Gelişmiş Arama
Ziyaret
17668
Güncellenme Tarihi: 2010/07/05
Soru Özeti
Cennet ve cehennemde ölüm var mıdır?
Soru
Kıyamet koptuğu ve insanların cennet ve cehenneme gittiği zaman ölüm yine var mıdır?
Kısa Cevap

Kur’an, rivayet ve aklî deliller, insanların cennete veya cehenneme gittiği zaman artık bir ölümün olmadığı hususunda müttefiktirler. Kur’an’ı Kerim bir taraftan kıyameti daimi gün (ebediyet günü) olarak adlandırmış ve öte taraftan da cennetlikleri daimiler (ebediler) sıfatıyla nitelemiştir. Rivayetlerde geldiği üzere cennetlik ve cehennemliklere şöyle hitap edilecektir: Ebedisiniz. Artık ölüm yok (ey cennet ehli ebedisiniz artık ölüm yok ve ey cehennem ehli ebedisiniz artık ölüm yok). Ölümü bir koyun suretinde onların yanına getirecek ve kurban edeceklerdir. Akıl açısından da insan nefsi soyut ve her soyut varlık da ölümsüz olduğundan, insanlar cennet veya cehenneme gittikten sonra ölüm olmayacaktır.

Ayrıntılı Cevap

Berzah âleminden sonra ilkinden sonuna kadar tüm insanların toplanacağı, yaşam ve hayatın yeni bir merhalesine girecekleri ve dünyevî amel ve davranışlarının mükâfat ve cezalarına ulaşacakları büyük kıyamet denilen âlemde[1] Kur’an ayetleri, rivayetler ve aklî delillerin ittifak ettiği üzere ölüm yoktur. Şimdi onların bazılarına işaret ediyoruz:

Kur’an, kıyameti her birinin bir özellik ve hususiyetine işaret ettiği yetmiş isimle dile getirmektedir; örneğin tüm insan ve varlıkların o günde dirilmeleri nedeniyle dirilme günü ve sürekli olması ve ölümün onda mümkün olmaması nedeniyle de ebediyet günü olarak adlandırmıştır.[2] Bu ad, bir mübarek surede (Kaf) yer almıştır.[3] Buna ek olarak Kur’an yetmiş defadan fazla olmak üzere cennet ve cehennemi daimilik ve ebediyet sıfatıyla nitelemektedir. Numune olarak Kur’an’dan iki ayeti beyan ediyoruz:

“Evet, kötülük işleyip suçu benliğini kaplamış (ve böylece şirke düşmüş) olan kimseler var ya, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.”[4]

“İman edip salih ameller işleyenler ise cennetliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.”[5]

Rivayetlerde de kıyamette ölüm olmayacağı beyan edilmiştir. Bu cümleden olmak üzere Allame Meclisi Biharu’l-Envar’ın sekizinci cildinde (bap. 26) ölümü koyun suretinde cennet ve cehennem ehli karşısında kurban ettiklerini sayılı bir takım hadislerde nakletmektedir. Bunlardan biri de Peygamber’den (s.a.a) nakledilen şu hadistir: Allah cennet ehlini cennete soktuğu ve cehennem ehlini de cehenneme soktuğu vakit, ölüm bir koyun gibi getirilir ve onların gözü önünde kurban edilir. Sonra görevli ey cennet ehli ebedisiniz artık ölüm yok ve ey cehennem ehli ebedisiniz artık ölüm yok diye seslenir.[6] Yani artık kıyamette ölüm yoktur, tersine ebediyet vardır.[7] Akıl açısından da insan nefsi soyut ve her soyut varlık da ölümsüz olduğundan, insanlar cennet veya cehenneme gittikten sonra ölüm olmayacaktır.

Bilge ve Mütekellimlerin Nefsin Soyut Olduğuna Dair Bazı Delilleri:

1-     Nefis tümelleri idrak eder ve tümel soyuttur. O halde onun yeri de soyut olmalıdır.

2-     Nefis, sonsuz şeyleri tasavvur etmek gibi cismanî boyutun güç yetiremeyeceği bir takım şeylere güç yetirmektedir.

3-     Biz, bir şeyin tüm duyu algılarını idrak ettiğini müşahede ettiğimiz zaman, bu nefsin soyut oluşunun delilidir. Zira duyular birbirlerinin algılarından habersizdir. Örneğin göz, şeker gibi bir cismin beyazlığını görür ama onun tadını bilmez. Yahut görmediğimiz bir şeyi ağzımıza koyduğumuzda onun tadını alır ama rengini görmeyiz. O halde içimizde bütün bunları idrak eden tümel soyut bir şeyin olduğu anlaşılmaktadır.

4-     Cismanî güçler kullanılma neticesinde pörsümeye yüz tutar. Lakin nefis gücü bunun tersinedir. Zira ussal hareketliliklerin çokluğu onu güçlendirir. Öyleyse nefis cisim türünden değildir, soyuttur.[8]

5-     Nefsin soyut olmasının bir başka delili de şahsiyetin birliğidir. Beden değişime uğrar ama nefis diye adlandırdığımız sabit bir şey bu değişimlerin tümünde mevcuttur. Bu nefis maddenin değişmesiyle değişime uğramamaktadır; dolayısıyla maddeden soyuttur.[9]

Elbette bir grup, bunlara muhalif olup ruhu maddî ve beyin ile bir bilmektedir. Lakin onların delilleri beynin söz konusu tümel idraki gerçekleştirdiğini değil, sadece beyin hücrelerinin idrak ile irtibatını ispat etmektedir.  Bundan ötürü, ruhun bekası meselesinin ruhun bağımsız ve soyut oluşuyla yakın bir ilişkisi vardır; zira soyut olması kaydıyla ölüm sonrası baki kalabilir. Elbette soyut varlıkların ölümsüzlüğü felsefî konulardan sayılır ve onlar hakkında bilgi edinmek için felsefî kitaplara müracaat etmeniz gerekir.



[1] Berzah âlemi şahsidir ve her insan öldüğünde berzaha girer. Büyük kıyamet ise herkes ile ilgilidir; yani dünyadaki herkes bir anda dirilecektir. Bkn: Cihan Bini-i Şehid Mutahhari, Bahs-i Mead, s. 31

[2] Mekarim Şirazî, Peyam-i Kur’an, Bahs-i Mead, c. 5, s. 58

[3] Oraya esenlikle girin. İşte bu, ebedîlik günüdür. Kaf. 34

4 Bakara. 81

5 Bakara. 82

6 Ebu Said Hodri’den gelen senetle Müslüm’ün Sahih’te rivayet ettiğine göre Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Cennet ehli cennete ve ateş ehli de ateşe girdiği zaman ey cennet ehli ve ey ateş ehli diye seslenilir. Onlar bakar ve sonra ölüm bir koyun suretinde getirilir ve onlara ölümü tanıyor musunuz diye sorulur. Onlar da evet ölüm budur der ve hepsi onu tanır. O getirilir ve kurban edilir. Sonra ey cennet ehli artık ebedisiniz ölüm yok ve ey ateş ehli artık ebedisiniz ölüm yok denir. Bu, onları hasret gününden korkut ayetine atıftır.” Bkn: Biharu’l-Envar, c. 8, s. 344-345

7 Elbette bu, her cehenneme girenin orada ebedi kalacağı anlamında değildir; cehennemde ebedi kalmak özel bir gruba mahsustur.

8 Allame Şa’ranî, Tercüme-i Şerhi’l-İtikad, s. 242-262 

9 Mekarim Şirazi, Peyam-i Kur’an, Bahs-i Mead, c. 5, s. 287

 

 

 

 

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir mi?
    3761 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2018/11/12
    Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir.[i] [i] Tevzuh’ul-Mesail (El’Mehşil-İmam’ul-Humeyni) 1.c, 750.s 1373.m. ...
  • Hz. Fatıma’nın (a.s) düğünü gibi Peygamber (s.a.a) zamanında yapılan düğünleri göz önünde bulundurulursa, şimdiki düğün merasimleri nasıl yapılmalıdır?
    36463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Boş ve oyun meclisleriyle bağdaşır olması durumunda müzik, ezgi ve şarkı söylemek İslam’ın bakışında şüphesiz haramdır. Ama bu amel düğün veya diğer eğlencelerde istisnaya tabi tutulmuş mudur, tutulmamış mıdır? Peygamber zamanındaki düğünlerde def çalmak ve dans etmek hakkında elimize ulaşan tarihi rivayetlerin senedi zayıf olmasından ve bazı muteber rivayetlere ...
  • Kadın hangi durumda erkekle eşit miktarda miras alabilir?
    23211 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/08
    Genel olarak iki yerde kadınla erkek mirastan eşit miktarda pay alabilirler: 1- Anne ve baba (bir çok yerde), 2- Ölenin anne tarafından akrabaları Çalışan kadın sayısı erkekten çok olması, mirasın az ya da çok olmasını gerektirmez. Elbette toplumun manevi açıdan ilerleyebilmesi ...
  • Acaba Hz. Musa(a.s) vefat emiş midir?
    19615 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Hadis kaynaklarında Hz. Musa(a.s)ın vefatı şu şekilde aktarılmıştır: Hz. Musa(a.s) eceli ile vefat etmiştir. Hz. Azrail, Hz. Musa(a.s)ın huzuruna geldi ve selam etti. Ona şöyle hitap etti: “Allahu Teala'nın emri ile senin ruhunu teslim almaya geldim”. Hz Musa(a.s)ın ruhunu teslim aldıktan sonra insan suretinde zahir olarak Hz Musa ibni ...
  • Din olmaksızın maneviyata ulaşılabilir mi?
    10416 Teorik Ahlak 2010/08/08
    Son olarak gündeme gelen yeni maneviyat tasviri, bir Müslüman olarak bizim zihnimizde yer alan maneviyat tasvirinden çok farklıdır. Bizim telakkimizde maneviyatın din ile sıkı sıkıya bir irtibatı vardır. Bir dinin maneviyatı, bir takım öğretiler mecmuasına göre amel etmekle hâsıl olur. Bunlar, maddî âlem ötesindeki hakikatlerden söz ...
  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6507 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    8804 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı nedir?
    6902 Eski Kelam İlmi 2011/12/18
    İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı Yaşua’dır. O, Rum kayserinin evladı olup havarilerin ve belirgin olarak Şamun’un (Hz. Mesih’in vâsii) neslindendir.[1]  
  • Tanrı nedir ve varlığını ispatlayan deliller var mıdır?
    5425 وجود 2020/01/14
    İslam dininde Tanrı Allah olarak ifade edilir. Allah Teala mutlak vücut ve mutlak kemaldir. Buna binaen  her türlü kusur ve noksanlıktan münezzehtir. Mümkün olan her şeye kadir eşsiz bir varlıktır. Bütün mahlukata her an ve her halde agahtır. Her şeyi duyan, gören, irade ve ihtiyar sahibidir. Her ...
  • Allah’ın ilmi meteoroloji ve sonografi gibi günümüz ilimleriyle çelişir mi?
    7820 Tefsir 2011/07/14
    Allah’ın ilmi ve beşerin ilmi birbiriyle çelişmez, bir farkla ki Allah her şeye tüm ayrıntılarıyla ve hatta zaman kısıtlaması olmaksızın vakıftır. Beşerin ilmi ise sadece bazı hususları sınırlı olarak algılamaya kadirdir. Elbette bu ilim her zaman ilerleme ve tekâmül halindedir. Ama bununla birlikte bilinmeyenler ile mukayese edildiğinde hiçbir şekilde ...

En Çok Okunanlar