Gelişmiş Arama
Ziyaret
9021
Güncellenme Tarihi: 2012/03/14
Soru Özeti
Neml suresinin 8. Ayetinde konu edilen Ateştekinden ve Ateşin Etrafındakinden Maksat nedir?
Soru
Neml suresinin 8. Ayetinde konu edilen Ateştekinden ve Ateşin Etrafındakinden Maksat nedir?
Kısa Cevap

Neml suresinin 8. Ayetinde konu edilen Ateştekinden ve Ateşin Etrafındakinden Maksat nedir? Bu ayetteki konuda müfessirler arasında farklı görüşler var olmaktadır. Bazıları şu görüştedirler: Ateşte olan kimseden maksat (men fin-nar) Allah'tır. Anlamı da şudur: Ateşte kudreti ve sultanlığı ateşte tecelli eden mübarektir. Ağaçtan bir diyalog sesinin yükseldiği gibi, kısas suresinin ayetlerinin yaptığı şahitliğine göre etrafını ateş sarmış olduğu ağaçtır. Bazıları da şöyle demişlerdir: buradaki ateşten maksat nurdur. Ateşte olandan maksat da Allahın nurudur. Ateşin etrafında olandan maksat Hz. Musa'dır. Müfessirlerden bir diğer kısım da şöyle diyor: Ateşte olandan (men fi nardan) maksat meleklerdir ki ateşte hazır idiler. Etrafındakilerden (men hevleha) maksat da Musa (a.s.) dır. Müfessirlerden bir diğer grup bunun tersine inanmaktadırlar. Yani birinci cümleden maksat Musa, ikinci cümleden maksat Meleklerdir diyorlar.

Ayrıntılı Cevap

"Felemma caeha nudiye em burike men fin nari ve men havleha ve sübhanellahi rabbil alemin" yani: "Ateşe varınca ona şöyle seslenildi: "Ateşin başındaki de çevresindeki de kutlu olsun! Âlemlerin Rabbi olan Allah, eksikliklerden uzaktır."  Ateştekinden ve Ateşin Etrafındakinden Maksat nedir? Konusunda müfessirler arasında farklı görüşler var olmaktadır. Müfessirlerin görüşlerini anlatmadan önce şu noktanın açıklanması gerekli görülmektedir: Ayetteki "burik" kelimesi fiili mazidir ve meçhül. Etimolojik olarak "b-r-k" kökünden ve mufaale babından olup mübareke anlamındadır. "mübareke" de çok hayır vermek anlamındadır. "Bareke" ve "bareke aleyhi" ve "bareke fihi" denilmektedir. Yani ona çok hayırda bulundun anlamındadır.[1]

Taha suresinde hz. Musa'nın (a.s.) hikâyesine varıldığında, ne gibi bir ses ateşten geldi cümlesinin yerinde şöyle buyuruyor: "Ateşin yanına varınca, ona şöyle seslenildi: "Ey Mûsâ!" "Şüphe yok ki, ben senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi Tuvâ'dasın." "Ben seni (peygamber olarak) seçtim. Şimdi vahyolunacak şeyleri dinle."[2] Ateştekinden ve Ateşin Etrafındakinden Maksat nedir? Konusunda müfessirler arasında farklı görüşler var olmaktadır. Burada bir kaçına işaret edeceğiz. 

Bazıları şu görüştedirler: Ateşte olan kimseden maksat (men fin-nar) Allah'tır. Anlamı da şudur: Ateşte kudreti ve sultanlığı ateşte tecelli eden mübarektir. Ağaçtan bir diyalog sesinin yükseldiği gibi, kısas suresinin ayetlerinin yaptığı şahitliğine göre etrafını ateş sarmış olduğu ağaçtır. Buna binaen ayetin anlamı şöyle olur: kendi kelamıyla ateşten senin için tecelli eden ve sana çok hayırda bulunan o kimse mübarektir. Bu tefsir gereğince "subhanelleh-i rebi'l - alemine" cümlesinin anlamı şudur: Allah, cisim veya cismani olmaktan ve mekân onu ihate etmekten veya hadiselerin çerçevesinde karar almaktan münezzehtir.[3]   Bazıları da başka bir beyanla şöyle demişlerdir: Buradaki ateşten maksat nurdur. Ateşte olan kimseden maksat da Allahın kudretidir. Ateşin etrafında olandan maksat da Hz. Musa'dır. Bu görüşe göre ayetin anlamı şöyledir: Musa'nın ateş olarak sanmış olduğu şey nur idi ki Allah kendi kudretiyle onu icad etmişti. Onun etrafında durmuş olan Musa da mübarektir. Zira onu Allah kendi risaleti için yeryüzünde seçmiştir.[4] Müfessirlerden bir diğer kısım da şöyle diyor: Ateşte olandan (men fi nardan) maksat meleklerdir ki ateşte hazır idiler. Etrafındakilerden (men hevleha) maksat da Musa (a.s.) dır.[5] Başka bir beyanda da şöyle denilmektedir: Söz konusu olan ayette olan "men hevleha yani etrafında olanar" dan maksat ateşin etrafında olan kimsedir. Bu kimse ya Musanın kendisi ve tek başına idi ya eğer başkaları da olmuşlar ise Musa da onların içinde hazır idi. Mübarek olmaktan maksat ise onun takdisinden sonra onun seçilmesidir.[6] Müfessirlerden bir diğer grup üçüncü görüşün tersini savunmuşlardır. Yani şöyle demişlerdir: Birinci cümleden maksat Musa, ikinci cümleden maksat da Meleklerdir.[7] Daha açık bir beyanla ateşte olan kimseden maksat hazreti Musa idi. Yeşil ağacın arasından şuleleri zahir olmuş olan ateşe o kadar yaklaşmıştı ki güya onun ortasında yer almış gibiydi. Onun etrafında olan kimseden maksat da yüce rabbimize yakın meleklerdir. O has dakikada o mukaddes yerleri ihata etmişlerdi. Veya ateşte olan kimseden maksat Allahın melekleri idi ve onun etrafında olandan maksat da Hz. Musa'dır.[8]

 

[1] Ragibi İsfahani, Hüseyin b. Muhammed, "El-Müfredat Fi Garibil Kuran", Beyrut: Daru'l - İlm Eş-şamiye, c. 1, s. 119; Tabatabai, seyit Muhammed Hüseyin, "elmizanu fi tefsiri'l - kuran" tercüme: Musevi Hemedeni, Seyit Muhammed Bakır, baskı 5, Kum: Defteri İntişarati İslami, 1374, c. 15, s. 487.

[2] Taha 11-13. Tabatabai, seyit Muhammed Hüseyin, "elmizanu fi tefsiri'l -  kuran" tercüme: Musevi hemedeni, seyit Muhammed Bakır, Baskı, 5, Kum: Defteri İntişarati İslami, 1374, c. 15, s. 487.

[3] Taberisi, "mecmeulbeyan fi tefsiri'l - kuran", baskı, 3, Tahran: Nasır Husru, 1372, c. 7, s. 331.

[4] Müğniye, Muhammed Cevad, "Tefsiru'l - Kaşıf", baskı, 1, Tahran: Darulkutubi'l - İslamiye"1424, k., c. 6, s. 8.

[5] Mekarım Şirazi, Nasır, "Tefsiri Nümüne", baskı, 1, Taharan: Darulkutubi'l - İslamiye, 1374, c. 15, s. 407-408.

[6] Tabatabai, seyit Muhammed Hüseyin, "Elmizanu fi Tefsiri'l - kuran" tercüme: Musevi Hemedeni, Seyit Muhammed Bakır, baskı 5, Kum: Defteri İntişarati İslami, 1374, c. 15, s. 487.

[7] Alusi, seyit Mahmut, "ruhu'l - meani", Beyrut: Darulkutubul İlmiye", c. 19, s. 160.

[8] Mekarım Şirazi, Nasır, "Tefsiri Nümüne", baskı, 1, Taharan: Darulkutubi'l - İslamiye, 1374, c. 15, s. 407-408

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Tevrat ve İncil’de beş ferdin isimleri zikredilmiş midir?
    27447 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    Bazı hadislere göre Peygamber-i Ekrem (s.a.a), İmam Ali (a.s), Hz. Zehra (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin’den (a.s) ibaret olan aba ehli beş ferdin isimleri İncil ve Tevrat’ta zikredilmiştir. Bu cümleden olmak üzere İmam Rıza’nın (a.s) Caslik (kilise önderlerinden bir fert) ve Rasu’l-Calut (Yahudilerin önderi) ...
  • Kartlar, kumar aletlerinden midir?
    6176 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Sorunuz taklit mercilerinin bürolarına gönderildi ve aşağıda şimdiye kadar elimize ulaşan cevapları yayınlıyoruz.Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu: Kartlar örfte kumar aletlerinden sayılmaktadır ve onunla oynamak her halükarda hatta bahis şartı olmazsa bile haramdır. Hz. Ayetullah Mekarim Şirazi’nin ...
  • Din neden siyasete müdahale eder?
    12471 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Dinin siyasetten ayrı olduğu görüşü, insanın değişik hayat alanlarında dinin rolünü silme ve minimum dereceye indirmeyi savunur. Bu görüş esasınca insan akıl ve bilim aracılığıyla kültür, siyaset, hukuk, ekonomi, iletişim, adap ve birlikte yaşam kanunlarını öğrenip yasalaştırabilir ve hayatı idare etmede dinin müdahale etmesine bir gerek yoktur. ...
  • Hz. Adem (a.s)’ın çocukları kimlerle evlendiler?
    51967 Kur’anî İlimler 2010/03/07
    Hz. Adem (a.s)’ın çocuklarının evlenmesi konusunda İslam alimleri arasında iki görüş vardır: 1-     O zamanlar Allah tarafından kız ve oğlan ...
  • Rad suresinin 31. Ayetin “Kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an olacak olsaydı (o yine bu kitap olurdu). Fakat bütün emir yalnız Allah’ındır” açıklaması nasıldır benim için açıklar mısınız?
    11568 Tefsir 2012/02/15
    Şu ayetten “kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an olacak olsaydı (o yine bu kitap olurdu). Fakat bütün emir yalnız Allah’ındır” maksadın ne olduğu konusunda müfessirler tarafından iki görüş ortaya atılmıştır:1-
  • Musa Mubarka’nın yaşamı hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
    6954 تاريخ بزرگان 2010/12/28
    Ebu Cafer Musa Mubarka’, İmam Muhammed Cevad b. Ali Rıza b. Musa b. Cafer’in (a.s) oğludur. O, h.k. 296 yılının rebiü’s sani’ ayında vefat etmiştir.[1]Umdet-ut Talib kitabında onun hakkında şöyle yazılıdır: O, İmam ...
  • Oruç insan üzerinde ne gibi eğitici eserler bırakır?
    7212 Pratik Ahlak 2012/05/12
    Oruç, nefsin tehzip (ruhi temizlik) ve tezkiyesi için bir çeşit alıştırma ve insanın kendi nefsine tasallutunun tahakkuku için uygun bir yöntem ve nefsanî heveslerle mücadeledir. Oruç, ferdi ve içtimai iki boyutta olmak üzere, insanın bedensel boyutta bıraktığı eserlerin yanı sıra insanın ruhi boyutunda da eğitici ...
  • Acaba Allame Meclisi Safeviye hükümetinin övücüsü müydü? Yoksa dinin tebliğcisi miydi?
    8163 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Şia âlimlerinin Safeviye hâkimleri ya da diğer yöneticilerle işbirliği içinde olmaları bu hâkimlere meşruiyet vermek veya onları teyit etmek cihetiyle değil, Şia Mezhebi ve Şia camiası için son derece olumlu faydaları olan toplumsal ve dini maslahatları dikkate almaları cihetiyledir.Allame Meclisinin siyasi kimliği ve siyasi faaliyetlerine yapılan eleştiriler onun Safevi ...
  • İnsanın bilgisi nispî midir yoksa mutlak mıdır?
    7603 Yeni Kelam İlmi 2011/08/17
    Göründüğü kadarıyla nispî bilgi ve mutlak bilgi hakkında hissî ve tecrübî örnekler ile aklî örnekler arasına fark koymamız gerekmektedir; zira hissî ve tecrübî örneklerde bilgimizin nispî ve sadece özel hususların tecrübe edilmiş olması mümkündür. Bazı hususlarda his ve tecrübenin hata yapması muhtemeldir. Ama aklî hususlar böyle değildir; zira aklî ...
  • Ebu Süfyan zorlamayla mı Müslüman oldu?
    7411 Tarih 2014/05/28
    Hiçbir muteber tarihi kaynakta Mekke fethinden önce Ebu Süfyan’ın Müslüman olması nakledilmemiştir. Ancak Ebu Süfyan önderliğindeki Kureyş kâfirlerinin merkezi karargâhı ve siyasi başkentinin düşmesinden sonra o ve kendisi gibi düşünenler Müslüman olduklarını ilan etmişlerdir. Doğal olarak bu, onların Müslümanlığının bir tür mecburiyetten kaynaklandığına delalet etmektedir. Kendilerinin sonraki ...

En Çok Okunanlar