Gelişmiş Arama
Ziyaret
12754
Güncellenme Tarihi: 2010/08/14
Soru Özeti
Usul-u Kafi-i Şerif kitabının hadisleri, Kur’an-ı Kerim’i tesfir edebilirler mi?
Soru
(Şiiler) Usul-u Kafi’deki hadislerin çoğusunun zayıf olduğunu Kur’an’ın dışında sahih bir şey olmadığını söylemiyorlar mı? Öyleyse neden ‘Kafi, Kur’an’ın tefsiridir’ yalanını söylüyorlar? Halbuki kendi itiraflarına göre Kafi’nin rivayetlerinin çoğu zayıftır.
Kısa Cevap

Usul-u Kafi-i Şerif kitabının yazarı olan muhaddis Muhammed b. Kuleyni (r.a) Şianın büyük fakihlerinden, İmamiyyenin muvassak muhaddisleriden ve İmam Mehdi’nin (a.s) Ğaybet-i Suğra döneminde yaşamış biridir. Diğer hadis kitaplarında olduğu gibi onda da bazı itibarı düşük hadisler olsa da ondaki rivayetlerin çoğu sahihtir.

Şia ve Ehl-i Sünnet’e göre Allah Resulü (s.a.a) ve Masum İmamlar’dan (a.s) hadis kitaplarında gelen bir çok sahih hadis Kur’an’ın tefsir ve açıklamasını yapmaktadırlar. Kafi’de de gelen değerli hadislerin çoğu Kur’an’ı tefsir eden bu tür hadis kitaplarındandır.

Ayrıntılı Cevap

Sorunun cevabına geçmeden önce Usul-u Kafi hakkında kısaca bilgi verecek, sonra onun hadislerinin itibarı hakkında açıklama yapacağız.

 

Usul-u Kafi’nin Özellikleri ve Şii Kaynaklarındaki Önemi

Bu kitabın yazarı olan değerli mühaddis Muhammed b.Yakup Kuleyni (r.a) Şianın büyük fakihlerinden ve İmamiyyenin muvassak muhaddisleriden olup İmam Mehdi’nin (a.s) Ğaybet-i Suğra döneminde yaşamış, İmamın (a.s) son naibinin vefatından önce H.K. 328 yılında dünyaya gözlerini yummuştur. Bu kitap bir kaç ciltten oluşmuş ve kendi çapında bir ansiklopedidir. Şianın en önemli hadis kitabı olup, kütüb-ü erbaa’dan (Kafi, Tehzib, İstibsar ve Men La Yahduruh-ul Fakih) biridir. Merhum Kuleyni onun hadislerini yirmi yılda toplayıp bir araya getirmiştir. Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’ten (a.s) bir çok hadisin bir araya getirildiği bu kitap İslami ilim ve öğretileri kendi içinde toplamış ve güzel bir şekilde düzenlenmiştir.

Bu kitap üç bölümden oluşmaktadır: Usul-u Kafi, Für-u Kafi ve Ravzat-ul Kafi. Merhum Kuleyni’nin bu kitaptada ki metodu hadislerin bütün senetlerini getirmesidir. Eğer bazı senetlerin baş taraflarını getirmemişse bunun nedeni onları önceki hadislerin senetlerinde getrimesinden dolayıdır.

Usul-u Kafi, Şia’nın ilk ve muteber kaynaklarına yakın olması, direkt olarak onlardan alınması ve çok dikkatli bir şekilde yazıldığı için özel bir öneme sahiptir. Şii alim ve fakihleri bin yıldır yazdıkları eserlerinde ondan hep faydalanmışlardır.

Şehid-i Sani (r.a) şöyle diyor: ‘Usul-u Kafi’nin hadisleri Ehl-i Sünnetin Sihah-i Sitte’sinin hadislerinden daha çoktur; zira Kafi’nin hadisleri 16199 tane iken, Sihah-ı Sitte’nin hadislerinin toplamı 9483 tanedir.’[1]

Şia alim ve bilginlerinin Kafi ve hadislerinin itibarı hakkındaki söz ve görüşleri bu kısa makaleye sığmayacak kadar uzundur. Bu yüzden sadece bir kaç alimin görüşünü getiriyoruz:

Şeyh Müfid: ‘Kafi, Şia’nın en önemli ve en faydalı kitaplarındandır.’[2]

Muhammed b. Mekki (Şehid-i Evvel): ‘Bir hadis kitabı olan Kafi’nin Şia’da bir eşi daha yoktur.’[3]

Allame Feyz-i Kaşani: ‘Kafi, Şia’nın en değerli, en güvenilir ve en kapsamlı kitabıdır; çünkü bütün usulu içermekte ve onda fazlalık yoktur.’[4]

Allame Meclisi: ‘Kafi, hadis usulu kitaplarının en kamil ve kapsamlısıdır ve Şiadaki en büyük ve en iyi kitaplardandır.[5]

Netice şu ki, Şiiler, diğer hadis kitaplarında olduğu gibi Kafi’de de bazı itibarı düşük hadisler olduğunu kabul etseler bile Kafi’nin hadislerinin çoğunun yüksek itibarda olduğuna inanmaktalar.

Ve Şia inanıyor ki, bütün sözlerine tam olarak güveneceğimiz tek kitap Kur’an’dır.

Ancak Rical ilminin kanunlarıyla tesbit edelebilecek bazı zayıf rivayetlerden dolayıda muteber rivayetlerden de vazgeçilemez. Değerli Kafi kitabı, hadislerinin çoğu sahih olan kitaplardandır. Bu sahih rivayetlerin çoğu Kur’an’ı tefsir edip, onu açıklıyorlar, dersek sakıncası mı var? Şii ve Sünnilere göre hadis kitaplarında Allah Resulü (s.a.a) ve Masum İmamlardan (a.s) rivayet edilen daha başka bir çok sahih hadis var ki onların çoğu Kur’an’ı açıklayıp tefsir etmekteler.

Bu sahih hadislerin, Kur’an-ı Kerim’in tefsirinin en iyi yolu olduğundan kimsenin şüphesi yoktur. Zira Allah Resulü (s.a.a) ve Itratı Allah’ın kitabını ve öğretilerini en iyi bilen kimselerdir.


[1] -el-Medhal İla İlm-ir Rical ve’d Diraye, s.138

[2] -Dirayet-i Nur Yazılımı

[3] -Bihar-ul Envar, c.25, s.67

[4] -a.g.e. c.25, s.67

[5] -Mir’at-ul Ukul, c.1, s.3

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17011 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Zatı âlinizin Kur’an’ın tahrif edildiği hadisler konusundaki görüşünüz nedir?
    5973 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu bağlamdaki görüşü şöyledir: Kur’an’ın tahrif edildiğini söyleyen hadisler ya senet bakımından zayıftırlar ya da sadır olma cihetinden hüccet değildirler veya delaletleri kabul edilebilinir durumda değildir. Kur’an-ı Kerim hiçbir zaman tahrif olmamış ve olmayacaktır. Kur’anın tahrif ...
  • Hangi ameller insanı güzel ve nuranî kılar?
    11448 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik zahirî güzellik ve batınî güzellik diye iki kısma ayrılır. Muteber ve mütevatir rivayetler açısından insanın batınî güzelliğini sağlayan bazı etkenler sabır, tahammül, vakar, sükûnet, takva ve sakınmadan ibarettir. Aynı şekilde rivayetlerde insan yüzünün nuraniyet ve güzelliğini sağlayan birçok amil zikredilmiştir. Abdest, az ...
  • İnsan olağan üstü işler yapabilir mi? Bu tür işleri yapmanın faydası nedir?
    10290 Teorik İrfan 2009/09/07
    Sizin işaret ettiğiniz şey, insanın ruhi güç kazanmasının sayesinde gerçekleşir; bu ruhi güç bazen dinin emirlerine uyarak ve şer’i riyazetler çekerek kazanılır; yani insan Allah’a yakınlaşarak İsm-i A’zama sahip olur. Bu güç sayesinde maddi alem üzerinde etkili olabilir ve iradesiyle bir takım işler yapar. Ancak bazen de ...
  • Musa (a.s.) Kısasının Kuranda Tekrar Edilmesinin hikmeti nedir?
    10556 Tefsir 2015/05/20
    Hazreti Musa’nın (a.s.) kur’anı kerimde tekrar edilmesinin hikmeti için hatırlatmalıyız; evvelen; Anlamsız ve lağviyete (boş) neden olacak kâmilen bir tekrar söz konusu değildir. Belki her surede, o surede zikir edilenin muhteva ve içeriğe uygun olan kıssanın kısmına işaret edilmiştir. Saniyen; kuranı kerimde hazreti Musa’nın (a.s.) hayatının diğer ...
  • Acaba humsu ve seyitlere ait olan hakkı taklit merciinin izni olmadan ödemek caiz mi?
    8976 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/18
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    6091 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Ziyaret-i Aşura’da ki ‘Beri’tu ilellah ve ileykum minhum’ (Önce Allah’a sonra size onlardan dolayı beri oluyorum) cümlesinde Allah’a ve masumlara beri olmak ne demektir?
    6433 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/03/03
    Beraet lügatte birinden veya bir şeyden ayrılmak, uzaklaşmak manasına gelmektedir. Bu manalar eğer ‘İla’ ile birlikte olmazsa beraet için kullanılır. Ama ‘İla’ ile birlikte olursa bizarlık manasının yanı sıra sığınma manası da vermektedir. Buna göre ziyaretteki sığınma cümlesinin manası şöyle olur: Hak Teala’ya ve siz Ehl-i Beyt’e (a.s) ...
  • Peygamber (s.a.a) ve İmamların (a.s) cariye ve kölelere sahip olmaları kölelik sistemini benimsemek değil midir?
    19729 Eski Kelam İlmi 2009/07/04
    Kölelerle evlenme, onlarla mahrem olma, mukatebe (kölelerin özgürlük anlaşması) vs. hükümlerin Kur’an’da gelmesi Peygamber (s.a.a)’in zamanında köleliğin olduğunu ispat etmektedir, ama belirtmek gerekir ki, İslam’ın köleleri azat etmek için çok kapsamlı projeleri vardır. Bu projenin neticesinde bütün köleler zamanla özgürlüklerine kavuşmuşlardırlar. ...
  • Derslerimin Cuma namazına denk gelmesi nedeniyle Cuma namazını kılamamaktayım. Bunu telafi etmek için ne yapmalıyım?
    9607 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/11/17
    Değerli kullanıcı! İmam Zaman’ın (a.c.f) gıyabı döneminde Cuma namazı taklit mercilerinin çoğunluğunun fetvasına göre seçimli bir farzdır; yani yükümlü Cuma gününde şartlar mevcut ise Cuma namazını veya öğle namazını kılmada özgürdür. O halde eğer bir kimse Cuma namazını kılarsa, öğle namazını kılmasına gerek kalmaz. Elbette ...

En Çok Okunanlar