Gelişmiş Arama
Ziyaret
5775
Güncellenme Tarihi: 2012/02/14
Soru Özeti
İmam Sadık (a.s) döneminde ismet ve masumlara tabi olma konularına değinildiği gibi Hz. Ali, İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s) zamanında değinmemesinin illeti nedir?
Soru
İmam Sadık (a.s) döneminde ismet ve masumlara tabi olma konuları mevzu bahis olduğu gibi Hz. Ali, İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s) zamanında konu edilmemesinin sebebi nedir? Gerçekten neden gönümüzde Şia’da revaçta olduğu gibi İmam Ali ve çocukları dönemindeki Arap edebiyatında, Masum İmam’a tabi olma konusuna rastlanmıyoruz?
Kısa Cevap

İsmet ve Masum İmamlara (a.s) tabi olma konusu, Hz. Resul’ün (a.s) kendi zamanından söz konusuydu, ama Masum İmamlar (a.s) arasında İmam Sadık (a.s)’ın asrı, kendine has bir dönem idi. Bu İmam’ın sosyal ve kültürel şartları, hiçbir imam’ın zamanında mevcut değildi. Zira o dönem, siyasi açıdan Beni Ümeyye hükümetinin zaaf ve sallantılı ve Beni Abbasi’nin ise güçlendiği bir dönemdi ve bu iki gurup, bir müddet birbirleriyle münakaşa ve savaş içindeydiler. Diğer taraftan İmam Sadık (a.s)’ın dönemi, öne çıkan konum sebebiyle fikri ve kültürel çalkantıların yaşandığı bir dönemdi.

Ayrıntılı Cevap

İsmet ve Masum İmamlara (a.s) tabi olma konusunu iki bölümde inceliyoruz:

Bir. Masumların (a.s) sözlerinde ismet konusunun incelenmesi

İslami metinlerin incelenmesi ve araştırılmasıyla, Masum İmamların (a.s) ismeti ve onlara tabi olma meselesinin İslam’ın başlangıcından ve Hz. Resul (s.a.a)’ün zamanından beri söz konusu olduğunu görüyoruz:

1-Meğazili b. Şafii “el-Menakıb” kitabında kendi senediyle “Abdullah b. Mes’ud”dan rivayet ettiği bir hadiste Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurduğunu söyler: “Benim risaletim, babam İbrahim’in duasıyladır.” Ey Allah’ın Resulü! Baban İbrahim’in duası neydi? diye sorduğumuz zaman, şöyle buyurdular: “Allah-u Teala, İbrahim (a.s)’e: “Ben seni insanlar için İmam yapacağım”[1] buyurduğunda İbrahim sevindi ve: “Soyumdan da (önderler yap, ya Rabbi!)”demişti.” Bunun üzerine Allah, İbrahim’e vahiy ederek şöyle buyurdu: “Benim ahdim (verdiğim söz) zalimleri kuşatmaz.” İbrahim Allah’a: Senin ahdine ulaşmayanlar kimlerdir? diye arz ettiğinde, Allah-u Teala şöyle buyurdu: “Puta secde eden kimsedir.” İbrahim arz etti: “Oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut.”[2]

Peygamber Ekrem (s.a.a) şöyle buyurdular: “İbrahim’in duası ben ve Ali’yle sonuçlandı ve hiçbirimiz putların karşısında secde etmedik. O halde Allah-u Teâlâ, beni kendi peygamberi, Ali’yi de benim halifem karar kıldı.[3]

 

2. Müminlerin Emiri (a.s)’nin sahabesinden olan ve İmam Seccad’in (a.s) dönemine kadar yaşayan Selim b. Kays şöyle diyor: Özel itaat; Allah-u Teâlâ’ya Resul’ü ve Ulu’l Emre olan itaattir. Ve Allah-u Teâlâ onları, kendi ve Peygamberine yakın kılmış ve şöyle buyurmuştur: “Allah’a, Resu’le ve sizden olan ulu’l emre itaat ediniz”

Allah-u Teâlâ bu sebeple Peygamber (s.a.a)’e itaat edilmesinin emretmiştir ki; Allah’ın Resulü, masum ve paktır ve o, günah işlemeyi emretmez. Aynı şekilde Allah-u Teâlâ, Emir Sahiplerine itaat etmeyi emretmiştir; zira onlar, masum ve paktırlar ve günahı emretmezler.[4]

3. Müminlerin Emiri (a.s), Nehcü’l Belağa’da ismet meselesine işaret ediyor:

a) 147. Hutbede şöyle buyurur: “İmamlar (a.s), Allah’ın dinine ve O’nun emirlerine muhalefet etmezler ve bu bağlamda hiçbir ihtilafları yoktur. (Onlardan biri, dini hükümlerden habersiz olup bir diğeriyle çelişecek bir şekilde amel etmesi söz konusu olamaz).[5]

b) 131. Hutbede İmamdan bazı sıfat ve nitelikleri nefyederek şöyle buyururlar: “vela muattile lissünne,fe yühlike el-ümme” ümmetin helakine neden olan sünneti tatil eden birisi olamaz”. Yani Allah Resulü’nün sünnetini ve yöntemini boşa çıkaran bir kimse imam olamaz. Zira böyle bir kimse İslam ümmetini helak edecektir.”[6]

Bu ibarelerin imama tabi olmanın gerekliliğini ilan ettiği açıktır.

c) 105. Hutbede şöyle buyurur: “Ey insanlar! Kalp çırağınızı, öğüdüyle öğütlenmiş (yani söylediği öğütleriyle amel eden) bir kimsenin öğütleriyle aydınlatınız ve vücudunuzda var olan gönül kaplarınızı, suyu bulanık olmayan arı duru olan çeşmenin suyundan doldurunuz.”[7]

Masum İmamların (a.s) rivayetlerinde ismet konusu çeşitli bablarda bahsedilmiştir ve biz, bu kadarıyla yetiniyoruz.

İki. İmam Bakır (a.s) ve İmam Sadık (a.s) zamanında itikadi meselelerin diğer imamlardan daha çok söz konusu edilmesinin sebep ve etkenlerini şöyle özetleyeceğiz:

Siyasi açıdan İmam Bakır (a.s)’ın ve özellikle İmam Sadık (a.s)’ın dönemi, Beni Ümeyye hükümetinin zaaf ve karışıklık yaşadığı ve Abbasi oğulları’nın de güçlendiği bir dönemdi. O dönemde Ümeyye oğulları’nın pek çok siyasi sorunlara duçar olması sebebiyle, İmam’a ve Şialara (İmam’ı Seccad zamanı örneğinde olduğu gibi) baskı yapacak ve eziyet edecek fırsatı yoktu. Abbasiler de Peygamber ailesini himaye edileceği ve onların dökülen kanlarının intikamının alınacağı sloganı gölgesine sığınarak kudrete ulaşmak istediklerinden, İmam ve Şialara baskı yapmıyorlardı. Bundan dolayı bu zaman kesitinde İmamların ilmi ve kültürel faaliyet yapmaları için son derece güzel bir fırsat sayılıyordu ve kültürel özel şartlar, fırka ve mezheplerle yüz yüze gelme ve… gibi işlerin, bu meselelerin gerçeklik kazanmasında etkili olduğunun birer örnekleridir.[8]

 



[1] Bakara, 124.

[2] İbrahim, 35-36.

[3] Seyyid b. Tavus, Ali b. Musa, et-Taraif, Kum: Hayyam basımevi 1400 k, c. 1, s. 78.

[4] Selim b. Kays, Ebu Sadık, Kitabi Selim b. Kays, Kum: el-Hadi yayınevi 1415.

[5] Nehcü’l Belağa, Kum: Daru’l Hicret yayınevi, c. 1, s. 206.

[6] A.g.e.

[7] A.g.e.

[8] Daha fazla bilgi edinmek için bakınız: Pişvayii, Mehdi, Sire’i pişvayan, Kum: Müesseseyi İmam Sadık (a.s) 1374 şemsi, s. 353.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar