Gelişmiş Arama
Ziyaret
10670
Güncellenme Tarihi: 2012/02/04
Soru Özeti
Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir?
Soru
Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir? Hangisi daha kapsamlıdır? Ahlâk ilminin tariflerinden hangisi daha kapsamlıdır?
Kısa Cevap

Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir.

Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona uygun davranışlar yapmasıdır.’

Ahlâk ilmi için de çeşitli tarifler yapılmıştır. Onlardan biri Merhum Neraki’nin Camiu’s Saadat adlı eserinde yaptığı şu tariftir: ‘Ahlâk ilmi, helak edici ve kurtarıcı sıfatların (melekelerin) ve helaktan kurtarıcı sıfatlara sahip olmanın yollarını öğreten ilimdir.’

Ahlâkla ahlâk ilminin arasındaki fark yalnızca teoride ve pratikte olduğu için hangisinin daha kapsamlı olduğundan bahsetmenin pek manası yoktur.

Ayrıntılı Cevap

Lügatte Ahlâk

Ahlâk kelimesi, Holk kelimesinin çoğulu olup ister iyi olsun ister kötü huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir.[1]

Ahlâk’ın Terimsel Manası

Ahlâk ilmi alimleri ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Örneğin:

a) Ahlâk, nefsani bir meleke olup, herhangi bir fikir ve düşünmeye ihtiyaç duymadan yapılan işlerdir.

b) Ahlâk, yalnızca ahlâki faziletlerdir; karşısında ise ahlâksızlık vardır.

c) Bazende ahlakı ‘ahlâki hayat kurumu’ diye tarif etmişlerdir.[2]

Ahlâk için değişik terimsel manalar yapıldığından ona ortak bir tarif bulmak mümkün değildir. Ancak alimlerin yaptıkları tarifleri bir araya getirerek şöyle bir tarif yapabiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona uygun davranışlar yapmasıdır.’

Yani nefsin keyfiyeti iyi olursa iyi işler, kötü olursa kötü işler yapar. Demek ki ahlâk, güzel ahlâk ve kötü ahlâk olmak üzere ikiye ayrılır. Bu nefsani keyfiyet sağlam olmayan bir şekilde veya meleke olarak karşımıza çıkabilir.

Ahlâk İlmi

Ahlâk ilmi içinde değişik tarifler yapılmıştır.

Müslüman alimler ve batılıların ahlâk ilmi için yaptıkları tariflerden bazıları şunlardır:

a) Ahlâk ilmi, güzel ahlâkı kazanmanın yolunu gösteren ilim olup, onunla insanın fiil ve halleri güzelleşir.[3]

b) Ahlâk ilmi, nasıl yaşanması gerektiğini söyleyen ilimdir.[4]

c) Ahlâk ilmi, ahlâkın lügat manasına gelen ilimdir. Örneğin, ‘Ahlak ilmi insanın bilgisi, adetleri, edepleri ve karakterlerinin ilmidir.’[5]

d) Merhum Neraki’de Camiu’s-Saadat’ta onu şöyle tarif diyor: ‘Ahlâk ilmi, helak edici ve kurtarıcı sıfatların (melekelerin) ve helaktan kurtarıcı sıfatlara sahip olmanın yollarını öğreten ilimdir.’[6]

Camiu’s-Saadat, Mi’racu’s-Saadat vb. gibi ahlâk alanındaki eserlere baktığımızda[7] Müslüman alimlerin ahlâk ilmi hakkındaki görüşlerinin şöyle olduğunu söyleyebiliriz: Ahlâk ilmi, güzel ve kötü sıfatların çeşitlerinden bahseden, onları tanıtan, tarif eden ve açıklayan, güzel ve faziletli sıfatları kazanmanın ve kötü sıfatlardan uzaklaşmanın yollarını öğreten ilimdir.

Dolayısıyla, ahlâk ilminin mevzusu güzel sıfatları ve onları kazanmanın yolu ve kötü sıfatlar ve onları gidermenin yoludur. Bu güzel ve kötü sıfatlar, insanın özgür iradesiyle yaptığı işlerle ilgili olduğu için ahlâk ilminde ele alınmaktadır. Ahlâk ilminin hedefi ise insanı ebedi kemal ve saadete, hedeflenen menzile ulaştırmaktır ki insan bunun için yaratılmıştır. Daha öncede belirtildiği gibi ahlâk ilmi, genel manada felsefenin dallarından biridir.

Kapsamlı Tarif

Ahlâk, iyi ya da kötü yöntem ve eğilimler; ahlâk ilmi ise bu yöntem ve eğilimler hakkında bilgi veren ve hangisinin uygulanması gerektiğini söyleyen ilimdir; başka bir ifadeyle ahlâkla ahlâk ilminin tek farkı, teoride ve pratiktedir. Buna göre birinin diğerinden daha kapsamlı olduğu söylemenin manası yoktur.            

 



[1] -Kureşi, Seyyid Ali Ekber, Kamus-u Kur’an, c.2, s.293, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, 6. Baskı, HŞ. 1371; Tureyhi, Fahruddin, Mecmau’l Bahreyn, c.5, s.156, Kitapfuruşu-i Murtezevi, Tahran, 3. Baskı, HŞ. 1375

[2] -Daha fazla bilgi için bak: hawzah.net

[3] -Tusi, Hace Nasıruddin, Ahlâk-i Nasıri, s.14, Kitapfuruşu-i İslamiyye, Bi Ta, Tahran.

[4] -Mutahhari, Murteza, Aşinay-ı Ba Ulum-i İslami, c.2, s.190, Sadra, Tahran, 6. Baskı, 1368.

[5] -Janet, Pierre, Ahlâk, s.53, Bedruddin Kitabi’nin Farsça çevirisi, İsfahan, İntişarat-ı Amuzeş ve Pervereş, 1373.

[6] -Neraki, Muhammed Mehdi, Camiu’s-Saadat, c.1, s.34, Necef, Matbaatu’z-Zehra, HK.1368.

[7] -Neraki, Molla Mehdi, Camiu’s-Saadat, Müesses-i A’lami, Beyrut, 6. Baskı, HK.1408; Neraki, Molla Ahmed, Mi’racu’s-Saadat, Tahran, İntişarat-ı Reşidi, Bi Ta.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6102 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Şia neden abdeste ayaların yıkanmasını terk ederek farzı terk ediyor?
    20362 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Her fırka ve gurubun kendisini fırka-i Naciye (kurtuluşa eren fırka) bilmeleri gayet doğaldır ama biz, sizin aksinize kendi teklifimize boyun eğdiğimizi, farzı yerine getirdiğimizi ve Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin farzdan uzaklaştıklarını kabul ediyoruz ve bu iddiamızın delillerini Kur'an ve rivayetlerle ortaya koyacağız. Şia; ...
  • Mehdiliği tehdit eden şeyler nelerdir?
    7147 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Mehdiliği tehdit eden hususlar çoktur. Biz burada sadece üç önemli şeye işaret edeceğiz: 1. Eğer en üstün kanunlar ehil olmayan uygulayıcıları eline düşerse veya eğer en pahalı şeyler ehil olmayan insanların elinde bulunursa, ne kanundan ve ne de belirtilen değerli şeyden bir sonuç alınamaz. Mehdilik ...
  • Müslümanlar neden biribirleriyle musafaha ederler?
    9443 Pratik Ahlak 2011/07/14
    Müfaala kipinden olup iki kişi arasında gerçekleşen musafaha, el vermek manasına gelmektedir. Birisi ‘Safehtuhu’ derse bu ‘Elimin içi onun elinin içine değdi’ anlamına gelir. Musafahatun, birbirine el vermek, ellerin içini biribirine değdirmek, demektir. Selam vermek ve tokalaşmak güzel davranışın örneğidir. İslam Peygamberi (s.a.a) ve Masum ...
  • Niçin bazıları ölülerin kabirlerini yarıp araştırma yapıyorlar? Acaba bu iş haram mıdır?
    5503 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/04/09
    Büyük taklit mercilerinin bu soruya cevapları şöyledir: Müminin kabrinin açılması haramdır. Ama aşağıda zikredilen konularda kabrin açılmasının sakıncası yoktur: 1. Cenaze gasbi yere defnedilmiş olursa ve yerin sahibi, cenazenin orada kalmasına razı olmazsa. 2. Cenazeyle birlikte defnedilen kefen veya başka bir ...
  • Alkol kullanmaktan nasıl uzak kalınabilir ve bundan tövbe etmenin yolu nedir?
    22117 Teorik Ahlak 2011/10/23
    Her günahtan tövbe etmenin dayanağı, şahsın gerçekten kabul ettiği inanç ve değerlerdir. Eğer insan Allah’a ve diriliş gününe iman ederse, diğer bir dünyada amellerinin neticesini göreceğini bilirse ve kendisini gafletten kurtarmak gerektiğine kanaat getirirse, rahatlıkla günahlardan el çekebilir. Eğer insan haram işlerin kendisini nasıl bir bedbahtlığa ve ...
  • Türkiye bankalarında yatan paramla devlete ait borç bonosu satın alıp karından yararlanabilir miyim?
    5422 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/02
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Orası İslam ülkesi olması nedeniyle onlardan kar almak sakıncalıdır. Elbette orada şubesi olan İslamî olmayan bankalar veya gerçekten katılım bonosu olması müstesnadır.  Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:
  • Namazda âmin söylemenin yasaklanmasının felsefesi nedir?
    9495 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Ehlibeyt rivayetleri esasınca namazda âmin sözünü söylemek caiz değildir ve bunu söylemek namazın geçersiz olmasına neden olur. Artı, caiz olmaması delile ihtiyaç duymaz; yani namaz ibadetsel bir fiil olduğundan ve insanın kendi tarafından namaza bir şey eklenemeyeceğinden, eğer şeriat tarafından bir şeyin caiz oluşu ispatlanmazsa, bunun kendi ...
  • Bahaîlerin düşüncelerinin yanlış oluşu, necis olmalarının nedeni ve onların inançlarını saflıkla kabul edenlerin durumu hakkında açıklamada bulununuz.
    11426 Eski Kelam İlmi 2008/02/17
    Bab adıyla tanınan Alimuhammed, ilk olarak 1847 yıllarında çok farklı inanç ve kurallar ortaya çıkarmaya başlamıştır. Sonraları onun düşüncelerini kabul eden ve daha da genişleterek Bahaîliği kuran Mirza Hüseyinali Baha'dır. Bu şahıs kitaplarında; kendisinin ve Alimuhammed Bab'ın gelmesiyle İslam dinin geçerliliğini yitirdiğini, İslami hükümlerin yürürlükten kalktığını ve Hz. Muhammed'in risaletinin ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7033 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar