Gelişmiş Arama
Ziyaret
16449
Güncellenme Tarihi: 2012/05/12
Soru Özeti
Edison elektriği bulmakla insanlığa büyük bir hizmet sundu ve milyarlarca insan ondan yararlanmaktalar, ama ruhaninin bir köşede Kur’an okuması veya fıkıh, felsefe yahut tefsir dersi vermesinin topluma ne gibi bir tesiri ve faydası ver olmaktadır?
Soru
Bazen dışarıda şöyle söylüyorlar: Örneğin Edison elektriği bulmakla büyük bir hizmet sundu; milyarlarca insan da o hizmetten yararlanmakta, ama o ruhaninin (mollanın) bir köşede Kur’an okuması veya fıkıh, felsefe yahut tefsir dersi vermesinin topluma ne gibi bir tesiri ve faydası var olmaktadır? Veya bazen şöyle söylüyorlar; bir ruhani oturup ders okuyor ve en fazla risale yazıyor. Bu nasıl hizmettir? Ama örneğin Pastor insanlara ne kadar büyük hizmetler sundu. Onun yaptığı işle ne kadar hasta iyileşiyor. Buna benzer sözler çok söylenmekte sizin bunun gibi sözlere verilecek cevabınız nedir?
Kısa Cevap

İlimlerin kısımlandırılmasında ilahi ilimler rütbe ve makam bakımından birinci mertebeye sahiptir ve ilahi ilimlerde şu anda İlim havzalarında okutulmakta olan ilimlerdir ve bu ilahi ilimlerden sonra diğer ilimlere sıra gelmektedir.

Bize göre ruhani, üniversite hocaları, öğretmenler ve insani ilimler bilginlerinin işleri, sadece maddi yönde işlevli olan hizmetlerden daha da yüksektir (gerçi onların yaptığı işlerde kendi yerinde değerlidir). Zira insanların ruhi ve manevi ihtiyaçları maddi ihtiyaçlardan önceliklidir. Ruhaniyetin işi halkın ve toplumun ruhani ve manevi boyutunu yetiştirmektir. Eğer bir toplum, maddi açıdan kayda değer ilerleme sağlar, ama ahlaki ve maneviyat yönünden aşağıda kalırsa, o toplumun hiçbir değeri kalmaz. Belki de onun elde ettiği maddi şeyler topluma yarar sağlayacağı yerde tehlike oluşturan bir unsur konuma gelir. Bu nedenle âlim ve bilginlerin iş türleri farklıdır ve yargılamada onların işlerine mütenasip yapılmalıdır.

Ayrıntılı Cevap

Beşeri ihtiyaçlar maddi ve manevi olmak üzere iki boyutludur ve her fert yâda grup kendi istidat ve gücü oranında ikisinden birini seçmekte ve o alanda araştırma ve gayretle topluma hizmet etmek için çaba sarf etmektedir. Sizlerinde bildiği gibi, ilimlerin kısımlandırılmasında ilahi ilimler rütbe ve makam bakımından birinci mertebeye sahiptir ve ilahi ilimlerde şu anda İlim havzalarında okutulmakta olan ilimlerdir ve bu ilahi ilimlerden sonra diğer ilimlere sıra gelmektedir.

Bize göre ruhanilerin, üniversite hocalarının, öğretmenler ve insani ilimler bilginlerinin işleri, sadece maddi yönde işlevi olan hizmetlerden daha da yüksektir. Zira insanların ruhi ve manevi ihtiyaçları maddi ihtiyaçlardan önceliklidir. Ruhaniyetin işi halkın ve toplumun ruhani ve manevi boyutunu yetiştirmektir. Eğer bir toplum, maddi açıdan kayda değer ilerleme sağlar, ama ahlaki ve maneviyat yönünden aşağıda kalırsa, o toplumun hiçbir değeri olmaz. Ola ki onun elde ettiği maddi şeyler topluma yarar sağlayacağı yerde tehlike oluşturan bir unsur olabilir. Elbette biz burada tabii ve tecrübî ilimleri nakıs etme makamında değiliz, ama âlim ve bilginlerin iş türleri farklıdır ve aynı şekilde yargılamada onların işlerine mütenasip yapılmalıdır. Sizlerinde bildiği gibi Peygamberler halkın ruhi hastalıklarını deva etmek için geldiler: “Peygamber (s.a.a) seyyar bir tabiptir.  Şifa bağışlayan merhemlerini ve tedavi malzemelerini hazırlamış, kör kalpleri, sağır ruhları gördüğü her yerde onların tedavisine kayam eder. Müptela ve hasta olmuş olan halkları manevi ölümlerinden ve ruhani uçurumlarından kurtarmaya çalışır”.[1]

Allah-u Teala Kur’an-ı Kerim’de bu konu hakkında şöyle buyurmaktadır: “men ahayaha ke’ennema ehyannase cemi’a”.Her kim de birini yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır.”[2]

Bu ayeti kerimedeki bir insanı yaşatmaktan kasıt,  “yaşayan bir insanı yaratmak” veya “ölü birini yaşatmak” değildir. bilakis yaşatmaktan kasıt, akıl sahiplerinin örfünde ihya olarak sayılan şeylerdir. Akıl ehli bir tabibin bir hastayı iyileştirdiği veya bir dalgıcın boğulmak üzere iken birisini kurtardığı veyahut esir düşen birsini başka birisi tarafından düşmandan kurtarıldığında, felan kişi felan şahsı yaşattı (yahut ona yaşama hakkı verdi) derler. Allah-u Teâlâ’nın da yüce kelamı Kur’an’da böyleli tabirler kullanmıştır. Örneğin hakka doğru hidayeti ihya saymış ve şöyle buyurmuştur: “eve men kane meyyiten fe’ehyeynaha ve ce’alna lehu nuren yemşi bihi finnas” “Ölü iken dirilttiğimiz ve kendisine, insanlar arasında yürüyeceği bir nur verdiğimiz kimsenin durumu.”[3]

Eğer soruda sorulduğu şey doğru olmuş olsaydı, şöyle bir netice almamış gerekirdi: Çocuklarını iyi terbiye eden anne ve baba, işi gücü insani ilimlerle olan öğretmen ve üniversite hocaları insan toplumları için faydalı bir hizmet yapmamış. Faydalı işler sadece maddi alanda bir eser tevlit edebilen kimseler yapmıştır. Ama bu tür bir yargı ve kazavet kesinlikle doğru değildir. 

Bu nedenle ruhaniyetin işini risaleti doğrultusunda değerlendirmek ve tahlil etmemiz gerekmektedir, başkalarının yargıladığı gibi değil, eğer öyle olursa (hâşâ) ilahi Peygamberlerin, imamların, büyük âlim ve ariflerin de halka müspet ve kayda değer bir şey sunmadıklarını söylememiz gerekir.     

 


[1] “Nehcü’l Belaga”, s: 156, Beni Ümeyye Fitnesi.

[2] Maide Suresi, 32. ayet

[3] Tabatabai, Seyyid Muhammed, “El- Mizan”, Tercüme Musa Hemdani,Kum: İntişaratı İslami, c: 5, s: 317.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Tevrat ve İncil’de beş ferdin isimleri zikredilmiş midir?
    27447 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    Bazı hadislere göre Peygamber-i Ekrem (s.a.a), İmam Ali (a.s), Hz. Zehra (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin’den (a.s) ibaret olan aba ehli beş ferdin isimleri İncil ve Tevrat’ta zikredilmiştir. Bu cümleden olmak üzere İmam Rıza’nın (a.s) Caslik (kilise önderlerinden bir fert) ve Rasu’l-Calut (Yahudilerin önderi) ...
  • Kartlar, kumar aletlerinden midir?
    6176 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Sorunuz taklit mercilerinin bürolarına gönderildi ve aşağıda şimdiye kadar elimize ulaşan cevapları yayınlıyoruz.Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu: Kartlar örfte kumar aletlerinden sayılmaktadır ve onunla oynamak her halükarda hatta bahis şartı olmazsa bile haramdır. Hz. Ayetullah Mekarim Şirazi’nin ...
  • Din neden siyasete müdahale eder?
    12471 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Dinin siyasetten ayrı olduğu görüşü, insanın değişik hayat alanlarında dinin rolünü silme ve minimum dereceye indirmeyi savunur. Bu görüş esasınca insan akıl ve bilim aracılığıyla kültür, siyaset, hukuk, ekonomi, iletişim, adap ve birlikte yaşam kanunlarını öğrenip yasalaştırabilir ve hayatı idare etmede dinin müdahale etmesine bir gerek yoktur. ...
  • Hz. Adem (a.s)’ın çocukları kimlerle evlendiler?
    51967 Kur’anî İlimler 2010/03/07
    Hz. Adem (a.s)’ın çocuklarının evlenmesi konusunda İslam alimleri arasında iki görüş vardır: 1-     O zamanlar Allah tarafından kız ve oğlan ...
  • Rad suresinin 31. Ayetin “Kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an olacak olsaydı (o yine bu kitap olurdu). Fakat bütün emir yalnız Allah’ındır” açıklaması nasıldır benim için açıklar mısınız?
    11568 Tefsir 2012/02/15
    Şu ayetten “kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an olacak olsaydı (o yine bu kitap olurdu). Fakat bütün emir yalnız Allah’ındır” maksadın ne olduğu konusunda müfessirler tarafından iki görüş ortaya atılmıştır:1-
  • Musa Mubarka’nın yaşamı hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
    6954 تاريخ بزرگان 2010/12/28
    Ebu Cafer Musa Mubarka’, İmam Muhammed Cevad b. Ali Rıza b. Musa b. Cafer’in (a.s) oğludur. O, h.k. 296 yılının rebiü’s sani’ ayında vefat etmiştir.[1]Umdet-ut Talib kitabında onun hakkında şöyle yazılıdır: O, İmam ...
  • Oruç insan üzerinde ne gibi eğitici eserler bırakır?
    7212 Pratik Ahlak 2012/05/12
    Oruç, nefsin tehzip (ruhi temizlik) ve tezkiyesi için bir çeşit alıştırma ve insanın kendi nefsine tasallutunun tahakkuku için uygun bir yöntem ve nefsanî heveslerle mücadeledir. Oruç, ferdi ve içtimai iki boyutta olmak üzere, insanın bedensel boyutta bıraktığı eserlerin yanı sıra insanın ruhi boyutunda da eğitici ...
  • Acaba Allame Meclisi Safeviye hükümetinin övücüsü müydü? Yoksa dinin tebliğcisi miydi?
    8163 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Şia âlimlerinin Safeviye hâkimleri ya da diğer yöneticilerle işbirliği içinde olmaları bu hâkimlere meşruiyet vermek veya onları teyit etmek cihetiyle değil, Şia Mezhebi ve Şia camiası için son derece olumlu faydaları olan toplumsal ve dini maslahatları dikkate almaları cihetiyledir.Allame Meclisinin siyasi kimliği ve siyasi faaliyetlerine yapılan eleştiriler onun Safevi ...
  • İnsanın bilgisi nispî midir yoksa mutlak mıdır?
    7603 Yeni Kelam İlmi 2011/08/17
    Göründüğü kadarıyla nispî bilgi ve mutlak bilgi hakkında hissî ve tecrübî örnekler ile aklî örnekler arasına fark koymamız gerekmektedir; zira hissî ve tecrübî örneklerde bilgimizin nispî ve sadece özel hususların tecrübe edilmiş olması mümkündür. Bazı hususlarda his ve tecrübenin hata yapması muhtemeldir. Ama aklî hususlar böyle değildir; zira aklî ...
  • Ebu Süfyan zorlamayla mı Müslüman oldu?
    7411 Tarih 2014/05/28
    Hiçbir muteber tarihi kaynakta Mekke fethinden önce Ebu Süfyan’ın Müslüman olması nakledilmemiştir. Ancak Ebu Süfyan önderliğindeki Kureyş kâfirlerinin merkezi karargâhı ve siyasi başkentinin düşmesinden sonra o ve kendisi gibi düşünenler Müslüman olduklarını ilan etmişlerdir. Doğal olarak bu, onların Müslümanlığının bir tür mecburiyetten kaynaklandığına delalet etmektedir. Kendilerinin sonraki ...

En Çok Okunanlar