Gelişmiş Arama
Ziyaret
21981
Güncellenme Tarihi: 2010/12/04
Soru Özeti
Huzurun hakikatı nedir ve ona hangi yollarla ulaşılır?
Soru
Huzurlu olmak: Hayal mi, gerçek mi? Yaşamda huzurlu olmak mümkün mü? Bu sadece bir hayal değil mi?
Kısa Cevap

Yaşamda sakinlik ve düşüncenin rahatlığı demek olan huzur, İslam’ın övdüğü güzel bir hakikattır. İslam ona ulaşmak için yollar koymuştur. İslamın öngördüğü huzura ulaşmanın yollarından bazıları şunlardır: Allah’ı anmak, hüsn-ü zan, kendine güven, uzun arzulara kapılmamak, evlenmek, yaşamda ve işlerde programlı olmak, geceden istirahat etmek için faydalanmak, siyah üzüm gibi sağlıklı ve doğal yiyecekler yemek, başı ve elbiseleri yıkamak gibi temizlikler yapmak vs. Buna karşılık huzura engel olan nedenlerde vardır: Dünyaya düşkünlük, kıskançlık, şüphe ve ikilemde olmak, tamah vb. bunlardandır.

Kısacası dini kaynaklarda huzura kavuşmak için yollar gösterilmiştir. Bu da, ona ulaşmanın mümkün olduğunu gösteren en iyi delildir. Ayrıca dinin buyruklarına amel ederek huzura ulaşan büyüklerin yaşamına bakarsak huzura ulaşmanın bir hayal olmadığı gerçeğini görürüz. Biz de dinimizin buyruklarını yerine getirirsek bunu kendimizde görür ve yaşarız.

Ayrıntılı Cevap

Huzur, yani sakinlik, teskin ve düşünce rahatlığı demek olup,[1] tedirginlik, endişe ve ıztırabın karşıt manasınıdır.

İslam’a göre huzur ve sakinlik gerçektir ve ulaşılabilir bir şeydir. Dini kaynaklarımızda huzura ulaşmanın yolları beyan edilimiştir. Bu da ona ulaşmanın mümkün olduğuna en güzel delildir. Ayrıca dinin buyruklarına amel eden ve huzura ulaşan büyüklerin yaşamını incelediğimizde huzurun ulaşılmayan bir hayal olmadığı gerçeğini görebiliriz. Bizlerde dinin buyruklarını yerine getirirsek onu yakından görür ve yaşarız.

Huzura Ulaşmanın Yolları

Kur’an ve rivayetlerde huzura ulaşmak için zikredilen çeşitli yolların bazılarını aşağıda getiriyoruz:

1-Allah’ı Anmak: Kur’an buyuruyor: ‘İyice bilin ki gönüller, Allah'ı anmakla yatışır, kuvvet bulur.’[2] Allah’ı anmaktan maksat, insanın her zaman, alemde hiçbir varlığın, Allah’tan özgür ve ayrı olarak varolamayacağına yakin etmesidir, nerede kaldıki herhangi bir etkinin kaynağı olabilsinler: ‘Şüphe yok ki bütün yücelik ve kudret Allah'ındır.’[3] Ve bütün mülk ve varlık onundur. Kulların izzet ve zilleti O’nun elindedir. O her şeye kadirdir.[4]

Böyle bir insanın hiçbir endişe, korku ve hüznü olmaz. Nitekim Kur’an buyuruyor: ‘Kim benim hidayetime uyarsa, onlara ne korku var ve ne de mahzun olacaklardır.’[5] Evet, insan tüm varlığıyla, alemdeki bütün değişim ve güçlerin gerçekten yalnızca yüce Allah’a bağlı olduğuna inanırsa ve ardından ‘La Havle ve La Kuvvete İlla Billah-il Aliyy-il Azim’ zikrini söylerse, artık hiç bir endişe ve ıztırabı kalmaz. Resul-ü Ekrem (s.a.a) şöyle buyuruyor: ‘La Havle ve La Kuvvete İlla Billah-il Aliyy-il Azim, zikri 99 derdin şifasıdır ki, o dertlerin en düşüğü dert ve kederdir.’[6]

2-Allah’a Tevekkül Etmek: Tevekkül, insanın üzerine düşen vazifesini gücü ölçüsünde yerine getirmesi ve sonra sonucu Allah’a havale etmesi demektir. Kur’an-ı Kerim şöyle buyuruyor: ‘Kim Allah'a dayanırsa O, yeter ona’[7]     

 3-Allah’ın Rızasına Razı Olmak: İnsan, Allah-u Teala’nın her zaman kullarının hayırını istediğine inanır ve ilahi isteğe razı olursa asla tasası olmayacaktır.

4-İlahi İnsalarla İlişki ve Onlara İtaat: Allah-u Teala peygamberine şöyle buyuruyor: ‘Mallarından sadaka al da temizle, onları o sadakayla arıt ve dua et onlara. Şüphe yok ki senin duan, onlara bir sükun, bir huzur verir’[8]

5-Mümin ve Salih Bir Eşle Evlenmek: Kur’an şöyle buyuruyor: ‘Ve delillerindendir ki kendi cinsinizden eşler yaratmıştır size, sükun bulup durulasınız diye.’[9]

6-Gece İstirahat Etmek: Allah-u Teala, şöyle buyuruyor: ‘Öyle bir mabuttur ki geceyi dinlenmeniz için yaratmıştır.’[10]

7- Sağlıklı ve Doğal Yiyecekler Yemek: Rivayetlerde siyah üzüm[11] yemenin üzüntüyü giderdiği buyurulmuştur.

8 –Temizlik: Elbise,[12] baş[13] vb. uzuvları yıkamanın üzüntü ve kederi giderdiği hakkında bir çok rivayet gelmiştir.

Bunlar huzura ulaşmanın yollarını gösteren bazı ayet ve rivayetlerdir.

Öte yandan insanın huzuruna engel olacak ve düşüncesini perişan edecek şeylerden uzak durulursa bunlarda huzura ulaşmanın ortamını hazırlar.

                                                                
Rivayetlerde huzura engel olan nedenler de zikredimiştir ki, bazıları şunlardır:

1-Dünyaya Bağlılık: Resul-ü Ekrem (s.a.a) şöyle buyuruyor: ‘Dünyaya bağlılık, gam ve hüzüne neden olur; zühd ve rağbetsizlik ise kalbin ve bedenin rahatlığının nedenidir.’[14]

İmam Humeyni’de (r.a) oğlu Hacı Seyyid Ahmed’e rivayetlere dayanarak şöyle buyurdu: ‘...Çeşitli kesimler üzerinde yaptığım incelemelerden sonra vardığım sonuç şudur: Güçlü ve zengin kimselerin iç ve ruhsal sıkıntıları diğerlerine göre daha fazladır. Ulaşamadıkları arzu ve emelleri ise daha çok acı vericidir... İnsanların kurtuluş nedeni ve kalplerin sükuneti olan şey dünya bağlarından kurtulmak, onlardan temizlenmektir. Bu da ancak Allah’ı daima zikretmekle elde edilir.’[15]  

2-Halkın Malında Gözü Olmak: Resulü-ü Ekrem buyuruyor: ‘Başkasının malında gözü olanın hüzün ve kederi uzun olacaktır.’[16]

3-Haset: Emir-ul Müminin Ali (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Hasetçinin dışında mazluma en çok benzeyen bir mazlum görmedim; zira hep kederli ve hüzünlü bir kalbi vardır.’[17]

4- Şüphede olma ve Rızasızlık: Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Şüphe yok ki Allah, hikmet ve faziletiyle rahatlık ve sevinci yakin ve rızasında, keder ve gamı ise şüphe ve rızasızlığında bırakmıştır.’[18]

Demek ki, huzura ulaşmak bir hayal değildir, aksine ulaşılabilecek bir hakikattır. Dini kaynaklarda ona ulaşmak için bir çok ameli yollar zikredilmiştir.


[1] -el-Misbah-ul Münir, ‘ط’ harfi, Tume’n kelimesi.

[2] -Rad/28

[3] -Nisa/139

[4] -Al-i İmran/26

[5] -Bakara/38

[6] -Bihar-ul Envar, c.74, s.88.

[7] -Talak/3.

[8] -Tevbe/103

[9] -Rum/21

[10] -Yunus/67

[11] -(el-Mahasin), Bekr b. Salih’ten, o da İmam Cafer-i Sadık’ın (a.s) şöyle buyurduğunu rivayet eder: ‘Peygamberlerden biri gamdan Allah’a şikayet edince Allah Ona üzüm yemesini emretti.’ (Bihar-ul Envar, c.73, s.323).

[12] -Hz. Ali (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Elbisenin yıkanması üzüntü ve hüznü giderir.’ (Bihar-ul Envar, c.76, s.84).

[13] -İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Birinin üzüntüsü olsa ve onun neden dolayı olduğunu bilmezse başını yıkasın.’ (Bihar-ul Envar, c.73, s.323).

[14] -Bihar-ul Envar, c.73, s.91.

[15] -Vade-i Didar, h.ş. 26/4/1363 tarihli name, Müessesse-i Tanzim-i Neşr ve Asar-ı İmam.

[16] -a.g.e, c.77, s.172.

[17] -a.g.e, c.73, s.256.

[18] -a.g.e, c.77, s.61 ve Tuhef-ul Ukul.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar