Gelişmiş Arama
Ziyaret
8188
Güncellenme Tarihi: 2013/04/23
Soru Özeti
İbn-i Meysem Bahrani’nin kişiliği ve yaşamı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Soru
İbn-i Meysem Bahrani’nin kişiliği ve yaşamı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kısa Cevap
HK. 697-699’da vefat eden ve İbn-i Meysem diye meşhur olan Kemaleddin Meysem b. Ali b. Meysem Bahrani, 7. yüzyılın başlarında Bahreyn’de dünyaya gelmiştir. İlim ve fakihliğin beşiğinde, köklü ve meşhur bir ailede yetişmiştir.
İlim tahsiline kendi ülkesinde başladı. Sonra daha yüksek tahsil için Bağdat’a gitti. İbn-i Meysem orada Ebu’s-Saadat Es’ad b. Abdulkahir b. Es’ad İsfahani, Ali b. Süleyman Bahrani ve daha başka alimlerden ders almıştır. Sonra ülkesi Bahreyn’e geri döndü ve ilim hayatının bir kısmını inzivaya çekilerek geçirdi. Ama Irak alimleri, onun Irak’a dönmesi ve ilim öğrenmek isteyenlerin ondan faydalanması için ısrar edince tekrar Irak’a döndü ve ilim havzalarına ışık saçmaya başladı. Bu dönem (Irak’ta olduğu dönem) İbn-i Meysem’in yaşamının en önemli dönemi olup, en değerli ilmi eserlerini bu dönemde yazmıştır.
O, ömrünün sonuna doğru yeniden Bahreyn’e döndü ve HK. 697-699 yılları arasında vefat etti. Orada da toprağa verildi.
İbn-i Meysem, uzlete çekilen ve dünya şöhretinden uzak durarak manevi ve ilmi makamlar kazanma peşinde olan alimler sınıfındadır. O, kitap yazmakla, teşeyyü ve Ehl-i Beyt’in (a.s) öğretilerinin temellerini sağlamlaştırmak için seçkin öğrenciler yetiştirmekle meşguldü.[1]
Kemaleddin Meysem b. Ali b. Meysem Bahrani, takvalı, dünya malından yoksun ama ilim, ahlak, maneviyat ve irfan bakımından zengin bir alimdi. Bu yöntem (inzivaya çekilme) genelde birçok alimin yaptığı iş olmasa da ve Irak alimleri onu bu konuda eleştirmiş olsalar da, o bu şekilde ilim ve maneviyatını çoğaltıyor, manevi mertebeleri katediyordu. İlahi inayetler ve seyr u sülukun yardımıyla başta Şerh-i Nehcü’l-Belağa, Kavaidü’l-Meram, en-Necat olmak üzere birçok değerli eser yazmış ve şia alemine bu ilmi ve manevi sermayeleri bırakmıştır.
İbn-i Meysem’in kişiliğini çeşitli yönlerden ele almak mümkündür. Müslüman düşünür ve yazarların çoğu onun fıkıh, kelam, felsefe, hadis ve edebiyat gibi İslami ilimlerin çeşitli alanlarında uzman ve kendine özgü bir üslubunun olduğuna itiraf etmişlerdir. İbn-i Meysem ilim, ahlak ve irfanda yazdığı eserlerle İslam dünyasında özellikle Irak ve Bahreyn’de önemli etkiler bırakmıştır.
-Nehcü’l-Belağa’ya yazdığı tefsir onun derin müfessirliğine en büyük delildir. İtikadi, irfani, ilmi ve tarihi bir tefsir olan bu tefsir kendi alanında eşsiz bir eserdir. Bu özellikler, onu Nehcü’l-Belağa’ya yazılan diğer tefsirlerden ve şerhlerden daha ayrıcalıklı hale getirmiştir. O, kelam, felsefe, irfan vs. ilimlere dayanarak yazdığı bu tefsiriyle bu ilimlere olan derin bilgisini de ortaya koymuştur. Tevhid ve ilahi sıfatlar için getirdiği geniş kelami ve felsefi deliller bu iddiayı ispatlamaktadır.
Özellikle birinci hutbedeki Hz. Adem’in (a.s), göklerin, yerin, yıldızların yaratılışı hakkındaki görüşleri onun hicri 7. asırdaki ilimlerde ve astronomide ne kadar derin olduğunu göstermektedir.
-Kelamcılığı ve filozofluğu bu rabbani alimin dikkat çeken en önemli özelliğidir. O, bütün şartları taşıyan bir fakih olmasının yanı sıra Şii bir filozof ve kelamcı olarakta teşeyyünün akide ve kelam temellerini, özellikle imameti açıklamak için büyük çaba sarfetmiştir. Kavaidu’l-Meram Fi İlmi’l-Kelam, en-Necatu Fi’l-Kıyame Fi Tahkiki Emri’l-İmamet, Şerh-i Hadis-i Menzilet, Şerh ve Tefsiri Nehcü’l-Belağa vs. birçok değerli eseri onun şianın ilim ve kültürüne bıraktığı ihlaslı çalışmalarındandır.
-İrfan ve ahlak, İbn-i Meysem’in bir başka özelliğidir. Tevhid, Allah’ın mukaddes zat ve sıfatı hakkındaki görüşleri onun irfandaki makamını gösterir. Sade yaşamı ve inzivaya çekilmesi İbn-i Meysem’in irfani yönüne bir başka delildir. Onun biyografisini yazanlar, hakkında yeterli bilgi olmadığını söylemekteler. Bunun nedeni belkide inzivaya çekilmesinden dolayıdır. Bu yüzden biyografi yazanlar fazla bilgiye sahip değiller.
Onun bu inzivası hem manevi seyr u süluka zaman ayırmasına hem de önemli ve değerli eserler yazarak on iki imam şiasının ilmi temellerini sağlamlastırmasına ve teşeyyü aleminin geçmişiyle iftihar etmesine neden olmuştur.[2]  
İbn-i Meysem, sünni ve şii herkesin faydalandığı kitaplar ve risaleler yazan bir alimdir. Birçok alim ve düşünür onun eserlerinden faydalanmıştır. Özellikle Şerh-i Nehcü’l-Belağa ve Kavaidü’l-Meram gibi eserleri ilim havzalarında ders kitabı olarak okutulmuştur. Şianın büyük fakihi Şehid-i Sani şöyle yazmaktadır: Kerek-i Nuh’a gittiğimde Merhum Seyyid Hasan b. es-Seyyid Cafer’in yanında öğrenci iken ve ondan çeşitli ilimleri öğrendiğimde İbn-i Meysem Bahrani’nin Kavaidü’l-Meram kitabınıda bana okutuyordu.[3]   
 

[1] -Bkz. Bir grup araştırmacı, Name-i Danişveran, c.3, s.284, Daru’l-Fikr, Kum
[2] -İbn-i Meysem Bahrani’nin ilmi yönü hakkında daha fazla bilgi için bkz. Bahrani, Yusuf, Keşkül (es-Selafetü’l-Behiyye); Biladi, Ali, Envaru’l-Bedreyn; Şuşteri, Kadı Nurullah, Mecalisu’l-Müminin; Amuli, Seyyid Haydar, Camiu’l-Esrar ve Menbau’l-Envar; Nime, Abdullah, Felasefetü’ş-Şia Hayatuhum Arauhum; Devani, Ali, Mefahiru’l-İslam; Efendi, Abdullah, Riyazi’l-Ulema ve Hiyazu’l-Fuzela...
[3] -Zeynuddin el-Amuli, Ali b. Muhammed b. el-Hasan (Şehid-i Sani), ed-Dürrü’l-Mansur, c.2, s.159, Kitaphane-i Ayetullah Maraşi Necefi, Kum.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7765 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15910 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • Erkek altın saat kullanabilir mi?
    32339 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/27
    Boyna altın zincir asmak, altın yüzük takmak ve ele altın kaplama saat takmak gibi altınla süslenmek[1] erkeğe haramdır ve bunlarla namaz kılmak da namazı bozar.[2] Elbette altın saat ve altın zincir sadece ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12865 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • Melekler her yıl kadir gecesinde amel defterlerimizi İmam Mehdi’nin (a.s) huzuruna takdim ediyorlar mı? İmam (a.s) onları imzalıyor mu?
    12233 Tefsir 2011/07/28
    Muteber rivayetlere göre kulların bütün işleri Peygambere (s.a.a) ve Masum İmam’a (ilahi hüccete) nazil olmaktadır. Bu yüzden şu anda zamanın İmam’ı (a.f) yaşadığından kulların işlerinin takdiri ona sunulmaktadır. Soruların cevabına gelince:1- Geçmiş ümmetlerde kadir gecesi yoktu.
  • Muhammed b. Hanefiye’nin naklettiği rivayette zikredilen “hucze” kelimesinin anlamı nedir?
    7388 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Rivayette zikredilen “hucze” kelimesinden maksat, dünyada bizim ile Allah, Resulüllah (s.a.a.) ve imamlar (a.s.) arasında var olan sebeplerdir. Yani o sebeplere temessük etmek ve bağlamak anlamındadır. Söz konusu olan sebepler şunlardan ibarettir: din, ahlak ve güzel amellerdir. Eğer insanlar İslam dinini takip ederler, güzel ahlak ve Salih ameller işlerler onların ...
  • Akrabalık bağı olmayan eş'e verilen hibenin geri alınması caiz midir?
    8039 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/21
    Hibe lügat literatüründe bir kimseye herhangi bir şeyi karşılıksız olarak bağışlamak anlamındadır. Hibe kavramsal olarak da hibe eden kişi kendi mülkünden olan bir şeyi karşılıksız ve bedava başka birisinin mülküne sokmak (temlik ettirme) anlamındadır. Buna atiye ve nehle de deniliyor.Eğer kişi ...
  • Allah Teala’nın kimsenin bilmediği saklı ve müste'ser isimlerinden maksat nedir?
    24486 Teorik İrfan 2010/09/04
    Ehlibeyt (a.s) kaynaklı dua ve onlardan bizlere ulaşan hadislerden anlaşıldığı üzere Allah Teala, kendine seçtiği bazı özel isimlere sahiptir. Kimse bu isimlerden haberdar değildir. Bu isimler, Esma-i Müste'ser olarak meşhur olmuştur. Hadislerden anlaşıldığı üzere bu isimler İsmi Azam'ın gayb mertebelerindendir ve ilk İlahi isimin batın ve gayp yönüdürler. ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    9039 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Eğer tırnaktaki ojeyi temizleme imkânı yoksa vazife cebire abdesti almak mıdır yoksa teyemmüm mü?
    21026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Belirtilen soruyu büyük mercilerin bürolarından sorduk ve alınan yanıtları aşağıda açıklıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Sorudaki durumda cebire abdesti alması gerekir.Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpaygani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer abdest ve gusül yerine bir şey yapışmışsa ve bunu kaldırmak mümkün ...

En Çok Okunanlar