Gelişmiş Arama
Ziyaret
6709
Güncellenme Tarihi: 2012/05/03
Soru Özeti
Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
Soru
Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
Kısa Cevap

Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve işin tüm yönlerini ölçme vardır. Acelenin yıkıcı sonuçları ve olumsuz getirileri, peygamberler ve iyi insanların özellikleri olan soğukkanlılık ve sabrı göz önünde bulundurmak, insanın bir işi düşünerek ve zamanla yapmasına, tüm hallerde huzur ve sükûnete riayet etmesine neden olur. İnsan zor da olsa bir müddet bu şekilde davranırsa, bu hal kendisi için normal olacak, acele sıfatı kendinde zail olacak ve vakar ve huzur meydana gelecektir.

Ayrıntılı Cevap

Acele, insan davranışlarında değişik şekillerde görünen beğenilmeyen bir fiildir; yani insanın bir işin öncüllerinin hazır hale gelmeden önce ona girişmesi ve bunun neticesinde işin başarısızca ve eksik olarak yerine getirilmesidir. Bu, insanın meyveyi yetişmeden ve istifade edilir hale gelmeden önce toplamınsa benzer. Bunun neticesi, meyvenin heder olması veya faydasının azalmasıdır. Yahut tohumun yok olması veya mahsulün azalması neticesini doğuracak olan toprağın hazır hale gelmesinden önce insanın tohum atmasını andırır. İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: Meyveyi yetişmeden önce toplayan kimse, tohumunu uygun olmayan bir toprağa atan kimse gibidir (böyle bir şahıs güç ve sermayesini telef etmiş ve bir netice elde etmemiştir).[1] Tecrübe, akıl ve din acelenin zarar ve yerilmiş olduğu hususunda hemfikirdir ve onu kınamıştır. Rağıb İsfahani, acelenin kaynağını heva ve heves bilmiş ve bu tespitin onun Kur’an’da yasaklanmış olmasının delili olarak değerlendirmiştir.[2] Müminlerin Önderi (a.s), acelenin ahmaklıktan kaynaklandığını belirtmiş ve şöyle buyurmuştur: İmkândan (iş yapma olasılığı) önce acele etmek ahmaklıktır.[3] Allah Resulü (s.a.a) de soğukkanlılık ve acelenin menşeini beyan etmiş ve soğukkanlılığın ilahi, acelenin ise şeytani olduğunu belirtmiştir.[4] Acelenin yıkıcı sonuçlarını göz önünde bulundurmak, bizim bu sıfattan uzak durmamızı ve onun karşısında bulunan huzur ve vakarı hayat prensibimiz yapmamıza neden olur.

Acele Etmenin Neticesi

Şeytani hasletler, kesinlikle yıkıcı ve zarar vericidir. Bu hasletlerin her biri çirkin ve yerilmiş olmakla kalmayıp onların çirkinliklerini artıran olumsuz neticelere de sebep olur. Bu doğrultuda dikkatimizi Müminlerin Önderinin (a.s) kısa cümlelerinde belirtilmiş olan acelenin bazı eserlerine yöneltiyoruz:

1. Pişmanlık: Aceleden sakın; zira o fırsatın elden gitmesi ve pişmanlığın başlangıcıdır.[5]

İrdelemeden ve düşünmeden önce başlayan işler, genel olarak başarısızlık ve kötü bir akıbete duçar olur ve pişmanlık getirir. Nitekim bu delil uyarınca, insan altın fırsatları ve işi yeniden yapma imkânını yitirir.

2. Başarısızlık: Aceleyle yapılmış bir işin başarıya ulaşması çok nadirdir.[6]

Acele etmek, insanın işin tüm yönlerini ölçmemesi ve bu yüzden bazı başarı amillerini elden vermesine ve neticede de hedeflenmiş başarıya ulaşmamasına ve başarısız olmasına neden olur.

3. Kayma ve Helak Olmak: Çok acele, insanın ayağını kaydırır.[7] Acele edip de helake duçar olmayan nadirdir.[8]

4. Gam ve Hüzün: İmkândan (işi yapma) önce acele etmek, hüzne sebep olur.[9]

Sevinç ve mutluluk insan hayatının gereklerindendir ve yersiz gam ve hüzün ile hedefe ulaşmak mümkün değildir ve insanın kendi eliyle hayat sevinç ve mutluluğunu hüzne dönüştürmemesi gerekir.

İmam Ali (a.s) acelenin başka neticelerini de belirtmektedir. Biz fırsatın sınırlı olması nedeniyle onlardan sarf-ı nazar ediyor ve sizi bu hususta “Gureru’l-Hikem” kitabında bulunan bölümü okumaya davet ediyoruz. Belirtildiği gibi, acelenin karşısında soğukkanlı olmak ve düşünerek, irdeleyerek ve işin tüm yönlerini inceleyerek girişimde bulunmak yer alır. Bir hadiste Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: İnsanları acele helak eder, eğer insanlar daha fazla bir düşünceyle işleri yapsalardı, hiç kimse helak olmazdı.[10] Bu rivayetten istifade edildiği üzere, insanların duçar olduğu zarar ve ziyanların çoğu, aceleden kaynaklanmaktadır. Bu hususta İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: Her kim uygun olmayan bir zamanda bir işe girişirse, onun tamam olması da zamansız olacaktır.[11] Belirtilen hususlardan insan saadetinin, onun giriştiği her işte son derece dikkat ve dirayet göstermesi ve her türlü aceleden uzak bir şekilde işin yönlerini incelemesi, her türlü önyargı, acil girişimden sakınması gerektiği neticesini alıyoruz. Acelenin tedavi yolu da işaret edilen zararları hatırlamak, onun karşısındaki peygamber ve iyi insanların özellikleri olan vakar ve huzurun değerini anımsamak, sonra karar vermek, düşünmeden ve irdelemeden bir işe girişmemek ve soğukkanlılığı hiçbir surette elden vermemektir. Bir şahıs bir müddet çabalayarak ve zahmet ederek bu şekilde davrandıktan sonra vakar ve huzur kendinin âdeti olacak ve aceleci olmaktan uzak duracaktır. Son olarak dikkat edilmesi gereken şey şudur: Acele, hız ve zamanında girişimde bulunmaktan farklıdır. Hız, insanın gerekli öncül ve koşulların hazır hale gelmesinden sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işe koyulmasıdır. Bu yüzden iyi işlerde fırsattan istifade etmek, din önderleri tarafından tavsiye edilmiştir:

1. Allah Resulü (s.a.a): Beş şeyi beş şeyin yanında ganimet say; gençliğini yaşlılıktan önce, sağlığını hastalanmadan önce, servetini yoksullaşmadan önce, fırsatları meşguliyetten önce ve yaşamını ölümden önce ganimet say.[12]

2. Müminlerin Önderi (a.s): Fırsatlar tıpkı bulutların geçmesi gibi elden gidecektir.[13]

3. Müminlerin Önderi (a.s): Soğukkanlılık, iyi işler dışında her şeyde övülmüştür.[14]

4. İmam Bakır (a.s): İyi bir işi yapmaya niyetlendiğinde hemen onu yapmaya koyul; zira sonraları ne olacağını bilemezsin.[15]

5. İmam Sadık (a.s): Her kim hayırlı bir işi yapmaya niyetlenirse, acele etsin ve onu geciktirmesin; zira kul bazen iyi bir amel işler ve Yüce Allah ben seni bağışladım ve senin sonraki kaymalarını da görmezlikten geleceğim, diye buyurur.[16]

 


[1] Nehcü’l-Belağa, s. 52, hutbe. 5, İntişaratu’l-Daru’l-Hicret, Kum, Bi Ta.

[2] Rağıb İsfahani, Hüseyin b. Muhammed, el-Müfredat Fi Ğeribi’l-Kur’an, s. 548, ed-Daru’ş-Şamiye, Beyrut, 1412 k.

[3] Amedi, Abdulvahid, Gureru’l-Hikem, s. 266, İntişarat-ı Defter-i tebliğat, Kum, 1366 ş.

[4] Tabersi, Ali b. Hasan, Mişkatu’l-Envar, c. 1, s. 333, Kitabhane-i Haydariye, Necef, 1385 k.

[5] Ğureru’l-Hikem, s. 267.

[6] a.g.e.

[7] a.g.e.

[8] a.g.e.

[9] a.g.e.

[10] Berki, Ahmed b. Ahmed, el-Mehasin, s. 215, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Kum, 1371 k.

 Ahmed b. Ahmed, el-Mahasin, s. 215, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Kum, 1371 k.

[11] Saduk, Muhammed b. Ali, el-Hisal, c. 1, s. 100, İntişarat-ı Camia-i Müderrisin, Kum, 1403 k.

[12] Tusi, Muhammed b. Hasan, el-Amali, s. 525, İntişarat-ı Daru’s-Sakafe, Kum, 1414 k.

[13] Ğureru’l-Hikem, s. 473.

[14] a.g.e.

[15] Kuleyni, Muhammed b. Yakub, Kâfi, c. 2, s. 142, h. 3, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1365 ş.

[16] a.g.e.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir mi?
    3761 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2018/11/12
    Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir.[i] [i] Tevzuh’ul-Mesail (El’Mehşil-İmam’ul-Humeyni) 1.c, 750.s 1373.m. ...
  • Hz. Fatıma’nın (a.s) düğünü gibi Peygamber (s.a.a) zamanında yapılan düğünleri göz önünde bulundurulursa, şimdiki düğün merasimleri nasıl yapılmalıdır?
    36463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Boş ve oyun meclisleriyle bağdaşır olması durumunda müzik, ezgi ve şarkı söylemek İslam’ın bakışında şüphesiz haramdır. Ama bu amel düğün veya diğer eğlencelerde istisnaya tabi tutulmuş mudur, tutulmamış mıdır? Peygamber zamanındaki düğünlerde def çalmak ve dans etmek hakkında elimize ulaşan tarihi rivayetlerin senedi zayıf olmasından ve bazı muteber rivayetlere ...
  • Kadın hangi durumda erkekle eşit miktarda miras alabilir?
    23211 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/08
    Genel olarak iki yerde kadınla erkek mirastan eşit miktarda pay alabilirler: 1- Anne ve baba (bir çok yerde), 2- Ölenin anne tarafından akrabaları Çalışan kadın sayısı erkekten çok olması, mirasın az ya da çok olmasını gerektirmez. Elbette toplumun manevi açıdan ilerleyebilmesi ...
  • Acaba Hz. Musa(a.s) vefat emiş midir?
    19615 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Hadis kaynaklarında Hz. Musa(a.s)ın vefatı şu şekilde aktarılmıştır: Hz. Musa(a.s) eceli ile vefat etmiştir. Hz. Azrail, Hz. Musa(a.s)ın huzuruna geldi ve selam etti. Ona şöyle hitap etti: “Allahu Teala'nın emri ile senin ruhunu teslim almaya geldim”. Hz Musa(a.s)ın ruhunu teslim aldıktan sonra insan suretinde zahir olarak Hz Musa ibni ...
  • Din olmaksızın maneviyata ulaşılabilir mi?
    10416 Teorik Ahlak 2010/08/08
    Son olarak gündeme gelen yeni maneviyat tasviri, bir Müslüman olarak bizim zihnimizde yer alan maneviyat tasvirinden çok farklıdır. Bizim telakkimizde maneviyatın din ile sıkı sıkıya bir irtibatı vardır. Bir dinin maneviyatı, bir takım öğretiler mecmuasına göre amel etmekle hâsıl olur. Bunlar, maddî âlem ötesindeki hakikatlerden söz ...
  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6507 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    8804 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı nedir?
    6902 Eski Kelam İlmi 2011/12/18
    İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı Yaşua’dır. O, Rum kayserinin evladı olup havarilerin ve belirgin olarak Şamun’un (Hz. Mesih’in vâsii) neslindendir.[1]  
  • Tanrı nedir ve varlığını ispatlayan deliller var mıdır?
    5425 وجود 2020/01/14
    İslam dininde Tanrı Allah olarak ifade edilir. Allah Teala mutlak vücut ve mutlak kemaldir. Buna binaen  her türlü kusur ve noksanlıktan münezzehtir. Mümkün olan her şeye kadir eşsiz bir varlıktır. Bütün mahlukata her an ve her halde agahtır. Her şeyi duyan, gören, irade ve ihtiyar sahibidir. Her ...
  • Allah’ın ilmi meteoroloji ve sonografi gibi günümüz ilimleriyle çelişir mi?
    7820 Tefsir 2011/07/14
    Allah’ın ilmi ve beşerin ilmi birbiriyle çelişmez, bir farkla ki Allah her şeye tüm ayrıntılarıyla ve hatta zaman kısıtlaması olmaksızın vakıftır. Beşerin ilmi ise sadece bazı hususları sınırlı olarak algılamaya kadirdir. Elbette bu ilim her zaman ilerleme ve tekâmül halindedir. Ama bununla birlikte bilinmeyenler ile mukayese edildiğinde hiçbir şekilde ...

En Çok Okunanlar