Please Wait
14490
Birkaç noktaya dikkatinizi çekiyoruz:
1. Eşiniz şerî açıdan birden çok evlilik yapabilir ama adaleti sağlamak zorundadır.
2. Kocanızın ilk eşi olduğunuz olasılığından hareket ediyoruz; genellikle ilk eş kocasının ikinci eşine yönelik özel hassasiyetler taşır. Bu yüzden mantıklı olmanızı ve etrafınızdaki gerçekliklere ve olgulara ve de hayatınızda cereyan eden meselelere müspet düşünerek ve şefkatlice bakmanızı tavsiye ediyoruz. Hatırlatmak gerekir ki; işgüzarlık, dedikodu ve bireylerin özel yaşantısını araştırmak gibi fiiller nasıl çirkin ve beğenilmeyen işlerse, aynı şekilde kötü zanda bulunmak ve bahane bulmak da yerilen ve beğenilmeyen şeylerdir. İyiliğinizi isteme babından size tavsiyemiz şudur: Bir müddet fikir ve amellerinizi düşünün ve söz konusu hanımdan rahatsızlığınızın nedeninin kocanızın size temayül ve ilgi göstermesini önemsediğinizden ötürü sadece kendinizi düşünmeden kaynaklanan kadıncıl hisler olup olmadığına bir bakın. O hanımın hataları bu kadar büyük gördüğünüz bir düzeyde midir? Bir yanlış anlama olamaz mı? Eğer siz eşinizin ikinci eşi olsaydınız onda size karşı böyle bir his bulunmaz mıydı?!
3. Eğer kocanızı kalben seviyorsanız, mutluluğunu üzüntünüz ile yok etmeyin. Kocanızın size yönelik taşıdığı sevgi derecesini korumaya çalışın. Gerçek aşkın karşı tarafın doğru tüm ilgi ve kararlarına âşıkane bir şekilde saygı duymak ve onu kabullenmek olduğunu unutmayın.
4. Bu düşünce ve değerlendirmelerden sonra kocanızın ikinci eşinin işgüzar ve dedikoducu olduğuna kesin bir bilgiyle inanırsanız, olabildiğince dostça ve müşfikçe ve de delille bunu kocanıza bildirmeniz daha iyi olacaktır.
5. Sakın siz de karşılık vermeye kalkmayın.
6. Ailevî sorunların giderilmesi için “danışma”, “dua” ve “güzel davranış” üçgeninden istifade edin. En güzel dua da Hz. Muhammed ve Muhammed âline salâvat getirmektir.
7. Sizin bizzat kendinizin o hanıma işgüzarlık ve merak hakkında ayet ve hadis okumak istemeniz doğru bir iş gözükmemektedir. Bu, ihtilaf ateşinin daha da alevlenmesine neden olacaktır. O hanımın dostları kanalıyla veya danışmanları ve kılavuzlarından bu açıklamaları iletmelerini istemeniz daha uygundur.
8. Hidayet ve kurtuluş yolunun tüm yolcuları için ibret dersi ve sarsıcı bir uyarı olması gayesiyle kötü zan, merak, gıybet, dedikodu ve yalanı kınayan ve yasaklayan ayet ve sonra da bir takım hadisleri takdim etmeyi uygun görüyoruz: “ Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.”[1] Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Zandan sakının; zira zan -içteki- sözün en yalan olanıdır. Kurcalamayın ve tecessüs etmeyin.”[2]
Aynı şekilde şöyle buyurmuştur: “Miraca (semavî yolculuk) çıktığım zaman, başı domuz ve bedeni eşek gibi olan ve değişik azapların uygulandığı bir kadın gördüm. Bir şahıs ey Allah Resulü (s.a.a) bu azap hangi günahtan ötürüydü diye sordu. Allah Resulü (s.a.a) şöyle cevap verdi: O dedikoducu ve yalancı bir kadındı.”[3] Dedikodunun yerilmesi, çirkinliği ve uhrevî azabı hakkında birçok rivayet nakledilmiştir. Bilgi edinmek için şu kaynağa müracaat edebilirsiniz: Mizanu’l-Hikme, Muhammed Reyşehri, “Nun” kelimesi, Babu’n-Nemime.