Please Wait
39104
Firavun, Asiye'nin iman ettiğininin farkına vardıktan sonra defalarca onu uyardı ve ısrarla Musa'nın (a) dininden dönmesini ve onun Allah'ından yüz çevirmesini istiyor. Sonunda Firavun'un emri üzrine ellerini ve ayaklarını çivilerle bağlayarak kızgın güneşin ününe atıp göğsünün üzerine büyük bir taş koydular ta ki şahadet mertebesine nail oldu. Onun Hz. Asiye’nin (s) kabri Mısırdadır.[i] Elimizdeki tarih kitaplarını inceledik ancak kaç yaşında iken vefat ettiği hakkında bir bilgiye ulaşamadık.
İslami kaynakların dediğine göre, kutsal kitabın aksine Hz.Meryem (s)-51 veya 63 yaşında- Hz. İsa (a) hayatta iken vefat etti. Hz. İsa’nın (a) kendisi cenazesini yıkamıştı.[ii] Hz. Meryem'in kabri Beytu'l Mukaddes'tedir.
[i] Yakut Hamevi,Şehabeddin Ebu Abdullah Yakut b.Abdullah, ''Mu'cemu'l Buldan'', Lübnan/Beyrut: Daru-Sadır, 1995 m., İkinci Baskı, c.5, s.142
[ii] Kuleyni, ''Kafi'', İran/Tahran, Neşri-İslamiyye,1362ş. ,İkinci Baskı, c.1,s.459
Meclisi,Muhammed Bakr, ''Biharu'l Envar'', Lübnan/Beyrut, Muessesetu'l Vefa, 1404k.,c.43, s.206
Soru iki bölümden meydana geldiği için cevabıda iki bölümde verilecek.
a) Hz. Meryem (s)
Hz. Meryem'in (s) hayatı hakkında elimizde açık ve net bilgiler yoktur dolayısıyla detaylı bir şekilde hayatı hakkında görüş belirtilemez.
Kutsal kitabın açık bir şekilde belirttiğine göre, Hz. Meryem (s), Hz. İsa'nın (a) vefatından sonra uzun bir süre daha yaşamış ve oğlunun çarmıha gerilmesine tanık olmuştur.[1] Lakin kutsal kitabta söylenenlerin aksine islami kaynaklarda Hz. Meryem'in (s) İsa (a) hayattayken vefat ettiği ve Hz. İsa'nın (a) onun cenazesini yıkadığı[2] anlatılmaktadır. Hz. Meryem'in (s) kabri Beytu'l Mukaddes'tedir.[3]
Hz. Meryem'in kaç yaşında vefat ettiği hususunda muhtelif görüşler öne sürülmüştür. Bazılarına göre 51 yaşında,[4] bazılarına görede 63 yaşında[5] vefat etmiştir. Vefat edişinin şekli hakkında sahih bir nakil elimizede yoktur.[6]
b) Hz. Asiye (s)
Firavun'un eşi olan Asiye, sihirbazlar karşısında Musa'nın (a) mucizesini gördükten sonra kalbinin derinlikleri iman nuruyla aydınlandı ve o lahzadan itibaren Musa'ya iman etti. Asiye (s) sürekli iman edişini gizliyordu. Ancak Allah'a iman etmek ve sevgi beslemek her zaman saklanabilinecek cinsten değildir. Firavun onun iman ettğini fark edince defalarca onu uyardı ve ısrarla Musa'nın dininden ve Allah'ından uzak durmasını istemişti. Ama o, istikamet içinde asla Firavun'un isteğine teslim olmadı.
Sonunda Firavun'un emriyle elleri ve ayakları zincirlerle bağlanıp kızgın güneşin sıcağının altına atıldı ve göğsünün üzerine büyük bir taş konuldu. Hayatının son anlarını geçirirken okuduğu dua şuydu: '' Allah’ım! Benim için cennette kendi indinde bir ev inşa et. Beni Firavun'dan ve yaptıklarından ve bu zalim kavimden kurtar.''[7] Allah'da bu fedakâr, her şeyi gözden çıkaran mümine kadının duasını kabul etti ve onu Meryem gibi dünyanın en dekçin kadınlarından kıldı.[8]
Hz.Asiye'nin (s) mazarı Mısır'dadır.[9] Ancak onun hangi yaşta vefat ettiği hakkıda, ilgili tarih kaynaklarında bir bilgi bulamadık.
Hz. Meryem ve Hz. Asiye'nin (s) şahsiyetleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki indekslere bakabilirsiniz.
- '' Seyyideyi-Zenané Alem Fatima Ve Meryem (s)Soru 23558 (Site: 13742)
- ''Hz.Zeynep Ve Zenané Berteré Alem''Soru 15669 (Site: 15401)
- '' Makamı-Hz.Meryem (s)Soru 6591(Site:8306)
[1] Yuhanna İnicili;19,25
[2] '' Kafi'' , c.1, s.459, ''Biharu'l Envar'',c.43, s.206
[3] İbnu'l Fakih, Ebu Abdullah Ahmed b.Muhammed b.İshak, ''El'buldan'', Tahkik: Yusuf El'hadi, Lübnan/Beyrut, Alemu'l Kutup, Birinci Baskı, s.146
[4] İbni Esir, ''El'kamil Fi-Ttarih'',Lübnan/Beyrut, Daru-Sadır,1389k. , c.1, s.307
[5] ''Nasihu-Ttavarih'', Hz.İsa'yı (a) konu eden cild, s.113
[6] Örneğin denilir ki; bir gün Hz. Meryem sahraya çıkmıştı. Bir dağın eteğinde yoğun düşmüş ve yatmıştı. Bir daha da kalkmamış ve hayata gözlerini kapamıştı. Allah tarafından cennet hurileri gelip onu yıkamış ve beyaz bir parçayı üzerine çekmişlerdi. İsa (a) geldiğinde onu yatmış ve üzerine beyaz bir parça çekilmiş halde görüyor. Onu uyandırmaya kıyamayıp bir müddet etrafı gezmiş. Vakit geçti ve annesinin iftar ve namaz zamanı gelmişti. Yavaşça onu çağırdı cevap almadı. Yakınına gidip yüksek sesle çağırdı, yine cevap alamayınca üzerinden beyaz parçayı araladı ve annesinin vefat ettiğini gördü. Hüzün ve gözyaşları içinde annesini kaldırıp getirdi ve Beytu'l Mukaddes'te toprağa verdi.( ''Kısasu'l Enbiya'', Hüseyin İmad Zade, Neşri-İslam,1388ş.). Bu anlatılanlarının bir kısmı, Hz.İsa'nın (a) annesinin cenazesini yıkadığını serahaten ifade eden hadisler çelişmektedir.
[7] Tahrim; 11
[8] ''Biharu'l Envar'', c.13, s.164-165, ''El'kamil Fi-Ttarih'', c.1, s.183-185
[9] Yakut Hamevi, Şehabeddin Ebu Abdullah Yakut b.Abdullah, ''Mu'cemu'l Buldan'', c.5,s.142