Gelişmiş Arama
Ziyaret
10991
Güncellenme Tarihi: 2012/04/15
Soru Özeti
Dünya kadınlarının efendisi tabiri, Hz Meryem (a.s) için kullanılmıştır. Bunun Hz Zehra (a.s) için kullanılmasının sakıncası yok mudur?
Soru
Kur’an-ı Kerim’de Hz Meryem’den dünya kadınlarının efendisi olarak söz edilmiştir. Bununla birlikte bu bu sıfatı Hz Zehra için kullanmaktayız. Lütfen bu ikilemi açıklar mısınız?
Kısa Cevap

Dünya kadınlarının efendisi tabiri direkt olarak Kur’an’da zikredilmemiştir. Bu tabir Âli İmran suresinin 43. ayetinden alınmıştır. Yüce Allah bu ayette Hz Meryem’e hitap ederek şöyle buyurmaktadır: Allah seni dünya kadınları arasından seçti. Bu ayetin anlamı, Yüce Allah’ın Hz Meryem’i kendi asrında yaşayan kadınlar arasından seçmesidir. Ama din önderlerinden nakledilen rivayetlere göre Hz Zehra (s.a) tüm zamanlardaki bütün dünya kadınlarının efendisidir. 

Ayrıntılı Cevap

Dünya kadınlarının efendisi lakabı her ne kadar bu iki büyük hanım yanı Hz Zehra ve Hz Meryem için zikredilmişse de rivayetlere müracaat etmeyle bu iki şahıs hakkındaki kullanılışının farklı olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden burada herhangi bir ikilem bulunmamaktadır. Hz Meryem’in bir sıfatı olarak sayılan birinci husus Âli İmran suresinin 43. ayetinden alınmıştır:

"إِذْ قالَتِ الْمَلائِكَةُ يا مَرْيَمُ إِنَّ اللَّهَ اصْطَفاكِ وَ طَهَّرَكِ وَ اصْطَفاكِ عَلى‏ نِساءِ الْعالَمين‏"  [1]

İkinci husus ise Hz Zehra’nın rivayetlerde nakledilen lakabıdır. Rivayetlere müracaat etmeyle belirtilen hususlar hakkında bu tabirin kullanılışının faklı olduğunu anlıyoruz; bu yüzden bunlar birbiriyle çelişmemektedir. Aşağıdaki rivayet de bu iddianın bir delilidir. Mufaddal söyle demektedir: İmam Sadık’a (a.s) beni Allah Resulünün (s.a.a) Hz Fatıma (a.s) hakkında “kesinlikle o dünya kadınlarının efendisidir” diye buyurduğu söz hakkında bilgilendir, o kendi zamanındaki kadınların efendisi midir diye sordum? İmam (a.s) şöyle buyurdu: Kendi zamanındaki kadınların efendisi olmak Hz Meryem’in makamıdır, ama Hz Fatıma baştan sona dek evrendeki tüm kadınların efendisi ve önderidir.”[2] Bu sorunun bir benzerini Kur’an, İsrail oğullarının dünyadaki insanlardan üstün oluşu hakkında dile getirmiştir: Ey İsrail oğulları size bahşettiğim nimetlerimi, sizi seçtiğimi ve sizi tüm insanlara üstün kıldığımı hatırlayın.[3] Ayetten kastedilenin onların sadece kendi zamanlarındaki insanlardan üstün olduklarıdır. Yoksa Müslümanlardan üstün oldukları kastedilmemektedir. Bu yüzden İmam Hasan Askeri’ye (a.s) isnat edilen tefsirde Allah Resulünün, Ehli Beyt’in ve ümmetinin önceki peygamberler, aileleri ve ümmetlerinden üstün oluşu hakkında detaylı bir rivayet nakledilmiştir. Bu cümleden olmak üzere şöyle buyurmaktadır: Ey Musa! Muhammed’in ashabının tüm peygamberlerin ashaplarından daha erdemli ve üstün olmasının Muhammed’in Ehli Beyt’inin tüm Peygamberlerin ehli beytinden üstün olması ve Muhammed’in tüm elçilerden daha üstün ve erdemli olması gibi olduğunu bilmiyor musun?[4] Aynı şekilde İbrahim ve İmran ailesinin dünyadakilerden üstün olduğunu ilan eden ayet de[5] onların nispi üstünlüğünü yansıtmaktadır. Belirtilen hususlardan hareketle, evrenin bu büyük hanımı için dünya kadınlarının efendisi tabirinin kullanılması hiçbir çelişki arz etmez. 

 


[1] A’li İmran suresi, 42. ayet

[2] Saduk, Muhammed bin Ali, Meaniu’l Ahbar, s: 107, İntişaratı Camiayı Müderrisin, Kum, 1361 h.ş.

[3] Bakara, 47 – 122.

[4] İmam Askeri (a.s), Tefsir-i İmam Askeri, s: 32, Medrese-i İmam Mehdi (a.c.f), Kum, 1409 h.k.

[5] A’li İmran suresi. 33.ayet

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hz. İsa Ve Suyun Üzerinde Yürüme
    13286 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Peygamberleri tanımanın yollarından birisi mucizedir. Mucize ıstılah olarak öğretilecek ve öğrenilecek türden olmayan ve insanların yapmaya güç yetiremeyeceği olağanüstü işlere denir.[1] Hz. İsa (a.s) bazı mucizelere sahipti. Ölüleri diriltmek, doğuştan kör olanlara şifa vermek ve hastaları iyileştirmek bu mucizelerin bazılarıdır. Kur’an’da şöyle buyrulmaktadır: “…
  • Zina zade hakkında rivayet edilen hadisler hangileridir?
    8914 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/14
    Zina sonucu doğan çocuğun (zina zade) İslam nazarında Peygamber Efendimiz (s.a.a) ve masum İmamlarımızın (a.s.) rivayetlerinde beyan edilmiş, özel hükümleri vardır. O, hadislerden bazılarının adresleri şunlardır:1-   Zina zadenin mirası: “Vesailuş-Şia”, c.26, ...
  • Cenabet guslü alınmazsa namaz ve orucun kazasını yerine getirmek farz olur mu?
    11948 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/30
    Bu konuda kendi taklit merciinizin fetvasına göre amel etmelisiniz. Büyük taklit merciilerinin ‘Yıllarca cenabetli olarak namaz kıldım, oruç tuttum. Ama cenabetlinin gusül alması gerektiğini bilmiyordum. Bu durumda görevim nedir?’ sorusuna verdikleri cevaplar şöyledir:Ayetullah Humeyni, Behcet, Tebrizi, Hamanei, Mekarim, Vahid:
  • Ahzap suresinin 37. ayetinin nüzul sebebi nedir?
    28705 تاريخ بزرگان 2011/04/13
    Ahzap suresinin 37. ayeti Peygamber’le (s.a.a) Cahş’ın kızı Zeynep’in evliliği hakkında olup şöyle buyuruyor: ‘An o zamanı ki Allah'ın, kendisine nimet verdiği ve senin de nimetler verdiğin kişiye ‘eşini bırakma ve çekin Allah'tan’ diyordun.’Zeyd bin. Harise azad edilmiş bir köle olup, Peygamber (s.a.a) onu kendisine ...
  • Ehl-i Sünnetin abdest alma şekli dikkate alındığında abdest ayetindeki 'ila' kelimesi ne manaya gelmektedir?
    9549 Sire 2009/04/08
    Abdestayetinde ki 'ila' kelimesi için demek gerekir ki, ayet yıkamanın şekliyle ilgili değildir, yalnızca yıkamanın haddi ve miktarı beyan edilmektedir ve 'ila' ğayet (son sınır) manasını taşımaktadır. Ama bu ğayet (son sınır) magsul'ün (yıkanılan yerin) ğayet'ini belirtmektedir, guslün (yıkamanın) değil. Birine 'ellerini yıka' dendiğinde ...
  • Meni sıvısı kemiğin imik sıvısının üretimi ve bedenin diğer işleri için faydalıdır. Böyleyken evlenirsem bu sıvı heder olmaz mı ve bunu korumam gerekmez mi?
    27622 Pratik Ahlak 2010/09/22
    Yanıtın açıklığa kavuşması için ilkönce mastürbasyon günahının bazı manevî ve cismanî zararlarını hatırlatıyoruz:1- Manevî Zararlar1-1- Mastürbasyon günahı insanın Allah’tan uzaklaşmasına neden olur; öyle ki diriliş gününde Yüce Allah bu günahı işleyenlere ne bakacak ve ne de ...
  • Mevcudat nasıl Allahu Teâlâ nın ayet ve nişaneleridir?
    7057 Teorik İrfan 2011/08/20
    Mevcudat hem zati olarak hem de sıfat yönüyle Allahu Teâlâ'nın vücudunun nişaneleridir.  Bu konunun açıklaması şu şekildedir: Mevcudat zat ve mahiyet açısından mümkünü'l-vücutturlar. Vücut bulabilmeleri için vacipu'l- vücut olan Allaha muhtaçtırlar. İşte bu yüzden onların vücutları ve varoluşları vacipu'l-vücut olan Allahın varlığına delildir. Dahası Hikmet-i Mütealiye göre mümkünü'l- vücut ...
  • Acaba Nebiyi ekrem (s.a.a) ezanda kendi nübüvvetine ve hazreti Ali’nin (a.s.) velayetine şehadet veriyor muydu? Neden zamanımızın imametine şehadet vermiyoruz?
    8512 Fıkıh Tarihi 2015/05/20
    Rivayetler esasınca şu müsellemdir ki İslam Peygamberi (s.a.a.) ezanda kendi nübüvvetine şehadet veriyordu. Zira nebiyi ekrem (s.a.a.) diğer insanlar gibi şer’i hükümlere ve tekliflere amel etmeye mükellef olmadığını ispatlayan has bir delil var olmadığı sürece mükellefti. Ezan bağlamında müstesna kılındığına dair hiçbir delilimiz yok iken mükellef olduğuna ...
  • Allahın sıfatları hakkında bilgi sahibi olduğumuz halde neden günah işliyoruz?
    9927 Pratik Ahlak 2010/11/09
    Allah amellerinizden haberdar ve Onun kadir ve hekim olduğunu bilmek insanı itaat yapmaya sürüklemez. Şeytan Allahın sıfatlarını biliyordu, ama Onun emrine sırt çevirdi.İlahi sıfatlar hakkındaki ilim, itikat ve iman ile birlikte olunca, insanı amele sevk eder. Ama heva ve ...
  • Neden İmam Ali (a.s) Nehcü’l-Belağa’da kendi imametinden söz etmemiş ve sadece hilafetini gasp ettiklerinden şikâyet etmiştir?
    9862 تاريخ بزرگان 2012/05/16
    İmam Ali’nin kendini savunması, kabiliyetlerini, liyakatini ve üstünlüklerini dile getirmesi gerçekte imamet makamını savunmak ve tanıtmaktır; zira eğer halk bundan haberdar olmazsa çok ağır bir hüsrana uğrayacaktır (nitekim bu vakıa maalesef İslam tarihinde gerçekleşti). Bu esas uyarınca İmam Ali (a.s) şartların gerektirdiği durumlarda kendi rehberlik ve imamet ...

En Çok Okunanlar