Gelişmiş Arama
Ziyaret
7074
Güncellenme Tarihi: 2010/08/13
Soru Özeti
İmanımızın ve inancımızın zayıflamasını nasıl önleyebiliriz?
Soru
Allah’a olan inancım az değil, namazımı ve oruçumuda eda etmekteyim. İşimde kimsenin hakkını yememeye ve helal peşinde olmaya çaba gösteriyorum. Maalesef bütün bunlara rağmen İslam dini hakkında şüphelerim bulunmaktadır. Bütün çabalarımın faydasız olduğu hissiyatına kapılıyorum. Bir süre önce Kuran ve İslam hakkında kötüleyici içeriği olan birkaç kitap okudum. Bu kitapları okuduktan sonra depresyona girdim ve antidepresan kullanıyorum. Bazen ise şehvetime yenik düşüyorum. Fıtratımdan uzaklaştığımı düşünüyorum. Lütfen bana Kuran’ı tanıyabileceğim ve Allah’a olan imanımı güçlendirebileceğim kitaplar tanıtın. Uykusuzluk beni mahvediyor ve ruhum azab içinde. Belki alacağım cevaplar ve okuyacağım kitaplar umut ışığı olur. Çevremde inançsız ama huzur içinde birçok insan görmekteyim. Gamsız tasasız hayat nerededir?
Kısa Cevap

Ehlibeyt mektebinin inançlarını kendimizde güçlendirmek için bilimsel olarak bu inançların delillendirilmesi ve inanç dairesinin hurafelerden ayırt edilmesi gerekir. İnanca yönlendirilen bütün muhtemel şüphelere uygun cevaplar verilmelidir. Bilinmelidir ki bu bilimsel mücadele şerri ibadetler ve nefis tezkiyesiyle birlikte olmalıdır. Zira nasıl ki kötü ve ahlaksız davranışlar imanı zayıflatıyorsa doğru ve iyi davranışlar imanı güçlendiren unsurlardır.

Ayrıntılı Cevap

 İnsan yaratılış olarak kemal talep eden bir varlıktır. Daima eksiklikten kemale hareket etme ve bütün yönlerinde kemale erme çabası içerisindedir. İman insani bir kemaldir, hatta insanın sahip olabileceği en önemli kemaldir ve mertebeleri bulunmaktadır. Bunabinaen her mümin insan günden güne imanının artması için çaba göstermeli ve güçlendirmelidir.

Sahih imanın güçlenmesi için çeşitli sahalarda çalışma yürütülmelidir. Ezcümle ilmi ve ameli  çaba bu anlamda önem arz eder.

İlmi yönden çaba:

Ehlibeyt mektebinin bütün fakihleri usul-ü dinde taklidi caiz görmemektedir. Her insan kendi fikri, araştırması ve deliller ışığında usul-ü din inançlarına ulaşmalı ve yakin etmelidir. Bu bağlamda Ehlibeyt mektebine mensup olan her ferd inanç ve itikadlarını oluşturmak için dini konularda özelliklede inanç konularında araştırma yapmalıdır. Bu sahadaki okumaları ve incelemeleri günlük yaşamının bir parçası olmalı ve günden güne deliller ışığında bu öğretilerde derinleşerek dini bilgilerini artırmalıdır. Ançak bu sayede garezli, bilinçsiz ve basiretsiz insanların din ve kutsallık adına uydurdukları hurafelerden inanç dairesini koruyabilir. Bu sayede hakiki ve öz Muhammedi İslamı yani Ehlibeyt mektebini (oniki imam Şialığını) diğerlerine sunma ve tanıtma şerefinede nail olur. Eğer insan inançlarını delil ve akılla inançlarını şekillendirmişse en küçük şüphelerle imanı sarsılmaz ve zayıflamaz.  İslam dininin ve Kuran’ı Kerim’in öğrenin ve düşünme noktasında ki bütün tavsiyeleri bu bağlamda ele alınmalıdır.

Ehlibeyt mektebine mensup olan her ferd bu mektebin inançlarını incelediğine öğretilerinin diğer bütün mezheplerden üstün ve ekmel olduğunu idrak etmesinin yanı sıra elde edeceği derk imanının güçlenmesinide sağlayacaktır.[1]

Ayrıca zihinlerde oluşabilecek şüpheler karşıda son derece hassal olunmalı dakik inceleme ve araştırmalar ışığında bu şüphelerin ikna edici cevapları verilmelidir. Zira bu şüpheler bulaşıcı hastalık hükmünde olup doğru ve çabuk bir şekilde tedavi edilmediği zaman hem şüphenin oluştuğu insanı mahvedeceği gibi diğerlerinede bulaşmasını sağlayacaktır. Dini hedef alan şüpheler doğru ve mantıklı bir şekilde bertaraf edilmediği zaman süreç işledikce ferdin ve toplumun inanç ve imanını yok edecektir.

Ameli yönden çaba:

Dini kaynaklarda ‘büyük cihat’ olarak yad edilen nefis tezkiyesi imanın güçlenmesinde ve tekamülünde en önemli etkendir.

Aynı şekilde ibadetlerin sahih bir şekilde yerine getirilmesi, adabına ve şartlarına riayet edilmesi insanın inançlarına olumlu eser etmekle birlikte inançların sağlamlaşmasınada yol açar. Kuran ve hadisler açısından insanın ameli inançların güçlenmesinde veya zayıflamasında çok fazla etkisi bulunmaktadır.  Bu noktada Kuran’ı Kerim şöyle buyuruyor: “Ve Rabbine kulluk et ki sana yakin gelsin.”[2]

Diğer taraftan günah ve kötü işler zamanla insanın imanının için boşaltmakla kalmayıp onu küfre bile saptırabilir. Bu noktada da Kuran’ı Kerim şöyle buyuruyor: “Allah’ın ayetlerini yalanladıkları ve onunla alay ettikleri için Kötülük yapanların sonu çok fena oldu.” [3] Zira kötülük ve fenalık insanı bu noktaya taşıyacaktır.

Ayrıca insanın duygu ve hislerini marifet, sahih öğretiler temelinde güçlendirmesi, geliştirmesi imanın ve Ehlibeyt mektebi inancının takviyesinde etkindir.[4] Bu açıklamalar ışığında siz bütün bu sahalarda imanınızı ve ahlakınızı güçlendirmeye çalışmalısınız.

Son olarak şu noktaya dikkatinizi çekmek isteriz inançsız insanlar kesinlikle huzur ve dinginlik içinde olmayıp sadece kendilerini öyle göstermeye çalışmaktadırlar. Zira varlık aleminde kendisini konumlandıramamış ve gelecekte kendisini ne beklediğini derk edememiş birinin huzura kavuşması mümkün değildir.

İnançlarınızın ve itikatinizin güçlenmesi için aşağıdaki kaynaklara müracaat edebilirsiniz:

  1. Kuran’i Araştırmalar 1 ve 2.c, Şehit Murtaza Mutahhari.
  2. Kuran’a Bakış, Seyit Ali Ekber Kurşi.
  3. Nehc’ul Belaga Aynasında Kuran, Ayetullah Misbah Yezdi.
  4. Kuran’ın Bedene ve Can’a Etkisi, Nimetullah Salihi Hacı Abadi.
  5. İmam Rıza (a.s)’ın Gözünde Kuran, Ayetullah Cevat Amuli.
  6. Numune Tefsiri, Ayetullah Mekarim Şirazi.

Yukarda tanıtılan kitaplara ek olarak sitemizden aşağıda belirtilen cevapları inceleyebilir siniz:

  1. Dizin: Şia inançlarını sağlamlaştırmak, no:2998, site:3243.
  2. Dizin: İslam dinini seçme delilleri, no: 1146, site: 1168.
  3. Dizin: İslam dininin hak oluşunun delilleri, no: 275, site: 73.
  4. Dizin: Allah’a yönelme ruhiyesini güçlendirme yolları, no: 3472, site: 3695.

 

 

 

[1] Daha fazla bilgi için müracaat edin; Dizin: Ehlibeyt mektebinin üstün oluşunun delilleri, no: 277, site: 2123 ve Şia’nın diğer mezheplerden üstün oluşu, no: 1000, site: 1202.

[2] Hicr/99.

[3] Rum/10.

[4] Şia inançlarını sağlamlaştırmak, no:2998, site:3243. Dizininden alınmıştır.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Tevrat ve İncil’de beş ferdin isimleri zikredilmiş midir?
    27447 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    Bazı hadislere göre Peygamber-i Ekrem (s.a.a), İmam Ali (a.s), Hz. Zehra (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin’den (a.s) ibaret olan aba ehli beş ferdin isimleri İncil ve Tevrat’ta zikredilmiştir. Bu cümleden olmak üzere İmam Rıza’nın (a.s) Caslik (kilise önderlerinden bir fert) ve Rasu’l-Calut (Yahudilerin önderi) ...
  • Kartlar, kumar aletlerinden midir?
    6176 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Sorunuz taklit mercilerinin bürolarına gönderildi ve aşağıda şimdiye kadar elimize ulaşan cevapları yayınlıyoruz.Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu: Kartlar örfte kumar aletlerinden sayılmaktadır ve onunla oynamak her halükarda hatta bahis şartı olmazsa bile haramdır. Hz. Ayetullah Mekarim Şirazi’nin ...
  • Din neden siyasete müdahale eder?
    12471 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Dinin siyasetten ayrı olduğu görüşü, insanın değişik hayat alanlarında dinin rolünü silme ve minimum dereceye indirmeyi savunur. Bu görüş esasınca insan akıl ve bilim aracılığıyla kültür, siyaset, hukuk, ekonomi, iletişim, adap ve birlikte yaşam kanunlarını öğrenip yasalaştırabilir ve hayatı idare etmede dinin müdahale etmesine bir gerek yoktur. ...
  • Hz. Adem (a.s)’ın çocukları kimlerle evlendiler?
    51967 Kur’anî İlimler 2010/03/07
    Hz. Adem (a.s)’ın çocuklarının evlenmesi konusunda İslam alimleri arasında iki görüş vardır: 1-     O zamanlar Allah tarafından kız ve oğlan ...
  • Rad suresinin 31. Ayetin “Kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an olacak olsaydı (o yine bu kitap olurdu). Fakat bütün emir yalnız Allah’ındır” açıklaması nasıldır benim için açıklar mısınız?
    11568 Tefsir 2012/02/15
    Şu ayetten “kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an olacak olsaydı (o yine bu kitap olurdu). Fakat bütün emir yalnız Allah’ındır” maksadın ne olduğu konusunda müfessirler tarafından iki görüş ortaya atılmıştır:1-
  • Musa Mubarka’nın yaşamı hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
    6954 تاريخ بزرگان 2010/12/28
    Ebu Cafer Musa Mubarka’, İmam Muhammed Cevad b. Ali Rıza b. Musa b. Cafer’in (a.s) oğludur. O, h.k. 296 yılının rebiü’s sani’ ayında vefat etmiştir.[1]Umdet-ut Talib kitabında onun hakkında şöyle yazılıdır: O, İmam ...
  • Oruç insan üzerinde ne gibi eğitici eserler bırakır?
    7212 Pratik Ahlak 2012/05/12
    Oruç, nefsin tehzip (ruhi temizlik) ve tezkiyesi için bir çeşit alıştırma ve insanın kendi nefsine tasallutunun tahakkuku için uygun bir yöntem ve nefsanî heveslerle mücadeledir. Oruç, ferdi ve içtimai iki boyutta olmak üzere, insanın bedensel boyutta bıraktığı eserlerin yanı sıra insanın ruhi boyutunda da eğitici ...
  • Acaba Allame Meclisi Safeviye hükümetinin övücüsü müydü? Yoksa dinin tebliğcisi miydi?
    8163 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Şia âlimlerinin Safeviye hâkimleri ya da diğer yöneticilerle işbirliği içinde olmaları bu hâkimlere meşruiyet vermek veya onları teyit etmek cihetiyle değil, Şia Mezhebi ve Şia camiası için son derece olumlu faydaları olan toplumsal ve dini maslahatları dikkate almaları cihetiyledir.Allame Meclisinin siyasi kimliği ve siyasi faaliyetlerine yapılan eleştiriler onun Safevi ...
  • İnsanın bilgisi nispî midir yoksa mutlak mıdır?
    7603 Yeni Kelam İlmi 2011/08/17
    Göründüğü kadarıyla nispî bilgi ve mutlak bilgi hakkında hissî ve tecrübî örnekler ile aklî örnekler arasına fark koymamız gerekmektedir; zira hissî ve tecrübî örneklerde bilgimizin nispî ve sadece özel hususların tecrübe edilmiş olması mümkündür. Bazı hususlarda his ve tecrübenin hata yapması muhtemeldir. Ama aklî hususlar böyle değildir; zira aklî ...
  • Ebu Süfyan zorlamayla mı Müslüman oldu?
    7411 Tarih 2014/05/28
    Hiçbir muteber tarihi kaynakta Mekke fethinden önce Ebu Süfyan’ın Müslüman olması nakledilmemiştir. Ancak Ebu Süfyan önderliğindeki Kureyş kâfirlerinin merkezi karargâhı ve siyasi başkentinin düşmesinden sonra o ve kendisi gibi düşünenler Müslüman olduklarını ilan etmişlerdir. Doğal olarak bu, onların Müslümanlığının bir tür mecburiyetten kaynaklandığına delalet etmektedir. Kendilerinin sonraki ...

En Çok Okunanlar