Gelişmiş Arama
Ziyaret
10557
Güncellenme Tarihi: 2012/04/15
Soru Özeti
Dünya kadınlarının efendisi tabiri, Hz Meryem (a.s) için kullanılmıştır. Bunun Hz Zehra (a.s) için kullanılmasının sakıncası yok mudur?
Soru
Kur’an-ı Kerim’de Hz Meryem’den dünya kadınlarının efendisi olarak söz edilmiştir. Bununla birlikte bu bu sıfatı Hz Zehra için kullanmaktayız. Lütfen bu ikilemi açıklar mısınız?
Kısa Cevap

Dünya kadınlarının efendisi tabiri direkt olarak Kur’an’da zikredilmemiştir. Bu tabir Âli İmran suresinin 43. ayetinden alınmıştır. Yüce Allah bu ayette Hz Meryem’e hitap ederek şöyle buyurmaktadır: Allah seni dünya kadınları arasından seçti. Bu ayetin anlamı, Yüce Allah’ın Hz Meryem’i kendi asrında yaşayan kadınlar arasından seçmesidir. Ama din önderlerinden nakledilen rivayetlere göre Hz Zehra (s.a) tüm zamanlardaki bütün dünya kadınlarının efendisidir. 

Ayrıntılı Cevap

Dünya kadınlarının efendisi lakabı her ne kadar bu iki büyük hanım yanı Hz Zehra ve Hz Meryem için zikredilmişse de rivayetlere müracaat etmeyle bu iki şahıs hakkındaki kullanılışının farklı olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden burada herhangi bir ikilem bulunmamaktadır. Hz Meryem’in bir sıfatı olarak sayılan birinci husus Âli İmran suresinin 43. ayetinden alınmıştır:

"إِذْ قالَتِ الْمَلائِكَةُ يا مَرْيَمُ إِنَّ اللَّهَ اصْطَفاكِ وَ طَهَّرَكِ وَ اصْطَفاكِ عَلى‏ نِساءِ الْعالَمين‏"  [1]

İkinci husus ise Hz Zehra’nın rivayetlerde nakledilen lakabıdır. Rivayetlere müracaat etmeyle belirtilen hususlar hakkında bu tabirin kullanılışının faklı olduğunu anlıyoruz; bu yüzden bunlar birbiriyle çelişmemektedir. Aşağıdaki rivayet de bu iddianın bir delilidir. Mufaddal söyle demektedir: İmam Sadık’a (a.s) beni Allah Resulünün (s.a.a) Hz Fatıma (a.s) hakkında “kesinlikle o dünya kadınlarının efendisidir” diye buyurduğu söz hakkında bilgilendir, o kendi zamanındaki kadınların efendisi midir diye sordum? İmam (a.s) şöyle buyurdu: Kendi zamanındaki kadınların efendisi olmak Hz Meryem’in makamıdır, ama Hz Fatıma baştan sona dek evrendeki tüm kadınların efendisi ve önderidir.”[2] Bu sorunun bir benzerini Kur’an, İsrail oğullarının dünyadaki insanlardan üstün oluşu hakkında dile getirmiştir: Ey İsrail oğulları size bahşettiğim nimetlerimi, sizi seçtiğimi ve sizi tüm insanlara üstün kıldığımı hatırlayın.[3] Ayetten kastedilenin onların sadece kendi zamanlarındaki insanlardan üstün olduklarıdır. Yoksa Müslümanlardan üstün oldukları kastedilmemektedir. Bu yüzden İmam Hasan Askeri’ye (a.s) isnat edilen tefsirde Allah Resulünün, Ehli Beyt’in ve ümmetinin önceki peygamberler, aileleri ve ümmetlerinden üstün oluşu hakkında detaylı bir rivayet nakledilmiştir. Bu cümleden olmak üzere şöyle buyurmaktadır: Ey Musa! Muhammed’in ashabının tüm peygamberlerin ashaplarından daha erdemli ve üstün olmasının Muhammed’in Ehli Beyt’inin tüm Peygamberlerin ehli beytinden üstün olması ve Muhammed’in tüm elçilerden daha üstün ve erdemli olması gibi olduğunu bilmiyor musun?[4] Aynı şekilde İbrahim ve İmran ailesinin dünyadakilerden üstün olduğunu ilan eden ayet de[5] onların nispi üstünlüğünü yansıtmaktadır. Belirtilen hususlardan hareketle, evrenin bu büyük hanımı için dünya kadınlarının efendisi tabirinin kullanılması hiçbir çelişki arz etmez. 

 


[1] A’li İmran suresi, 42. ayet

[2] Saduk, Muhammed bin Ali, Meaniu’l Ahbar, s: 107, İntişaratı Camiayı Müderrisin, Kum, 1361 h.ş.

[3] Bakara, 47 – 122.

[4] İmam Askeri (a.s), Tefsir-i İmam Askeri, s: 32, Medrese-i İmam Mehdi (a.c.f), Kum, 1409 h.k.

[5] A’li İmran suresi. 33.ayet

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam Peygamberinin berzah yaşamı, ilmi ve bu dünyayı görmesi hakkındaki görüşünüz nedir?
    9078 Eski Kelam İlmi 2011/11/21
    Şii inancına göre Peygamber Efendimizin (s.a.a), vefat ettikten sonra fiziki olarak maddi alemle irtibat kurmasının ve onu müşahede etmesinin imkanı yoktur, ama Allah’ın bu büyük elçisinin takipçileriyle manevi irtibat kurması mümkündür. Peygamberimizin şu anda dünyadan ve onda olup bitenlerden haberi vardır; Efendimiz selam ve ziyaretlerimizi kesinlikle duymakta ve bunlar birçok ...
  • Huzurun hakikatı nedir ve ona hangi yollarla ulaşılır?
    21790 Pratik Ahlak 2010/12/04
    Yaşamda sakinlik ve düşüncenin rahatlığı demek olan huzur, İslam’ın övdüğü güzel bir hakikattır. İslam ona ulaşmak için yollar koymuştur. İslamın öngördüğü huzura ulaşmanın yollarından bazıları şunlardır: Allah’ı anmak, hüsn-ü zan, kendine güven, uzun arzulara kapılmamak, evlenmek, yaşamda ve işlerde programlı olmak, geceden istirahat etmek için faydalanmak, siyah üzüm ...
  • Bedenin hangi bölgelerine gusül vermek lazım ve hangi bölgelerine gusül vermek lazım değildir?
    3143 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/25
    Gusülde bedenin bütün dış yüzeyine gusül vermek gerekir. İğnenin ucu kadar yer yıkanmazsa gusül batıl olur. Elbette insanı vesveseye düşürecek şüphelere itina edilmemelidir. Lakin bedenin kulak içi, burun içi, ve ağız içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak caiz değildir. Aynı şekilde bedenin görünen veya görünmeyen yeri olduğu hakkında ...
  • Fizik ve metafizik (doğaötesi) arasındaki fark nedir? Eğer doğaötesi doğa için had ve sınır ise, bunu nasıl açıklıyorsunuz?
    18855 İslam Felsefesi 2011/08/21
    Fizik ilahiyat ve riyaziyatın karşısında olup doğa anlamını taşır. Metafizik bugünkü felsefî manasıyla varlıktan salt varlık olması hasebiyle bahseden disipline denmektedir. Trans fizik veya doğaötesi ise Allah ve maveradaki varlıklardan söz eden disipline denmektedir. Fizik ile metafizik arasındaki ilişki de cüz ile külün arasındaki ilişkidir. Onun ile trans fizik ...
  • Bir genç hac ya da umreye gitmeden önce nasıl tezkiye yapmalıdır?
    26144 Pratik Ahlak 2009/07/08
    Manevi hac yolculuğuna çıkan birisi, aşağıdaki tavsiyelerimize uyarsa, inşallah faydalı olur:1-       İnsan her şeyden önce niyetini Allah rızası için ihlâslı etmeli ki, Allahtan başka kimse kalbinde olmasın.
  • Acaba benim bu dünyada vücut bulmam zorunlu olmuş mudur?
    7930 Eski Kelam İlmi 2012/03/10
    Görünür ve zahiri alemde insanların çoğu ilahi fıtratlarındaki misakı ve sözleşmeyi unuturlar. Allah tarafından kendilerine bağışlanan vücudu ve varlığı kabul ettiklerini hatırlamıyorlar. Kendilerine yönelik olan kendi yaşamlarının zorunlu olduğunu sanırlar. Oysaki gafletin perdelerinin kenara itilmesi, kendi vücudunun bütün boyutlarına yönelik marifetinin ve bilgisinin fazlalaşmasıyla tedrici olarak ...
  • Acaba İmam-ı Zaman (a.s) Bermuda Üçgeninde mi yaşıyor?
    8830 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Bir takım insanların “Bermuda Üçgeni”ni İmam-ı Zaman (a.s)’ın yaşadığı yer olarak zannetmelerinin sebebi şudur: Bu insanlar “Bermuda Üçgeni”ni “Hazra Adası” olarak bilmişler ve “Hazra Adası”nın İmam-ı Zaman (a.s)’ın yaşadığı yer olduğu ön kabulüyle şöyle demişlerdir: “Bermuda Üçgeni” İmam-ı Zaman (a.s)’ın yaşadığı yer olması hasebiyle bir takım özelliklere sahiptir.”İmam-ı Zaman ...
  • Ölüm tehlikesi olduğunda kutsal türbelere gitmek haram olmaz mı?
    6654 Fıkıh 2010/07/17
    Masum İmamların (a.s) pak ve nurlu kabirlerini ziyaret etmek için o kutsal mekanlara gitmek güzel ve Masum İmamlarında (a.s) tavsiyeleridir. Zira bu ziyaretlere gitmek, Masum İmamların (a.s) adını, hatırasını ve eserlerini yaşatmak demek olup, insan bundan sevapta almaktadır. Böyle ziyaretlere gidildiğinde can tehlikesi söz ...
  • İmam Rıza (a.s)’ın kısa biyografisini beyan eder misiniz?
    3262 تاريخ بزرگان 2020/01/20
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    10973 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...

En Çok Okunanlar