Gelişmiş Arama
Ziyaret
12268
Güncellenme Tarihi: 2012/02/04
Soru Özeti
Ayet ve rivayetlere göre salih amellerin yok olmasına neden olan ameller hangileridir?
Soru
Ayet ve rivayetlere göre salih amellerin yok olmasına neden olan ameller hangileridir?
Kısa Cevap

Ayet ve rivayetlerde, Allah’a iman, şirke düşmemek ve mürted olmamak amellerin kabul olunmasının ilk şartları olduğu, bunlar olmadan hiç bir salih amel kabul edilmeyeceği belirtilmiştir. Namazı terketmek, minnet ederek salih amel yapmak, başa gelen işlere razı olmamak vb. gibi amellerin yok olmasına neden olan şeyler -ayrıntılı cevap bölümünde değineceğimiz gibi- iman ve kalbi inancın zaafından kaynaklanmaktadır. Eğer imanı korumak için çaba harcarsak amellerimizde korunacaktır.

Ayrıntılı Cevap

Ayet ve rivayetlerde, güzel ve salih amellerin yok olmasına neden olan günahlardan, Habt ve amellerin batıl olması şeklinde ifade edildiğinden cevaba geçmeden önce bu kelimenin lügat manasına bakacak, sonra Kur’an ve rivayetlerdeki örneklerine dönecek, ardından salih amelleri korumanın önemine değineceğiz.

Habt

Habt kelimesi, amelin yok olması ve etki etmemesi manasına gelmektedir. Sihahi’l-Lugatte şöyle yazar: ‘Ameli habt oldu demek sevabı yok oldu, demektir.’[1] Misbahu’l Münir’de de şöyle diyor: ‘Ameli habt oldu, yani ameli bozuldu, boşa gitti.’[2]

Kur’an’da ve rivayetlerde bazı çirkin amellerin salih amelleri yok edeceği belirtilmiştir. Aşağıda onlardan birkaçını örnek olarak getiriyoruz:

a) Kur’an’da Habt

Salih amellerin yok olmasına neden olan ameller demek olan Habt ve ondan türeyen kelimeler Kur’an’da 16 kere gelmiştir. Bazıları şunlardır:

1- Küfür ve Şirk

ı) Kim imanı inkar ederse bütün işledikleri boşa gider ve o, ahirette hüsrana uğrayanlardandır.[3]

ıı) Şirk koşanlar, kendi kafirliklerine tanıklar iken, Allah'a secde edilen yerleri imara hakları yoktur. Onlar, bütün yaptıkları boşa gidenlerdir ve onlar, ateşte süresiz olarak kalanlardır.[4]  

Bu iki ayette şirk ve küfürün, müşrik ve kafirlerin amellerini yokedeceği açıkca belirtilmiştir.

2- Nifak

İman edenler derler ki: Sizinle beraber olduklarına dair bütün kuvvetleriyle yemin edenler bunlar mı? İşte yaptıkları boşa çıktı, hüsrana uğrayan oluverdiler.[5]

3- Allah’ın Ayetlerini ve Ahireti Yalanlayanlar

Ayetlerimizi ve ahirete ulaşmayı yalanlayanların bütün amelleri boşa çıkmıştır. Onlar yaptıklarından başka birşeyle mi cezalandırılacaklar?[6]

b- Rivayetlerde Habt

I) Hastalık vb. gibi bir neden olmadan namazı terketmek

Ubeyd b. Zürare diyor ki: İmam Sadık’tan (a.s) Kim imanı inkar ederse bütün işledikleri boşa gider.[7] ayetinin tefsirini sorduğumda buyurdu ki: ‘İkrar ve itiraf ettiği ameli terkeden kimse kastedilmiştir.’ Ben ‘O ameli terketmenin ölçüsü nedir? Tümünü mü terketmesidir?’ diye sorduğumda şöyle buyurdular: ‘Örneğin mest olmadan veya nedensiz olarak, bilerek namazı terkeden kimse bunlardandır.’[8]

ıı) Usul-u Din’de Şüphe Etmek

İmam Sadık’ın (a.s) ashabından Mufazzal şöyle diyor: ‘İmam’ın (a.s) şöyle buyurduğunu duydum: Şüphesi veya zannı olupta onların üzerinde kalanın amelini Allah yok eder. Allah’ın hücceti açık hüccettir.’[9]

Meclisi (r.a) bu hadis hakkında şöyle buyuruyor: ‘Yakine ulaşma imkanı olanın usul-i din’de şüphe ya da zanda bulunması caiz değildir. ‘Allah’ın hücceti açıktır’ sözünden maksat ise, kim usul-i din hakkında delil peşinde olursa yakine ulaşır. Yakine ulaşınca da şüphe ve zannı kalmaz.’[10]

ııı) Kocasına ‘Senden hiç hayır görmedim!’ diyen kadın

Evlilikte kadının üzerine farz olmayan, evin temizliği, aşçılık, çocuk bakımı gibi bir çok zahmetli işi üstlenen ve Allah’ın bunların karşısında kendisine bir çok sevaplar verdiği kadın, bunları kocasına eziyet ve minnet ederek yaparsa yaptığı işlerin sevabı yok olur. Bir hadiste İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Kocasına, ‘Senden hiç hayır görmedim’ diyen kadının amelinin sevabı yok olur.’[11]

ıv) Hz. Ali’nin (a.s) Velayetini İnkar Etmek

Ebu Hamza diyor ki: ‘İmam Bakır’dan (a.s) Kim imanı inkar ederse bütün işledikleri boşa gider ve o, ahirette hüsrana uğrayanlardandır. ayetinin tefsirini sorduğumda şöyle buyurdu: ‘Bu ayetin batıni tefsiri, Emirü’l Müminin’in (a.s) velayetini inkar etmektir. Çünkü imandan maksat Hz. Ali’dir (a.s)’[12]

Yukarıda anlatılanlardan, habt’ın belli bir amele özgü olmadığı, bireysel, toplumsal, akidevi ve ahlaki olmak üzere bütün amellerle ilgili olduğu anlaşılmaktadır.

Habt kavramının karşısında Tekfir kavramı olmasından dolayı birazda ondan bahsetmek istiyoruz.

Salih ameller kötü amellerle yok olduğu gibi, kötü amellerde güzel amellerin vesilesiyle yok olurlar. Hatta güzel amele dönüşürler. Aşağıda buna birkaç örnek getiriyoruz:

1- Farz Namazları Yerine Getirmek

Gündüzün iki tarafında ve gecenin ilk saatlerinde namazı kıl. Şüphesiz iyilikler, kötülükleri giderir.[13]

2- Büyük Günahlardan Sakınmak

a- ‘Sakındırıldığınız büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örteriz...[14]

b- ‘Küçük günahların dışında büyük günahlardan ve çirkin şeylerden sakınanlara gelince: Şüphe yok ki Rabbinin mağfireti pek geniştir.[15]

İhbat ve Tekfir’in insan yaşamındaki eğitici rolü göz önüne alındığında salih amellerin korunmasına ayrıca önem vermek gerekir.

Kur’an ve rivayetlerde insanların amelleriyle ilgili vurgu yapılan konulardan bir diğeri, salih amellerin korunması için çaba göstermektir. Yoksa salih amellerimizin bize faydası olmayabilir.

Resul-i Ekrem (s.a.a) bir rivayette Tesbihat-ı Erbaa’nın fazileti hakkında şöyle buyuruyor: ‘Allah, müminin söylediği her zikir için cennette ona bir ağaç diker.’ Ashabtan biri ‘O zaman bizim cennette çok ağacımız var’ dediğinde ‘Evet’ diye buyurdu Allah Resulü: ‘Ama dikkat edin göndereceğiniz ateşle onları yakmayın.’ Sonra şu ayeti okudular:Ey inananlar, Allah'a itaat edin ve Peygambere itaat edin ve amellerinizi boşa çıkarmayın.[16]      



[1] -el-Cevheri, İsmail b. Hammad, el-Sihah, c.3, s.1118, Daru’l İlm, Beyrut, 1990.

[2] -el-Feyyumi, Ahmed b. Muhammed, el-Misbahu’l Münir, s.118

[3] -Maide/5

[4] -Tövbe/17

[5] -Maide/53

[6] -A’raf/147

[7] -Maide/5

[8] -Kuleyni, Muhammed b. Yakup, el- Kafi, c.2, s.387, H.12, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, H.Ş.1365

[9] -a.g.e. c.2, s.400, H.8

[10] -Meclisi, Muhammed Bakır, Mir’atu’l-Ukul, c.11, s.186, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, HK.1404

[11] -Hür Amuli, Muhammed b. Hasan, Vesail-uş Şia, c.20, s.162, H.7, Müesseset-ü Alu’l-Beyt, Kum, HK.1409

[12] -Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c.35, s.369, H.14, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, HK.1404

[13] -Hud/114

[14] -Nisa/31

[15] -Necm/32

[16] -Muhammed/33; Saduk, Muhammed b. Ali, Emali, c.1, s.607, İntişarat-ı Kitaphane-i İslamiyye, Tahran, HŞ.1362.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Niçin Hz. Mehdi (a.s) gaybet döneminde insanların hidayeti için bir kitap te'lif etmiyor?
    10828 Eski Kelam İlmi 2011/05/23
    Şimdi gaybet döneminde yaşıyoruz; bu dönem genel naiplerin dönemidir. Bu dönemde Şia'nın hidayeti gerekli şartları haiz Şia'nın büyük fakih ve alimlerinin üzerinedir. Ama bu dönemde Hz. Mehdi'nin insanların yararlanmaları için niçin bir kitap telif etmediği konusuna gelince bunun çeşitli nedenleri olabilir. Örneğin:
  • Allah kelimesinin lügatteki anlamı ndedir?
    12909 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    Farçada "huda" kelimesiyle karşılık bulmuş olan mübarek "Allah" kelimesi has isim ve Allahın en kapsamlı isimlerindendir. Hz Ali (a.s.) "Allah" kelimesinin anlamı hakkında şöyle buyurmuş: "Allah yaratıkların kendisinde şaşkılıkta kaldığı ve kendisine aşık oldukları bir mabud anlamını veriyor. Gözlerden gizli olan ve akılların (künhi zatiını) derk edemedikleri ...
  • Yoga-Zen konsantrasyonu (meditation) hakkında görüşünüz nedir?
    10228 Pratik Ahlak 2010/10/12
    Bu tekniği yapanların iddiasına göre konsantrasyon egzesizi yapmak, bizi şaşırtıcı bir şekilde düşüncelerimizin arasında yolculuk yapmamızı sağlıyor. Onun, daha sağlıklı, ıztrapsız, endişesiz bir yaşam sağlaması, yorgunluğu gidermesi gibi birçok faydalar vardır. Ve bizi zihnin çeşitli safhalarına ve farkındalığa ulaştırıyor.Konsantrasyon, ...
  • “Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir” şeklindeki ayetin anlamı nedir?
    34702 Tefsir 2015/06/18
    Kelam ilminde insanın kendiişlerinde ihtiyar sahibi olduğu gerçeği kesin delillerle ispat edilmiştir. Kuranın öğretileri de bu hakikatten farklı değil ve bu hakikati teyit ediyor. Ancak şu var ki kuranın bazı ayetleri diğer bazılarını tefsir ediyor konumda olduğunu bilmek lazım. Dolayısıyla ayetlerin gerçek anlamlarını elde edebilmek için konuyla ...
  • Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamının önemli bölümlerini Kur’an ve rivayetler esasınca açıklar mısınız?
    14536 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamı üç belirgin aşamada söz konusu edilebilir: 1. Nübüvvetten önceki dönem. 2. Nübüvvet ve putperest Babil kavmiyle mücadele dönemi. 3. Babil’den hicret edip Mısır, Filistin ve Mekke topraklarında faaliyet gösterdiği dönem.1. İbrahim (a.s)’in doğduğu yer ve çocukluğuİbrahim (a.s), “Babil” topraklarında dünyaya geldi. İbrahim (a.s)’in doğumundan ...
  • Neden İslam dininde evlat boşanma durumunda erkeğe verilir?
    3787 Koruma 2019/06/15
    Öncelikle bu soruda kast edilen ifadenin incelenmesi gerekir. Eğer kastınız evladın intisabı ise İslam dininde evladın intisabı erkeğe olduğu gibi kadınadırda. Bu konu tamamen açık ve nettir. Örneğin mahremiyet, miras, akrabalık,... erkeğe özgü değildir. Bütün bu bağlar kadın içinde söz konusudur.[1] Ama eğer kastınız ...
  • Dinin usul ve fürû’u Masum İmamların (a.s) hadislerinden mi alınmıştır? Eğer böyle ise lütfen kaynak gösteriniz. Değilse ne zaman ve kimin tarafından böyle bir ayırım yapılmıştır?
    9700 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Dinin usul ve fürû’unun şu anda ki şekli Masum İmamların (a.s) hadislerinden alınmamıştır. Din ilimleri alimleri, dini öğretileri bu şekilde bölümlere ayırmışlardır. Bu iki asıl’ın geçmişi hicri birinci yüzyılın ikinci yarısına dayanmaktadır. Ama bu ismi (usul-u din) kimin verdiği tam olarak belli değildir. Böyle ilmi konular genellikle alimlerin ...
  • ben kasetlerden ve has şirketlere ait sd.lerden kopyalama yapıyordum. Şirketleri tanımadığımı dikkate alarak onların hakkını nasıl eda edebiliyorum?
    6249 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/06/18
    Kopyalama ve manevi haklar noktasında değerli mercilerin görüşleri farklıdır. Ayetullah, İmam Humeyni, Tebrizi, Sistani, ve Safi hazretleri şuna inanmaktadırlar: yazılım türü bir şeyi icat etmek usulen üretkenine hak icat etmiyor ve dolayısıyla sahiplerinden izin almaksızın kopyalamaları ve çoğaltması caizdir. Ayetullah Hamenei, Behcet, ve Vahit hazretleri şöyle diyorlar: ...
  • Dine dayalı ahlakın manası nedir?
    11239 Yeni Kelam İlmi 2012/06/16
    Din ve ahlak arasındaki ilişki bağlamında ahlaki değerlerin temelleri hususunda iki genel bakış vardır: 1. Ahlak dinden bağımsız bir disiplindir ve din bir ile ilişkisi yoktur. 2. Ahlak din, iman ve Allah’a inanmayla bağlantı kurmaksızın gerçekleşmez. Batı toplumlarında bu konu geniş ...
  • Acaba Kuran-ı Kerim'de sırat köprüsüne işaret edilmiş midir?
    50484 Kur’anî İlimler 2009/05/13
    “Sırat köprüsü” kelimesi Kuran-ı Kerim'de geçmemesine rağmen bazı rivayetlerde bu kelime açıklanmıştır; örneğin İmam Sadık (a.s), Fecir Suresi’nin 14. ayetindeki “Mirsad” kelimesinin tefsirinde, onu cehennemden geçen bir köprü olarak beyan etmiştir.Konunun açıklığa kavuşması için, “sırat” kelimesi hakkında bazı noktaları açıklayacağız. “Sırat” yol anlamına gelmektedir ve bazı ayetlerde geçen “sırat-ı ...

En Çok Okunanlar