Gelişmiş Arama
Ziyaret
4518
Güncellenme Tarihi: 2018/10/01
Soru Özeti
Hz. Musa (a.s) ulü’l azm bir peygamber olmasına rağmen neden Hz. Hızır’ın ilmi ondan daha fazlaydı?
Soru
Kuran’ı Kerim’de Hz. Musa (a.s) ile Hz. Hızır arasında geçen vakıa’da Hz. Hızır’ın Hz. Musa (a.s)’ın haberi olmadığı konulardan haberdar olduğu geçmektedir. Hz. Musa (a.s)’ın ulü’l azm peygamber olduğu Hz. Hızır’ın ise olmadığı göz önünde bulundurulursa bu nasıl mümkün olabilir?
Kısa Cevap
Hz. Musa (a.s) ulü’l azm peygamber ve risaletin öncülerinden olmasına rağmen Hz. Hızır’dan bazı noktaları öğrenmesi bu büyük peygamberin ilmi eksikliği olarak görülmemelidir. Bunun açıklığa kavuşması için aşağıdaki noktalara dikkatiniz çekmek isteriz:
  1. Hz. Musa (a.s) ile Hz. Hızır ilk defa karşılaştıklarında Hz. Hızır Hz. Musa (a.s)’ın selamına şöyle cevap veriyor: «السلام عليك يا عالم بنى اسرائيل» Esselam’u Aleykum ey İsrailoğulları’nın alimi.[1] Bu tabir Hz. Musa (a.s)’ın ilmi makamının izanı ve kabulünü göstermektedir.
  2. Ezcümle İmam Sadık (a.s)’dan nakledilen hadisten ve bazı rivayetlerden anlaşılan Hz. Musa kendisini nazil olan levhalarda bütün ilimlerin ve bilinmesi gereken her şeyin var olduğu ve kendisinin herkesten daha bilgili olduğu kanaatindeydi.[2] Allah Teala hikmeti ve maslahatı üzere bu kanaati düzeltmeyi irade etti. Kaderin cilvesi öyle gelişti ki gizemli bir olay sayesinde hazret bu kanaatinin sahih olmadığına vakıf olsun.
  3. Hz. Hızır bazı konularda irfan sahibiydi lakin toplamda ilmi Hz. Musa (a.s)’dan daha fazla değildi. Yani bu ulü’l azm peygamberin ilmi Hz. Hızır’dan daha fazlaydı. İşte bu yüzden İmam Sadık (a.s) Hz. Musa (a.s)’ı Hz. Hızır’dan daha alim ve bilgin bilmektedir.[3]
Başka bir ifadeyle Hz. Musa (a.s) ve Hz. Hızır vakıasının geçtiği ayet ve rivayetlerin bütünden anlaşılan Hz. Hızır’ın nezdinde olan ilim marifet türünde olup tekvini ve insanların kaderleri hakkındaydı. İlahi velayet, mutlak ve özel rahmet ışığında kendisine nasip olmuştu. Bu marifet Hz. Musa (a.s)’ın risaleti, nübüvvetine bir helallik getirmemekteydi. Hz. Musa (a.s)’ın Hz. Hızır’a itirazı şeriat, dini ritüeller ve zahir ilimler esasındaydı.   İşte bu şekilde Allah Teala kendi peygamberini bazı gaybı ilimlerle ve perde arkasındaki hakikatlerle aşina etti. Kendi has kullarından bir kul olan Hz. Hızır’ın dilinden beyan etti.[4]
  1. Hz. Hızır’ın ilminin kaynağıyla Hz. Musa (a.s)’ın ilminin kaynağı birdir. Her ikisi de ilahi öğretiler ve Allah tarafından aşikâr edilmiş hakikatlerdir. Hz. Hızır’ın Hz. Musa (a.s)’ın haberdar olmadığı bazı meseleleri ve mısdaklarını bilmesi ona has bir fazilet mahsup değildir. Zira bütün ilim Allah katındandır belirli bir hikmet ve maslahat doğrultusunda aşikar olur.
  2. Yapılan açıklamalara teveccüh edecek olursanız bazı sırların Hz. Hızır tarafından Hz. Musa (a.s)’a öğretilmesi Hz. Hızır’ın üstünlüğünden ve faziletinden daha çok Hz. Musa (a.s)’ın ruhsal yeterliliği ve zati liyakatini bizlere göstermektedir. Allah Teâlâ bu şekilde ona bilmediklerini bildirmiştir. Elbette böylesi özel bir rahmete ve ilahi feyze nail olmak içsel ve dışsal etkenler ve faktörler sayesinde mümkündür. Hz. Musa (a.s) için bu inayet dışsal bir faktör olan Hz. Hızır sayesinde muhakkak olmuştur. İşte bu sebeptendir Hz. Hızır söylediği her şeyin kendisinden olmadığını ve ilahi irade olduğunu vurgulamaktadır. Kendisi vesilesiyle bu hakikatler Hz. Musa (a.s)’a beyan olunmuştur.[5]
 

[1] Feyzi Kaşani, tefsir safi, 3.c, 251.s, bihar’ul-envar, 13.c, 278-286. s.
[2] Feyzi Kaşani, tefsir safi, 3.c, 252.s, bihar’ul-envar, 13.c, 278-286. s.
[3] Feyzi Kaşani, tefsir safi, 3.c, 252.s, bihar’ul-envar, 13.c, 303-309. s.
[4] Kehf/65.
[5] Feyzi Kaşani, tefsir safi, 3.c, 257.s,
 
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hatim merasimi ve mezarlığa çocukları götürmenin bir keraheti var mıdır?
    24562 Pratik Ahlak 2012/04/04
    Çocukları dinsel meclis ve merasimlere ve de mescide veya Muharrem ayındaki matem merasimlerine götürmek veyahut bayram namazı ve dinsel bayramlara katılmasını sağlamak kendilerinin dinsel duygularının gelişmesi için çok önemlidir. Ergin gençleri hatim merasimi ve mezarlığa götürmek hakkında ise, rivayetlerde ve fıkhi kitaplarda yaptığımız inceleme neticesinde bu işin ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    9489 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • İranlıların matem, şenlik ve dini bayramlardaki gelenekleri neden diğer Müslümanlarla ve hatta diğer Şiilerle farklıdır?
    8187 Eski Kelam İlmi 2009/07/11
    Dini kutlamalar için genel kurallar olmasının yanı sıra ancak mukaddes İslam dininin görüş belirtmediği yerlerde her bölge örf ve adetlerine göre bu merasimleri yerine getirilebilir. Başka bir deyişle dinin önem verdiği şey örneğin İmam Hüseyin (a.s) için matem merasimlerinin düzenlenmesidir. Ama bunun yapılma şekli halkın kendisine bırakılmıştır. ...
  • Mastürbasyonun evlilikten farkı nedir?
    18619 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/08/08
    Mastürbasyon insanın ihtiyacını gerçek şekilde gidermez ve sahte bir doyumdur. İnsanın şehvanî ihtiyacı sadece meninin çıkmasıyla giderilmez. Bunun aşk, duygu, yakınlık ve sevgi ile beraber olması gerekir. Bu nedenle bu fiili işleyenler içlerinde eksiklik hissederler. Bu da cismanî ve ruhî hastalıkları peşinden getirebilir. Ama evlilik şehvanî ...
  • Yüzüğü sağ ele takmak mutlaka gerekli mi?
    53679 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/20
    Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamları(a.s)’nın sünnetlerinden biri ele yüzük takmaktır. Rivayetlerde yüzüğün çeşidi ve üzerindeki nakış hakkında da çeşitli bilgiler verilmiştir. Bir de yüzüğün sağ ele takılması tavsiye edilmiştir. Ancak İslam’daki yüzük takmak ile ilgili hükümlerin hepsi müstehap türündendir ve farz değildir. Sadece erkeklerin ...
  • Dinî ilimleri öğrenmenin önemi nedir?
    16342 Pratik Ahlak 2011/05/21
    Öğrenmek bazen amel ve yükümlülüğü yerine getirmek için ve bazen de başkalarını eğitmek ve yetiştirmek içindir. Birinci kısım genel bir sınıflandırmayla iki bölüme ayrılmaktadır: Birinci bölüm tüm Müslümanlar ile ilgili hükümler olup özel bir iş, uzmanlık ve cinsiyetle bağlantılı değildir. İlk etapta tüm yükümlüler ile ilgilidir. Namaz, oruç ve ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • Küfe mescidinin amellerinin çokluğu göz önüne alındığında kimi kafilelerin çeşitli makamların amellerini bir mekanda yerine getirmeleri doğru mudur? Böyle yaptıklarında tam sevap alabilirler mi?
    9026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/10
    Küfe ve Sehle mescidlerindeki amellerin faziletleri hakkındaki rivayetlere baktığımızda Masum İmamlardan (a.s) bu mescitlerin bütün amellerinin bir arada yapılmasına dair bir emir gelmemiştir. Bir sahabesine bir dua ve namaz öğretirken, bir başkasına başka bir namaz ve dua öğretmiştir. Bu yüzden ziyaretçileri mescitlerin tüm amellerini yerine getirmek veya ...
  • Eğer idrar sonrası istibra yapılıp abdest alınırsa ve daha sonrasında bir damla idrar gelirse hükmü nedir?
    8890 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/08/06
     Ayetullah uzma Hamaney’in bürosu:Eğer gelen sıvının idrar olduğuna eminseniz abdest batıldır ve o bölge necis olmuştur. Eğer idrar olduğuna emin değilseniz taharete hükmedilir ve abdesti bozmaz.Ayetullah uzma Sistani’nin bürosu:Eğer idrar olduğundan şüpheniz varsa taharete hükmedilir.Ayetullah ...
  • Kendimizi yetiştirmeye ve nefsimizi arındırmaya nereden başlamalıyız?
    11343 Pratik Ahlak 2010/05/06
    Tezkiye, nefsi arındırmak ve temizlemek anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de nefsi arındırmanın önemi hakkında birçok ayet bulunmaktadır. Ama şu bilinmelidir ki; nefsi arındırmaya başlama noktası her insana göre değişir. İslam’ı henüz kabul etmemiş birisinin nefsi temizlemeye başlayacağı ilk aşama, İslam’ı kabul etmesidir. Müminler için ilk basamak, ...

En Çok Okunanlar