Gelişmiş Arama
Ziyaret
10320
Güncellenme Tarihi: 2014/05/28
Soru Özeti
“Ben tüm peygamberler ile gizli bir şekilde beraberdim ve Allah Resulü ile ise açıkça bir şekilde beraber oldum” rivayeti muteber midir? Bu rivayetin açıklaması nedir?
Soru
“Ben tüm peygamberler ile gizli bir şekilde beraberdim ve Allah Resulü ile ise açıkça bir şekilde beraber oldum” rivayeti muteber midir? Bu rivayetin açıklaması nedir?
Kısa Cevap
Muteber rivayetlere göre, Hz. Peygamberin (s.a.a) ve temiz imamların (a.s) nurları herkesten önce yaratılmış ve Allah İmam Ali (a.s) ve diğer temiz imamların (a.s) velayeti hakkında geçmiş peygamberlerden ahit almıştır.[1] Elbette soruya konu olan rivayet mürseldir ve bir senedi bulunmamaktadır. Bu rivayet şöyledir: Hz. Peygamber (s.a.a) İmam Ali’ye (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sen tüm peygamberler ile gizli bir şekilde beraberdin ve benimle ile ise açık bir şekilde berabersin.”[2] Bu rivayet şu şekilde de nakledilmiştir: Allah Ali’yi (a.s) gizli bir şekilde tüm peygamberler ile birlikte kıldı ve benimle ise açık bir şekilde birlikte kıldı”[3] bu rivayet mürsel olup senedi bulunmamaktadır ve birçok irfani kitapta nakledilmiştir. Lakin metin ve muhteva açısından peygamberlerin İmam Ali (a.s) ve diğer temiz imamların velayetine şahitlik etmesi hakkında nakledilmiş muteber ve güvenilir diğer hadisler ile örtüşmektedir.
Rivayet Metninin Tefsir ve Açıklaması
İrfanda bahse konu olmuş ve incelenmiş hususlardan biri, varlık düzeninde kâmil insanın yeri ve rolüdür. Kamil insan hilafet ve ilahi velayet taşıması nedeniyle evren ve insan ile birlikte ve beraberdir; zira bu velayetin özellik ve etkilerinden kaynaklanan varlığın hakikatlerini ihata etmektir ve buna kayyumi ihata denir. Başka bir ifadeyle, evren kâmil insanın birlikteliği ve beraberliğiyle ayakta durur ve bu Allah tarafından kâmil insana verilmiştir; çünkü ilahi sıfatlar kâmil insanda zahir olur ve kayyum ilahi sıfatlardan biri olması nedeniyle kâmil insan da hak Teâlâ’nın kayyumî birlikteliğinin mazhar ve tecellisi sayılır. Başka bir ifadeyle, her şey yüce Allah nezdinde hazırdır ve O tüm varlıkları kayyumi bir şekilde ihata eder ve hiçbir şey O'nun gözünden gizli değildir. Allah’ın ilmi tüm varlığı kuşatmakla kalmaz bilakis tüm varlık mertebe ve dereceleri O'nun ilminin dereceleri sayılır. Kamil insan da hak Teâla’nın isim ve sıfatlarının mazharı olması sebebiyle, yüce Allah’ın tüm varlıkla birlikteliğini yansıtan kayyumi beraberliğinin mazharı olabilir. Bu yüzden mutlak velayet sahibi olan İmam Ali (a.s), batında tüm bireyler ile beraber olmuş ve herkesin amellerine tanıklık etmiştir. Artı, İmam Ali (a.s) her şeyle birlikte beraber olagelmiştir ve bu birliktelik yüce Allah’ın kayyumi birlikteliğinin bir tecellisidir.[4]    
 

[1] Bakınız: “Hz. Peygamberi Ekrem’in (s.a) yaratılış niteliği ve onun diğer varlıklar karşısındaki konumu”, 12372. Soru; “Hz. Peygamberin (s.a.a) Hz. Âdem’den (a.s) nursal varlığının önceliği”, Soru: 4378; “Hz. Muhammed (s.a.a) ile Hz. Ali’nin (a.s) nur birliği”, Soru: 7840; “Geçmiş peygamberlerinin Hz. Ali’nin (a.s) velayetine yönelik ahitleri”, Soru: 3273.
[2] Attar Nişaburi, Feriduddin, Mezheru’l-Acaib ve Mezheru’l-Esrar, s. 162, Tahran, Bi Na, 1323 h.ş; Kaşani, Molla Fethullah, Zibdetu’t-Tefasir, c. 7, s. 269, Kum, Bonyadi Mearifi İslami, çapı evvel, 1423 h.k.
[3] Amuli, Seyyid Haydar, el-Mukaddemat min kitabı Nessi’n-Nusus, s. 196, Tahran, Gısmeti İranşinasi Enistitu İran ve Fransa Pejoheşhayi İlmi der İran, çapı evvel, 1352 h.ş.
[4] A.g.e, s. 196 – 197; Dehdari Şirazi, Muhammed b. Mahmud, Şerhi Hutbetu’l-Beyan, Muhakkık, Musahhih, Ekberi Savi, Muhammed Hüseyin, s. 85 -86, Tahran, Saib, çapı dovvum, 1380 h.ş; İmam Humeyni, Misbahu’l-Hidaye ile’l Hilafe ve’l-Vilaye, Muhakkık, Musahhih, Aştiyani, Seyyid Celaluddin, s. 77, Tahran, Müessesei Tenzim ve Neşri Asarı İmam Humeyni, çapı sevvum, 1376; Aştiyani, Seyyid Celaluddin, Şerhi Mukaddemei Kayseri ber Fususu’l-Hikem, 669 – 670, Tahran, İntişaratı Emir Kebir, çapı sevvum, 1370 h.ş.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar