Gelişmiş Arama
Ziyaret
10762
Güncellenme Tarihi: 2010/09/04
Soru Özeti
Varisleri annesi, babası, eşi ve dört kız olan erkeğin mirasında her varise düşen pay nedir? Eğer varisler anne, hanımı ve iki kızı olursa her birine düşen pay ne kadar olur?
Soru
Mübarek Nisa suresinin 11-14 ayetleri göze alındığında bazı vereselerin mirastan alacakları pay apaçık ve anlaşılır bir biçimde belirtilmiş olmasına rağmen bazı sorunlarla karşılaşılmaktadır. Örneğin vereselerin anne, baba, eş ve dört kız çocuğu oldukları bir durumda her birine düşen pay ne kadar olmalıdır?
Aynı şekilde vereselerin anne, iki kız kardeş ve eşi(hanımı) olduğu durumda her birine düşen pay ne kadar olmalıdır?
Bu ve benzer durumlarda zikri edilen rakamları değiştirerek ele alındığında şöyle bir durumla karşılaşılmaktadır: ayetlerde verilen kesirlere göre işlem yapılacak olunursa her varise düşen pay ile kesrimiz bir bağdaşım oluşturmamaktadır.
Kısa Cevap

Kur’an-ı Kerim de geçen ayetler ve Masum imamlarımızdan bize ulaşan rivayetler doğrultusunda fakihlerimiz mirasın dağıtımında gözetilmesi gerekilen kanunları ilmi-hal kitaplarında açıklamışlardır.

Konunun açığa kavuşabilmesi için mirasın dağıtımında varislerin sahip oldukları sınıflarının, genel ve özel miras kanunlarının bilinmesi ve belirli bir düzeyde matematik bilgisine sahip olunması gerekmektedir.

İlk sınıf: Anne, baba ve çocuklar (kendi çocuğu veya çocuğunun çocuğu)

İkinci sınıf: Büyük baba, büyük anne (kendi büyük annesi veya annesinin büyük annesi), erkek kardeş, kız kardeş, kardeş çocuğu ve hemşirezade (kendi yeğenleri veya onların çocukları).

Üçüncü sınıf: Amca, hala, dayı, teyze ve bunların çocukları   (yani: amcaoğlu ve kızı, halaoğlu ve kızı, dayıoğlu ve kızı, teyze oğlu ve kızı). Amca dayı hala ve teyzeden maksat kişinin kendi amcası, halası, dayısı ve teyzesi ve babasının, annesinin, büyükbabası ve büyükannenin sahip oldukları amca, hala, dayı ve teyzedir. Çocuklardan da maksat bunların sahip oldukları çocuklardır (kendi çocuğu veya çocuğunun çocuğu).

Her sınıf, kendinden sonraki sınıfın mirastan mahrum kalmasına sebebiyet vermektedir. Önceki sınıftan mirastan faydalanabilen bireyin var olmasıyla sonraki sınıf mirastan mahrum kalmaktadır.

Yakınların mirastan olacakları pay iki çeşittir. Birincisi pay üzeredir. Önceden belirli ve bilinen bir kesir üzerinedir. Bu miktara pay ve bunu alan varise de pay sahibi denilmektedir. İkincisi kesir olarak belirlenmeyen mirastır. . Bu şekilde miras alan varise akrabalık payı alan varis denilmektedir.

Altı çeşit paylama bulunmaktadır: İkide bir, dörtte bir, sekizde bir, üçte bir, altıda bir, üçte iki. Bu paylamaların her biri belirli bir sınıf veya grup için mirastan alacakları payı belirler.

Bu kanunlar dikkate alındığında her varise düşen pay belirlenmiş olur. Ölen şahsın (erkek) varisleri olan baba, anne, eş ve dört kıza düşen pay: Baba ve anne altıda birini, eş sekizde birini alırlar kalan mal ise dört kızın arasında eşit bir şekilde paylaştırılır.

İkinci durumda ise merhumun (erkek) varisleri olan anne, eş ve iki kız kardeşe düşen pay: Eş miras olarak alabileceği malların dörtte birini alır ve kalan mal annenin payıdır ve iki kız kardeş mirastan faydalanamazlar. Çünkü kız kardeşler ikinci sınıftandırlar ve birinci sınıftan fert bulunduğu için onlara miras yetişmez.

Ayrıntılı Cevap

Mübarek Nisa suresinin 13 ve 14’üncü ayetlerinde mirasın taksimi ve varislerin alacakları pay hakkında bir bilgi bulunmamaktadır. Ama yüce rabbimiz bu surenin 11 ve 12’inci ayetlerinde şöyle buyuruyor: “Allah evlatlarınız hakkında size şöyle tavsiye eder: erkeğe iki kadının payı verilir. Eğer mirasçılar yalnız kız olur ve (iki veya) ikinden daha fazla olurlarsa bıraktığının üçte ikisi onlarındır; eğer bir kız olursa, yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, baba ve annenin her birine altıda bir hisse düşer. Eğer çocuğu yoksa ve (yalnız)baba ve ammesi ondan miras alırsa, annesinin payı üçte birdir (geri kalan mal babanındır). (Tüm bunlar) onun yaptığı vasiyetten ve borcundan sonradır. Babalarınızın ve çocuklarınızın hangisinin size daha çok faydalı olduğunu siz bilmezsiniz. Bunlar, Allah tarafından belirlenen farzlardır. Kuşkusuz, Allah hakkıyla bilen ve hikmet sahibidir. Hanımlarınızın çocuğu yoksa yaptıkları vasiyetten ve borçtan sonra bıraktıklarının yarısı sizindir; eğer çocukları varsa dörtte biri sizindir. Sizin de çocuğunuz yoksa yaptığınız vasiyetten ve borçtan sonra bıraktığınızın dörtte biri onlarındır; eğer çocuğunuz varsa sekizde biri onlarındır(hanımlarınızın). Eğer babası, annesi, çocuğu olmayan bir erkek veya kadın miras bırakır ve onun(anne tarafından) bir erkek kardeşi veya kız kardeşi olursa, o ikisinden her birinin hissesi altıda birdir; eğer (sayıları) bundan fazla olurlarsa üçte birinde ortaktırlar. Bu zarar vermek niyeti olmaksızın yapılan vasiyetten ve borçtan sonradır. Bunlar, Allahtan size bir öğüttür. Allah hakkıyla bilendir, halimdir.” [1]

Kur’an-ı Kerim de geçen bu ayetler ve Masum imamlarımızdan bizlere ulaşan rivayetler doğrultusunda fakihlerimiz mirasın dağıtımında gözetilmesi gerekilen kanunları ilmi-hal kitaplarında açıklamışlardır.

Sözü gecen meselelerde dikkat edilmesi gerekir ki varisler üç grup oluşturmaktadırlar. Birinci ve ikinci grup her biri iki sınıftan oluşmakta ama üçüncü grup ise bir sınıftır.

Birinci grubun meydana geldiği ilk sınıf: baba ve anne; ikinci sınıfı ise çocuklardır (kendi çocuğu veya çocuğunun çocuğu).

İkinci grubun meydana geldiği ilk sınıf: büyük baba ve büyük anne (kendi annesi veya annesinin annesi); ikinci sınıf ise erkek kardeş, kız kardeş, erkek kardeşin çocukları ve hemşirezadeler (kendi yeğenleri veya onların çocukları)dır.

Üçüncü grubu ise bir sınıftan fertler bulunmaktadır:

Amca, hala, dayı, teyze ve bunların çocukları   (yani: amcaoğlu ve kızı, halaoğlu ve kızı, dayıoğlu ve kızı, teyze oğlu ve kızı). Amca dayı hala ve teyzeden maksat kişinin kendi amcası, halası, dayısı ve teyzesi ve babasının, annesinin, büyükbabası ve büyükannenin sahip oldukları amca, hala, dayı ve teyzedir. Çocuklardan da maksat bunların sahip oldukları çocuklardır (kendi çocuğu veya çocuğunun çocuğu).

Sözü geçen meselede ilk önce miras ve sınıf ile ilgili üç önemli kanuna teveccüh edilmesi gerekir.

Birinci kanun: Her sınıf kendinden sonra gelen sınıftan önce gelir. Başka bir tabirle kendinden sonra gelen sınıfın mirastan faydalanmasını engeller. Eğer ilk sınıfa ait fert bulunuyorsa artık ikinci sınıfa ve ikinci sınıfa ait fert bulunuyorsa üçüncü sınıfa mirastan faydalanmak için sıra gelmez.

İkinci kanun: Her sınıfın kendi içinde merhuma daha yakın olan, o sınıftan olan ve merhuma yakınlıkta ona yetişmeyenden önceliklidir. Ama merhuma yakın olan bir sınıftaki fertler diğer sınıfta bulunan ama yakınlıkta bu sınıftaki fertlere yetişemeyen fertlerden öncelikli değildir. Çünkü farklı iki sınıfta yer almaktadırlar. Buna göre merhumun oğul torundan ve torun, torunun çocuğundan önceliklidir; ama baba torundan öncelikli değildir; çünkü iki sınıfa aittirler. Yine merhumun kendi büyük babası babasının büyük babasından ve kardeşi, kardeş oğlundan önceliklidir. Ama büyük baba, yeğene ve kardeş,  babanın büyük babasından öncelikli değildir. Çünkü iki ayrı sınıfın fertleridir.

Üçüncü kanun: Merhuma yakınlıkta anne ve baba tarafından merhumun yakınları yalnız baba tarafından kaynaklanan yakınlıklardan önceliklidir. Elbette bu durum merhuma aynı yakınlıkta olmaları durumunda geçerlidir. Aynı yakınlıkta değillerse anne ve baba tarafından yakınları öncelikli değildir. Buna göre merhumun yakın akrabası olanlar yalnız baba tarafından akrabaları olsalar da, yakın akrabası olmayan baba ve anne tarafından akrabalarında önceliklidir.

Karıkoca bu sınıflandırmanın üstünde yer alırlar. Karıkoca bütün sınıflarla birlikte mirastan pay alırlar ve hiçbir sınıfın mirastan faydalanmasının önüne geçmezler.

Mirasın paylaştırılması:

Yakınların mirastan olacakları pay iki çeşittir. Birincisi pay üzeredir yani. önceden belirli ve bilinen bir kesir üzerinedir. Bu miktara pay ve bunu alan varise de pay sahibi denilmektedir. İkincisi pay üzerine değildir. yani kesirsiz olarak önceden alacağı miras belirlenmiştir. Bu şekilde miras alan varise akrabaya düşen payı alan varis denilmektedir.

Altı çeşit paylama bulunmaktadır: İkide biri, dörtte biri, sekizde bir, üçte biri, altıda biri, üçte ikisi. Bu paylamaların her biri belirli bir sınıf veya grup için mirastan alacakları payı belirler.

·         İkide bir pay alacak olan pay sahipleri:

1.     Tek kız. Merhumun başka kızı ve oğlu olmadığı durumda geçerlidir.

2.     Koca. Merhumun kızı ve oğlu(kendi çocuğu veya çocuğunun çocuğu) olmadığı durumda geçerlidir.

3.     Anne ve baba tarafından veya yalnızca baba tarafından olan tez kız kardeş.

·         Dörtte bir pay alacak olan pay sahipleri:

1.     Koca. Merhumun çocuğu olması (kendi çocuğu veya çocuğunun çocuğu) durumunda geçerlidir.

2.     Kadın(eş). Merhumun çocuğu olmaması (kendi çocuğu veya çocuğunun çocuğu) durumunda geçerlidir.

·         Sekizde bir pay alacak olan pay sahipleri: Kadın (eş). Kocasının çocuğunun olması durumunda geçerlidir.

·         Üçte bir pay alacak olan pay sahipleri:

1.     Anne. Merhumun çocuğu olmaması durumunda geçerlidir.

2.     Anne tarafından olan iki veya daha fazla erkek kardeş, anne tarafından olan iki veya daha fazla kız kardeş, anne tarafından olan kız ve erkek kardeşler. Eğer merhumun varisleri yalnız baba tarafından olan kız ve erkek kardeşler iler anne tarafından olan birkaç kız ve erkek kardeş olurlarsa mirasın üçte biri anne tarafında olan kız ve erkek kardeşler arasında eşit olarak paylaştırılır.[2]

·         Altıda bir pay alacak olan pay sahipleri:

1.     Anne. Merhumun çocuklarının olması durumunda geçerlidir.

2.     Baba. Merhumun çocuklarının olması durumunda geçerlidir.

3.     Anne. Merhumun çocuklarının olmadığı ama merhumun babasının yaşadığı ve merhumun fıkhi kitaplarda açıklanmış sayıda kardeşlerinin olduğu durumda geçerlidir.

4.     Anne tarafından olan tek kız kardeş veya erkek kardeş.

·         Üçte iki pay alacak olan pay sahipleri:

1.     İki veya daha fazla kız; bu erkek çocuğunun olmadığı durumda geçerlidir.

2.     Anne ve baba tarafından olan veya yalnız baba tarafından olan kız kardeş. Erkek kardeşin olmadığı durumda geçerlidir.[3]

Karı koca bütün sınıflarla beraber birbirlerinden miras alırlar.[4] Kadın, kocasının çocukları varsa sekizde bir; çocukları yoksa dörtte bir miras alır.

Koca, karısının çocukları varsa dörtte bir; çocukları yoksa ikide bir miras alır.[5]

Yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında sizin sorunuzun cevabı tamamen aydınlığa kavuşmuştur. Merhumun (erkek) varisleri baba, anne, eş ve dört kızıdırlar. Mirastan aldıkları paylar da şöyle olur: eşinin payı sekizde bir (fıkhı kitaplarda belirlenen kadının miras alabileceği malların[6]); baba ve annenin payı altıda bir ve kalan mal ise dört kız arasında eşit bir şekilde paylaştırılır.

İkinci durumda ise merhumun (erkek) varisleri olan anne, eş ve iki kız kardeşe düşen pay: Eş miras olarak alabileceği malların dörtte birini alır ve kalan mal annenin payıdır ve iki kız kardeş mirastan faydalanamazlar. Çünkü kız kardeşler ikinci sınıftandırlar ve birinci sınıftan fert bulunduğu için onlara miras yetişmez.



[1] Nisa suresi, 11 ve 12inci ayetlerin tercümesi, Murtaza Turabi.

[2] Tevzıhu’l-Mesail,imam Humeyni c:2, s718, m:2747

[3] Tevzıhu’l-Mesail, imam Humeyni, Ayetullah Zencaninin fetvası, c:2 s:704,

[4] Tevzıhu’l-Mesail, imam Humeyni Ayetullah Zencaninin fetvası, c:2, s:741, m:2882.

[5] Tevzıhu’l-Mesail, imam humeyni c:2, s:741, m:2770.

[6] Tevzıhu’l-Mesail, imam humeyni c:2, s:741, m:2771.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar