Gelişmiş Arama
Ziyaret
17422
Güncellenme Tarihi: 2012/05/19
Soru Özeti
Peygamber Efendimize (s.a.a) göre başkalarına hediye vermenin adabı nasıldır?
Soru
Peygamber Efendimize (s.a.a) göre başkalarına hediye vermenin adabı nasıldır?
Kısa Cevap

Hediye vermek ve almak Peygamber Efendimizin (s.a.a) ameli siresinde vardı. Ama Peygamber Efendimizden (s.a.a) gelen rivayetler esasınca hediye verme işi kendi ve diğerlerine meşakkat ve zahmeti beraberinde getirmemelidir; zira bu işteki hedef ünsiyet ve ülfet oluşturmaktır ve eğer onun adap ve şartlarına riayet edilmezse uygun olan neticeye ulaşılamaz.

Ayrıntılı Cevap

Dini öğretilerde vurgulanan emirlerden bir tanesi de başkalarına hediye vermektir; elbette şu konuya da belirtmemiz gerekmektedir ki hediyenin dini metinlerdeki mefhumu maddi hediyeler dairesinden daha geniştir ve manevi hediyeleri de kapsar.

Peygamber Efendimizden (s.a.a) bu konu hakkında çok fazla rivayet nakledilmiştir ki onlardan bir kaçını zikredeceğiz:

 

1. Peygamber Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur:  “İnsanın Müslüman kardeşine yönelik şereflilik ve büyüklüğü, onun kendisine veren hediyeyi kabul etmesi ve yanında mevcut olan şeylerden ona hediye etmesidir. (Elbette) onun (hediye vermek) için kendisini zahmete düşürmemelidir.”sonra şöyle buyuruyor: "Ben bu konuda kendini meşakkate atanı sevmem.”[1]

Bu rivayette Peygamber Efendimiz (s.a.a) hediye vermeyi ve hediye almayı Müslüman bir kimsenin şerefliliğine delalet eden niteliklerden saymaktadır.  Rivayette işaret edilen bir diğer zarif nokta da hediye vermek meşakkat ve zahmete neden olmamalıdır. Dolayısıyla hediye seçerken mali gücünde göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Hediye bu özellik ve nitelikten yoksul olduğunda “hediye”, hediyenin kendisinde nazara alınan maksadın dışına çıkar ve faklı yere yani “tekellüfe” (kendini zora sokma) saplanmış olur.

2. İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Peygamber Efendimiz (s.a.a) hediyeleri kabul ederdi, ama sadaka almaktan kaçınırdı ve şöyle derdi: Birbirinizle hediyeleşin; zira hediye kırgınlıkları yok eder ve derin kin ve düşmanlıkları da ortadan kaldırır.”[2]

3. İmam Rıza (a.s) babaları ve ceddinin sözünden naklederek şöyle buyurmaktadır: “Peygamber efendimiz (s.a.a) hediyeyi severdi ve onun için hoşnut idi ve talep ediyordu ve onun karşılığında telafi etmek için hediye veriyordu.”[3]

4. Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Hediye üç çeşittir: Birincisi başkasının hediyesi karşılığında verilen hediye,  diğeri arabuluculuk hediyesi ve üçüncüsü Allah rızası için hediye.”[4]

5. Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Eğer bir inek veya koyun paçasını yemeye bile davet edilsem kabul ederim, eğer bana bir paça bile hediye edilse onu kabul ederim.”[5]

Peygamber efendimiz (s.a.a) inek veya koyun paçasını örnek olarak zikretmişlerdir ve maksat ise değeri az olan bir şeyi bile bana hediye etseler kabul ederim.

6. Peygamber Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Hediye tabaklarını geri döndürmede acele edin; zira (karşı taraf hediye verdiğinden dolayı pişman olmadan) yine size hediye getirmesine sebep olur.”[6]

7. İmam Rıza (a.s) ecdadı ve ceddi Allah Resulünden (s.a.a) şöyle rivayet etmektedir ki şöyle buyurdular: “Hediyeleşmek güzel şeydir; zira sorunların kilididir.”[7]

Hediye hakkında zikrettiğimiz rivayetlerden şu neticeler alınabilinmektedir; her ne kadar bu amel önemli bir yere sahip olmakta ve Allah Resulü de (s.a.a) teşvik etmektedir; ama onun için zikredilen adap, şart ve özelliklerine teveccüh edilmesi gereklidir; zira hediye verme ve almadaki asıl hedef ünsiyet, muhabbet oluşturmak ve dargınlıkların ortadan kalkması vb.. içindir.

 

 


[1] Tabersi, Ali bin Hasan, Mişkatu’l Envar”, Kitaphane-i Hayderiye, Necef, 1385 h.k, s: 219,

[2] a.g.e

[3] a.g.e

[4] Küleyni, Muhammed bin Yakup, “El- Kafi”, c: 5, s: 141

[5] Saduk, Muhammed bin Ali, “Men la Yehduru’l Fakih”, Kum: İntişaratı camiayi muderrisin, 1413 h.k, c: 3, s: 299,

[6] a.g.e, s: 300

[7] Saduk, Muhammed bin Ali, “Uyunu Ahbaru’r Rıza (a.s)”, İntişaratı cihan, 1378 h.k. c: 2, s: 74, hadis 342,

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Niçin Hz. Mehdi (a.s) gaybet döneminde insanların hidayeti için bir kitap te'lif etmiyor?
    10828 Eski Kelam İlmi 2011/05/23
    Şimdi gaybet döneminde yaşıyoruz; bu dönem genel naiplerin dönemidir. Bu dönemde Şia'nın hidayeti gerekli şartları haiz Şia'nın büyük fakih ve alimlerinin üzerinedir. Ama bu dönemde Hz. Mehdi'nin insanların yararlanmaları için niçin bir kitap telif etmediği konusuna gelince bunun çeşitli nedenleri olabilir. Örneğin:
  • Allah kelimesinin lügatteki anlamı ndedir?
    12909 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    Farçada "huda" kelimesiyle karşılık bulmuş olan mübarek "Allah" kelimesi has isim ve Allahın en kapsamlı isimlerindendir. Hz Ali (a.s.) "Allah" kelimesinin anlamı hakkında şöyle buyurmuş: "Allah yaratıkların kendisinde şaşkılıkta kaldığı ve kendisine aşık oldukları bir mabud anlamını veriyor. Gözlerden gizli olan ve akılların (künhi zatiını) derk edemedikleri ...
  • Yoga-Zen konsantrasyonu (meditation) hakkında görüşünüz nedir?
    10228 Pratik Ahlak 2010/10/12
    Bu tekniği yapanların iddiasına göre konsantrasyon egzesizi yapmak, bizi şaşırtıcı bir şekilde düşüncelerimizin arasında yolculuk yapmamızı sağlıyor. Onun, daha sağlıklı, ıztrapsız, endişesiz bir yaşam sağlaması, yorgunluğu gidermesi gibi birçok faydalar vardır. Ve bizi zihnin çeşitli safhalarına ve farkındalığa ulaştırıyor.Konsantrasyon, ...
  • “Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir” şeklindeki ayetin anlamı nedir?
    34702 Tefsir 2015/06/18
    Kelam ilminde insanın kendiişlerinde ihtiyar sahibi olduğu gerçeği kesin delillerle ispat edilmiştir. Kuranın öğretileri de bu hakikatten farklı değil ve bu hakikati teyit ediyor. Ancak şu var ki kuranın bazı ayetleri diğer bazılarını tefsir ediyor konumda olduğunu bilmek lazım. Dolayısıyla ayetlerin gerçek anlamlarını elde edebilmek için konuyla ...
  • Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamının önemli bölümlerini Kur’an ve rivayetler esasınca açıklar mısınız?
    14536 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamı üç belirgin aşamada söz konusu edilebilir: 1. Nübüvvetten önceki dönem. 2. Nübüvvet ve putperest Babil kavmiyle mücadele dönemi. 3. Babil’den hicret edip Mısır, Filistin ve Mekke topraklarında faaliyet gösterdiği dönem.1. İbrahim (a.s)’in doğduğu yer ve çocukluğuİbrahim (a.s), “Babil” topraklarında dünyaya geldi. İbrahim (a.s)’in doğumundan ...
  • Neden İslam dininde evlat boşanma durumunda erkeğe verilir?
    3787 Koruma 2019/06/15
    Öncelikle bu soruda kast edilen ifadenin incelenmesi gerekir. Eğer kastınız evladın intisabı ise İslam dininde evladın intisabı erkeğe olduğu gibi kadınadırda. Bu konu tamamen açık ve nettir. Örneğin mahremiyet, miras, akrabalık,... erkeğe özgü değildir. Bütün bu bağlar kadın içinde söz konusudur.[1] Ama eğer kastınız ...
  • Dinin usul ve fürû’u Masum İmamların (a.s) hadislerinden mi alınmıştır? Eğer böyle ise lütfen kaynak gösteriniz. Değilse ne zaman ve kimin tarafından böyle bir ayırım yapılmıştır?
    9700 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Dinin usul ve fürû’unun şu anda ki şekli Masum İmamların (a.s) hadislerinden alınmamıştır. Din ilimleri alimleri, dini öğretileri bu şekilde bölümlere ayırmışlardır. Bu iki asıl’ın geçmişi hicri birinci yüzyılın ikinci yarısına dayanmaktadır. Ama bu ismi (usul-u din) kimin verdiği tam olarak belli değildir. Böyle ilmi konular genellikle alimlerin ...
  • ben kasetlerden ve has şirketlere ait sd.lerden kopyalama yapıyordum. Şirketleri tanımadığımı dikkate alarak onların hakkını nasıl eda edebiliyorum?
    6249 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/06/18
    Kopyalama ve manevi haklar noktasında değerli mercilerin görüşleri farklıdır. Ayetullah, İmam Humeyni, Tebrizi, Sistani, ve Safi hazretleri şuna inanmaktadırlar: yazılım türü bir şeyi icat etmek usulen üretkenine hak icat etmiyor ve dolayısıyla sahiplerinden izin almaksızın kopyalamaları ve çoğaltması caizdir. Ayetullah Hamenei, Behcet, ve Vahit hazretleri şöyle diyorlar: ...
  • Dine dayalı ahlakın manası nedir?
    11239 Yeni Kelam İlmi 2012/06/16
    Din ve ahlak arasındaki ilişki bağlamında ahlaki değerlerin temelleri hususunda iki genel bakış vardır: 1. Ahlak dinden bağımsız bir disiplindir ve din bir ile ilişkisi yoktur. 2. Ahlak din, iman ve Allah’a inanmayla bağlantı kurmaksızın gerçekleşmez. Batı toplumlarında bu konu geniş ...
  • Acaba Kuran-ı Kerim'de sırat köprüsüne işaret edilmiş midir?
    50484 Kur’anî İlimler 2009/05/13
    “Sırat köprüsü” kelimesi Kuran-ı Kerim'de geçmemesine rağmen bazı rivayetlerde bu kelime açıklanmıştır; örneğin İmam Sadık (a.s), Fecir Suresi’nin 14. ayetindeki “Mirsad” kelimesinin tefsirinde, onu cehennemden geçen bir köprü olarak beyan etmiştir.Konunun açıklığa kavuşması için, “sırat” kelimesi hakkında bazı noktaları açıklayacağız. “Sırat” yol anlamına gelmektedir ve bazı ayetlerde geçen “sırat-ı ...

En Çok Okunanlar