafelerden ayırt edilmesi gerekir. İnanca yönlendirilen bütün muhtemel şüphelere uygun cevaplar verilmelidir. Bilinmelidir ki bu bilimsel mücadele şerri ibadetler ve nefis tezkiyesiyle birlikte olmalıdır. Zira nasıl ki kötü ve ahlaksız davranışlar imanı zayıflatıyorsa doğru ve iyi davranışlar imanı güçlendiren unsurlardır.

Ayrıntılı Cevap

 İnsan yaratılış olarak kemal talep eden bir varlıktır. Daima eksiklikten kemale hareket etme ve bütün yönlerinde kemale erme çabası içerisindedir. İman insani bir kemaldir, hatta insanın sahip olabileceği en önemli kemaldir ve mertebeleri bulunmaktadır. Bunabinaen her mümin insan günden güne imanının artması için çaba göstermeli ve güçlendirmelidir.

Sahih imanın güçlenmesi için çeşitli sahalarda çalışma yürütülmelidir. Ezcümle ilmi ve ameli  çaba bu anlamda önem arz eder.

İlmi yönden çaba:

Ehlibeyt mektebinin bütün fakihleri usul-ü dinde taklidi caiz görmemektedir. Her insan kendi fikri, araştırması ve deliller ışığında usul-ü din inançlarına ulaşmalı ve yakin etmelidir. Bu bağlamda Ehlibeyt mektebine mensup olan her ferd inanç ve itikadlarını oluşturmak için dini konularda özelliklede inanç konularında araştırma yapmalıdır. Bu sahadaki okumaları ve incelemeleri günlük yaşamının bir parçası olmalı ve günden güne deliller ışığında bu öğretilerde derinleşerek dini bilgilerini artırmalıdır. Ançak bu sayede garezli, bilinçsiz ve basiretsiz insanların din ve kutsallık adına uydurdukları hurafelerden inanç dairesini koruyabilir. Bu sayede hakiki ve öz Muhammedi İslamı yani Ehlibeyt mektebini (oniki imam Şialığını) diğerlerine sunma ve tanıtma şerefinede nail olur. Eğer insan inançlarını delil ve akılla inançlarını şekillendirmişse en küçük şüphelerle imanı sarsılmaz ve zayıflamaz.  İslam dininin ve Kuran’ı Kerim’in öğrenin ve düşünme noktasında ki bütün tavsiyeleri bu bağlamda ele alınmalıdır.

Ehlibeyt mektebine mensup olan her ferd bu mektebin inançlarını incelediğine öğretilerinin diğer bütün mezheplerden üstün ve ekmel olduğunu idrak etmesinin yanı sıra elde edeceği derk imanının güçlenmesinide sağlayacaktır.[1]

Ayrıca zihinlerde oluşabilecek şüpheler karşıda son derece hassal olunmalı dakik inceleme ve araştırmalar ışığında bu şüphelerin ikna edici cevapları verilmelidir. Zira bu şüpheler bulaşıcı hastalık hükmünde olup doğru ve çabuk bir şekilde tedavi edilmediği zaman hem şüphenin oluştuğu insanı mahvedeceği gibi diğerlerinede bulaşmasını sağlayacaktır. Dini hedef alan şüpheler doğru ve mantıklı bir şekilde bertaraf edilmediği zaman süreç işledikce ferdin ve toplumun inanç ve imanını yok edecektir.

Ameli yönden çaba:

Dini kaynaklarda ‘büyük cihat’ olarak yad edilen nefis tezkiyesi imanın güçlenmesinde ve tekamülünde en önemli etkendir.

Aynı şekilde ibadetlerin sahih bir şekilde yerine getirilmesi, adabına ve şartlarına riayet edilmesi insanın inançlarına olumlu eser etmekle birlikte inançların sağlamlaşmasınada yol açar. Kuran ve hadisler açısından insanın ameli inançların güçlenmesinde veya zayıflamasında çok fazla etkisi bulunmaktadır.  Bu noktada Kuran’ı Kerim şöyle buyuruyor: “Ve Rabbine kulluk et ki sana yakin gelsin.”[2]

Diğer taraftan günah ve kötü işler zamanla insanın imanının için boşaltmakla kalmayıp onu küfre bile saptırabilir. Bu noktada da Kuran’ı Kerim şöyle buyuruyor: “Allah’ın ayetlerini yalanladıkları ve onunla alay ettikleri için Kötülük yapanların sonu çok fena oldu.” [3] Zira kötülük ve fenalık insanı bu noktaya taşıyacaktır.

Ayrıca insanın duygu ve hislerini marifet, sahih öğretiler temelinde güçlendirmesi, geliştirmesi imanın ve Ehlibeyt mektebi inancının takviyesinde etkindir.[4] Bu açıklamalar ışığında siz bütün bu sahalarda imanınızı ve ahlakınızı güçlendirmeye çalışmalısınız.

Son olarak şu noktaya dikkatinizi çekmek isteriz inançsız insanlar kesinlikle huzur ve dinginlik içinde olmayıp sadece kendilerini öyle göstermeye çalışmaktadırlar. Zira varlık aleminde kendisini konumlandıramamış ve gelecekte kendisini ne beklediğini derk edememiş birinin huzura kavuşması mümkün değildir.

İnançlarınızın ve itikatinizin güçlenmesi için aşağıdaki kaynaklara müracaat edebilirsiniz:

  1. Kuran’i Araştırmalar 1 ve 2.c, Şehit Murtaza Mutahhari.
  2. Kuran’a Bakış, Seyit Ali Ekber Kurşi.
  3. Nehc’ul Belaga Aynasında Kuran, Ayetullah Misbah Yezdi.
  4. Kuran’ın Bedene ve Can’a Etkisi, Nimetullah Salihi Hacı Abadi.
  5. İmam Rıza (a.s)’ın Gözünde Kuran, Ayetullah Cevat Amuli.
  6. Numune Tefsiri, Ayetullah Mekarim Şirazi.

Yukarda tanıtılan kitaplara ek olarak sitemizden aşağıda belirtilen cevapları inceleyebilir siniz:

  1. Dizin: Şia inançlarını sağlamlaştırmak, no:2998, site:3243.
  2. Dizin: İslam dinini seçme delilleri, no: 1146, site: 1168.
  3. Dizin: İslam dininin hak oluşunun delilleri, no: 275, site: 73.
  4. Dizin: Allah’a yönelme ruhiyesini güçlendirme yolları, no: 3472, site: 3695.

 

 

 

[1] Daha fazla bilgi için müracaat edin; Dizin: Ehlibeyt mektebinin üstün oluşunun delilleri, no: 277, site: 2123 ve Şia’nın diğer mezheplerden üstün oluşu, no: 1000, site: 1202.

[2] Hicr/99.

[3] Rum/10.

[4] Şia inançlarını sağlamlaştırmak, no:2998, site:3243. Dizininden alınmıştır.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) neden takiyye ederlerdi?
    8518 Kelam İmi 2010/12/04
    Takkiyyenin nedeni yalnızca korku değildir, korku, takiyyenin nedenlerinden sadece biridir, tümü değil. Dikkat etmek gerekir ki, korku, soruda gelen iki çeşidin ötesinde bir şeydir. Zira korku takiyyesi bazen takiyye edenin canı, onuru, malı ve yakınlarına gelebilecek tehlikeden dolayı yapılırken, bazen başkalarına ve müminlere gelecek olan zarar ihtimalinden ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13135 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • “Eğer melekler birbirleri ile tartışırlarsa Cebrail (a.s) Ali’nin (a.s) yanına nazil olur ve melekler arasında hüküm vermesi için Ali’yi (a.s) göğe çıkarır,” diye belirtilen hadis hakkında görüşünüz nedir?
    13048 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Dinsel öğretiler esasınca biz meleklerin kendilerine verilmiş görevler doğrultusunda hareket ederken hiçbir sapma ve itaatsizlik sergilemediklerine inanırız. Yüce Allah melekleri nitelerken şöyle buyurmaktadır: Onlar asla Allah’ın buyruğuna muhalefet etmezler ve emredildikleri şeyi (kâmil bir şekilde) yerine getirirler; yani melekler ilahi emir ve buyrukları kabul eder ve onlara ...
  • İddet ve delilleri hakkında açıklamada bulunur musunuz?
    9438 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/12/22
    İddet fakihlerin ıstılahında şerî bekleme halidir; kadının boşandıktan ve nikâhın zail olmasından sonra veya vefatın ardından zorunlu olarak bir süre beklemesi ve sonra başka biriyle evlenebilmesi durumudur. İddet türleri şunlardır: 1. Boşanma iddeti. 2. Vefat iddeti. 3. Kayıp iddeti, 4. Yanlışlıkla cinsel ilişki kurma iddeti. Belirtilen ...
  • Herhangi bir müçtehitten taklit etmeyen kimsenin humus konusundaki görevi nedir?
    5085 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Sorunuza taklit mercilerinin bürolarından verilen cevaplar şunlardır:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanaei: Mallarınızın humsunun durumunu bilmek için Ayetullah Hamanei’inin burosuna veya onun bu konudaki yetkili vekillerinden birine başvurunuz. Hz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi: Amellerinizi ve görevlerinizibütün şartlara haiz bir müçtehidin görüşüne göre yapınız.
  • Kur'an'da namazın genel hükmü açıklanmıştır, ancak imametten genel olarak da söz edilmemiştir. Kur'an'dan imametin hak olduğuna dair bir kaynak verebilir misiniz?
    6152 Eski Kelam İlmi 2010/09/22
    Kur'an'da bir çok ayet imamet konusuna değinmiştir. Allame Hilli, El-Feyn adlı eserinde ve Allame Meclisi, Biharu'l-Envar adlı eserinde bu ayetleri genişçe açıklamışlardır. Bu ayetlerden bazı örnekleri şöyledir: Tebliğ ayeti, velayet ayeti, ulu'l-emir ayeti ve sadıkın ayeti. ...
  • Allah’a nasıl iman getireyim ve imanımı nasıl güçlendire bilirim?
    15475 Teorik Ahlak 2011/10/20
    Allah’ı olduğu gibi ve gerçek bir şekilde tanıman için tek bir yol var. Bunun dışında başka bir yol söz konusu değildir. Zira Allah u Teâlâ kuranı kerimde şöyle buyuruyor: “biz, ona şah damarından daha yakınız”. Eğer insan biraz ...
  • Salâvat getirirken Al-i Muhammed’i demezsek niçin savat eksik sayılır?
    15424 Tefsir 2009/07/23
    Al-i Muhammed’e salâvat getirmek bidat olmadığı gibi Kur’an ve hadis ve akıl ve irfanla da uyumludur, çünkü:Bidatin manası dinde olmayan bir şeyi dine dahil etmektir. Biz Al-i Muhammede salâvat getirmenin bidat olmadığını söylüyoruz çünkü bu konu Peygamber ve Ehl-i Beyt’ten gelen hadislerde yer ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10639 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Şeytan cennetten kovulduktan sonra, tekrar nasıl cennete girebildi?
    21252 Tefsir 2012/09/09
    Kısaca, şeytanın insanla irtibatında ve vesvese vermesinde fiziksel varlığa ihtiyaç duymadığını biliyoruz. Bu esas gereğince şeytanın cennete girmeden vesvese amelini yerine getirmesi imkânı vardır, ancak her halükarda soru için faraziyeleri söz konusu ettikten sonra soruyu cevaplandıracağız. 1. Hz. Âdem ve Havva’nın içinde oldukları cennet, Allah-u ...

En Çok Okunanlar