Gelişmiş Arama
Ziyaret
21463
Güncellenme Tarihi: 2012/05/12
Soru Özeti
Peygamber Efendimizin (a.s.s) mubarek dişinin kırılmasından sonra Üveysi\'n, kendisi de kendi dişini kırdığı şeklinde söylentiler derde doğru mudur? Üveys Karani\'nin hayatı ve şahsiyeti hakkında bilgi verebilirmisiniz?
Soru
Toplum arasında Üveys hakkında şöyle söylenilir; Peygamber\'in (s.a.a) dişinin kırıldığını işittiğinde O da kendi dişini kırıyor. Böyle bir durum gerçekten meydana gelmiş midir? Gerçekten Peygamber (a.s.s) de onu, yaptığı bu olaydan ötürü övmüş müdür?
Kısa Cevap

Künyesi Ebu Amr olan Üveys Bin Amir Muradi Karani, tabiinlerin büyüklerinden olup ünlü zahitlerdendi. Öyleki, ühdü, takvası ve ahlaki faziletleri havas ve avam için emsal olmuştu.

Üveys, İslam Peygamber'i (a.s.s) zamanında iman getirmiş Onun ziyaretine muvaffak olmadı. Annesine itiatkar oluşu nediyle Medine'den giri dönmüştü. O aslen Yemen ehalisinden idi. Ama Ömer'in hilafeti döneminde Küfe'ye yerleşmişti. Müminlerin Emiri Hz.Ali'nin (a) vefadar yarenlerinden olan Üveys, İmama biat etmiş ve ölümü pehasına onun vilayetini savunmuştu.

Ancak Üveys'e nisbet edilen dişini kırma olayı şüphelidir ve ortaçağın bir kaç tarihçisinden başka kimse değinmemiştir.

Ayrıntılı Cevap

Meselenin doğru olup olmadığına girmeden önce, Üveys Karani'nin hayatı ve şahsiyetine bir kaç bölümde kısaca değinelim:

a)  Künyesi Ebu Amr[1] olan Üveys Bin Amir Muradi Karani, tabiinlerin[2]  büyüklerinden  olup ünlü zahitlerden idi.[3] Öyleki, zühdü, takvası ve ahlaki faziletleri havas ve avam için emsal olmuştu.

Üveys, İslam Peygamber'i (a.s.s) zamanında iman getirmiş Onun ziyaretine muvaffak olmadı. Annesine itiatkar oluşu nediyle Medine'den giri dönmüştü.[4] O köken olarak Yemen ehalisinden idi. Ama Ömer'in hilafeti döneminde Küfe'ye yerleşmişti.[5] Müminlerin Emiri Hz.Ali'nin (a) vefadar yarenlerinden olan Üveys, İmama biat etmiş ve ölümü pehasına onun vilayetini savunmuştu.[6]

Nakledildiğine göre, Müminlerin Emiri Hz.Ali (a) ilk gördüklerinde onu nurani simasından tanımış ve şöyle buyurmuştu: '' Sen Üveys olmalısın? O da evet, ben Üveysim şeklinde cevap verdi. Hz. Ali Buyurdu: sen Karani olmalısın? O Dedi: evet,ben Üveysi Karani'yim.''[7]

b) Üveys'in Peygamber (a.s.s) nezdindeki makamı ve manevi değeri hakkında bir kaç hadisi zikretmekle yetineceğiz.

Resulullah (a.s.s) iştiyakla onu görmeyi istiyordu ve şöyle buyururdu: '' Karen tarfından cennet esintileri geliyor. Ey Üveys! Nekadar muştakım sana! Bilin! Her kim onu görürse selamımı ona iletsin.''[8] Üveys Karani kimdir? Sorulduğunda, Resul'i Ekrem (a.s.s) buyurdu: '' O, ismi bilinmeyen bir şahıstır. Sizden gaip olduğunda onu bulma peşinde değilsiniz. Aranızda olsaydı hesaba almazdınız. Ama bilinki; onun şefaati sayesinde iki –kalabalık- kababile olan Rabia ve Mudır'in sayısı kadar –insan- cennete girecektir.O beni görmedi ancak,bana iman etmiştir ve nihayetinde benim hak halifem ve ardılım (Ali Bin Ebi Talib'in) süvarileri arasında Sıffin'de şehadete erişecektir.''[9] Müminlerin emiri Hz. Ali (a),Resulullah'ın (a.s.s) kendisine şöyle buyurduğunu nakleder: '' Ümmetimden, kendisine Üveysi Karani denilen bir zatla görüşeceğim. O, Allah ve Resulü'ne taraftar olan hizbullah gurubundandır. Onun ölümü, Allah yolunda şahadettir. Onun şefaati ile, Rabia ve Mudır kabilelerinin ferdleri sayısınca kişi, cennete girecektir.''[10]

c) Üveys, emsal teşkil edecek bir zühde ve takvaya sahibi ve müminlerin emiri Hz. Ali'nin (a) seçkin ve üst düzeydeki yarenlerinden biriydi. Nitekim Fazl Bin Şazan onu, diğer bazı zahidlerden daha üstün olduğunu belirtmiştir.[11]

Peygamber (a.s.s) Üveys'in zühdü hakkında buyurmuştur: '' Ümmetimin arasında bazı ferdler varki; elbiseleri olmadığı için, mescide nemaz kılmak için gelemezler. İmanları halktan yardım istemelerine engeldir. Bu ferdlerden biride Üveysi Karanidir.''[12]

O, geceleri raz-u niyazla ihya eden ve çok ibadet eden biriydi.[13]

Üveys'in İmam Ali'nin (a) komutasında Sıffin savaşında şehid[14] düştüğü, tarihçiler arasında yaygındır.[15]

Ancak, Peygamber (a.s.s) kâfirlerle muharebe halindeyken mubarek dişinin kırılmasından sonra Üveys'in kendi dişini kırma olayı kaynakların çoğunda söz konusu edilmemiştir. Bazı kaynaklarda; Üveys, Hz. Resulullah'ın (a.s.s) mubarek dişinin kafirler terafından kırıldığını duyunca ona ittiba edebilmesi için[16] bütün dişlerini kırdığına işaret edilmesi hem sened açısımdan hemde içerik açısından şüpeli bir konudur.

 

[1] Zehebi,Şemsuddin Muhammed b.Ahmed, ''Tarihu'l İslam'', Lübnan/Beyrut,Daru'l Kitabu'l Arabi,  1413 k. , İkinci baskı, c.3, s.555

İbni Esir,İzzuddin b. El'esir Ebu'l Hasan Ali b.Muhammed, ''Esedu'l Gabe'', Lübnan/Beyrut, Daru'l Fikr, 1409 k., c.1, s.179

Ebu Cafer Muhammed b.Cerir Etteberi, ''Tarihu-Ttabberi'', Lübnan/Beyrut, Daru-Tturas,İkinci baskı, 1387 k. c.11,s.662

[2] İbni A'semu'l Kufi,Ebu Muhammed Ahmed b.A'sem, ''El'futuh'' , Lübnan/Beyrut, Daru'l Edva,Birinci baskı,1411 k. , c.2,s.544,545

''Tarihu'l İslam'', c.3,s.555,    ''Siretu'l A'lamü'n - Nubela'' ,c.5,s.34,  Şu kaynaktan alımtı yapılmıştır; ''İmam Ali'nin (a)Ashabı'',Seyyid Asgar Nazım Zade-i Kumi, c.1,Üveysi Karani Bölümü. ''Esedu'l Gabe'',c.1,s.179

[3]  ''Tarihu'l İslam'' ,s.3,c.555  ''Usdu'l Gabe'',c.1,s.179

[4] İbnu Hacere'l Askalani,Ahmed b.Ali, ''el'İsabe'', Lübnan/Beyrut, Daru'l Kutubi'l İlmiyye,1415 k.,Birinci Baskı, c.1,s.159

[5]  ''Usdu'l Gabe'', c.1,s.179,  ''Tarihu'l İslam'', c.3,s.556  ''El'isabe'',c.1,s.359

Zerkeli,Hayruddin, ''el'alam'',  Lübnan/Beyrut, Daru'l İlmi Lil'melayin,1989m.,İkinci Baskı,c.2,s.32   ''Siretü'n -Nubela'',c.5,s.70

[6] Bkz: Şeyh Mufid, ''Neberd-i Cemel'', İran/ Tahran, Çevri: Mahmud Damgani,Neşri-Ney,1383ş. İkinci Baskı, s.59

[7] Kaşi,Muhammed b.Ömer b.Abdulaziz, ''Ricali-Kaşi'' ,Muesseseyi-Neşri-Danışgahi-Meşhed, 1490k. S.59

[8] İbni Şazan Kumi,Ebu'l Fazl Şazan b.Cabrail, ''El'fadail'',İran/Kum,Neşr-i Razi,1363ş.,İkinci Baskı, s.107

Meclisi,Muhammed Bakır, ''Biharu'l Envar'',Lübnan/Beyrut, Daru'l İhyau-Tturasi'l Arabi,1403k.İkinci Baskı, c.43, s.403

Şeyh Hurr Amuli,Muhammed b.Hasan, ''İsbatu'l Hudat Binnususu Ve'l mucizat'',Lübnan/Beyrut, Neşr-i E'lemi, 1425k., Birinci Baskı, c.3, s.46

[9]  ''El'fadail'',s.107   ''Biharu'l Envar'',c.42, s.155

[10] Mufid,Muhammed b.Muhammed, ''El'irşad Fi Marifet-i Hucecillah Alel'ibad'' , İran/Kum,Kongirey-i Şeyh Mufid,1413k., Birinci Baskı, c.1,s.316

Tabersi,Fazl b. Hasan, '' İ'lamu'l Vera Bialami'l Huda'', İran/Tahran,Neşri -İslamiyye, 1390k., Üçüncü Baskı, s.170   ''Biharu'l Envar'',c.42, s.147

[11]  ''Ricalu'l Kaşi'',s.98  ''Eshabi-İmam Ali (a)'',c.1

[12]  ''El'isabe'',c.1,s.361  ''Hilyetu'l Evliya'' ,c.2, s.84   ''Siretu-Alami-Nnubela'' ,c.5,s.76

[13]  ''Hilyetu'l Evliya'',c.2,s.87      ''Siretu-Alami-Nnubela'' ,c.5,s.77

[14]  Meşhur olmayan görüşe göre o,deylem savaşında şehid oldu ve türbesi Kazvin'in en yüksek dağındadır.(Mustevfi Kazvini,Hamdullah b.Ebi Bekir b.Ahmed, ''Tarihi-Güzide'', Tahkik: Abdulhüseyin Nevayi, İran/Tahran, Emir Kebir, Üçüncü Baskı,1364ş.,s.630)

[15]  ''El'isabe'' ,c.1,s.359   ''Esedu'l Gabe'',c.1,s.180  ''Tarihu'l İslam'',c.3,s.556

''Tarihu-Ttaberi'' , c.11,s.662  ''Tarihi-Güzide'',s.631

El'munkari,Nasr b.Muzahim, ''Vak'atu-Ssıffin'' ,Tahkik: Harun,Abdusselam Muhammed, Mısır/Kahire, El'muessesetu'l Arabiyyetu'l Hadise,1404k.,İkinci Baskı

Ettemimiy-i Ssem'ani,Ebu Said Abdulkerim b.Muhammed b.Mansur, ''El'ensab'' ,Tahkik: El'muallim El'yemani,Abdurrahman b.Yahya, Hayder Abad, Meclis-u Dairetu'l Maarifu'l Osmaniyye, 1382k., Birinci Baskı, c.10,s.392

Sıpt b.Cevzi, ''Şerh-i Hal Ve Fadail-i Handan-i Nübüvvet'', Çeviri: Muhammed Rıza Atai, İran/Meşhed, Neşr-i Astani-Kudsi-Razevi, 1379ş. Birinci Baskı, s.115

[16] ''Tarihi-Güzide'',s.630

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17011 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Zatı âlinizin Kur’an’ın tahrif edildiği hadisler konusundaki görüşünüz nedir?
    5973 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu bağlamdaki görüşü şöyledir: Kur’an’ın tahrif edildiğini söyleyen hadisler ya senet bakımından zayıftırlar ya da sadır olma cihetinden hüccet değildirler veya delaletleri kabul edilebilinir durumda değildir. Kur’an-ı Kerim hiçbir zaman tahrif olmamış ve olmayacaktır. Kur’anın tahrif ...
  • Hangi ameller insanı güzel ve nuranî kılar?
    11448 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik zahirî güzellik ve batınî güzellik diye iki kısma ayrılır. Muteber ve mütevatir rivayetler açısından insanın batınî güzelliğini sağlayan bazı etkenler sabır, tahammül, vakar, sükûnet, takva ve sakınmadan ibarettir. Aynı şekilde rivayetlerde insan yüzünün nuraniyet ve güzelliğini sağlayan birçok amil zikredilmiştir. Abdest, az ...
  • İnsan olağan üstü işler yapabilir mi? Bu tür işleri yapmanın faydası nedir?
    10290 Teorik İrfan 2009/09/07
    Sizin işaret ettiğiniz şey, insanın ruhi güç kazanmasının sayesinde gerçekleşir; bu ruhi güç bazen dinin emirlerine uyarak ve şer’i riyazetler çekerek kazanılır; yani insan Allah’a yakınlaşarak İsm-i A’zama sahip olur. Bu güç sayesinde maddi alem üzerinde etkili olabilir ve iradesiyle bir takım işler yapar. Ancak bazen de ...
  • Musa (a.s.) Kısasının Kuranda Tekrar Edilmesinin hikmeti nedir?
    10556 Tefsir 2015/05/20
    Hazreti Musa’nın (a.s.) kur’anı kerimde tekrar edilmesinin hikmeti için hatırlatmalıyız; evvelen; Anlamsız ve lağviyete (boş) neden olacak kâmilen bir tekrar söz konusu değildir. Belki her surede, o surede zikir edilenin muhteva ve içeriğe uygun olan kıssanın kısmına işaret edilmiştir. Saniyen; kuranı kerimde hazreti Musa’nın (a.s.) hayatının diğer ...
  • Acaba humsu ve seyitlere ait olan hakkı taklit merciinin izni olmadan ödemek caiz mi?
    8976 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    6091 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Ziyaret-i Aşura’da ki ‘Beri’tu ilellah ve ileykum minhum’ (Önce Allah’a sonra size onlardan dolayı beri oluyorum) cümlesinde Allah’a ve masumlara beri olmak ne demektir?
    6433 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/03/03
    Beraet lügatte birinden veya bir şeyden ayrılmak, uzaklaşmak manasına gelmektedir. Bu manalar eğer ‘İla’ ile birlikte olmazsa beraet için kullanılır. Ama ‘İla’ ile birlikte olursa bizarlık manasının yanı sıra sığınma manası da vermektedir. Buna göre ziyaretteki sığınma cümlesinin manası şöyle olur: Hak Teala’ya ve siz Ehl-i Beyt’e (a.s) ...
  • Peygamber (s.a.a) ve İmamların (a.s) cariye ve kölelere sahip olmaları kölelik sistemini benimsemek değil midir?
    19729 Eski Kelam İlmi 2009/07/04
    Kölelerle evlenme, onlarla mahrem olma, mukatebe (kölelerin özgürlük anlaşması) vs. hükümlerin Kur’an’da gelmesi Peygamber (s.a.a)’in zamanında köleliğin olduğunu ispat etmektedir, ama belirtmek gerekir ki, İslam’ın köleleri azat etmek için çok kapsamlı projeleri vardır. Bu projenin neticesinde bütün köleler zamanla özgürlüklerine kavuşmuşlardırlar. ...
  • Derslerimin Cuma namazına denk gelmesi nedeniyle Cuma namazını kılamamaktayım. Bunu telafi etmek için ne yapmalıyım?
    9607 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/11/17
    Değerli kullanıcı! İmam Zaman’ın (a.c.f) gıyabı döneminde Cuma namazı taklit mercilerinin çoğunluğunun fetvasına göre seçimli bir farzdır; yani yükümlü Cuma gününde şartlar mevcut ise Cuma namazını veya öğle namazını kılmada özgürdür. O halde eğer bir kimse Cuma namazını kılarsa, öğle namazını kılmasına gerek kalmaz. Elbette ...

En Çok Okunanlar