Gelişmiş Arama
Ziyaret
21547
Güncellenme Tarihi: 2012/05/12
Soru Özeti
Peygamber Efendimizin (a.s.s) mubarek dişinin kırılmasından sonra Üveysi\'n, kendisi de kendi dişini kırdığı şeklinde söylentiler derde doğru mudur? Üveys Karani\'nin hayatı ve şahsiyeti hakkında bilgi verebilirmisiniz?
Soru
Toplum arasında Üveys hakkında şöyle söylenilir; Peygamber\'in (s.a.a) dişinin kırıldığını işittiğinde O da kendi dişini kırıyor. Böyle bir durum gerçekten meydana gelmiş midir? Gerçekten Peygamber (a.s.s) de onu, yaptığı bu olaydan ötürü övmüş müdür?
Kısa Cevap

Künyesi Ebu Amr olan Üveys Bin Amir Muradi Karani, tabiinlerin büyüklerinden olup ünlü zahitlerdendi. Öyleki, ühdü, takvası ve ahlaki faziletleri havas ve avam için emsal olmuştu.

Üveys, İslam Peygamber'i (a.s.s) zamanında iman getirmiş Onun ziyaretine muvaffak olmadı. Annesine itiatkar oluşu nediyle Medine'den giri dönmüştü. O aslen Yemen ehalisinden idi. Ama Ömer'in hilafeti döneminde Küfe'ye yerleşmişti. Müminlerin Emiri Hz.Ali'nin (a) vefadar yarenlerinden olan Üveys, İmama biat etmiş ve ölümü pehasına onun vilayetini savunmuştu.

Ancak Üveys'e nisbet edilen dişini kırma olayı şüphelidir ve ortaçağın bir kaç tarihçisinden başka kimse değinmemiştir.

Ayrıntılı Cevap

Meselenin doğru olup olmadığına girmeden önce, Üveys Karani'nin hayatı ve şahsiyetine bir kaç bölümde kısaca değinelim:

a)  Künyesi Ebu Amr[1] olan Üveys Bin Amir Muradi Karani, tabiinlerin[2]  büyüklerinden  olup ünlü zahitlerden idi.[3] Öyleki, zühdü, takvası ve ahlaki faziletleri havas ve avam için emsal olmuştu.

Üveys, İslam Peygamber'i (a.s.s) zamanında iman getirmiş Onun ziyaretine muvaffak olmadı. Annesine itiatkar oluşu nediyle Medine'den giri dönmüştü.[4] O köken olarak Yemen ehalisinden idi. Ama Ömer'in hilafeti döneminde Küfe'ye yerleşmişti.[5] Müminlerin Emiri Hz.Ali'nin (a) vefadar yarenlerinden olan Üveys, İmama biat etmiş ve ölümü pehasına onun vilayetini savunmuştu.[6]

Nakledildiğine göre, Müminlerin Emiri Hz.Ali (a) ilk gördüklerinde onu nurani simasından tanımış ve şöyle buyurmuştu: '' Sen Üveys olmalısın? O da evet, ben Üveysim şeklinde cevap verdi. Hz. Ali Buyurdu: sen Karani olmalısın? O Dedi: evet,ben Üveysi Karani'yim.''[7]

b) Üveys'in Peygamber (a.s.s) nezdindeki makamı ve manevi değeri hakkında bir kaç hadisi zikretmekle yetineceğiz.

Resulullah (a.s.s) iştiyakla onu görmeyi istiyordu ve şöyle buyururdu: '' Karen tarfından cennet esintileri geliyor. Ey Üveys! Nekadar muştakım sana! Bilin! Her kim onu görürse selamımı ona iletsin.''[8] Üveys Karani kimdir? Sorulduğunda, Resul'i Ekrem (a.s.s) buyurdu: '' O, ismi bilinmeyen bir şahıstır. Sizden gaip olduğunda onu bulma peşinde değilsiniz. Aranızda olsaydı hesaba almazdınız. Ama bilinki; onun şefaati sayesinde iki –kalabalık- kababile olan Rabia ve Mudır'in sayısı kadar –insan- cennete girecektir.O beni görmedi ancak,bana iman etmiştir ve nihayetinde benim hak halifem ve ardılım (Ali Bin Ebi Talib'in) süvarileri arasında Sıffin'de şehadete erişecektir.''[9] Müminlerin emiri Hz. Ali (a),Resulullah'ın (a.s.s) kendisine şöyle buyurduğunu nakleder: '' Ümmetimden, kendisine Üveysi Karani denilen bir zatla görüşeceğim. O, Allah ve Resulü'ne taraftar olan hizbullah gurubundandır. Onun ölümü, Allah yolunda şahadettir. Onun şefaati ile, Rabia ve Mudır kabilelerinin ferdleri sayısınca kişi, cennete girecektir.''[10]

c) Üveys, emsal teşkil edecek bir zühde ve takvaya sahibi ve müminlerin emiri Hz. Ali'nin (a) seçkin ve üst düzeydeki yarenlerinden biriydi. Nitekim Fazl Bin Şazan onu, diğer bazı zahidlerden daha üstün olduğunu belirtmiştir.[11]

Peygamber (a.s.s) Üveys'in zühdü hakkında buyurmuştur: '' Ümmetimin arasında bazı ferdler varki; elbiseleri olmadığı için, mescide nemaz kılmak için gelemezler. İmanları halktan yardım istemelerine engeldir. Bu ferdlerden biride Üveysi Karanidir.''[12]

O, geceleri raz-u niyazla ihya eden ve çok ibadet eden biriydi.[13]

Üveys'in İmam Ali'nin (a) komutasında Sıffin savaşında şehid[14] düştüğü, tarihçiler arasında yaygındır.[15]

Ancak, Peygamber (a.s.s) kâfirlerle muharebe halindeyken mubarek dişinin kırılmasından sonra Üveys'in kendi dişini kırma olayı kaynakların çoğunda söz konusu edilmemiştir. Bazı kaynaklarda; Üveys, Hz. Resulullah'ın (a.s.s) mubarek dişinin kafirler terafından kırıldığını duyunca ona ittiba edebilmesi için[16] bütün dişlerini kırdığına işaret edilmesi hem sened açısımdan hemde içerik açısından şüpeli bir konudur.

 

[1] Zehebi,Şemsuddin Muhammed b.Ahmed, ''Tarihu'l İslam'', Lübnan/Beyrut,Daru'l Kitabu'l Arabi,  1413 k. , İkinci baskı, c.3, s.555

İbni Esir,İzzuddin b. El'esir Ebu'l Hasan Ali b.Muhammed, ''Esedu'l Gabe'', Lübnan/Beyrut, Daru'l Fikr, 1409 k., c.1, s.179

Ebu Cafer Muhammed b.Cerir Etteberi, ''Tarihu-Ttabberi'', Lübnan/Beyrut, Daru-Tturas,İkinci baskı, 1387 k. c.11,s.662

[2] İbni A'semu'l Kufi,Ebu Muhammed Ahmed b.A'sem, ''El'futuh'' , Lübnan/Beyrut, Daru'l Edva,Birinci baskı,1411 k. , c.2,s.544,545

''Tarihu'l İslam'', c.3,s.555,    ''Siretu'l A'lamü'n - Nubela'' ,c.5,s.34,  Şu kaynaktan alımtı yapılmıştır; ''İmam Ali'nin (a)Ashabı'',Seyyid Asgar Nazım Zade-i Kumi, c.1,Üveysi Karani Bölümü. ''Esedu'l Gabe'',c.1,s.179

[3]  ''Tarihu'l İslam'' ,s.3,c.555  ''Usdu'l Gabe'',c.1,s.179

[4] İbnu Hacere'l Askalani,Ahmed b.Ali, ''el'İsabe'', Lübnan/Beyrut, Daru'l Kutubi'l İlmiyye,1415 k.,Birinci Baskı, c.1,s.159

[5]  ''Usdu'l Gabe'', c.1,s.179,  ''Tarihu'l İslam'', c.3,s.556  ''El'isabe'',c.1,s.359

Zerkeli,Hayruddin, ''el'alam'',  Lübnan/Beyrut, Daru'l İlmi Lil'melayin,1989m.,İkinci Baskı,c.2,s.32   ''Siretü'n -Nubela'',c.5,s.70

[6] Bkz: Şeyh Mufid, ''Neberd-i Cemel'', İran/ Tahran, Çevri: Mahmud Damgani,Neşri-Ney,1383ş. İkinci Baskı, s.59

[7] Kaşi,Muhammed b.Ömer b.Abdulaziz, ''Ricali-Kaşi'' ,Muesseseyi-Neşri-Danışgahi-Meşhed, 1490k. S.59

[8] İbni Şazan Kumi,Ebu'l Fazl Şazan b.Cabrail, ''El'fadail'',İran/Kum,Neşr-i Razi,1363ş.,İkinci Baskı, s.107

Meclisi,Muhammed Bakır, ''Biharu'l Envar'',Lübnan/Beyrut, Daru'l İhyau-Tturasi'l Arabi,1403k.İkinci Baskı, c.43, s.403

Şeyh Hurr Amuli,Muhammed b.Hasan, ''İsbatu'l Hudat Binnususu Ve'l mucizat'',Lübnan/Beyrut, Neşr-i E'lemi, 1425k., Birinci Baskı, c.3, s.46

[9]  ''El'fadail'',s.107   ''Biharu'l Envar'',c.42, s.155

[10] Mufid,Muhammed b.Muhammed, ''El'irşad Fi Marifet-i Hucecillah Alel'ibad'' , İran/Kum,Kongirey-i Şeyh Mufid,1413k., Birinci Baskı, c.1,s.316

Tabersi,Fazl b. Hasan, '' İ'lamu'l Vera Bialami'l Huda'', İran/Tahran,Neşri -İslamiyye, 1390k., Üçüncü Baskı, s.170   ''Biharu'l Envar'',c.42, s.147

[11]  ''Ricalu'l Kaşi'',s.98  ''Eshabi-İmam Ali (a)'',c.1

[12]  ''El'isabe'',c.1,s.361  ''Hilyetu'l Evliya'' ,c.2, s.84   ''Siretu-Alami-Nnubela'' ,c.5,s.76

[13]  ''Hilyetu'l Evliya'',c.2,s.87      ''Siretu-Alami-Nnubela'' ,c.5,s.77

[14]  Meşhur olmayan görüşe göre o,deylem savaşında şehid oldu ve türbesi Kazvin'in en yüksek dağındadır.(Mustevfi Kazvini,Hamdullah b.Ebi Bekir b.Ahmed, ''Tarihi-Güzide'', Tahkik: Abdulhüseyin Nevayi, İran/Tahran, Emir Kebir, Üçüncü Baskı,1364ş.,s.630)

[15]  ''El'isabe'' ,c.1,s.359   ''Esedu'l Gabe'',c.1,s.180  ''Tarihu'l İslam'',c.3,s.556

''Tarihu-Ttaberi'' , c.11,s.662  ''Tarihi-Güzide'',s.631

El'munkari,Nasr b.Muzahim, ''Vak'atu-Ssıffin'' ,Tahkik: Harun,Abdusselam Muhammed, Mısır/Kahire, El'muessesetu'l Arabiyyetu'l Hadise,1404k.,İkinci Baskı

Ettemimiy-i Ssem'ani,Ebu Said Abdulkerim b.Muhammed b.Mansur, ''El'ensab'' ,Tahkik: El'muallim El'yemani,Abdurrahman b.Yahya, Hayder Abad, Meclis-u Dairetu'l Maarifu'l Osmaniyye, 1382k., Birinci Baskı, c.10,s.392

Sıpt b.Cevzi, ''Şerh-i Hal Ve Fadail-i Handan-i Nübüvvet'', Çeviri: Muhammed Rıza Atai, İran/Meşhed, Neşr-i Astani-Kudsi-Razevi, 1379ş. Birinci Baskı, s.115

[16] ''Tarihi-Güzide'',s.630

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar